• Sonuç bulunamadı

1857 yılında modern eğitim düĢüncesi ile Maarif-i Umumiye Nezareti KurulmuĢ olsa da Tanzimat döneminde ülke geneline yayılmıĢ maarif teĢkilatı yoktu. Merkezden gelen talimatları vilayetlerde uygulayacak bir kuruma ihtiyaç vardı. Bu eksikliği gidermek için bölgesel bir takım denemeler oldu. Yerel yönetimlerin inisiyatifleri ile kurulan Edirne Vilayetine bağlı Tekfurdağı (Tekirdağ) sancağı maarif idaresi ile ġam Vilayeti mektepler müdürlüğü taĢra teĢkilatının ilk örnekleri olmuĢtur36. Ancak yerel yönetimler arasında, teĢkilatlanma anlamında, asıl vurgulanması gereken Tuna Vilayeti‘dir. Mithat PaĢa‘nın Tuna Valiliği görevinde bulunurken yapmıĢ olduğu çeĢitli faaliyetler idarî teĢkilatlanma tarihimiz için özgün

33 Somel, s.119-121.; Akyüz tarafından hukuki bir metin olmaktan çok, geç dönem Tanzimat

bürokratlarının eğitime ve siyasete iliĢkin tavırlarıyla Fransız eğitsel ideallerinin harmanlanması ile oluĢan bir eğitim projesi olarak değerlendirilmiĢtir.(Bknz: Akyüz, s.145.)

34

Uyanık, s.1520.

35 Necdet Sakaoğlu, Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi, Bilgi Üniversitesi Yay.,Ġst-2003

s.75.(Bundan sonraki dipnotlarda ―Sakaoğlu‖ Ģeklinde geçecektir.); Somel, s.77.

örnekler oluĢturmuĢtur. Mithat PaĢa, eĢraftan iki Müslüman ve iki gayrimüslim üye ile dini cemaatlerin temsilcileri ve devlet memurlarından oluĢan yerel bir idare meclisi oluĢturmuĢtu. Bu yönetim anlayıĢının baĢarısının etkisi ile 1867 yılında Vilayet Nizamnamesi yayımlamıĢtır. Mithat PaĢa‘nın uygulamaları ve Vilayet Nizamnamesi yerel yönetimlerin örgütlenmesi ve ekonomik kaynakların kullanımı konularında 1869 yılında yayımlanacak olan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi‘ne de örnek olmuĢtur37

.

Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile her vilayete bir maarif meclisinin

kurulması öngörülmüĢtü38

. Maarif Meclisleri ile maarif müfettiĢlikleri

nizamnameden sonra vilayetlerde kurulmaya baĢlamıĢtır. Maarif Meclisleri aracılığı ile vilayetlerdeki okullar Maarif Nezareti'nin yönetimi altına alınmıĢtır. Maarif Müdürü bu meclisin baĢkanı olurken, teĢkilatta ayrıca iki muavin(baĢkan yardımcısı), dört muhakkık(denetçi), müfettiĢ(her sancakta iki müfettiĢ görev yapacaktı), bir muhasip(muhasebeci), bir kâtip(sekreter), bir sandık emini ile dört ile on arası yerel eĢraftan Müslüman ve gayrimüslim üye bulunması esası getirilmiĢtir39

. Meclisler

bulundukları bölgelerde Maarif Nezareti‘nin talimatlarını uygulamak,

Nizamname‘nin uygulanmasını denetlemek, okulları teftiĢ etmek, ıslahata ihtiyacı olan mekteplerin yapması gereken düzenlemeleri belirlemek ve varsa ihtiyaçlarını gidermek, vilayet maarif tahsisatını hazırlamak ve uygun Ģekilde tasarruf etmek, vilayetteki eğitim sorunlarını raporlaĢtırıp merkeze iletmek gibi görevleri üstlenmiĢlerdir.

37

Mehmet Seyidanlıoğlu, ―Yerel Yönetim Metinleri VI: 1871 Vilayet Nizamnamesi ve Getirdikleri

, ÇağdaĢ Yerel Yönetimler‖ Çağdaş Yerel Yönetimler, C.5, S.5 (Eylül 1996),s.89. (Bundan sonraki

dipnotlarda ―Seyidanlıoğlu‖ olarak geçecektir.)

38 Nizamname, 143-152 maddeler arası. Vilayet maarif meclisi altı üyeli olacak ve baĢkanı merkez

sancağın mutasarrıfı olacak, sancak maarif meclisinin 4 üyesi olacak ve sancak defterdarı baĢkanlığa riyaset edecek, her iki mecliste de üyeler eĢraftan babıâli tarafından onaylanan kiĢiler olacaktı. Meclisler ayda iki defa toplanacak, okullar ve merkezden gelen talimatların uygulanmaları değerlendirilecekti. Yapılan görüĢmeler, alınan kararlar bir rapor ile Maarif Nezareti‘ne bildirilecekti. Bunun dıĢında ihtiyaç halinde yerel yönetimlerle gerekli irtibatlar kurulacak, her hafta bir meclis üyesi bölgelerinde bulunan okulları denetleyecek, öğretmenlerin talimatlara uygun hareket edip etmedikleri, öğrencilerin hal ve hareketleri gözlenecekti. Okulu olmayan köylere okul açılması da bu meclislerin görevleri arasında olacaktı.(Bknz: Somel, s.113-114.); Ayrıca, 1876 yılında ilköğretim kurumlarının geliĢiminin sağlanması, eğitim öğretim iĢlerinin yürütülmesi, finansmanının sağlanması, öğretmen atamaları için halkın desteğini sağlamak amacı ile kırk haneli her mahallede ―tedrisat meclisleri‖ kurulması kararı alınmıĢtı. ( Bknz: GeçiĢli, s.38.)

Nizamnamede maarif teĢkilatının taĢraya yayılmasının eksik kalan kısmı niteliğindeki sancak40

, liva41 ve kaza merkezlerinde de birer maarif meclisi kurulması kararı da yer almıĢtır. Maarif Encümenleri (maarif komisyonları), sancak ve kaza merkezlerinde vilayet maarif meclislerinin devamı niteliğinde eğitim kurumlarıydı. Bu kurulların üyeleri ya devlet memuru (müftü, naib, mal müdürü, tahrirat katibi) niteliğinde kiĢilerden ya da yerel eĢraftan (ağalar, hacılar, Ģeyhler) oluĢmuĢtur. Sancaklarda idadilerin müdürleri ve bir idadi öğretmeni ile kazalarda rüĢtiyelerin muallim-i evvelleri maarif encümenlerinin doğal üyesiydi. Maarif encümenlerinin baĢkanları tıpkı vilayet maarif müdürleri gibi bulundukları sancak ve kazalarda bulunan maarif gelirlerinin harcanmasından sorumlu tutulmuĢlardır. Maarif komisyonları da tıpkı maarif meclisleri gibi bölgelerinin eğitim hayatı, sorunları ve çözümleri üzerine her öğretim yılı sonunda genel bir rapor hazırlamıĢlardır42

.

Kendilerine verilen bütün öneme rağmen maarif meclislerinin taĢraya yayılması ancak II.Abdülhamid devrinde gerçekleĢebilmiĢtir. 1879'da Said PaĢa‘nın padiĢaha sunduğu ayrıntılı rapordan sonra vilayet maarif idarelerinin kurulmasına hız

40 Sancaklara vilayet maarif meclisleri'nin Ģubelerini açabilmek için orada darülmuallimin mezunu ve

usul-u cedideyi bilen bir öğretmenin bulunması gerekliydi. Nitekim, Konya ve Aydın vilayetlerindeki pek çok sancakta ancak Ġzmir Darülmuallimin mezunlarının buralara tayininden sonra maarif meclisleri kurulabilmiĢtir. (Bknz: Teyfur Erdoğdu, Maarif-i Umumiye Nezareti TeĢkilatı-I, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, C.51, S.1,1996, s.226.(Bundan sonraki dipnotlarda ―T. Erdoğdu, a,‖ olarak geçecektir.)

41

Ġlk olarak Hanya, Resmo, Kandiye, LaĢit. ve Isfakiye livalarında birer maarif meclisi teĢkil edilmiĢti. (T. Erdoğdu-, a, s.224)

42 Somel, s.143.; Ayrıca bu dönemde vilayetlerde Vilayet Maarif-i Ġbtidaiyye Meclisleri, maarif

müdürlerinin yönetiminde Vilayet Mekatib Meclisleri kazalarda kaza maarif Ģubesi ve bazı kasabalarda da kasaba maarif Ģubeleri kurulmuĢtur. Bir baĢka konu da vilayet maarif meclisi baĢkanlıklarına genel olarak maarif müdürleri getirilmiĢ ise de istisnai hallerde valilerin de bu görevi yürüttükleri görülmüĢtür. Sancak maarif komisyonlarında mutasarrıflar, liva maarif komisyonlarında, mahalli meclis idarelerinin seçtiği, maarif müdürlerinin onayladığı ve valinin tayin ettiği kiĢi, kaza maarif komisyonlarında (1913 yılı Tedrisat-ı lbtidaiyye Kanun-ı Muvakkatı'nın 96. maddesine göre kaza maarif komisyonları ilga ediliyor ve müslümaların maarife aid olarak idare ettikleri mekteb gelirleri kaza maarif encümenlerine devrediliyordu.) kaymakamlar ve nahiyelerde nahiye müdürü nahiye maarif encümenlerine baĢkanlık ederlerdi. II. MeĢrutiyet dönemi nizamnamelerinde Vilayet Tedrisat-ı Taliyye Encümenlerinden bahsedildiğini görüyoruz. 1912 yılında ise sıbyan ve ibtidai mekteblerin ıslahı ve ihtiyaç görülen yerlerde yeniden düzenli ibtidai mekteblerin açılması ile meĢgul olmak için vilayetlerde birer Daimi Maarif Encümeni kurulmuĢ ve Ġstanbul'un mahallerinde de birer Mekteb Encümeni Ģubesi açılmıĢtır. Kaza, Iiva ve bazı karyelerde de birer maarif encümeni kurulmuĢ, yine kazalarda Fahri Maarif Vekilleri ihdas edilmiĢ, karyelerde Ihtiyar Meclisleri, nahiyelerde de Nahiye Meclisleri birer encümen-i maarif hükmünde tutulmuĢlardı. Bu arada vilayetlerde birer Vilayet

Tedrisat-ı Ġbtidaiyye Encümeni ve livalarda Liva Maarif-i Ġbtidaiyye Meclisi kurulmuĢtu42. Bunun

üzerine de her vilayet merkezinde bir Tedrisat-ı Ġbtidaiyye Meclisi ve livalarda Liva Mekatib-i Ġbtidaiyye Meclisi kurulmuĢtu (Bknz: T. Erdoğdu, a , s.224-228.)

verilmiĢtir43. Bu yıllarda Diyarbakır, Mamuretülaziz, Erzurum, Sivas, Van, Edirne, Suriye, Aydın, Selanik, Yanya ve Manastır vilayetlerinde maarif meclisleri kuruldu. 1892 yılına gelindiğinde ise artık pek çok vilayette maarif müdürlüğü vardı. Mesela Basra, Bağdat, Haleb, Suriye, Beyrut, Bursa, Konya, Ankara, Aydın, Adana, Kastamonu, Sivas, Diyarbakır, Bitlis, Erzurum, Mamuratülaziz, Van, Trabzon, Rodos, Edirne, Selanik, Kosova, Yanya, ĠĢkodra, Manastır vilayetlerinde maarif idareleri kurulmuĢtu44

. Vilayet maarif müdürlerinin tayinleri ise ancak 23 Haziran 1882 tarihli Maarif Nezareti tarafından çıkarılan tebligatla gerçekleĢtirilebilmiĢtir45

. 1886 yılına gelindiğinde 33 vilayetten 22‘sinde maarif müdürü bulunmaktaydı46.

43 T. Erdoğdu, a, s.224.

44 T. Erdoğdu, a, s.223.; Maarif idarelerinin kuruluĢu vilayet yönetiminin inisiyatifi ile birbirinden

farklılık arz etmiĢtir. Örneğin Ankara merkezinde bir vilayet meclisi yokken, sancaklarından KırĢehir ve kazalarından Sivrihisar‘da maarif komisyonu veya maarif encümeni denilen eğitimden sorumlu meclisler kurulabilmiĢti. Bursa‘da merkez dıĢında maarif meclisine rastlanmazken, Kastamonu‘nun hemen hemen bütün kaza ve sancak merkezlerinde maarif komisyonları mevcuttu.(Bknz: Somel, s.129-130.) (Bknz: Tablo-1: 1892 yılında Maarif Müdürü Bulunan Vilayetler.)

45 Somel,s.147. Vilayet maarif idaresi üyelerine verilecek maaĢlar Maarif-i Umumiye

Nizamnamesi‘nin yüz kırk beĢinci maddesine göre belirlenmiĢti. Buna göre, azalar dıĢında bütün maarif meclis üyeleri maaĢa bağlanmıĢlardı. BaĢkan (reis-maarif müdürü) 2000 ile 5000 kuruĢ arası; baĢkan yardımcıları (muavinler), muhakkık (denetçi) ve müfettiĢler 2000‘er kuruĢ ve katip (sekreter), muhasip (muhasebeci) ve sandık emini 500 ile 1000 kuruĢ arası maaĢ alacaklardı. MüfettiĢlerin harcırahları maaĢlarına dahil olacaktı. (Bknz: Nizamname madde 145); Ancak, maaĢlar uygulamada yarı yarıya düĢmüĢtür. Örneğin Manastır vilayetine kurulan vilayet maarif idaresinin yönetimi konusunda, maarif müdürünün daha önce öngörülen 2.000 kuruĢ maaĢı yarıya düĢürülerek 1.000 kuruĢ yapılmıĢ, maaĢ merkez bütçesi yerine yerel münderise vakıflarının gelirleri ile karĢılanması talep edilmiĢtir. Vilayete iki adet müfettiĢ atanması gerekirken bu görevleri maarif müdürünün yapması istenmiĢtir.(Bknz: Somel, s.135).(Maarif idaresi memurlarının maaĢı için bknz tablo-2 ve 3)

46T. Erdoğdu, a, s.221,222.; Alemdar Yalçın, ―Cumhuriyetin Ġlk Yıllarında Eğitim Durumumuz‖,

Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, S.7, Eylül-1985. (Bundan sonraki dipnotlarda ―Yalçın‖ olarak

geçecektir.s.42,45.). 21 Ocak 1871'de yayımlanan Ġdare-i Umumiyye-i Vilayet Nizamnamesi'nin 25 ve 26. maddeleri de maarif müdürlerinin görevleri ve yetkilerini tayin ederek vilayet kuruluĢları içindeki yerlerini Maarif-i Umumiye Nizamnamesi' nden ayrı olarak göstermiĢtir. Maarif Müdürünün Vezâ‘ifi 25.Madde: Maarif müdirinin veza‘ifi vilâyet Meclis-i Maarifine riyâset etmek ve vilayetin maarife müteallik mesâlih-i câriyyesine ve ıslahat-ı mukarrerenin (kararlaĢtırılan reformun) icrâat-ı fiiliyyesine ve maarif nizâmnâmesi ahkamının (hükümlerinin) ve maarif nezâretinden alınacak t‘alimâtın tamami-i icrasına ve merkez-i vilâyetde bulunan mekteb ve kütübhânelerin ve ale‘l-husus i‘dadiyye ve mekatib-i sultaniyye ve aliyenin teftiĢine ve vilâyet maarifi tahsîsatının (ödeneğinin) kaar ve nizamı da‘iresinde sarf ve ist‘imaline nezaret ve dikkat eylemek husûslarından ibâret olub idâre-i tahsîsât bahsinde birinci derecede mes‘ûliyyet (sorumluluk) kendüsüne a‘iddir. 26. Madde: Maarif müdiri bir sene içinde dahil-i vilâyetde terbiye-i umumiyyece vak‘i olan icraât ve ıslahatın fezlekesini yapub Bâb-ı Alî‘ye takdîm kıınmak üzere vâliye i‘tâ eyler. (Bknz: Seyidanlıoğlu, s.9); Maarif müdürlerinin nitelikleri, bölgeden bölgeye farklılık arz etmekteydi. Balkan vilayetlerinde genellikle müdürler mülkiye mezunu iken, Anadolu‘da ve ülkenin uzak vilayetlerinde daha yöresel öneme haiz kiĢiler veya tarikat Ģeyhleri olabiliyordu. Örneğin Bağdat Vilayeti‘nin maarif müdürü bir Rufai Ģeyhiydi. (Bknz: Somel, s136.); 23 Eylül 1908 tarihli irade ile maarif müdürleri hakkında bir düzenleme yapılmıĢ ve maarif müdürlükleri derecelendirilmeye tabi tutulmuĢtur ve üç derece tesbit edilmiĢtir. Buna göre; 1. Sınıf maarif müdürleri: Dersaadet, Aydın, Selanik, Beyrut, Hicaz, Yemen,

Maarif meclislerinin hukuki durumları ancak 13 Aralık 1896/H. 8 Recep 1314 tarihli Vilayet-i Şahane Maarif Müdürlerinin Vezaifini Mübeyyin Talimat ile resmiyet kazanmıĢtır47. Talimatta okulların denetlenmesi, öğretmenlerin istihdamı, vilayet maarif müdürlerinin, sancak ve kazalardaki maarif idarelerinin sorumlulukları gibi konular yer almıĢtır48. Ayrıca, maarif müdürünün yetki ve sorumlulukları yeniden tanımlanırken, sancak ve kazaların maarif komisyonlarının kurulmaları, görevleri ve yapacakları iĢ ve iĢlemler ile sorumluluk alanları derli toplu bir belge halinde sunulmuĢtur. Talimata göre, mahalli maarif idarelerinin baĢlıca görevleri, merkez idaresi tarafından belirlenen müfredatlar ile ders kitaplarının taĢrada okutulmasını sağlamak, nezaretin talimatlarının uygulanmasını denetlemek, ihtiyaca göre okullar açmak, okullra öğretmen seçimi yapmaktı49. Müdür dıĢındaki okul personelinin atamaları yapma görevi ile okulu ve dersi aksatan, görevini suistimal eden öğretmenleri azletme yetkileri vilayet maarif müdürlerine verilmiĢti50

. Talimat

Bağdat, Trablusgarb; 2. Sınıf maarif müdürleri: Yanya, Manastır, Kosova, ĠĢkodra, Edirne, Kastamonu, Erzurum, Trabzon, Ankara, Hüdavendigar, Konya, Adana, Cezayir-i Bahr-i Sefid, Sivas, Haleb, Suriye, Musul, Diyarbakır, Mamuretülaziz, Bitlis, Van, Basra; 3. Sınıf maarif müdürleri: Kudüs-i ġerif, Zor, Bingazi. 1.sınıf maarif müdürlerinin bu düzenlemeden önce aldıkları maaĢların toplamı ayda 16.750 kuruĢ iken 24.000 kuruĢa. 2. sınıf müdürlerinin 39.330 kuruĢtan 55.000 kuruĢa ve 3.sınıf müdürlerinden sadece varolan Kudüs-i ġerif maarif müdürünün ayda aldığı 2.000 kuruĢ aynen devam ettirilmiĢ ve buna ilaveten Zor ve Bingazi Sancakları'nda maarif müdürleri ihdas edilerek kendilerine 2.000'er kuruĢ verilmesi karlaĢtırılarak toplam maaĢları 6.000 kuruĢa çıkarılmıĢtı. Böylelikle tüm maarif müdürlerinin aylık masrafı 58.080 kuruĢ iken 85.000 kuruĢa çıkarılmıĢtı. Her vilayette maarif müdürü bulunmadığından bu vazifeyi Mekatib-i Ġdadiyye müdürleri ve muhasebe memurlarının yerine getirdiği bazı vilayetlere de bundan sonra birer maarif müdürü atanmasına ve maarif müdürleri arasında bulunan maaĢ farklarının giderilmesi ve denkleĢtirilmesine karar verilmiĢti. Bunun için bazen fazla maaĢ alanların maaĢlarından kesilerek yeni maarif müdürlükleri kurulmuĢtur. (Bknz: T. Erdoğdu, a, s.224.)

47 Somel, s.127; 13 Aralık 1896 tarihli ―Vilayat-ı ġahane Maarif Müdürlerinin Vazıfesine Dair

Talimat‖a göre; vilayet maarif müdürleri maarifin sahip olduğu mal varlığının idaresinden ve tasarrufundan, iane-i maarif vergisinin toplanması ve sarfı ile muhasebe memurlarının vazifelerini yerine getirmelerinden birinci derecede sorumludur(17.madde.). Vilayet Maarif Müdürleri maarif kayıtlarının muhasebesi ile sandık mevcutlarını tahkik etmekle ve maarifin varidat ve sarfiyatını kontrol etmekle mesuldür. Eğer muhasebe memurları ve sandık eminleri herhangi bir Ģekilde görevlerini suiistimal ederek hesaplara fesat karıĢtırırlarsa bu görevlilerin memuriyetlerine son verebilir. (19. Madde). Vilayet Maarif Müdürleri Menafi ve maarif vergilerini tahsilatından, ilgili nizamname hükümlerinin uygulanmasından ve nizamnamenin 10. ve 11. maddeleri gereğince 1305 yılından sonraki aĢar gelirleri için Ziraat Bankası Ģubeleri ile emlak vergisi gelirleri için ise mal sandıklarına ait olan vazıfelerin takipçisi olarak gerekli gayreti göstermekle görevlidirler. (20.madde). Her ay hazırlanan ve Nezarete gönderilen Ģehriye defterleri, defter-i kebir ve yevmiyelerin kayıtları ile yıllık olarak gönderilen mal muhasebesi ve vilayet maarif bütçesini hazırlatmak Vilayet Maarif Müdürü‘nün görevlerindendir. (Bknz: Maarif Salnamesi 1316, s.136-156.(Bundan sonraki dipnotlarda MS olarak geçecektir.)

48 Somel, s.123

49 Somel, s.143.

ile yerel maarif meclislerine yıllık iki adet rapor hazırlama zorunluluğu getirilmiĢti. Bunlardan birincisi öğretim yılı içinde, üç aylık dönemler halinde, eğitim öğretim icraatları ile ilgili genel bir rapordu. Ġkincisi ise öğretim yılı sonunda öğrencilerin kayıt durumları, dersler ve okulun ekonomik durumu ile ilgiydi. Maarif müdürü sorumluluk alanındaki bütün resmi, özel, yabancı ve gayrimüslim okulların istatistiki bilgilerini derliyor, raporlaĢtırıp yılda bir kez nezarete sunuyordu. Maarif müdürüne yapılacak etkinliklerin içeriklerini denetleme görevi de verilmiĢti. Sancak ve kaza maarif komisyonlarının üyeleri sancak ve kazanın idare meclisleri tarafından seçilecek, vilayet maarif müdürünün onayı ile ataması vali tarafından yapılacaktı. Ayrıca maarif komisyonları bulundukları sancak ve kazalarda vilayet maarif meclislerinin yetki ve sorumluluklarına da sahip olacaklardı51

.

Konya vilayetinde vilayet idare meclisine bağlı bir organ olarak çalıĢan maarif komisyonu daha önceki yıllarda varolsa da, bu kurumun maarif alanında yapılacak ıslahatlarda yeterli olmadığı düĢünülerek vilayetin ilk maarif meclisi 5 Temmuz 1875‘te kurulmuĢtur52. Karaman Kazası‘nda ise maarif komisyonu adıyla eğitim iĢleri ile meĢgul ilk kurum 1880‘li yılların ilk yarısında kurulmuĢtur. Bu ilk yıllarda komisyon üyeleri Hakim Efendi, rüĢtiye muallimi ve eĢraftan Mustafa Efendi‘ydi. Komisyon üyeleri teĢkilatın ilk kurulduğu yıllardan 1890‘lı yılların baĢında kadar görevlerine herhangi bir değiĢiklik olmadan devam etmiĢlerdir. 1891 yıldan itibaren komisyon köklü bir değiĢim geçirmiĢtir. Kazanın naibi komisyon baĢkanı olurken aza sayısı da artmıĢtır. Yeni komisyonun üyeleri genellikle eĢraftandır. Bu yılda komisyon baĢkanı Naib Mustafa Fevzi Efendi, azalar eĢraftan Mehmet Hulusi Efendi, Mehmet Salih Efendi, Hacı Mehmet Efendi ile Kâtip

51 Uyanık, s.1521.

52

Konya Vilayeti‘nde ilk kez 1872/H.1289 yılında bir maarif meclisi kurulmuĢtur. Bu komisyonun baĢkanı mekteb-i vilayet unvanı ile Ali Suat Bey, azalar müderrris Hocazade Hacı Mehmet Efendi, müderris Hüseyin Çelebi Efendi, müderris KaĢif Efendi, Defteri Hakani memuru….., Evkaf Muhasebecisi Hacı Fasıh Efendi, Dimitri Efendi, Karabat Efendi, Ġbrahim Efendi‘ydi. (Bknz:KVS- 1289, s.35. (Bundan sonraki dipnotlarda ―KVS‖ Ģeklinde geçecektir.) 1876/H.1294 yılına kadar aynı komisyon görevine devam etmiĢtir. (1301 yılına kadar maarif komisyonu adıyla çalıĢan meclis olarak yer alırken bu tarihten sonra maarif meclisi adını alacaktır. Bknz:Vilayet yıllıkları, kıyas için 1300,s.38;1301,s.26.); (Bknz: Sarıçelik, s.50.) 1890‘lı yılların baĢlarında meclisin adı ―Meclis-i Kebir- i Maarif Heyeti‖ olacaktır. (Bknz: KVS-1310, s.97.) Konya‘da maarif meclisinin kurulma amacı vilayet dahilinde bulunan sıbyan mekteplerinin ıslahı ve öğretmen maaĢlarının karĢılanabilmesiydi. Yerel idare meclisi okulların masraflarının karĢılanabilmesi için meclise salma sureti ile para toplama yetkisi de vermiĢti. (Bknz: Sarıçelik, Aynı yer)

Mehmet Tahir Efendi‘dir53. 1890‘lı yılların ikinci yarısında ise komisyonunun baĢkanı Naib Ahmed Faik Efendi olmak üzere, azaları Hacı RaĢid Efendi, Mehmed Efendi ile Katip ve Sandık Emini Hüseyin Efendi olmuĢtur54. 1900‘lü yıllarda ise meclisin baĢkanı Kaymakam Tahir Bey olmak üzere, ikinci baĢkan müderris Mustafa Efendi, azalar rüĢtiye muallimi Hasan Efendi, Belediye BaĢkanı Ahmed Efendi, Mezhepzade Mehmed Efendi, Güdümenlizade Hacı Ali Efendi, Süvari Mülazımı

Tahsin Efendi, Maarif Katibi Hacı Abdurrahman Efendi‘den oluĢmuĢtur55

. Karaman Kazası maarif meclisi yıllar geçtikçe daha fazla mahalli üyeye sahip bir kurum haline gelmiĢtir. Nitekim yerel eĢrafın komisyonlarda görev almalarından sonradır ki, özellikle 1890‘lı yıllardan itibaren Karaman Kaza‘sında maarif alanında önemli geliĢmeler yaĢanmıĢtır. Ġbtidailerin sayısı artarken, bazı sıbyan mektepleride ibtidaiye çevrilmiĢtir.

Maarif meclisleri kuruldukları yerlerde, ancak yönetimsel anlamda güçlü yerel desteğe sahipseler önemli adımlar atabilmiĢlerdir. Oysa Osmanlılarda taĢrada halkın eğitim hizmetlerine katkısı çoğu zaman sınırlı kalmıĢtır. Toplumun önde gelen kiĢilerinin maarif meclislerine üye olarak eğitim hayatında söz sahibi olmaları teĢvik edilmiĢtir. Karaman özelinde yerel maarif meclisleri önemli görevler üstlenmiĢ gibi görünse de, ülke genelinde yerel önderler tarafından verilen destek sınırlı kalmıĢtır. Maarif Nezareti mümkün olduğunca çok okul açmaya çalıĢsa da bu okullar için gerekli olan maddi gelirlerin temin edilememesi ve halkın desteğinin sağlanamaması eğitim hizmetlerinin taĢrada geliĢimini engelleyen en önemli unsur olmuĢtur.

53 KVS-1303, s.167.; (Kıyaslama için:1304, s.89; 1305,s.90;1306,s.93; 1307, s.84; 1308 yıllığına

ulaĢılamamıĢ, diğer yıllarda ise maarif komisyonu Ģu Ģekilde kurulmuĢtur. 1310 yılında maarif komisyon baĢkanı Naib Efendi, üyeler Hacı Ömer Efendi, Mustafa Efendi, Hacı Mehmet Efendi, Hacı Ġsa Efendi ile katib ve sandık emini Hüseyin Efendi olmuĢtur (KVS-1310 s.137). 1312 yılı vilayet yıllığına göre; maarif komisyon baĢkanı Naib Efendi, üyeler Hacı Ali Efendi ve Hacı Mehmet Ağa, katib ve sandık emini Hüseyin Efendi‘dir.(KVS-1312, s.136). 1314 vilayet yıllığına göre; maarif komisyon baĢkanı Naib Efendi, üyeler Hacı ReĢit Efendi ve Mehmet Efendi, Katip ve sandık emini Hüseyin Efendi‘dir.(KVS-1314, s.132); 1317 yıllığında herhangi bir kayıt görünmemektedir. (KVS- 1317,s.159-166);1322 yıllığında BaĢkan kaymakam bey, Ġkinci baĢkan Mustafa Efendi (müderris), Üyeler: rüĢtiye muallimi, Belediye BaĢkanı Ahmet Efendi, Mezhepzade Mehmet Efendi, Güdümenlizade Hacı Ali Efendi, Süvari Mülazımı Tahsin Efendi ve Katip ise Maarif Katibi Hacı Abdurrahman Efendi‘dir.(KVS-1322, s.114).

54 KVS-1314, s.132.

1.1.3. Ġlk ve Ortaöğretim Mekteplerinin YaygınlaĢtırılması