• Sonuç bulunamadı

2.5. Yaklaşımların Analizi

3.1.2. Düzenleyici Kuruluşların Genel Yaklaşımları

3.1.2.2. T.C. Merkez Bankası (TCMB)

1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nun 4. maddesinde, “fiyat istikrarının sağlanması ve Türk Lirasının değerinin korunması için gerekli tedbirleri almak”

olduğu ifade edilmektedir. Bu ifade Merkez Bankası'nın temel görev ve yetkileri arasında sayılmaktadır. (TCMB, 1970)

Bu politika ışığında uzun zamandır hayatımızın bir parçası haline gelen ve gelişmekte olan kripto varlık piyasası hakkında Merkez Bankası bir takım adımlar atmaya başlamıştır.

Bunlardan ilki 2 Ekim 2017 yılında Merkez Bankası tarafından blokzincir çalışma grubunun kurulması ile başlamıştır. Ödeme sistemleri genel müdürü Mustafa Okay’ın gerçekleştirmiş olduğu açıklamalarda, blokzincir sistemi hakkında ilgili kurumlarla tartışmalar gerçekleştirdiklerini, kısa bir zaman dilimi içerisinde bankalarda aktif olacağını ve merkez

bankası tarafında da kullanılacağı sinyallerini vermiştir. Ayrıca teknolojik gelişmelerin dikkatle takip edilerek benimsenmesi gerektiğini belirtmiştir. Tüm bu gelişmeler neticesinde blokzincir teknolojisini iyice özümseyip güvenli ve kullanışlı bir araç olması için tüm gayretleriyle çalıştıklarını ifade etmiştir(Bayhan, 2017). Bu bilgiler dâhilin de bu teknolojinin millileştirilmesi gerektiğini de belirtmiştir. Ayrıca çalışma grubunun belirli aralıklara bir araya gelerek yeni gelişmeleri takip edip değerlendirileceğinin de altı çizilmiştir. (Papuççiyan, 2017)

Dönemin merkez bankası başkanı Murat Çetinkaya’ nın 3 Kasım 2017 yılında yapmış olduğu bir açıklamada TCMB'nin dijital paralarda yaşanan gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini, bu teknolojinin güzel tasarlandığı takdirde finansal anlamda istikrara katkı sunacağını dile getirmiştir(Tumen, 2017). 29 Kasım 2017 tarihin başbakan Binali Yıldırım’a bitcoin ile ilgili sorulan soruya yönelik yanıt veren Çetinkaya, bitcoin ve benzeri kripto paralara ilişkin şuan için belirlenmiş bir yasal düzenlemenin bulunmadığını ifade ederek, BDDK’nın geçmiş yıllarda belirttiği gibi bu paraların elektronik para şeklinde kabul edilmediği ve Özel Hizmetler ve Elektronik Para Kanunu'na tabi olmadığını dile getirmiştir (Sabah, 2017).

16 Nisan 2021 tarihinde Merkez Bankası kripto varlıklar ile ilgili büyük bir gelişmeye imza atmıştır. Herkesin merakla bekledi konulara kısmen de olsa açıklama getirmiş ve kafalardaki soru işaretlerini gidermeyi hedeflemiştir. Resmi gazetede yayınlanan

“Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” ile kripto dünyasına bir düzenleme getirmiştir. Bu yönetmelikte, ödeme işlemlerinde ve hizmetlerinde kripto varlıkların kullanılmaması gerektiği, elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alış veriş, depolama ve gönderim hizmeti sağlayan platformlara veya bu platformlardan gerçekleştirilecek olan fon gönderimine aracılık faaliyeti göstermemesi ifade edilmiştir. Bu yönetmelik kişilerin birbirleriyle kripto para ticareti yapmasını engellemiyor ve yasaklamıyor.

Bunun yanında kripto para borsalarında işlem yapmayı ya da kripto para borsalarının tamamen veya kısmen yasaklanması gibi bir düzenleme söz konusu değildir.

Yönetmeliğin devamında, kripto varlığı

“dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlık”

şeklinde tanımlaması gerçekleştirilmiştir. Bu açıklama son derece önemli bir açıklamadır. Bu açıklamada kripto varlıklarının ne olmadığı ifade edilmiş ve sonuç olarak merkez bankası kripto varlıkları “gayri maddi varlık” olarak tanımlamıştır. Varlık olarak üzerinde durulmasındaki ana neden ise uluslararası düzeyde kurumların yapmış olduğu tanımlamalara

benzer bir açıklamanın gerçekleştirilmek istenmesidir. Şöyle ki, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF), kripto paralar için dijital varlık (virtual asset), Avrupa Birliği kurumları ise kripto varlık (crypto asset) ifadelerini kullanmışlardır.

Öte yandan yönetmelikte kripto varlıklar ile ilgili hayata geçirilen yasaklar ifade edilmiştir. Yayınlanan bu yönetmelikte, ilk olarak kripto varlıklar ile yapılması hedeflenen tüm ödemelerin yasaklanması gibi bir anlam çıkartılsa da böyle bir şeyin olmadığı aşikârdır.

(TCMB, 2021a)

Madde 4 kapsamına giren iki muhatap yer almaktadır. Bunlardan birincisi, ödeme hizmeti sağlayıcılarıdır. Bu hizmet sağlayıcılar ilgili kanun maddelerince bankalar, elektronik para kuruluşları, ödeme kuruluşları ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi’dir. İsmi geçen bu kurum ve kuruluşlar kripto varlıklara dayalı ödeme hizmetinde bulunamayacaklar ve elektronik para ihracı gerçekleştiremeyeceklerdir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta ise bankalar ile olan kısımdır. Burada bankaların kripto varlık borsalarına reel para gönderme işlemi ve kripto varlık platformları meydana getirmesi yasaklama kapsamı dışında tutulmaktadır. İkinci muhatap ise, 6493 sayılı Kanun’da bahsedilen ödeme ve elektronik para kuruluşlarıdır. Bu kuruluşlar, kripto varlıklara ilişkin alış satış, muhafaza, gönderim veya ihraç hizmeti sağlayan borsalara ve bu borsalara fon transferi sağlayamayacaktır (Ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, ödeme hizmetleri ve elektronik para kuruluşları hakkında kanun, 2013).

Kripto varlıklar ile ilgili yayınlanan bu yönetmelikle ilgili olarak TCMB tarafından bir basın duyurusu yapılmıştır. Bu duyuruda “Kripto varlıkların denetim mekanizmasının bulunmadığı, muhatabın olmaması, aşırı değişken olduğu, anonim ve yasadışı işlerde kullanılabileceği, cüzdanların çalınabileceği ve geri alınamaz işlemleri bünyesinden barındırdığı için yüksek risk barındırdığı ifade edilmiştir. Ayrıca son zamanlarda, farklı alanlarda ödeme yapılmaya çalışılmasından dolayı telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşanabileceği konusunda kullanıcılar uyarılmıştır” şeklinde kamuoyu ile paylaşımda bulunulmuştur. (TCMB, 2021b)

MB başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun 23 Nisan 2021 tarihinde kripto paralar ile ilgili yapmış olduğu açıklamada, “Bu konunun çok hassas bir yönünün olması ile birlikte farklı bir boyuta doğru yol aldığı görülmektedir. Şuan için yeterli altyapı, düzenleme ve kontrol mekanizması bulunmamaktadır. Bu işlemleri yasaklamanın çözüme yönelik bir katkı sunmayacağını dile getirmiştir. Aracı kurumların yeterli altyapıya sahip olmadıklarını ancak bankalar vasıtası ile ödeme gerçekleştirilebilmesine imkân tanıdıklarını, gerekli düzenlemeler üzerinde çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtmiştir. Ayrıca para yerine kullanılmasını önüne

geçmek adına yasaklamada bulunulmuştur. Varlık olarak mı yoksa mal olarak mı ele alınması gerektiği ile ilgili bir takım soru işaretleri mevcut olmakla birlikte dünya üzerinde örnek alabileceğimiz herhangi bir model bulunmamaktadır. Öte yandan çok fazla kripto para akışı gerçekleşmekte, ülke dışına giden paraların geriye dönüp dönmediği konusunda bilgi sahibi değiliz, nereye çıkış olduğu ile de herhangi bir bilgi elimizde mevcut değil, Avrupa ve ABD'ye bir kripto para akışının olduğunu tahmin etmekteyiz ifadelerini kullandı. Öte yandan SPK, BDDK ve bakanlığın kendi iç düzenlemeleri konusunda çalışmalara ara vermeden devam ettiğini belirtmek isterim” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur (HT, 2021).

Son olarak Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal’ın kripto paralar ile ilgili yapmış olduğu açıklamada, Merkez Bankasının birden fazla çalışma sürdürdüğünü, bu faaliyetleri sürdürebilmek için 2020 yılında “Finansal İnovasyon Genel Müdürlüğü” kurularak faaliyete geçirildiğini belirtmiştir. Ayrıca bu müdürlüğün bünyesinde dijital para konusunda faaliyet gösteren bir Ar-Ge projesinin başlatıldığını söylemiştir. Bu çalışmalar ile birlikte kavramsal açıdan ispat aşamasını gerçekleştirildiğini ve 2021 yılı bitmeden pilot testlerle başlanacağı sinyallerini vermiştir (Yavuz, 2020b).

3.1.2.3. Finansal İstikrar Komitesi (FİK), Bankalar Arası Kart Merkezi (BKM) ve