• Sonuç bulunamadı

Türkiye’ye Komşu Ülkelerin Savunma Harcamaları…

BÖLÜM 3: DÜNYADA VE TÜRKİYE’ DE SAVUNMA HARCAMALARI

3.3. Türkiye’ye Komşu Ülkelerin Savunma Harcamaları…

Ülkelerin savunma politikası ve harcamalarını etkileyen önemli etkenlerden biri de komşu ülkelerin askeri harcamaları olduğunu daha öncede belirtmiştik. Bu bağlamda, bölge ülkelerinin özellikle silahlanma politikaları ve Türkiye’nin bütünlüğünü ve rejim yapısını hedef alan terör örgütlerine ve siyasi gruplara sağladıkları zımni destekleri Türkiye açısından önemli bir güvenlik sorunudur.

Özellikle son yıllarda dünyada gözlenen silahlanma yarışında silahlanan bölgeler arasında dikkat çeken bölgelerden biri de Ortadoğu’dur. Türkiye’nin Ortadoğu’dan gelebilecek olası bir tehdit karşısındaki en önemli dayanak noktası ise şüphesiz daha üstün bir askeri kapasitesidir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin içinde bulunduğu askeri çevre ve bu çevrede meydana gelen gelişmeler, Türkiye’nin NATO ve ABD ile ortak gözüken çıkarlarının dışında, daha geniş kapsamlı ve öncelikli bir konuma sahiptir. Bu nedenle de, NATO’nun dışında caydırıcı bir silahlı gücün bulundurulması, Türkiye için zorunlu bir ulusal ihtiyaçtır (Şimşek, 1989:147–148).

Tablo 19’da Türkiye’ye komşu olan ülkelerin savunma harcamaları milyon $ şeklinde verilmektedir.

102

Tablo 19.Türkiye’ye Komşu Ülkelerin Savunma Harcamaları, (1988–2008/ Milyon $)

Yıllar Rusya Yunanistan Bulgaristan Gürcistan Ermenistan Suriye İran

Irak 1988 [218,436] 6,754 .. .. .. [3,195] .. .. 1989 [202,543] 6,332 [2,565] .. .. [3,271] 1,238 .. 1990 [171,349] 6,402 [2,070] .. .. [3,040] 1,341 .. 1991 .. 6,072 [1,123] .. .. [4,907] 1,304 .. 1992 [42,527] 6,310 [848] .. 84.5 [4,544] 1,160 .. 1993 [37,569] 6,159 [640] .. 47.1 [3,603] 1,574 .. 1994 [36,613] 6,265 [876] .. .. [3,884] 2,434 1995 [21,683] 6,399 [649] .. 79.9 [3,916] 1,753 .. 1996 [19,148] 6,783 443 85.9 68.9 [3,638] 1,948 .. 1997 [21,246] 7,228 412 [53.6] 87.6 [3,750] 2,171 .. 1998 [13,557] 7,876 478 [51.7] 86,4 [3,750] 2,290 .. 1999 [14,045] 8,245 542 [39.8] 93 4,124 3,200 .. 2000 [19,141] 8,701 559 [27.2] 94,3 5,418 4,731 .. 2001 [21,245] 8,508 619 [34.5] 91,5 5,018 5,220 .. 2002 [23,604] 8,350 624 49,3 90,5 5,056 3,926 .. 2003 [25,111] [7,097] 637 57,7 104 5,887 4,594 .. 2004 [26,119] [7,765] 622 80,6 115 7,137 5,816 .. 2005 [28,492] [8,480] 641 214 141 7,011 7,213 (1,634) 2006 [31,181] [8,824] 663 362 157 7,328 7,677 (2,783) 2007 [35,369] [9,346] 631 592 194 5,703 6,592 (3,313) 2008 [38,238] [9,706] 713 651 [217] 6,300 6.089 (1,926) Kaynak : www.sipri.org , [ ] : Tahmini değer, ( ) : Şüpheli değer

103

Tablo 19’a baktığımızda Türkiye’nin komşu ülkelerinin savunma harcamalarında dikkat çeken ülkeler Rusya, Yunanistan, İran, Suriye ve kısmen Irak’tır. Ayrıca Bulgaristan, Gürcistan ve Ermenistan’ın savunma harcamalarının genelde düşük seviyelerde fakat her şeye rağmen artış trendinde olduğu görülmektedir.

Bulgaristan Varşova Paktının dağılması sonucu askeri anlamda eski gücünü yitirmiştir. Özellikle son yıllarda Bulgaristan, NATO standartlarına uyum sağlamaya çalışmakta bu doğrultuda da ufak da olsa savunma harcamalarını arttırma yoluna gitmektedir. Bulgaristan, Eritre, Etiyopya ve Mali’ye 2004–2008 dönemdeki silah ihraç etmiştir. Bunun yanı sıra silah aldığı ülkeler ise Belçika, Fransa ve İtalya’dır. Bulgaristan son 5 yılda ortalama GSMH’nin %2,5’ini savunma harcamalarına ayırmıştır.

“Savunma ve güvenlik adına Ermenistan Savunma Bakanı Serzh Sarkisyan, ordunun yenilenmesi sürecinde modern silahlar almaya devam edeceklerini söylemiştir. Sarkisyan, yaptığı açıklamada, “2006 bütçesinde savunma harcamaları için ayrılan bölümün en azından ordunun savaş gücünü korumaya olanak vereceğini” belirtmiştir. Mediamax ajansının haberine göre, Ermenistan’ın gelecek yıl savunma harcamaları için ayırmayı planladığı yaklaşık 160 milyon dolar, 2006 bütçesinin yüzde 16,4’ünü oluşturmaktadır. Ermenistan’ın bu yıl savunma harcamalarına ayırdığı yaklaşık 119 milyon dolar ise 2005 bütçesinin yüzde 14,3 ’ üne karşılık gelmektedir”(Çıkınlar,2006:143–144).

Her şeye rağmen Ermenistan, 45 bin kişiden oluşan bir orduya ve teknolojik açıdan oldukça geri kalmış bir silah donanımına sahip durumdadır. Savunma harcamaları da bu doğrultuda etkisiz denilecek kadar azdır. Ermenistan son 5 yılda ortalama GSMH’nin %3’ünü savunma harcamalarına ayırmıştır. Silah satışı hiç olmayan Ermenistan’ın 2004–2008 döneminde en çok alım yaptığı ülkeler Slovakya ve Rusya’dır.

Gürcistan savunma harcamalarını her geçen gün arttırmaktadır. Bu harcamaların temelinde Rusya’nın kendi ülkelerine yönelik tehditlerin ve saldırılarının artması yatmaktadır. Savunma harcamalarını arttırmalarının diğer bir neden ise NATO’ya girmek için gerekli olan savunma reformlarını gerçekleştirmektedir.

2004–2008 dönemdeki silah satışı yok denecek kadar az olan Gürcistan 2004 yılında sadece Gambia’ya satış yaparken silah aldığı ülkeler Ukrayna, Çek Cumhuriyeti ve Yunanistan’dır. Gürcistan’ın savunma harcamalarının GSMH’ye oranı her geçen yıl

104

yüksek oranlarda artmaktadır. Bu oran 2004’de %1,4, 2005’te %3,3, 2006’da %5,2 ve 2007 yılında ise %9,2 gibi rekor bir seviyeye ulaşmıştır.

Irak ABD işgalinden önce savunma harcamalarını daha çok Rusya ve Fransa’dan karşılamaktaydı. “Irak 1980–1990 döneminde aldığı konvansiyonel silahların %76’sını SSCB’den ve Fransa’dan temin etmiştir”(Alp,2006:80).

Irak özellikle 1980’de İran ile savaşmaya başladığı zaman savunma harcamalarını arttırmış ve 1985 yılında en yüksek değerine ulaşmıştır. “1980’de savunma harcamaları bir önceki seneye göre %26,5 artış göstermiş ve 1985 yılında en yüksek değerine ulaşmıştır”(Alp,2006:84). Bu tarihten sonra ise savunma harcamaları düşmeye başlamış ve savaşın 1988’de bitimi ile hemen hemen savaş öncesindeki seviyesine düşmüştür. Irak Körfez savaşından sonra sahip olduğu ileri sürülen askeri gücün büyük bölümünü kaybettiği sanılmaktadır.

Irak’ın, ABD’nin 2003 yılındaki saldırısına kadar, sahip olduğu askeri kuvvetler ve savunma harcamaları konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır.“Körfez savasından (1991) sonra sahip olduğu ileri sürülen askeri gücün büyük bölümünü kaybeden Irak’ın, ABD’nin 2003 yılındaki saldırısına kadar, sahip olduğu askeri kuvvetler konusunda ileri sürülen rakamlar oldukça tartışmalıdır”(Yıldız,2004:93).

İşgalin ardından dağıtılan ordusunun yerine ABD tarafından hafif silahları bulunan yeni bir ordu oluşturmuş ve savunma harcamalarını her geçen yıl büyük oranda arttırmıştır. Silah satışı hiç olmayan Irak’ın 2004–2008 döneminde en çok silah alımı yaptığı ülkeler ABD, Rusya ve Ukrayna’dır. Irak son 5 yılda ortalama GSMH’nin %2,5’ini savunma harcamalarına ayırmıştır.

1973 Arap-İsrail savaşından sonra bölgede, ABD 1973–1977 yıllarında Ortadoğu’daki bazı ülkelere silah satışını arttırmıştır. Bunlar arasında İran’da bulunmaktaydı.

“1972’de ABD, İran’a güvenliği için her türlü modern ve klasik silahı verebileceğini bildirmistir. 1973–1977 arasında ABD’nin bölgeye yaptığı toplam silah transferi içinde İran’ın payı % 42’ye yükselmiş, İran Basra körfezinde en kuvvetli bölgesel askeri güç konumuna gelmiştir. Böylece Nixon Doktrini çerçevesinde İran bölgesel bir güç olarak ortaya çıkmış ve Körfez petrollerinin denetimi ve korunmasında Batı çıkarları doğrultusundaki politikaların gözetimini yüklenmiştir” (Alp,2006:77).

105

1991 yılı sonrasında ise İran, Rusya ve Çin ile askeri işbirliği içine girmiş ve özellikle Rusya’dan silah-askeri malzeme ithalatı artmıştır.

Ayrıca İran’ın kimyasal silah gücüne sahip olduğu söylenmekte ve Nükleer güç edinme çabasında olduğu bilinmektedir. İran’ın günümüzdeki silahlanma programına ilişkin bilgiler ise çelişkiler ile doludur.

Özellikle son dönemde İran, özellikle Hint Okyanusu ve Basra Körfezinde etkinliği sağlayacak silahları almaya yönelmiştir. İran bugün bölgenin en güçlü ordularından birine sahiptir. 2004–2008 dönemdeki silah satışını en çok Sudan ve Lübnan’a yaparken silah aldığı ülkeler Rusya, Çin ve Kuzey Kore’dir. İran son 5 yılda ortalama GSMH’nin %3,5’ini savunma harcamalarına ayırmıştır.

Rusya’nın Soğuk Savaşın ardından askeri harcamalarının seyrinde 1988 yılından itibaren 1998 yılana kadar çok büyük düşüş yaşanmış ve 1998 yılında en düşük noktasına gerilemiştir. Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’nın dağılmış olmasına rağmen Rusya, dünyanın en önemli askeri gücüne sahiptir. Bugünün Rusya’sı büyük bir ekonomik potansiyele, bilim ve teknolojide de belli bir birikime sahip bulunmaktadır.

Rusya’nın özellikle, “4 Ekim 1993’ten itibaren dikkat çekici bir şekilde eski Sovyet coğrafyası üzerinde yeniden askeri, siyasal ve ekonomik kontrol kurmayı amaçlaması, Doğu bloğu ülkelerinin NATO’ya alınması konusunda Rusya’nın bu konuda duyarlı olduğunu açıklaması” (Arı,1997:146), dünyadaki statüsünü koruması olarak yorumlanmaktadır. 1998–2008 yılları arasındaki savunma harcamalarına baktığımızda askeri harcamalarda ciddi bir artış olduğunu görmekteyiz. Özellikle 2008 yılında ağır ekonomik sorunlara karşın dünya payı içinde Rusya savunma harcamalarında %3,5 ile dünya sıralamasında 5’nci olmuştur. Son on yıl içerisindeki savunma harcamaları artışı %173 artmış 2008 yılı için ise kendi bölgesinde % 87’lik bir artış ile dikkatleri eski günlerdeki gibi üzerine çekmiştir. Rusya, günümüzde dikkate alınması gereken askeri bir süper güç olarak varlığını sürdürmektedir.

Rusya ayrıca 2004–2008 döneminde ABD’den sonra en çok silah ihraç eden 2’nci ülkedir. Toplam silah satışının 2004–2008 dönemdeki Rusya’ya ait olan pay %25’tir. Bu dönemdeki silah satışını en çok Çin, Hindistan ve Cezayir’e yaparken alım yaptığı

106

ülkeler Ukrayna ve Almanya’dır. Rusya son 5 yılda ortalama GSMH’nin %3,8’ini savunma harcamalarına ayırmıştır. Rusya, günümüzde dikkate alınması gereken askeri bir süper güç olarak varlığını sürdürmektedir.

SSCB ile askeri işbirliği içerisinde olan Suriye silahlı kuvvetler açısından Ortadoğu’nun en önde gelen güçlerinden biriydi. Özellikle Suriye’nin silahlanmasında 1973 Arap-İsrail Savaşından sonra, İsrail’e karşı silah dengesini kurmak amacı ile SSCB ve Doğu Bloğu ülkelerinden aldığı silahlarla silahlanmaya hız vermiştir.

1975–1976 yılları arasında Lübnan’da çıkan iç savaşın da bahanesiyle Suriye, özellikle 1976 yılı içinde kısım kısım askerlerini Lübnan’a sokmuştur. Bu durum Suriye’nin savunma harcamalarının 1977 yılından sonra düzenli olarak artmasına neden olmuştur. Fakat SSCB’nin dağılmasından sonra Suriye eski gücünü büyük ölçüde kaybetmiştir. Suriye ordusu son yıllarda herhangi bir teknolojik gelişime gitmemesi nedeniyle çok sayıda askeri olmasına karşın bölgede güç olma niteliğini yitirmiş durumdadır. 2004– 2008 dönemdeki silah satışını sadece az bir miktarda olsa Lübnan’a yaparken alım yaptığı ülkeler Rusya ve Kuzey Kore’dir. Buna rağmen Suriye son 5 yılda ortalama GSMH’nin %5’ini savunma harcamalarına ayırmaktadır.

Yunanistan, Türkiye ile olan Kıbrıs ve Ege anlaşmazlıkları nedeniyle ordusunu sürekli geliştirmektedir. Yunanistan’ın yaptığı askeri harcamaların, istikrarlı bir artış sergilediğini ve 2008 yılı itibariyle de en yüksek seviyesine ulaştığını söyleyebiliriz. 2004–2008 dönemdeki silah satışını en çok Irak ve Gürcistan’a yaparken alım yaptığı ülkeler Almanya, ABD ve Fransa’dır. Yunanistan son 5 yılda ortalama GSMH’nin %3,3’ünü savunma harcamalarına ayırmıştır.

107

BÖLÜM 4: TÜRKİYE’DE SAVUNMA SANAYİİ