• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Savunma Harcamalarının Kontrolü ve Denetimi

BÖLÜM 1: SAVUNMA HARCAMALARI İLE SAVUNMA SANAYİİNİN

2.5. Türkiye’de Savunma Harcamalarının Kontrolü ve Denetimi

47

Güvenlik yardımı, yardımı yapan ülke ve yardım alan ülkenin güvenliklerini pekiştirmek amacıyla ilgili mevzuat ve anlaşmalar çerçevesinde gerekli desteğin sağlandığı, satışların yapıldığı programlar ve yetkilerdir. Başka bir ifade ile güvenlik yardımı uluslararası silah, cephane ve malzeme akısına zemin hazırlayan çok önemli bir araçtır (Kaya, 2000: 488– 489).

1970 yılı ortalarına kadar ABD yardımı yalnızca hibe şeklinde iken, bu yıldan sonra yardımın büyük kısmı ticari oranda faiz uygulanan krediler şekline dönüşmüştü.

Türkiye’nin aldığı ABD askeri yardımları, hibe yardımları, ödünç verme ve kiralama yardımları, Savunma Bakanlığı İdari Program Yardımları ve Savunma Bakanlığı’nın Yönetimi Dışındaki Program Yardımları’ndan oluşmaktadır (T.C.Maliye Bakanlığı, 1993:181).

Alman yardımı ise yalnızca hibelerden oluşmaktaydı. Almanya tarafından yapılan askeri yardımlar; NATO Savunma Yardımı, Büyük Paket Yardımları, Özel Teçhizatlandırma Yardımı ve Alman Silah Tekniği ve Tedarik Dairesi yardımlarından oluşmaktaydı.

Diğer yardımlar ise daha çok NATO’ya üye ülkelerden ikili anlaşma gereği veya yardım şeklinde yapılan ticari faaliyetlerdir.

Bir diğer finansman kaynağı da NATO ülkesi ülkelere yapılan NATO altyapı yardımlarıdır. Türkiye 1953’ten bu yana NATO Altyapı Programında yer almaktadır. Türkiye’nin bu programa katkı payı %1’den az iken, fonun %14’ü Türkiye için harcanmaktadır (Tübitak,1998:37).

2.5. Türkiye’de Savunma Harcamalarının Kontrolü ve Denetimi

Bazı çevrelerce savunma bütçesi ve savunma harcamaları hakkında tartışılan bir konu da, askeri harcamaların sivil otoritenin denetimi dışında, adeta TSK’nın tasarrufunda bağımsız yapıldığı iddiasıdır. Halbuki Türkiye’de savunma bütçesi, gerek planlama, gerekse harcama aşamasında diğer bakanlık bütçelerinde olduğu gibi kontrol ve denetime tabidir.

48

TSK’ nın modernizasyonu da dahil olmak üzere, tüm milli savunma planlama faaliyetlerine yön veren temel doküman olan MGSB, sivil bir otorite olan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tarafından hazırlanmakta ve Bakanlar Kurulu’nun onayı ile yayınlanmaktadır.

MGSB esaslarına göre Genelkurmay Başkanlığı’nca hazırlanan ve askeri harcamalarının planlanmasına yön veren, TÜMAS, SHP ve OYTEP, Başbakanlığa gönderilmekte ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantılarında Başbakan’a bilgi verilmektedir. Modernizasyon faaliyetlerinin büyük bir bölümü yasa gereği Bakanlar Kurulu kararı ile yapılabilmektedir.

MSB Bütçesi çerçevesinde yapılan her türlü harcamalar; her birimin yetki ve sorumlulukları farklı olmakla birlikte, belirli aşamalarda hükümet, Maliye Bakanlığı, Sayıştay ve Milli Savunma Bakanlığı’nın mali kontrol ve denetimine tabidir. Bu mali kontrol ve denetimler; planlama aşaması, harcama öncesi ve harcama aşamasında yapılan kontroller ile harcama sonrasında yapılan mal ve hesap denetimleridir.

TSK’ya gerek MSB yoluyla tahsis edilen askeri bütçenin gerekse bütçe dışında savunmaya ayrılan kaynakların Sayıştay yoluyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından denetimini öngören 2003 Aralık’ında kabul edilen ve 2005 yılının Ocak ayında yürürlüğe giren Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu olmuştur. Bu yasaya istinaden Şubat 2004 tarihinde kabul edilen bir Yönetmelikle TBMM Başkanının talebi ile Sayıştay’ın, askeri harcama ve bütçe dışı savunma harcamalarını denetlemesinin önü açılmıştır.

Günümüz Türkiye’sinde bütçeden yapılan tüm harcamalar Sayıştay denetimine tabidir. 7 Mayıs 2004 tarihinde Anayasa’nın 160. maddesi son fıkrasında değişiklik yapılmış, 22.05.2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren anayasa değişikliği ile TSK’nın elinde bulunan devlet mallarının TBMM adına Sayıştay tarafından denetlenmesi ilkesi getirilmiştir.

Kesin hesap denetimi Sayıştay’ca yapılmakta, genel faaliyet raporu ile genel uygunluk bildirimi TBMM’ne sunulmakta ve TBMM’ce yasalaştırılmaktadır.

49

MSB bütçesi, diğer bakanlıklarda olduğu gibi, Maliye Bakanlığı’nın yıllık bütçe direktiflerine göre hazırlanmaktadır. Bütçe, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda ve Genel Kurulunda TBMM üyelerinin her türlü sorularına açık olarak tartışılmakta ve yasalaşmaktadır. Tüm askeri harcamalar TBMM’ye denetim mekanizmalarına açıktır. MSB Denetleme ve Değerlendirme Yönergesi esaslarına göre; MSB’ye bağlı daire başkanlıkları ile bu başkanlıklara bağlı birlik, kurum ve kuruluşlar; genel durumlarının kıymetlendirilmesi, bu kurum ve kuruluşlarda, MSB tarafından verilmiş emir ve direktiflerin, yayımlanmış planların, kanun, tüzük, yönetmelik ve yönergelerin uygulama derecelerinin ortaya çıkartılması, idari ve teknik durumlarının yeterlilik seviyesinin belirlenmesi, karargah faaliyetlerinin etkinliği ile eğitim, öğretim, bakım ve disiplin durumlarının saptanması maksadıyla, genel ve teknik yönden denetlemeleri ve değerlendirmeleri yapılmaktadır.

Ayrıca 3238 Sayılı Kanunun 17nci maddesi gereği; SSM ve SSDF’nin her türlü iş ve işlemleri de Başbakanlık, MSB ve Maliye Bakanlığı tarafından atanan üç denetçiden oluşan bağımsız bir Denetleme Kurulu tarafından denetlenmektedir. Bununla birlikte, 5018 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, Müsteşarlığın dış denetimi Kanunun öngördüğü şekilde Sayıştay tarafından yapılmaktadır (Savunma ve Havacılık, 2009/1:26). Mali işlemler ve mal hesap işlemleri ile ilgili idarenin faaliyetlerine ilişkin olarak vatandaşlar tarafından yapılan her türlü ihbar ve şikâyetler ile birlik komutanlıklarınca yapılan özel inceleme istekleri hakkında, özel müfettiş görevlendirerek, araştırma ve soruşturma yaptırılmakta ve sonuç, Bakanlık veya Müsteşarlık makamına arz edilerek, ilgili şahıs ve birime bildirmektir. Araştırma ve soruşturma sonucunda herhangi bir hata veya ihmal tespit edildiği takdirde varsa sorumluları hakkında yasal işlemler başlatılmaktadır.

Görüldüğü üzere bazı çevrelerce savunma bütçesi ve harcamalarının denetim dışı ve adeta TSK’nın tasarrufunda bağımsız yapıldığı iddiası asılsızdır. Açıkça anlaşıldığı gibi askeri harcamalar tüm gelişmiş demokratik ülkelerde olduğu gibi sivil otoritenin denetimi altında yapılmaktadır.

50