1.4. Türkiye Türkçesi Gramer Kitaplarında Birleşik Sözcük Konusu
1.4.2. Türkiye Türkçesi Gramerlerinde Birleşik Fiiller
Göğüş, söz dizimi ilgisiyle oluşan birleşik sözcükleri altı sınıfta incelemiştir (1963: 254-260):
I. İki tümlecin kalıplaşmasıyla oluşanlar
II. Bir öge ve bir fiilin kalıplaşmasıyla oluşanlar III. İki fiilin kalıplaşmasıyla oluşanlar
61 IV. Yardımcı fiillerle oluşanlar
V. Bir sözcüğün edatla birleşmesiyle oluşanlar VI. Bir sözcüğün bağlaçla birleşmesiyle oluşanlar
Göğüş’e göre iki tümlecin kalıplaşmasıyla oluşan birleşik sözcüklerin ilk ögesi, ikinci ögesi veya her iki ögesi durum eki alabilir: cana can, kana kan, birebir; kök köke,
baş başa, diz dize, karşı karşıya; baştan aşağı, birbirini (biri birini) vb. (1963: 254-255).
Göğüş, bir öge ve bir fiilin kalıplaşmasıyla oluşan birleşiklerin, fiilin kalıplaştığı ögeye göre çeşitlilik gösterdiğini; fiil kendi öznesiyle, kendi nesnesiyle, kendi yer tamlayıcısıyla, kendi zarfıyla kalıplaşabildiğini belirtir: hünkârbeğendi, kuşkonmaz, gözü
kalmak; dil uzatmak, mirasyedi, vatansever, dişini sıkmak; dile düşmek, gözünde tütmek, yerden bitme, evladından bulmak, yerinden olmak; ileri gelmek, iyi karşılamak, gecekondu, uzun uzadıya vb. Bazen fiil ögesi başa da gelebilir: alaşağı, çalçene, sallabaş vb. (1963:
255-256).
Göğüş’e göre iki fiilin kalıplaşması şeklinde oluşan birleşikler aynı kiple çekimlenmiş fiilden oluşabilir: oldubitti (olupbitti), kapkaç, vur patlasın, vurdumduymaz vb. (1963: 256). Burada oldubitti, kapkaç, vurdumduymaz gibi örnekler ad türündeyken vur
patlasın fiil türündedir. Göğüş, fiil ikilemeleri şeklinde de birleşik sözcük oluştuğunu
belirtirek bu türe gezip tozmak, yemek içmek, bağıra bağıra, gelir gelmez, doğdu doğalı gibi örnekler verir (1963: 256). Göğüş’e göre iki fiilden oluşan diğer bir şekil de tasvir fiilleridir. Bunları ise şu şekilde örneklendirir (56-257):
Yeterlilik fiili (-a/ -e bil-): okuyabilmek, yazabilmek, geçebilmek vb. (256). Tezlik fiili (-ı/ -i ver, -a/ -e gel-): yapıvermek, çıkıvermek, çıkagelmek vb. (257). Sürerlik fiili (-a/ -e dur, kal, ko-, gel-): yapadurmak, bakakalmak, kızakoymak,
olagelmek vb. (257).
Yaklaşma fiili (-a/ -e yaz-): düşeyazmak, batayazmak vb. (257).
Göğüş, yardımcı fiille kurulan birleşik sözcüklerin et-, ol-, yap-, bulun-, eyle-, kıl-,
buyur- yardımcı fiillerinden oluştuğunu belirterek oluşumlarına göre ad+yardımcı fiil ve katışık fiiller olarak ikiye ayırır. Ad+yardımcı fiil yapısındaki birleşikler adları, bilhassa
alıntı sözcükleri fiilleştirmeye yarar: hissetmek, kaybolmak, spor yapmak, işve yapmak,
62
Katışık fiiller ise fiilimsi ve ol- yardımcı fiilinden oluşur. Fiilimsinin gösterdiği zaman, birleşik sözcüğe özel bir zaman anlamı katmaktadır. Katışık fiillerde kendi içinde üçe ayrılır (Göğüş, 1963: 257-258):
Başlama fiilleri (-r): okur olmak, gezer olmak, konuşur olmak vb. (258).
Bitirme fiilleri (-mış/ -miş, -muş/ -müş): yazmış bulunmak, görüşmüş olmak, gitmiş
olmak vb. (258).
Davranma fiilleri (-acak/ -ecek): kalkacak olmak, gidecek olmak, vuracak olmak vb. (258).
Göğüş, bazı birleşiklerin yardımcı fiille kurulan birleşiklere benzediğini fakat ögeleri baştaki sözcükle kalıplaştığını söyler. Bunlara ise kaynaşmış fiiller adını verir:
fırsat düşmek, temas sağlamak, rastgelmek, vazgeçmek vb. (1963: 258).
Göğüş’e göre bir sözcüğün edatla birleşmesi şeklinde oluşan birleşiklerde edat, ad veya fiil türünde sözcükle birleşir ve oluşan birleşik zarf veya bağlaç işlevinde kullanılır (1963: 258).
Ad+edat: dolayısıyla, sabaha karşı, eve doğru, o kadar, niçin (zarf görevinde);
bunun için, ondan dolayı, bununla beraber, onun gibi (bağlaç görevinde) (258).
Fiil+edat: olmak üzere, gelmekle, vermekle beraber, görmeden evvel, anlamadan
önce, geldikten sonra, inmediği hâlde, aldıktan başka, yetecek kadar, koştuğunuz vakit, bitirdiği zaman, alalı beri, gideliden beri, uyuyor gibi vb. (259).
Göğüş, bir sözcüğün bağlaçla birleşmesi şeklinde oluşan birleşiklerin ki veya tekrar yoluyla yapıldığını bildirir. Tekrar ile yapılan birleşiklerin arasına sözcük girebildiği için ögeleri yan yana bulunanlara bitişik birleşik, arasında başka sözcük bulunanlara uzaktan
birleşik adını verir: sanki, demek oluyor ki; ne…ne, hem…hem gibi (1963: 259-260).
Türkiye Türkçesinde birleşik sözcük konusunda Ergin, bir ad veya fiil ile yardımcı fiillerin birleşmesiyle oluşan birleşik sözcükleri konu edinmiş ve iki sınıfta incelemiştir 1986: 386-389):
I. Ad+yardımcı fiil II. Fiil+yardımcı fiil
63
Ergin’e göre ad+yardımcı fiil yapısındaki birleşikler bir ad ile et-, ol-, eyle-, bulun-,
yap- fiillerinin birleşmesiyle oluşur. Asıl anlam ad unsurunun üzerindedir, yardımcı fiilin
işlevi geçişli ve geçişsiz fiil yapmaktır. Ad unsuru, Türkçe veya yabancı asıllı olduğu gibi sıfat-fiil de olabilir. Sıfat-fiil olduğunda geçişsiz yapan ol- ve bulun- yardımcı fiilleri kullanılır: yok et-, mahvet-, bir ol-, banyo yap-, alacak ol-, gitmiş bulun- vb. (1986: 387).
Fiil+yardımcı fiil kalıbındaki birleşik fiiller ise bir fiille bil-, ver-, gel-, gör-, dur-, kal-, yaz-, koy- (ko-) yardımcı fiillerin birleşiminden oluşur. Bu birleşik fiillerde ilk ögeye - ıp/ -ip, -up/ -üp veya vokal şekilli zarf-fiil eki getirilir. İkinci ögedeki fiiller ise kendi
anlamlarında değil yardımcı unsur olarak görev alarak çekime girerler (Ergin, 1986: 387). Ergin’in bahsettiği bu tür birleşimler fiiller tasvir fiilleridir ve bu fiilleri dörde ayırır (387):
İktidar fiili (-a/ -e bil-): gelebil-, konuşabil-, saklayabil- vb. (387).
Kolaylık, çabukluk ve birdenbirelik fiili (-ı/ -i ver-): alıver-, kayboluver-,
yakalayıver- vb. (387).
Deneme, devamlılık ve süre fiili (-a/ -e gel-, gör-, dur-, kal-, koy-): kullanıla gel-,
düşmeyi gör-, oynaya dur-, bakakal-, alıkoy- vb. (387).
Yaklaşma fiili (-a/ -e yaz-): Örnek bulunamamıştır (387).
Bunların dışında -ıp/ -ip, -up/ -üp zarf-fiille yapılan birleşik fiillere ise şu örnekleri verir: durup dur-, gezip dur-, koşup dur- vb. (387).
Ergin’e göre birleşik fiillerin de kendine özgü vurgusu vardır ve bu vurgu daima ilk ögededir. Ayrıca yardımcı fiilden önge gelen unsur genellikle tek sözcük olsa da bazen sözcük öbeği de olabilir: ters yüz et-, kaybolu ver- gibi (1986: 389).
Özkan’a göre de birleşik fiiller bir ad veya fiil unsurunun yardımcı fiillerle oluşturduğu sözcük öbeğidir. Kullanılan yardımcı fiilleri tam yardımcı fiiller ve yarı
yardımcı fiiller olarak ikiye ayırır. Ona göre tam yardımcı fiiller et-, eyle-, yap-, kıl-, ol-, bulun- fiillerinden oluşurken yarı yardımcı fiiller al-, bil-, başla-, bul-, buyur-, dur-, gel-, gör-, koş-, kal-, koy-, sev-, ver-, yaz- fiillerinden oluşur (1997: 245).
Özkan birleşik fiilleri oluşumlarına göre üç sınıfa ayırır (1997: 246-251): I. Ad+yardımcı fiil
64 III. Yarı tasvir fiilleri
Özkan’a göre ad+yardımcı fiil yapısındaki birleşik fiillerin Türkçe asıllı sözcüklerde zarf öbeği kalıbında, nesne durumdaki adlarla, yönelme, bulunma ve ayrılma durumundaki adlarla oluştuğunu belirtir. Ayrıca bu yapıda yabancı asıllı sözcüklerle de birleşik fiil oluşturulmaktadır: ileri sür-, elde et-, ardından bak-; yağmur yağ-, şafak sök-,
dili sürç-; ayak dire-, yazı yaz-, yolunu bul-; göze gir-, tadına bak-; yolda kal-; elden çıkar-; affetmek, hüküm ver-, hatırda tut-, hâlden anla-, aforoz et-, demode ol-, banyo yap-
vb. (1997: 246-248).
Özkan, tasvir fiillerini ise dörde ayırır (1997: 250-251):
Yeterlilik/ iktidar fiili (-a/ -e bil-): görebil-, bilebil-, düşünebil- vb. (250). Yaklaşma fiili (-a/ -e yaz-): düşeyaz-, yanayaz-, öleyaz- vb. (250).
Tezlik fiili (-ı/ -i, -u/ -ü ver-): lıver-, bitiriver-, uyuyuver- vb. (251).
Süreklilik fiili (-a/ -e dur-, kal-, gör-): gidedur-, şaşakal-, süregör- vb. (251). Özkan, yarı yardımcı fiillerin ise -ıp/ -ip, -up/ -üp zarf-fiil ekleriyle yapıldığını belirtir: sürüp git-, yiyip iç-, yazıp dur-, okuyup yaz- vb. (1997: 251).
Bilgegil de birleşik fiilleri üç sınıfta incelemiştir (2014: 250-252): I. Ad+yardımcı fiil
II. Fiil+fiil
III. Anlamca kaynaşan birleşik fiiller
Bilgegil, ad+yardımcı fiil yapısındaki birleşik fiillerin Türkçe veya alıntı adlara et-,
eyle-, kıl-, buyur-, ol- yardımcı fiillerin getirilmesiyle oluştuğunu belirtir: temenni ediyor, niyaz eyledi, memnun kıldı, tenezzül buyuracak, muhtaç olduk vb. Yardımcı fiillerden ol-
fiili geçişsiz; et-, eyle-, kıl- ise geçişli fiil yapar (2014: 250-251).
Bilgegil’in fiil+fiil yapısında işlediği birleşikler tasvir fiilleridir. Bunları da dört sınıfta inceler (2014: 251-252):
Yeterlilik fiili (-a/ -e bil-): söyleyebildim, yazabilecek, anlaşılabilir gibi (251). Tezlik fiili (-ı/ -i, -u/ -ü ver-): geliverdi, yazıverdiniz, bitiriverdim gibi (251).
65
Yaklaşma fiili (-a/ -e yaz-): düşeyazdı, ağlayayazdı, kırayazdı gibi (252).
Sürerlik fiili: (-a/ -e git-, gel-, dur-, kal-, gör-, koy-): Bilgegil, bu tür fiilleri üçe ayırır; eylemin geçmiş zamandan sözün söylendiği ana kadar devamını teşkil eden tür istek kipinden sonra gel- fiilinin geçmiş zaman çekimiyle yapılır: yazıla gelmiş, baka kaldı,
okuna geldi gibi. Eylemin gelecek zamanını ifade eden tür ise istek kipininden sonra dur-, koy-, kal-, git- fiillerinin getirilmesiyle yapılır: kırıla gitsin, otura dursun, söylene gider, oyalıya koy gibi. Üçüncü tür ise öznenin eylemde devamını ifade eder ve istek kipine gör-
fiili getirilerek yapılır: aylaya gör, isteye gör, yazmaya gör gibi (251-252).
Bilgegil’e göre anlamca kaynaşmış birleşik fiillerin ögelerinden biri veya her ikisi anlamını kaybeder; örneğin mihnet çekmiş, yorgun düşmüş, muztar kalmış, deliye dönmüş,
göz atmış, iltifat görmüş gibi birleşik fiillerde ad olan ögeler anlamını korurken yan gelmiş, el vermiş (kâfi gelmiş), rast gelmiş, vaz geçmiş, baş gelmiş, mum söktürmüş, kan yutturmuş
birleşiklerinde ise her iki öge de anlamını kaybetmiştir. Anlamca kaynaşan birleşik fiillerin bazılarının deyim olarak da kullanıldığını belirtir: yüz sürdü, dil uzatır, el açmış, gün
göstermiyor gibi (2014: 252).
Banguoğlu ise birleşik fiillerin söz dizimdeki belirtme öbeklerinden geldiklerini belirterek oluşumlarına göre üç sınıfa ayırmıştır (2015: 310-318):
I. Zarf öbeği kalıbında II. Çekim öbeği kalıbında III. Bağlam öbeği kalıbında
Banguoğlu, zarf öbeği kalıbındaki birleşik fiillerin zarflarla fiillerin kaynaşmasından oluştuğunu belirtir: ileri sür-, geri kal-, ayrı düş-, denk gel-, hoş gör-,
karşı koy-, yan bak-, boş ver- vb. Ayrıca bu yapdaki birleşik fiillerin Batı dillerinde ön
eklerle yapılmış sözcükleri karşıladığını söyler: ileri gel- “provenir”, ileri sür- “prétendre”,
önceden söyle- “vorsagen”, geri gel- “revenire”, yeniden başla- “recommencer”, birlikte çalış- “cooperer”, araya kat- “intercaler”, karşı koy- “widersetzen”, önceden gör-
“foresee” vb. (2015: 310-311).
Banguoğlu’na göre çekim öbeği kalıbındaki birleşik fiillerde ise fiil daima çekim durumundadır ve özne, nesne veya yer tamlayıcısı olan bir adla kaynaşır. Özne olan adlar daima geçişsiz fiillere gelir: yağmur yağ-, hava boz-, dili tutul-, yüzü gül- vb. Nesne olan
66
adlarla kurulan birleşikler ise belirtili veya belirtisiz nesne türündedir: göz yummak, boyun
eğmek, kulak kabartmak; tokat at- (rastgele), tokatı atmak (yerinde) vb. Bu kalıptaki bazı
birleşikler deyim özelliği taşır: işini azıt-, hapı yut- postu ser-, yüzünü güldür-, aklını çel-,
gönlünü al- vb. Ayrıca nesne olan adlarla kurulan bazı birleşiklerde ad ve fiil aynı türden
olabilir: yemek ye-, dikiş dik-, söz söyle- vb. Banguoğlu, bu tür fiillere türeyişten fiil kalıbı adını verir. Banguoğlu, yer tamlayısıyla kurulan birleşik fiillerin ise fiilin yerini ve yönünü gösterdiğini belirtir. Birleşiklerin ad ögesi iyelik veya durum eklerini alabilir: ele al-, yolda
kal-, hâlden anla-, hoşuna git-, gözünde tüt-, hakkından gel- vb. (2015: 312-313).
Banguoğlu, çekim öbeği kalıbındaki birleşik fiillere yardımcı fiille yapılan birleşik fiilleri de ekler. Ona göre bu tür birleşik fiiller, adlarda kılış ve oluş bildiren et-, ol- fiilleriyle eyle-, yap-, kal- gibi yardımcı fiillerin kalıplaşmasıyla oluşur: alt et-, sarhoş ol-,
gürültü yap-, mümkün kıl-, sabreyle- vb. (2015: 314). Ayrıca Banguoğlu, nesne olan
adlarla kaynaşan al-, ver-, bul-, işle-, gör-, koş- fiillerinin kılış ve oluş anlamı taşımadıkları hâlde yardımcı fiile benzer görev yaptıklarını belirterek bu fiillere yarı yardımcı fiiller adını verir: yol al-, ara ver-, iş gör-, şifa bul-, şart koş-, suç işle- vb. (2015: 316).
Banguoğlu’na göre bağlam öbeği kalıbındaki birleşik fiiller anlam ve şekil ilişkisine göre yapılır. Bunlar ya iki ögesi isim-fiil eki almış fiilden ya da birinci ögesi -ıp/
-ip, -up/ -üp zarf-fiil eki almış fiilden oluşur: satmak savmak; satıp savmak gibi. Birinci
durumda her iki öge çekime girerken ikinci durumda yalnız fiil çekime girer: sattım
savdım, satıp savdım gibi (2015: 316-317).
Banguoğlu, aynı kökten gelip biri türemiş fiil olan iki fiilin birleşiminden de birleşik fiil oluşturulduğunu savunur: vermek veriştir-, sürüp sürüştür-, sorup soruştur-,
sarmak sarmala-, bulup buluştur-, takıp takıştır- gibi (2015: 317).
Ediskun ise birleşik fiilleri oluşumlarına göre dört sınıfta incelemiştir (2017: 228- 24):
I. İki ya da daha çok fiilden oluşmuş birleşik fiiller
II. Bir ortaç ile ol- yardımcı fiilinden oluşmuş birleşik fiiller III. Ad+yardımcı fiil yapısında oluşan birleşik fiiller
67
Ediskun’un ilk maddede bahsettiği fiiller tasvir fiilleridir. O, tasvir fiillerini yediye ayırarak incelemiştir (2017: 229-238):
Yeterlilik fiili (-a/ -e bil-): gülebil-, koşabil-, ağlayabil- vb. (229). Tezlik fiili (-ı/ -i, -u/ -ü ver-): geliver-, alıver-, okuyuver- vb. (231).
Sürerlik fiili (-a/ -e dur-, koy- (ko-), gel-, git-, var-, gör-, kal-): geledur-, bakakal-,
süregel-, çekegit-, okuyakoy-, koparagör- vb. (234).
Yaklaşma fiili (-a/ -e yaz-): yanayazmışım, dolayazmışım vb. (236).
Beklenmezlik fiili (-acağı/ -eceği tut-): Bu tür fiillerde beklenmedik ya da istenmedik bir anda meydana geliverme anlamı mevcuttur: evleneceği tut-, ağlayacağım
tut-, gitmeyeceğim tut-, konuşmayacağınız tut- vb. (236).
Gerekseme fiili (-acağı/ -eceği, -ası/ -esi gel-): Bu tür fiillerde yapılması içten gelen bir gereklilik, bir isteme anlamı vardır: göreceğim gel-, göresim gel- vb. (237).
Yapmacık fiili: Bu fiiller olumlu temel fiile -mezliğe vur-, -mezlikten gel- getirilerek yapılırken olumsuz temel fiillere de -miş dur-, görün-; -mişlikten gel-, -mezliğe
vur-, -mezlikten gel-, -mezliğe vur- getirilerek yapılır. Bu birleşikler, yapıldığı hâlde
yapılmamış gibi bir davranış anlamı katar: anlamamış görün-, kavramamış dur-,
görmemişten gel-, anlamamazlığa/ anlamazlığa vur-, anlamamazlıktan/ anlamazlıktan gel- , görmemişliğe vur- vb. (238).
Ediskun, bir ortaç ile ol- yardımcı fiilinden oluşan birleşik fiilleri üçe ayırır (2017: 238-243):
Başlama fiilleri (-r ol-): Eylemin geçmiş zamanda başlayıp devam ettiğini veya edeceğini bildirir. Görünüş bakımından eski alışkanlığın ya da durumun silinip yeni bir alışkanlık ya da durumun başlamasını anlatır: Oğlan ata biner, kılıç kuşanır oldu; Gönleği
gözüne sürdü, görür oldu; Girdim aşkın denizine bahrileyin yüzer oldum; Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum (239-240).
Bitirme fiilleri (-mış/ -miş, -muş/ -müş ol-): Eylemin daha önce sonlandığını anlatır:
yazmış ol-, okumamış ol- vb. Burada yardımcı fiil gelecek zaman çekiminde olursa birleşik
fiil ihtimal anlamı verir: iyice görmemiş olacağım ki.. gibi. Eğer gereklilik çekiminde olursa olasılık ve gereklilik anlamı verir: mektubum eline varmış olmalı gibi. Yardımcı fiil
68
olumsuz olursa “-en bir … durumunda olmamak”, temel fiil olumsuz olursa “-meyen bir
… durumunda olmamak”, her ikisi de olumsuz olursa “-meyen bir … durumunda olmamak” anlamı verir: görmüş olma-; görmemiş ol-; görmemiş olmama- gibi (240-241).
Davranma fiilleri (-acak/ -ecek ol-): Zaman bakımından temel fiilin sözün söylendiği zamandan sonra yapılacağını anlatır: Padişah kızın bahçesine varacak oldu. Görüşün bakımından da temel fiile niyetleme, davranma anlamı kazandırır: Yanlış, burası
değil, diyecek oldum (242).
Ediskun’a göre ad+yardımcı fiil yapısındaki birleşik fiiller, ad veya yansıma bir sözcüğe et-, ol-, eyle-, buyur-, kıl-, bul-, bulun- yarıdımcı fiilleri getirilerek yapılır: yasak
et-, evlat edin-, ayırt edil-, tamir ettir-, kabul ettiril-, arz eyle-, dikkat duyur-, mecbur kıl-, iyi ol-, son bul-, boş bulun-, arkadaşlarla tartışmada bulun- vb. Ayrıca Ediskun bu yapıda ol- yardımcı fiille oluşan yapının -mış olmalı, -yor olmalı şekillerinin de olduğunu ve
olasılık bildirdiğini belirtir: gelmiş olmalı, gidiyor olmalı, hazırlanıyor olmalı vb. Bunun yanında et- yardımcı fiiliyle oluşan birleşik fiillerin çoğunluğunun deyim olabileceğini söyler: kül et-, alt et-, mat et- vb. (2017: 243-245).
Ediskun’a göre anlamca kaynaşmış birleşik fiillerin bir ögesi veya tüm ögeleri anlam kaybına uğrayabilir. Her iki ögesi anlam kaybına uğradığında tam bir deyim olur:
hasta düş-, laf at-, göz at-; kafa tut-, boy ölçüş-, deveye hendek atlat-, iğneyle kuy kaz- gibi
(2017: 246).
Kormaz da birleşik fiilleri taşıdıkları yapı ve anlam özelliklerine göre dörde ayırır (2014: 199-201):
I. Ad+yardımcı fiil II. Karmaşık fiiller III. Tasvir fiilleri IV. İkili birleşik fiiller
Korkmaz, ad+yardımcı fiil yapısındaki birleşik fiillerin ad veya sıfatlarla et-, ol-,
bul-, buyur-, eyle-, kıl-, yap- yardımcı fiillerin kalıplaşmasıyla oluştuğunu belirtir: alay et-, kabul edil-, evlat edin-, aday ol-, tatil yap-, arz eyle-, namaz kıl-, dikkat buyur-, ifade buyurul-, son bul-, evde bulun- vb. (2014: 199-200).
69
Korkmaz, karmaşık fiillerin çeşitli zamanlarda sıfat-fiillerle ol- yardımcı fiilin kalıplaşmasıyla oluştuğunu belirtir. Bunları, sıfat-fiillerin bağlı oldukları zamana ve yüklendiği işleve göre üçe ayırır (2014: 200):
Öncelik fiilleri (-mış/ -miş, -muş/ -müş): Geçmiş zamandaki oluşu gösterir: anlamış
ol-, bilmiş ol-, duymuş ol- gibi (200).
Alışkanlık fiilleri (-ar/-er, -ır/ -ir, -ur/ -ür ol-; -maz/-mez ol-): Davranışın alışkanlık olarak sürdüğünü gösterir: arar ol-, danışır ol-, okumaz ol- gibi (200).
Niyet fiilleri (-acak/ -ecek ol-; -ıcı/ -ici, -ucu/ -ücü ol-; -ası/ -esi ol-, -(ı)msar/ -
(i)mser ol-): Bir oluş veya kılışın düşünce ve niyet durumunda olduğunu gösterir: alacak ol-, kalıcı ol-, diyesi ol-, verimser ol- gibi (200).
Korkmaz’a göre tasvir fiilleri, zarf-fiil eki alan fiil ile anlamı tasvir eden ve ona yeni anlam özelliği katan bil-, ver-, dur-, yaz-, gel-, gör-, kal- yardımcı fiillerin birleşmesiyle oluşur. Bunları işlev farklılıklarına göre beşe ayırır (2014: 200-201):
Yeterlilik fiilleri (-a/ -e bil-): açabil-, sevebil-, geçmeyebil- vb. (200). Tezlik fiilleri (-ı/ -i, -u/ -ü ver-): bırakıver-, çekiver-, damlayıver- vb. (200).
Süreklilik fiilleri (-a/ -e, -ı/ -i, -ıp/ -ip, -up/ -üp dur-, gel-, kal-, gör-, koy-/ ko-):
anlatadur-; çıkagel-; kalakal; ağlaya gör-; alıkoy-; didinip dur- vb. (201).
Yaklaşma fiilleri (-a/ -e yaz-): bayılayaz-, düşeyaz-, kırılayaz- vb. (201). Uzaklaşma fiilleri (git-): olagit-, dalıp git-, uzayıp git- vb. (201).
Korkmaz, ikili birleşik fiillerin ise anlamca birbirine yakın veya zıt iki ayrı fiilin kalıplaşmasıyla oluştuğunu belirtir. Asıl fiil -(y)ıp/ -(y)ip, -(y)up/ -(y)üp zarf-fiil ekini alır:
kasıp kavur-, uçup git-, yürüyüp git- vb. (2014: 201).
Karahan, birleşik fiillerin bir hareketi karşılamak ya da bir hareketi tasvir etmek için oluştuğunu savunur. Bu doğrultuda birleşik fiilleri ikiye ayırır (2017: 73-79):
I. Bir hareketi karşılayan birleşik fiiller II. Bir hareketi tasvir eden birleşik fiiller
70
Bir hareketi karşılayan birleşik fiiller ad+fiil yapısındadır ve fiil ögesi ya et-, ol-,
yap-, eyle-, bulun- yardımcı fiillerinden ya da sözlük anlamı dışında kullanılan asıl fiilden
oluşur. Yardımcı fiilden oluşan birleşiklere şu örnekleri verir: yok et-, dost ol-, spor yap-,
var eyle-, mecbur kıl-, yazmış bulun-, sabret-, hallet-, affet- vb. (Karahan, 2017: 73-74).
Karahan, bu yapıdaki fiillerde ad ögesi sıfat-fiil olması durumunda ol- ve bulun- yardımcı fiilleriyle birleştiğini belirtir. Ona göre, ol- yardımcı fiilinin -mış/ -miş, -muş/ -
müş ekli sıfat-fiillerle kurduğu birleşiğin bitmiş, tamamlanmış bir hareketi karşıladığını; - ar/ -er, -ır/ -ir, -ur/ -ür ekli sıfat-fiillerle kurduğu birleşiğin devam etmekte olan hareketi
karşıladığını; -acak/ -ecek ekli sıfat-fiillerle kurduğu birleşiğin niyet bildirdiğini belirtir. Ayrıca Karahan, sıfat-fiil görevinde de kullanılan -yor ekiyle de yakın geçmişte oraya çıkan tamamlanmış veya devam etmekte olan bir harektin karşılandığını belirtir (2017: 74- 75).
Ocaklar yakılmaz oldu (75). Ses gelmez oldu bahçelerden (75).
O günden sonra her akşam sergilikten, güneşin battığı yere bakar oldu (75). Böylece işleri tamamlanmış oldu (75).
Akşam onunla konuşacak oldu, sonra vazgeçti (75). Senin gidiyor olman düşüncemi değiştirmez (75).
Karahan, bu yapıdaki birleşik fiillerde birden fazla ad öge bulunabileceğini de belirtir: mutlu, başarılı ol- gibi. Ayrıca ad ögesi sözcük öbeği de olabilir (2017: 75):
Gece yorgunluktan baygın düşünceye kadar gürültü ve yaramazlık ederdim. (ad
öge: bağlama öbeği) (75).
Birden arkamızda garip bir fısıltıyı andıran bir hışırtı duyar gibi olduk. (ad öge:
edat öbeği) (75).
Pelitlerin bin bir zorlukla tutunduğu bu dik ve kayalık bayırı, irili ufaklı bir yığın dere dilim dilim etmişlerdi. (ad öge: tekrar öbeği) (75).
Karahan, bir hareketi karşılayan birleşik fiillerin -diğer bir ifadeyle ad+fiil yapısındaki- asıl fiille kurulması durumunda ögelerden birinin veya tümünün sözlük anlamını kaybetmiş veya deyimleşmiş olduğunu belirtir: yol al-, para ye-, baş kaldır-, yol
71
ver-, kan kustur-, türkü tuttur-, el koy-, diş bile-, kendini kaybet-, hoşuna git-, dile düş-,