• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Sektörel Sabit Sermaye Yatırımları ve Kadın İstihdamına Etkiler

1.3 Toplumsal Yaşamda Kadına Şiddet

2.1.4 Türkiye’de Sektörel Sabit Sermaye Yatırımları ve Kadın İstihdamına Etkiler

Son 20 yılda en çok yatırım yapılan sektörler sırasıyla ulaştırma, konut, imalat sektörleri olurken eğitim sektörünün beşinci sırada yer aldığı görülmektedir. Şekil 9’da T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığından elde edilen 1998-2018 yılları arası sektörler itibariyle sabit sermaye yatırımlarına ilişkin veriler yer almaktadır. Yıllar itibariyle ulaştırma konut ve imalat sektörleri yukarı yönlü ciddi bir artış var iken eğitim sağlık gibi sosyal hayata derinden etki eden ve kadın istihdamına da kapalı olmayan sektörlere yapılan yatırımların düz bir seyir izlediği görülmektedir.

Şekil 9. Sektörler İtibarıyla Sabit Sermaye Yatırımları (Toplam) (Cari Fiyatlarla, Bin TL)

Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, (2020a)

2018 yılı için sektörler itibariyle yapılan yatırımları incelediğimiz aşağıdaki Şekil 10’da söz konusu durumu daha net görebiliriz.

0 50,000,000 100,000,000 150,000,000 200,000,000 250,000,000 300,000,000 350,000,000 400,000,000 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018

TARIM MADENCİLİK İMALAT

ENERJİ ULAŞTIRMA TURİZM

Şekil 10. 2018 Yılı, Sektörler İtibarıyla Sabit Sermaye Yatırımları (Toplam) (Cari Fiyatlarla, Bin TL)

Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, (2020b)

Kadın istihdamının inşaat sektöründe çok az bir orana sahip olduğu ve neredeyse hiç artmadığı Şekil 10’daki grafikte görülmektedir. İnşaat sektörünün içinde yer alan konut sektörünün kadın istihdamına yönelik etkisi olmadığı söylenebilir. Şekil 9 ve Şekil 10’dan yararlanarak görüyoruz ki ülkemizde en çok yatırım yapılan sektörlerden biri konut sektörüdür. Bu da göstermektedir ki işgücü piyasasındaki konjonktür kadını bu piyasada gitgide zayıflatmaktadır. Şekil 1’de kadın istihdamının hizmetler sektöründe yukarı yönlü artış olduğu görülmektedir. Ulaştırma sektörü ise hizmetler başlığının altında yer almasına karşın kadın istihdamına diğer hizmet-alt sektörlerine göre en kapalı alanlardan biri olarak en hızlı artışa sahip sektördür. 2018 yılı sektörler itibariyle sabit sermaye yatırımlarının yer aldığı şekilde de görüldüğü gibi yatırım alanlarının ulaştırma, konut gibi erkek istihdamının daha çok yer aldığı alanlar olması kadın istihdamının enformel işgücünde istihdam edilmesine neden olmaktadır Enformel işgücünde sürekli olmayan günlük işlerle gelir elde etmeye çalışanların oluşturduğu durum kadının işgücünde tutunamamasına neden olmaktadır. Kadınların kayıt dışı işgücünde yer alması da kadınları ekonomik olarak daha güçsüz kılmakta olup onları şiddet görmeye daha açık hale getirebilmektedir. Yapılan kamu ve özel yatırımlarının ve söz konusu yatırımlar için oluşturulmuş politikaların kadının işgücü piyasasına katılımını ve istihdamını sağlama özelliğine sahip olmadığı ifade edilebilir. Kalkınmanın sağlanabilmesi için üretim faktörlerinin üretim sürecine dâhil edilmesi ve üretim sürecinde de etkin olarak kullanılması gerekmektedir. Kadının istihdamına yönelik yatırımların yetersiz olması özellikle kadın emeğinin etkin kullanılmadığının göstergesi olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda genel olarak üretim faktörlerinin daha verimli kullanılmasını sağlayacak insan sermayesi için de ciddi bir yatırım eksikliği söz konusu olduğundan bahsedebiliriz.

0 50,000,000 100,000,000 150,000,000 200,000,000 250,000,000 300,000,000 350,000,000 400,000,000 ULAŞTIRMA KONUT İMALAT DİĞER HİZMETLER EĞİTİM SAĞLIK TARIM TURİZM MADENCİLİK

Beşeri sermaye olan insanın beceri ve yeteneklerinin gelişimi için eğitim alanında yatırımların yapılması üretim faktörlerinin doğru ve etkin kullanımı açısından önemlidir. Eğitim sektörü bunun yanında kadınların da erkeklerle eşit olarak istihdam edilmesine olanak sağlayan bir sektördür. Ancak grafikte de görüldüğü gibi eğitim yatırımları toplam yatırımların arasında ancak beşinci sırada yer almaktadır. Ülke ekonomisine beşeri sermaye olarak etki eden bu durum aynı zamanda toplumdaki bireylerin bilinçlenmesine de etki ettiği için aynı zamanda sosyal bir sorundur.

Toplumsal yaşantıda kadın erkek eşitsizliğinin aşılmasında ve kadına yönelik şiddetin çözülebilmesinde kullanılabilecek en önemli ve etkili politika araçlarının başında eğitim gelmektedir. Bu yüzden gerek kadının işgücüne katılımının sağlanamaması ve gerekse şiddet olaylarının önüne geçilememesinde eğitime yapılan yatırımların diğer yatırımlardan daha olmasının da kadınla ilgili sorunların kronikleşmesine ve/veya çözülememesinde önemli bir rolü olduğu ifade edilebilir.

Şekil 11. Cinsiyete ve Ekonomik Faaliyetlere Göre İstihdamın Yüzde Dağılımı, 2014-2019

Kaynak: TÜİK, (2020p)

Şekil 11’de 2014 ve 2019 yıllarında cinsiyete ve ekonomik faaliyete göre istihdamın yüzde dağılımı yer almaktadır. Türkiye’de tarihsel süreçle beraber yapısal değişim ekonomik faaliyetleri de değiştirmiştir. Kadınlar yoğun olarak hizmet ve tarım sektörlerinde istihdam edilmektedir. Şekil 11’de, 2014 yılında tarım sektöründe istihdam oranı erkeklerde %16,1, kadınlarda %32.9; sanayi sektöründe istihdam oranı erkeklerde %32.4, kadınlarda %17.1; hizmet sektöründe istihdam oranı erkeklerde %51.5, kadınlarda %50 olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılında ise; tarım sektöründe istihdam oranı

16.1 32.9 14.9 25.1 32.4 17.1 29.7 15.9 51.5 50.0 55.4 59.0 0.0 10.0 20.0 30.0 40.0 50.0 60.0 70.0

erkek kadın erkek kadın

2014 2019

tarım sanayi hizmet

erkeklerde %14.9 iken kadınlarda %25.1, sanayi sektöründe istihdam oranı erkeklerde %29.7 iken kadınlarda %15.9, hizmet sektöründe erkek istihdam oranı %55.4 iken kadın istihdam oranı ise %59’dur. Görüldüğü gibi tarım ve hizmet sektöründe kadınlar erkeklerden daha çok istihdam edilirken sanayi sektöründe erkekler kadınlardan daha çok istihdam edilmektedir. Kadınlar 2014 yılında tarım sektöründe %32.9 oranında istihdam edilirken 2019 yılında %7.8’lik azalışla %25.1 oranında istihdam edilmektedir. 2014 yılında hizmet sektöründe %51.5 oranında istihdam edilirken 2019 yılında %7.5’lik artışla %59 oranında istihdam edilmektedir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TEORİ ve LİTERATÜR TARAMASI 3.1 Teori

Kadına yönelik şiddeti daha iyi açıklayabilmek için teorik olarak da incelemek gerekmektedir. Kadına yönelik şiddet kapsamındaki teorik incelemeler, şiddetti artıran ve azaltan durumları kapsamaktadır. Bu kapsamda literatürde Nash Pazarlık Teorisi, Maruz Kalma Teorisi, Erkekte Ters Tepme Teorisi, Finansal Varlıklara El Koyma ve Yoksulluk Teorisi temel teorilerdir.