• Sonuç bulunamadı

Türkiye‟nin IKBY Politikasında Ahmet Davutoğlu Etkisi

I. BÖLÜM

3. Türkiye ile IKBY Arasındaki Siyasi ĠliĢkiler

3.3. Ak Parti Dönemlerinde, Türkiye‟nin IKBY Politikaları

3.3.3. IKBY Politikasın OluĢması, Güvenlik Stratejisinden ĠĢbirliği Stratejine Geçilme

3.3.3.1. Türkiye‟nin IKBY Politikasında Ahmet Davutoğlu Etkisi

82 yararına olacaktır" açıklaması ile Türkiye ile iliĢkiler kurmak isteğini yansıtmıĢtır (Hürriyet, 2005). Dizayi aslında, Türkiye ile ĠKBY arasında iliĢki kurulmasının Irak anayasasına aykırı olmadığını, merkezi hükümetten bağımsız bir politika izleyebilecekleri izlemini Türk yetkililere vermiĢtir.

3.3.3.1. Türkiye’nin IKBY Politikasında Ahmet Davutoğlu Etkisi

2003 yılında Ġktidara gelen AK Parti‟nin dıĢ politikası, Ahmet Davutoğlu‟nun, öne sürdüğü ve dıĢ politika haline getirdiği, stratejik derinlik tezine göre ĢekillenmiĢtir. 2005 sonrası IKBY‟nin Irak anayasasına göre özerklik kazanması ve bunu anayasa ile güvence altına almasından sonra, Türkiye Irak‟taki bu değiĢimi kabul etmiĢ ve buna göre IKBY‟i kapsayan yeni bir Irak politikası geliĢtirmiĢtir. Türkiye‟nin bu politikası Davutoğlu‟nun dıĢ politika anlayıĢına göre ĢekillenmiĢtir. Türkiye IKBY ile iliĢkilerin kurulması için bu dönemde bölgeye dönük açılımları olumsuz etkileyen, statükocu, tamamen güvenlik endiĢesi üzerine kurulmuĢ olan algıyı, değiĢtirmeyi amaçlamıĢtır.

Türkiye bu dönemde Erbil yönetimiyle diplomatik ve ortak çıkarlar üzerine kurulu bir strateji geliĢtirirken, Osmanlı mirasına atıfta bulunularak, IKBY‟de yaĢayan Türkmenler ve Kürtlerin Türkiye toplumu ile yakın bağları olduğu, ortak kültürel değerleri olduğu vurgusu yapılmıĢtır. Türkiye, IKBY halkının, kültürel, inanç ve diğer sosyal bağlar bakımından Türkiye toplumuna benzediğini vurgulamıĢ ve bölgeye yönelik eski imajı değiĢtirmeye çalıĢmıĢtır. Daha önceki dönemlerde, IKBY lideri Mesud Barzani bir aşiret reisi olarak görülürken, bölge PKK terör örgütü için bir yuvalanma alanı ve tehdit olarak görülmekteydi (Doruk, 2010: 65-75).

Davutoğlu bölge yönelik bu imajın düzelmesi için, Türkiye‟nin Ortadoğu‟ya yönelik Pro-Aktif politikasının IKBY‟i de kapsaması ve bölgeye yönelik, iĢbirliğine dayalı bir strateji ile çözülebileceğine inanmaktadır (Hürriyet, 2005).

ĠKBY ile iliĢkileri, farklı bir boyutta değerlendiren Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile ĠKBY‟nin “Karşılıklı Bağımlılık” çerçevesinde yaklaĢarak, sorunlarını çözülebileceği ortak çıkar ve kazanımlar üzerinde durmuĢtur (Hürriyet, 2005).

Davutoğlu, IKBY ile ilgili sorunların, Kuzey Irak‟ta ve bu bölgede Kürtlerin yaĢadığı

83 sorunlar da dahil, sınır aĢan ekonomik karşılıklı bağımlılık yaratarak çözülebileceğini vurgulamıĢtır (Hürriyet, 2005).

Bu dönemde ĠKBY‟ye yönelik AKP‟nin politika değiĢimine temel engel, 1980‟li yıllardan beri bölgede konuĢlanmıĢ olan PKK militanların, dönem dönem Türkiye yönelik saldırılarda bulunması ve Kerkük‟ün statüsü sorunuydu. Özellikle PKK‟nın 2006 yılından itibaren, Türkiye‟ye yönelik saldırılarının artması ve bölgedeki Kürt grupların PKK‟nın bu eylemlerini desteklendiğine yönelik haberlerin Türk medyasına yansıması, Türkiye‟de üst düzey yetkililerce kınanmıĢtır (Doruk, 2010: 83).

Eski Pentagon çalıĢanı Michael Rubin PKK‟nın Türkiye yönelik eylemlerinde bitirmesini isterken, diğer yandan PKK‟nın Irak Kürtlerinden destek aldığını ve PKK-IKBY arasındaki iliĢkiyi bu Ģekilde ortaya koymuĢtur:

“KDP‟nin, PKK‟yı kendi bölgesinde barındırdığını, Türkiye‟ye patlayıcı madde geçirilmesine göz yumduğunu ve yüksek fiyatlarla silah ve teçhizat sattığını” ifade eden. Rubin, "Aynen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah gibi Barzani sınırı denetlemeyerek, PKK‟ya göz yumarak Türkiye‟ye vuruyor"

açıklamasını yapmıĢtır. Michael Rubin‟e göre, Barzani, Washington‟a, "Biz Türkiye‟den daha iyi müttefikiz" telkininde bulunarak ABD‟den istediği her Ģeyi alıyor. ABD‟yi iyi kullanmasını biliyor. BaĢkan Bush da ona sıcak bakıyor" (Hürriyet, 2006).

Gerek Rubin, gerekse diğer kaynaklardan gelen PKK ve IKBY arasındaki iliĢkilere yönelik haberler Türkiye‟de bazı kesimlerce doğru olarak kabul edilip, ĠKBY‟e olumsuz bakılmasına neden olmuĢtur. PKK‟nın Türkiye saldırılarının artmasının bölgedeki Kürt guruplarla iliĢkili olduğuna inanan dönemin BaĢta CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezer ve Genelkurmay BaĢkanı YaĢar Büyükanıt, tepki göstermiĢtir (Doruk, 2010: 84).

Ancak hükümet Davutoğlu‟nun da vurguladığı gibi, IKBY ile yakın iliĢkiler kurulması gerekliliğine ve bölgede PKK karĢı, IKBY yönetimiyle birlikte mücadele etmenin daha etkili bir strateji olduğuna inanmaktaydı. AK Parti dıĢ politika yapıcılarında, Irak Kürtlerin PKK desteğini, bir nevi onunla iĢbirliğine gidilerek

84 aĢılabileceği algısı yatmaktadır. 23 ġubat 2007‟de gerçekleĢen MGK toplantısı basın bildirisinde yer alan açıklamalarda:

“Irak‟taki güvenlik durumu ve mezhep çatıĢmalarının vardığı boyut değerlendirilmiĢ; ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasının önemi vurgulanarak, Irak‟taki duruma iliĢkin temel kaygılarımız ıĢığında Kuzey Irak‟tan yönelen terör tehdidinin ve Kerkük‟ün statüsüne iliĢkin uzlaĢmazlığın Irak‟ta yarattığı istikrarsızlık ve gerilimin aĢılabilmesi amacıyla siyasi ve diplomatik çabaların yoğunlaĢtırılmasında yarar görülmüĢtür” (Doruk, 2010: 85).

Türkiye‟nin sorunları diyalog yoluyla çözmek istediği anlaĢılmaktadır. Bu stratejinin mimarı olan Davutoğlu, IKBY‟e yakınlaĢmayı engelleyen “kırmızı çizgilerin”

psikolojik eĢiklerin aĢılması gerektiğini her platformda vurgulamaktaydı (Doruk, 2010: 70-85). Davutoğlu Türkiye‟nin, Irak eksenli güvenlik endiĢelerinin de bu stratejiyle daha rahat aĢılacağına inanmaktadır (Doruk, 2010: 70-85). Davutoğlu Türkiye‟nin, IKBY‟e yönelik politikasında güvenlik temelli politikaların terk edilerek, bunun yerine kültürel, ekonomik, siyasi ve diplomatik boyutlarını kapsayan uzun ve kalıcı politikalar ile çözümün sağlanacağını savunmuĢtur (Doruk, 2010: 86).

Davutoğlu, DıĢiĢleri Bakanı olduktan sonra, “Stratejik Derinlik” adlı eserinde geliĢtirdiği teoriyi uygulamaya çalıĢmıĢtır (Dalar, 2016: 157). Davutoğlu eserinde coğrafya, tarih, kültür ve nüfus özellikleri dikkate alınmadan çizilen sınırların jeopolitik ve jeokültürel unsurları göz önünde bulundurmadığı için sorunların ortaya çıktığını savunmaktadır (Dalar, 2016: 157). Davutoğlu bu sorunların aĢılanmasının yolu olarak, ortak diyalog ve Türkiye‟nin bölge kültür ve diğer unsurlarını göz önünde bulundurarak, yakın iliĢkiler kurarak aĢılacağını savunmaktadır. Bu bağlamda bölgeyle siyasal ve sosyal faaliyetlerde bulunarak özellikle ekonomik anlamda bölgeye yatırımlar yaparak, “KarĢılıklı Bağımlılık”

çerçevesinde bölgeden faydalanılması gerektiğini savunan Davutoğlu, Türkiye‟nin bölgedeki özelikle ekonomik kazanımlarının mimarıdır.

85

3.3.4. 2007 Sonrası Türkiye’nin IKBY Politikası

Türkiye‟nin IKBY ile iliĢkilerinin stratejik bir boyut kazanması, Türkiye‟deki iç politika değiĢimi ve AKP‟nin ilk dönem politikasında olan “sıfır sorun” politikasına bağlı bir Ģekilde geliĢtiği görülmektedir. 2007‟de ki Habur krizi atlatıldıktan sonra, 2009 yılında iliĢkiler olgunlaĢmaya baĢlamıĢtır (Dalar,2016: 160).

2007 yılında aktif bir Ortadoğu politikası geliĢtirmek isteyen Türkiye, bölgede güçlü bir aktör olan Kürtler ile de daha yakından iliĢkiler geliĢtirmiĢtir (Balcı, 2014: 10).

2008 yılının baĢlarından baĢlayarak devam eden Türkiye‟nin IKBY ile yakın iliĢkiler kurma çalıĢması, dönemin BaĢbakan DanıĢmanlarından olan Ahmet Davutoğlu‟nun Erbil‟i ziyareti ile yeni bir boyut kazanmıĢtır (Balcı, 2014: 11). 2003–2009 yılları arasında o dönem baĢbakanlık yapan Recep Tayip Erdoğan'ın ve Abdullah Gül'ün dıĢ politika danıĢmanlığını yapmıĢ olan Ahmet Davutoğlu, 1 Mayıs 2009‟da DıĢiĢleri Bakanlığı Görevine geldikten sonra Erbil‟e bu ziyareti gerçekleĢtirmiĢ olması, ikili iliĢkilerin geliĢmesi için önemli bir geliĢme olarak kabul edilebilir.

2008-2009 yıllarında olgunlaĢmaya baĢlayan yakınlaĢma, Türkiye‟nin Kürt sorununu çözmeye baĢlaması ve bu yönden ĠKBY‟den sürekli destek alması; ikili iliĢkilerin ortak halklar, Kürt-Türk kardeĢliği, yakın komĢuluk ve kardeĢlik ekseni üzerinde geliĢmesine yol açmıĢtır. Artık Türkiye, dünyanın her yerinden yatırım çekmeye baĢlayan IKBY ile yakın akrabalık iliĢkilerini de göz önünde bulundurup bu avantajlar ile bölgeye yoğun yatırımlar yapmaya baĢlamıĢtır (Dalar, 2016: 159).

IKBY AK Partinin ikinci iktidar dönemini iliĢkilerin geliĢmesi açısından önemli bulmuĢtur. Diğer bir ifade ile IKBY, Türkiye‟de AK Partinin iktidarda kalmasını kendisi açısından ve ikili iliĢkilerin geliĢmesi açısından diğer partilere tercih etmekteydi.

3.3.4.1.NormalleĢme Sonrası KarĢılıklı Üst Düzey