• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.2. Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin Tarihçesi

2.2.4. Saddam Hüseyin Sonrası IKBY Güçlenmesi

47 sağlayamaması nedeni ile bir iç çatıĢma (Brakuji-KardeĢ katili) dönemi baĢladı (Özalp, 2005: 15). KDP ve KYB arasındaki bu çatıĢmaların IKBY‟in oluĢum sürecini sekteye uğratan bir lidersizlikten kaynaklandığı söylenebilir. Molla Mustafa Barzani‟nin 1979‟da hayatını kaybetmesinden sonra, liderlik sorunu halen çözüm bulamamıĢtı. Olayların daha çatıĢmalı bir ortama sürüklemesi ile ABD devreye girerek, iki gurup arasında yapılan “Washington AnlaĢması” ile iç çatıĢma durdurulmuĢtur (Dalan, 2016: 115). ABD‟nin bu giriĢimi bölgede yeniden bir istikrar ortamının yaratılmasına zemin hazırlamıĢtır. Özellikle ABD‟nin 2003 sonrası Irak Baas rejimine son vermesi, IKBY için yeniden güçlenme ve refah dönemine geçilmesini de beraberinde getirmiĢtir.

2.2.4.Saddam Hüseyin Sonrası IKBY Güçlenmesi

1992‟ de yeniden toparlanan ve seçimlere giderek uluslararası camiada kendini Irak devletine bağlı özerk bir bölge olarak tanımlayan IKBY‟de, 1995 Dublin süreciyle baĢlayan ve ABD‟nin arabuluculuğu ile gerçekleĢen 1998 Washington uzlaĢması sonucunda, IKBY liderlik sorununun geçici olarak çözüldüğü görülmektedir (KurubaĢ, 2002: 137). Liderlik sorunu çözüldükten sonra, 4 Ekim 2002‟de parlamento yeniden çalıĢmaya baĢlamıĢtır (KurubaĢ, 2002: 138).

IKBY yönetimi; ABD‟nin Irak iĢgalinden önce 1992 sonrası özerklik bölgesini geniĢ bir alana yaymakla birlikte gerek ABD güvencesi gerekse Türkiye‟de konuĢlandırılmıĢ Çekiç Güç sayesinde, her ne kadar KDP-KYB anlaĢmazlığından kaynaklı istikrasız bir yönetim olsa da bu bölgeler korunmuĢtur. Bu süreçte IKBY sınırları; Türkiye‟nin bütün Irak sınırı, doğuda Hanekin‟e kadar olan Iran sınırı, batıda Suriye-Türkiye-Irak sınırının kesiĢtiği noktadan Musul ve Kerkük‟ü dıĢarda bırakıp Kıfri‟yi içine alarak Iran sınırına kadar uzanan bölgeleri kapsamaktadır (KurubaĢ, 2002: 138). Bu bölgelerde yoğun olarak Kürtler yaĢamaktadır. Bölge yaklaĢık 4 milyon nüfusludur ve 40.000km²‟lik alanı kapsamaktadır (KurubaĢ, 2002:

138).

Saddam Hüseyin sonrası, bölgeye el koyan ABD, IKBY‟nin çok rahat hareket etmesini sağlamıĢtır. Öyle ki 2003 yılına gelindiğinde IKBY, kendi bölgelerinde belediye seçimlerini yapan, kendine bağlı ordusu olan, bayrak ve milli

48 marĢ gibi bağımsız devletlere ait birçok özelliği içinde barındıran bir duruma gelmiĢtir. Bu dönemde belki de kolay kolay sekteye uğratılamayacak bir yeni özerk bölge oluĢturulmuĢtur. Irak anayasası bu durumu deklare ederek „Kürdistan Bölgesi‟

olarak IKBY‟nin federe niteliğini kabul etmiĢ ve eskiye nazaran kalıcı bir duruma dönüĢtüğü izlenimini vermiĢtir. Nitekim bağımsızlık referandumuna gitme isteği, bu kalıcı özerkliğin verdiği güvenden bağımsız değildir.

2.2.5. 2000 Sonrası GeliĢmeler IĢığında IKBY’nin Hukuken Tanınması

2000 sonrası IKBY‟nin güçlenmesine yol açan en belirgin geliĢme, ABD‟nin 1990 da Körfez krizi ile zayıflattığı ve 2003‟de Irak‟ı iĢgal etmesidir.

Irak‟ın iĢgali Irak ve Ortadoğu ekseninde bir çok yeni değiĢime yol açmıĢ ve açmaya da devam etmektedir. ABD ve Ġngiltere destekli “Irak‟a Özgürlük Operasyonu” adı altında yapılan iĢgal, fazla bir direniĢ ile karĢılaĢmadan sonuçlanmıĢtır (Yıldız, 2011:

223). Bu süreçte en memnun olan kesimlerden biri Ģüphesiz geçmiĢten beri federal bir Irak‟tan yana tavır koyan IKBY olmuĢtur. Diğer yandan Baas rejiminin baskıcı politikalarını kabul etmeyen ġii Araplar, Türkmenler ve Asuriler, ABD iĢgaline karĢı tepki göstermemiĢlerdir (Yıldız, 2011: 223). Bu nedenle ABD iĢgali fazla bir direniĢ ile karĢılaĢmamıĢ ve yeni devlet yapılanmasında ABD‟nin daha rahat politikalar geliĢtirmesini sağlamıĢtır. ABD iĢgal sonrası geçici bir konsey oluĢturmuĢ, Irak‟ın yeniden yapılandırmasını masaya yatırmıĢtır. Bu doğrultuda 25 kiĢiden oluĢan, kısmen de olsa Irak‟taki din ve kimlikler dikkate alınarak bir yönetim konsensüsü sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. Geçici Konsey üyelerinin 13‟ü ġii, 5‟i Sünni Arap, 5‟i Kürt, 1 Türkmen, 1‟i Asurilerden oluĢmaktaydı (Dalar, 2016: 124). Bu sonuçlar, ABD‟nin, Kürt, ġii ve Sünni ekseni üzerinde kurulu bir federal Irak yapılanmasına yönelik politikalar geliĢtirdiğinin göstergesidir (Dalar, 2016: 122).

Geçici konseyden sonra kurulan geçici hükümette Kürtlerin oluĢturduğu ittifak, Irak parlamentosunda 53 sandalye kazanmıĢ, Celal Talabani Irak CumhurbaĢkanı seçilmiĢtir. Diğer taraftan IKBY‟nin yönetimi de Mesut Barzani‟ye bırakılmıĢtır. Bu tablo KDP-KYB arsında çatıĢma riskini azaltmıĢ Kürtlerin daha fazla bölgede etkin olmasının önü açılmıĢtır. Nitekim 2005 yılında yapılan anayasa

49 çalıĢmalarında, komiteye 15 kiĢi ile katılan Kürtler, Irak Kürtlerinin çıkarlarını koruyarak aktif rol oynamıĢlardır. 15 Ekim 2005‟te kabul edilen anayasada IKBY‟nin 1970‟te talep etiği özerklik haklarının çoğunu kazandığı söylenebilir.

ABD‟nin Irak‟ta federal bir yapılandırma oluĢturma planı, Kürtlerin federasyon taleplerinin Irak‟ı böleceği endiĢesiyle, ġiiler ve Sünniler tarafından endiĢe ile karĢılanırken, bu talepler bölge ülkeleri tarafından da kaygıyla karĢılanmıĢtır. Nitekim Türkiye, Ġran ve Suriye, Irak‟ta etnik temele dayalı bir federasyona karĢı çıktıklarını Ankara, Tahran ve ġam‟da yaptıkları görüĢmelerde açıklamıĢlardır (Pirinççi, 2004: 17). Bununla beraber, ġiilerin etkin olduğu bir Irak‟ın uzun vadede baĢta Ġsrail, Suudi Arabistan ve Kuveyt olmak üzere Türkiye açısından da istenen bir durum olduğunu söylemek doğru olmayacaktır.

Yukarıda da değinildiği gibi IKBY‟nin oluĢum sürecini olumlu yönden etkileyen önemli geliĢmelerden biri de, ABD‟nin Irak‟ı iĢgal etmesiydi. Çünkü ABD, IKBY‟nin özerklik talebine ve kendi kendini yönetebilme hakkına saygı duymakla birlikte destek de vermekteydi. Nitekim iĢgal sonrası yeni Irak‟ın Ģekillenmesiyle Kuzeyde oluĢturulan Erbil yönetimi, ABD‟nin desteğini arkasına almıĢtı. 2005 kalıcı Irak anayasasında IKBY‟nin özerk federal bir birim olduğu, 116 ve 141. maddelerde açıkça görülmektedir. Ancak son dönemlerde özellikle gündeme gelen IKBY‟nin ayrılma talebinden anayasada bahsedilmemektedir. Anayasa Irak‟ın bütünlüğünü garanti etmekle birlikte, federal otoritelere de bu birlik ve bütünlüğü koruma görevi verilmiĢtir. Diğer bir ifade ile Irak 2005 anayasasına dayanarak, Irak bölgesinde Kürtlerin özerkliğinin kalıcı bir hal aldığını ve meĢru bir birim olduğunu söyleyebilmekle birlikte bağımsızlık adına bir self-determinasyondan bahsedebilmek mümkün değildir.

2005 Irak anayasası IKBY‟nin talepleri açısından önemli beklentileri karĢılamakla birlikte IKBY‟nin gerek ekonomi gerekse idari sınırların kesinlik kazanması konusunda istediğini aldığını söyleyemeyiz. Bu aĢamadan sonra IKBY‟nin temel çabası; Irak bütçe kanunundan kaynaklanan gelirlerin % 17‟lik kısmını almak, tartıĢmalı bölgeleri kendi lehine sonuçlandırmak ve dıĢ politikada kararlar alarak gelecekte gerekirse bağımsız bir Kürdistan inĢa etmek Ģeklinde olmuĢtur. Nitekim bağımsız bir Irak Kürdistanı oluĢturmak isteklerini 2017‟de dünya

50 kamuoyundan gelen tüm tepkilere rağmen, bağımsızlık referandumuna giderek göstermiĢtir.

IKBY‟nin anayasaya dayanarak; 2007‟de referanduma giderek tartıĢmalı bölgelerin sınırlarını kesinleĢtirme çabası, merkezi hükümet tarafından sürekli ertelenmiĢ, ayrıca bütçeden kaynaklanan yüzde 17 payı vermekte de isteksiz davranılmıĢtır (Dalar, 2016: 127). IKBY Irak hükümetinin bu tavrını öne sürerek, dıĢ politikada bağımsız politikalar geliĢtirme yoluna gitmiĢtir. Bu tür politikalar bağımsızlık düĢüncesini desteklemektedir. Nitekim normal bir federal devlette, federe devlet dıĢ politikada bağımsız hareket edemez. Diğer yandan Irak anayasasında federal devletin yetkileri açıkça belirtilmektedir. Anayasaya göre dıĢ politika belirlemek ya da dıĢ ekonomi ve ticaret faaliyetlerini onaylamak federe devletin yetkileri dahilindedir (md110). Ancak Irak‟ta bu durum anayasada belirtilmesine rağmen, Ortadoğu‟daki geliĢmelerden dolayı pek dikkate alınmamıĢtır.

Özellikle IġĠD'in Irak‟ı iĢgal giriĢimi, Musul‟un savaĢılmadan IġĠD'e bırakılması, Irak merkezi hükümetinin meĢruluğunu tartıĢmalı hale getirmiĢtir. Bu nedenle ĠġĠD ile mücadele kapsamı altında Irak'ta daha güçlü görünen ĠKBY ile birçok devlet bağlantı haline geçmiĢtir. Nitekim merkezi hükümet ile arası iyi olmayan Ankara, IKBY‟nin referandum süreci hariç tutulursa, Irak genelinde Türkiye ile daha yakın iliĢki içine girmiĢtir.

2.2.6. IKBY’nin IġĠD’e KarĢı Verdiği Mücadele ve