• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de İç Göç Konusuna İlgi ve Türkiye Odaklı Teknik Yazın 

METODOLOJİ VE UYGULAMA 

3.1.  Öne Çıkan Önceki Çalışmalar (İlgili Yazın) 

3.2.2.  Türkiye’de İç Göç Konusuna İlgi ve Türkiye Odaklı Teknik Yazın 

Göç olgusuna akademik ilgi, Ravenstein gibi ilk öncülerin çalışmalarından sonra modern  anlamda  dünyada  1930’larda  yeniden  başlamıştır  [238].  Ülkemizde  ise  yaklaşık  otuz  yıllık bir gecikme ile 1960’lardan itibaren çalışılmaya başlanmıştır. Örneğin Türkiye’nin  ilk ve en uzun süredir yayınlanan “1939’dan bu yana” üniversite dergisi olan İ.Ü. İktisat  Fakültesi  Mecmuası  dizininde  doğrudan  iç  göçü  konu  alan  ilk  çalışma  Gülten  Kazgan  imzalı  1960  tarihli  “Şehirlere  Akın  ve  İktisadi  Değişme”  olmuştur  [239].  1960’larda  başlayan  ilk  çalışmalardan  sonra  1970’lerde  konuya  ilgide  büyük  ölçüde  düşüş  yaşanmış, söz konusu azalış trendi 1980’ler ve 1990’lar boyunca da sürmüştür [240].   İç  göç  konusundaki  çalışmaların  çok  yeni  olmasındaki  sebepler  arasında,  uzun  yıllar  boyunca  sağlıklı  verilere  ulaşılamamasının  etkisi  görülebilir.  Tümertekin  [241]  in  ifade  ettiği  üzere  iç  göç  hakkında  kısmen  bilgi  edinilmesine  imkân  tanıyan  ilk  istatistikler  1935 nüfus sayımı sonuçlarına dayanmakla birlikte, 1950 nüfus sayımına kadar sadece  net göç alan “alış‐veriş pozitif olan” illerin rakamları bulunmaktadır. 1950’den itibaren  ise  göç  gönderen  sahalar  hakkında  dolaylı  olarak  bilgi  verilmeye  başlanmıştır.  Bu  sayımda daimi ikametgâhları başka ilde olanlar cetveli konulması, iç göç hareketlerinin  biraz  daha  yakından  izlenebilmesini  mümkün  kılmıştır.  Ancak  günümüzdeki  görece  sağlıklı  verilerin  başlangıcını  1975  Nüfus  Sayımı  oluşturmaktadır.    Bu  sebeple  1975  yılından  önceki  durumla  karşılaştırma  yapmak  mümkün  olamamaktadır  [242].  Bir  önceki sayım yılındaki ikametgâh bilgisi ise ancak 1980 nüfus sayımıyla başlayabilmiştir  [243]. Gedik [244] in de dikkat çektiği gibi mevcut olan bu son derece kısıtlı veriler de,  batı ülkelerinin aksine sayım yapıldıktan 5–7 sene sonrasında ancak yayımlanmışlardır.   İç  göçle  ilgili  teknik  çalışmalarda  bu  dönemde  ağırlıklı  olarak  göç  tahminleri  üzerinde  durulduğu  görülmektedir  (Örn.  [245],  [246],  [247],  [248],  [249],  [250]).  Ayrıca  Tekeli  [251]  nin  iç  göçün  tarım  dışı  marjinal  “Enformel”  sektörde çalışanlara  etkisini  ölçtüğü  çalışması,  göçün  etkilerini  konu  edinen  ve  daha  sonra  arkası  gelmeyen  ilk  modern  teknik çalışmalar arasında kabul edilebilir. 

Bu  tezde  yapılan  karşılaştırmalı  çözümleme  ise,  1995–2000  dönemine  ait  TÜİK  verilerinin  göçmen  profili  açısından  sunduğu  olanak  ile  şekillenen  ve  göç  konusunda  sosyal  sermaye  ve  bölgesel  dengesizliğin  göçteki  etkisini  birlikte  ele  alan  bir  yenilik 

getirmektedir.  Göç edenlerin eğitim düzeyi, geliş amacı gibi kişisel özelliklerini ortaya  koyan  ayrıntılı  veriler  1990  yılından  bu  yana  yayınlanmaktadır.  Dolayısıyla  elimizdeki  ayrıntılı  profiller  1985  –  1990  ve  1995  –  2000  yılları  arasında  gerçekleşen  iç  göç  hareketleri  için  bulunmaktadır  [84],  [4].  Ancak  iki  dönem  arasında  karşılaştırma  yapmak, idari bölünüşte “il sayısında” yaşanan değişim sebebiyle olanaksızdır. Ayrıca il  toplamları için göç edenlerin özellikleri bulunmakla birlikte, analiz için gerekli olan iller  arası  göç  akımında  söz  konusu  ayrıntılandırma  bulunmamaktadır.  İller  arasında  gerçekleşen göç akışında eğitim, geliş amacı ya da istihdam özelliklerine göre ayrıntılar  halen mevcut değildir. Veri ediniminde yaşanan güçlükler istatistiksel uygulama içeren  çalışmaları sınırlamaktadır. 

İç  göç  konusunda  içerisinde  aktif  olarak  bir  istatistiksel  yönteme  dayanan  uygulama  içerikli yazın ülkemizdeki sınırlı olmakla birlikte, son yıllardaki teknik uygulama içerikli  çalışmaları iki gruba ayırmak mümkündür:  • Göçmen profili ve göç etme sebeplerini sorgulayan içsel “iç göç verisinin  unsurlarına dayanan” çalışmalar (Tunalı [251], Hemmasi ve Prorok, [252],  Üçdoğruk, [253], Ulutürk Akman, [254], Evcil ve Dökmeci  [255]),  • İç göçü etkileyen ya da iç göçle ilişkisi olan GSYİH, lokasyon özellikleri ve istihdam  imkânlarındaki iller arası eşitsizlik gibi dışsal “iç göç verisinin unsurları dışındaki  değişkenlerin etkisine dayanan” çalışmalar (Dinçer [256], Yamak ve Yamak [257],  Gezici ve Keskin, [258], Evcil, Dökmeci ve Başarır‐Kıroğlu [259], Kırdar ve Saraçoğlu,  [260])   olarak iki temel grupta değerlendirilebilir. Çalışmalar, kullanılan yöntemler, odaklanılan  sorunsal çerçevesinde genel olarak birbirleriyle örtüşmektedir.  Rahmi ve Nebiye Yamak [257] “Türkiye’de Gelir Dağılımı ve İçgöç” isimli çalışmasında,  net  göçte  fert  başına  düşen  GSYİH’nın  göç  hareketi  üzerinde  etkisi  olduğunu  ifade  etmiştir. Rahmi ve Nebiye Yamak’ın çalışmasıyla aynı yılda sunulan İclal Dinçer [256] in  “Kentsel  ve  Kırsal  Yerleşmelerde  Sektörel  Uzmanlaşmalar‐Göç‐GSYİH  İlişkileri  1985– 1990”  başlıklı  yayınlanmamış  doçentlik  tez  çalışmasında,  göç  ile  bölgesel  eşitsizlik  arasındaki  fonksiyonel  ilişki  test  edilmemiştir.  Fakat  Dinçer,  özgün  bir  yaklaşımla  Türkiye’deki illeri net göç alış‐verişlerine ve fert başına düşen GSYİH düzeylerine göre 

dörde ayırmış, ardından da bu dört gruba dağılan illerde gerçekleştirilen tarım, imalat  sanayii,  ticaret  ve  hizmetler  sektöründeki  uzmanlaşma  düzeylerine  göre  ayrıntılı  tanımlamaya gitmiştir.  

Daha yeni tarihli olan sonraki iki çalışmada ise [258], [259], göç‐bölgesel eşitsizlik ilişkisi  fonksiyonel  ilişki  formatına  sokularak  incelenmiştir.  Bu  iki  çalışmanın  yöntemi  de  adımsal  çoklu  regresyon  analizidir.  Her  iki  çalışmada  da  göçteki  iktisadi  faktör  göstergesi  olarak  GSYİH  dışında,  sektörel  istihdam  düzeyleri  de  bağımsız  değişkenler  içerisine  eklenmiştir.  İktisadi  değişkenlere  istihdam  boyutunun  eklenmesi  dışında,  zaman  zaman  farklı  değişkenler  kullanılmışsa  da  genel  olarak  nüfus  artışı  ‐  nüfus  yoğunluğu gibi demografik ve eğitim‐sağlık gibi beşeri kalkınma göstergelerinin her iki  çalışmada  da  bağımsız  değişken  olarak  yer  aldığı  dikkat  çekmektedir.  Değişkenlerin  büyük  ölçüde  ortak  olduğu  ve  analizlerde  aynı  yöntemin  kullanıldığı  bu  iki  çalışmada  özde  paralel  olmakla  birlikte  bazı  farklı  sonuçlara  ulaşıldığı  da  görülmekte  olup,  göç  hareketini fonksiyonel ilişki perspektifiyle tanımlamada çok değişken kullanım örneğini  oluşturmaları  ve  göç  hareketinde  doğrudan  iktisadi  göstergeler  dışındaki  demografi  ‐  beşeri kalkınma göstergelerini de karşılaştırma çıpası olarak kullanmaları, ulusal yazına  özgün katkıda bulunmalarını beraberinde getirmiştir.  

Tüm  bu  çalışmalar,  ülkemizdeki  iç  göç  hareketlerinde  bölgelerarası  sosyo‐ekonomik  dengesizliğin etkisi üzerinde durmaktadır. Ancak, göç hareketlerinin yön bulmasındaki  belirleyicileri  temel  alan  bölgesel  gelişmişlik  düzeylerinin  saptanmasında  kullanılan  göstergelere karşı duyarlılık düzeyleri ile iktisadi dengesizliğin yanı sıra sosyal etkilerin  test  edilmesinde  hemşeriliğe  duyarlılık  ekseninde  şekillendirilen  çalışmalar  henüz  mevcut değildir.  

Aşağıdaki  çizelgede  ülkemizde  göçü  etkileyen  sosyo‐ekonomik  faktörleri  inceleyen  örnek çalışmalarda kullanılan değişkenler de toplu olarak özetlenmiştir. 

     

Çizelge 3.2 Türkiye’nin Konu Alındığı Göç Yazınında Kullanılan Değişkenler İçin Özet  Tablosu 

Yazar (Yıl)  ülke  gelir istih. kamu

har.

beşeri k. demog.  kent‐

bölge  siy. Tunalı  [251]  Türkiye        Yamak ve Yamak [257]  Türkiye      Dinçer, İ. [256]  Türkiye      Hemmasi ve Prorok [252]  Türkiye        Üçdoğruk [253]  Türkiye        Gezici ve Keskin [258]  Türkiye      Evcil, Dökmeci ve B.‐Kıroğlu, [259] Türkiye      Ulutürk Akman [254]        Evcil ve Dökmeci [255]  Türkiye        Kırdar ve Saraçoğlu [260]  Türkiye      Kent‐bölge      :  şehirleşme oranı, nüfus yoğunluğu, yeşil alan gibi kentsel  yaşam alanı, coğrafi konum, evle iş arası gidiş‐geliş mesafesi,  uzaklık, bölge değişkeni, iklim vb.  Gelir       :  GSYİH, sektörel üretim, büyüme, ücret, vb.  Servet      :  yatırım, tasarruf, mevduat, konut ‐ arazi sahipliği  Siyasal       :  vize, rejim, terör, siyasal rejim, göçü kısıtlayıcı yasa gibi  Demografi      :  nüfus, medeni hal, kardeş sayısı, cinsiyet, yaş dilimleri,  doğum‐ölüm oranları,yaşlılar, doğurganlık oranı, etnik yada  dinsel kimlik gibi  Beşeri kalkınma       :  eğitim, sağlık vb. göstergeler (ünv.mezunu, mesleki kabiliyet‐ deneyim, doktor başına düşen nüfus gibi)  İstihdam      :  sektörlere göre istihdam, iş gücüne katılım oranı, işsizlik,  mesleklere göre istihdam gibi 

Türkiye’de  yapılan  çalışmalarda  elde  edilen  bulguları  ise  ana  hatlarıyla  şu  şekilde  özetlemek mümkündür: 

Yaşanmakta  olan  iç  göç  hareketinde,  illerin  milli  gelir,  büyüme,  istihdam,  ücret  gibi  iktisadi  gelişmişlik  göstergesi  olarak  makro  ekonomik  performanslarının  etkisi,  çeşitli  çalışmalarda sorgulanmış ve iller arasındaki farklılığın göç hareketini etkilediği yönünde  çeşitli  bulgular  elde  edilmiştir.  Bu  bulgular  iç  göç  hareketlerinde  bölgesel  gelir  eşitsizliğini temel alan Neo‐klasik iktisadın temel varsayımlarını desteklemesi açısından  son derece önemlidir. Buna ek olarak bazı çalışmalarda göç edenlerin kişisel özellikleri  üzerine odaklanılmış olup, yaş – cinsiyet – eğitim düzeyi gibi demografik özelliklerin göç  hareketleri  üzerindeki  etkisi  yönünde  de  çeşitli  bulgular  elde  edilmiştir.  Yine  Evcil,  Dökmeci  ve  Kıroğlu  [259]  nun  çalışmasında  Marmara  bölgesi’ndeki  kentten  kente,  kentten kıra, kırdan kente göç akışının diğer bazı bölgelere göre farklılığı tespit edilmiş  olup  bu  bulgu,  ülkemizde  yaşanmakta  olan  iç  göç  olgusunun  bölgelere  göre  de  farklılaştığına işaret etmesi açısından farklı ve özgün bir çalışma olarak ayrıca önemlidir.  Ulutürk Akman’ nın İstanbul örneğinde yapılan anket çalışması sonuçlarına dayanarak 

hazırladığı çalışmasında da İstanbul’a gelişlerde, İstanbul’a daha önce gelen akraba ve  hemşerilerden  iş  bulma,  ev  tutma  gibi  konularda  çoğu  göçmenin  yardım  aldığına  yönelik tespiti önemlidir. Ancak Ulutürk Akman’ın hemşerililiğe yönelik tespiti, İstanbul  özeli  için  olmuş,  anket  sonuçlarına  dayanmaış  ve  çalışma  kapsamında  herhangi  bir  fonksiyonel ilişki tespitine yönelik istatistiksel analiz yapılmamıştır.