• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: TÜRKİYE’DE ve TANZANYA’DA E-TİCARET

3.1. Türkiye’de Elektronik Ticaret

Türkiye’de elektronik ticaretin öncülüğünü finans sektörü yapmaktadır. Neredeyse tüm finans kuruluşları internet üzerinden hizmet verebilmektedirler. Bankalar, menkul kıymet ve yatırım kuruluşları, müşterilerin mevduat ve yatırımlarını sanal ortamdan yönetme imkânları sağlamaktadırlar. 1997 yılında internet bankacılığının işlem hacmi 1,2 milyar USD iken bu rakamın 2001’de 5 milyar USD’ çıkacağı tahmin edilmektedir (Keser, 2000:39).

Şekil 13. Türkiye’de E-ticaret hacmi ve sanal pos işlemleri

Kaynak: Platin Market (2010)

Platin marketten alınan “E-Ticaret nereden nereye?” isimli yazısından alınan şekilde görülüyor ki seçilmiş bazı kategorilerde Türkiye’de e-ticaret 2.85 kat artmıştır. Kredi kartlarının kullanıldığı pos makinelerinin kullanılması da 3 kat artmıştır.

Türkiye’de 2009 yılının son 8 aylık döneminde tüketici mektup, telefon ve internet üzerinden yapılan siparişlerle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,9’luk artışla toplam 12 milyar 146 milyon TL’lik işlem hacmi yarattı. Söz konusu dönemde 77 milyon 991 bin 608 işlem gerçekleşti. 2008 yılının 8 ayında tüketici mektup, telefon ve internet üzerinden yaptığı 72 milyon 976 bin 898 işlemde, toplam 10 milyar 387 milyon TL’lik alışveriş gerçekleşmişti. İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde yüzde

62

86 oranında kredi kartı kullanılırken, internet veya telefonla alışveriş yapanların oranı yüzde 13’te kaldı (e-ticaret.tv, 2010).

Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nda yer alan 1502.madde (1)’e göre – Her sermaye

şirketi bir web sitesi oluşturmaya ve sitenin belirli bir bölümünü, şirketin kanunen yapması gereken ilânlarına, pay sahipleri ve ortakları açısından önem taşıyan açıklamalarına, yönetim kurulu ve genel kurul toplantılarının hazırlıkları ve yapılması ile ilgili, ortaklara sunulması gereken belgelerin açıklanmasına, bu kurullara ilişkin davetlerin yapılmasına, oy verme, şeffaflık ve kamuyu aydınlatma yönünden zorunlu ve bilgi toplumu bağlamında yararlı görülen hizmet ve bilgilerin sunulmasına, bilgi almaya yönelik sorulara, verilen bilgiye ve benzeri diğer işlemler ile bu kanunda ve diğer kanunlarda pay sahiplerinin veya ortakların aydınlatılmasının öngörüldüğü konulara tahsis etmek zorundadır.

3.1.1 Türkiye’de Elektronik Ticaret Araçları

Ülkemizde bankacıların ve pek çok büyük şirketin 444 ile başlayan telefon numaraları;

şirketlerin mal ve hizmet sunumu için tüketici gruplarına sundukları yeni hizmet

şekillerini ifade etmektedir. Bu yöntemlerle sınırsız hizmet ve kolay erişim avantajları müşteriye sunulmakta ve anında çözümler getirilerek müşterilerin memnuniyeti arttırılmaya çalışılmaktadır (Türkyılmaz, 2001).

Tablo 6. Türkiye’ de telefon şirketleri ve abone durumları

Operatör Toplam Abone Pazar Payı

Turkcell 36.110.000 44.34 Vodafone 15.240.000 18.71 Avea 12.590.000 15.46 Sabit hat 17.500.000 21.49 TOPLAM 81.440.000 100.00 Kaynak: ceptelefoncuyuz.com (2010)

Türkiye’de nüfusun %106’sının telefon hattı vardır. Türkiye’de bu denli fazla olmasının sebepleri arasında GSM operatörleri arasında çapraz konuşmaların pahalı olması sebebiyle insanların birden fazla telefon numarası almaya itilmesidir.

Türkiye’de ise 27 ulusal, 16 bölgesel, 215 yerel olmak üzere toplam 258 televizyon kanalı bulunmaktadır (medyanlink.blogu, 2010).

63

Şekil 14. Türkiye’de bilgisayar, internet aboneliği ve kullanıcı sayısı

Kaynak: Platin Market (2010)

Şekil 14’de Türkiye’de 2003 ile 2008 yılları arasında kişisel bilgisayar, internet aboneliği ve internet kullanıcılarının artış hızı görülmektedir. İnternet kullanıcılarının bu denli artmasına cep telefonu kullanıcılarının cep telefonlarından da internete bağlanabilmelerinin yaygınlaşmaya başlaması, internet sağlayıcılarının ücretlerinde meydana gelen düşmeler ve kablosuz internet kullanımının giderek artması sebep gösterilebilir.

3.1.2 Türkiye’de Ödeme Araçları

Türkiye’de yapılan bir araştırmada deneklere sorulan “Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz online alışverişlerde hangi ödeme tipini daha çok tercih

ettiniz?” sorusuna verilen cevapta (Koca, 2010):

 Kredi kartı: %83

 Mobil Ödeme (SMS): %1

 Havale: %16

Bu da gösteriyor ki Türkiye’de şu an için kredi kartları haricinde diğer ödeme araçları henüz gelişmemiştir.

64

3.1.3 Türkiye’de E- İmza

5070 sayılı Elektronik İmza Yasası´nda güvenli elektronik imza;

“Münhasıran imza sahibine bağlı olan, sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulan, nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini sağlayan, imzalanmış elektronik veride herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan imzadır.” şeklinde tanımlanmaktadır.

Elektronik imza işlemlerinin uygulanma ve denetimi konularındaki sorumluluk aynı yasayla Telekomünikasyon Kurumu´na verilmiş durumda. Yani e-imza kullanmak isteyen tüm kişi ve kurumlar Telekomünikasyon Kurumu´nun onay verdiği kuruluşlar aracılığı ile elektronik imza sözleşmesi yapabilecekler.

Türkiye’ de sanal mağaza sayısında 2009 yılının son 8 aylık döneminde geçen yıla göre yüzde 12,6’lık bir artış yaşandı. BKM verilerine göre sanal dünyada, 2008 sonunda 17 bin 891 olan mağaza sayısı, ağustos sonu itibariyle 20 bin 153’e yükseldi. Sanal mağazaların sektörlere göre dağılıma bakıldığında ise 3 bin 757’sinin doğrudan pazarlama, 3 bin 335’ inin elektrik, elektronik, 3 bin 325’inin ise hizmet sektöründe yoğunlaştığı görüldü (e-ticaret.tv, 2010).

3.1.4 Türkiye’de Elektronik Ticarette Yaşanan Sıkıntılar

Türkiye’de e-ticarete ilişkin yaşanan sorunlar, başka ülkelerde yaşanan sorunlardan nitelik itibariyle çok farklı değildir. Ancak yine de, özgün değerlendirme çalışmaları yararlıdır.

İletişim altyapısı açısından değerlendirildiğinde Türkiye’deki fiziki altyapının yetersiz olduğunu söylemek insafsızlık olur. İnternete erişim maliyetleri, satın alma gücü paritesine göre OECD ortalamasının altındadır. Fiziki altyapı açısından sorun olarak görülebilecek unsur, geniş bantta erişimin yüksek kaliteye ve yaygınlığa çıkmamış olmasıdır. Oldukça gelişmiş bir transmisyon altyapısına sahip olan Türk Telekom’un, uygun teknolojik tercihlerle geniş bantta hizmet vermesi mümkün olacaktır.

İletişim altyapısı azımsanmayacak nitelikte bir veri haberleşmesi imkânı tanısa da, örneğin evlerde internet kullanımının yaygınlaşması bilgisayarlaşma oranının düşük

65

kalması nedeniyle hızla artamamaktadır. Bu sorunun altında şüphesiz önce ekonomik gerekçeler ve sonra eğitim ile kültürel tercihler yatmaktadır. Vatandaşların kamusal e-ticaret hizmetlerine evlerinden olmasa da mahallelerinden erişimin sağlanması için kamuya açık mekânlarda internete erişim anlamlı bir çözüm olabilir. Örneğin, muhtarlıklarda sağlanan bilgisayarlarla hastanelerden randevu alabilmek, vergi, nüfus gibi işlemleri başlatabilmek ve yürütebilmek bu sorunun dolaylı yoldan aşılmasını sağlayabilir.

E-ticaretin gelişimi açısından henüz bir engel oluşturmasa da hukuki düzenlemeler Türkiye’de önemli bir eksikliktir. Elektronik belge, elektronik işlem, elektronik imza hakkındaki düzenlemelerin yanı sıra, vergi ve ticaret kanunlarında da e-ticarete uygun değişikliklere gidilmesi gerekmektedir.

Türkiye’de e-ticaretin gelişiminde kamunun öncül rolünden yukarıda söz edilmişti. Buna karşın en çok sorunun karşılaşıldığı alan da kamudur. En ciddi sorunlardan bir tanesi, uygulama geliştirme düzeyinde kamuda koordinasyonun eksikliğidir. Onlarca kamu kurumu benzer alanlarda benzer uygulamaları bağımsız geliştirmeye çalışmaktadır. Veri ve bilgi paylaşımıyla daha düşük maliyetle daha yüksek verimlilik sağlanabilecekken, uygulamaların başarı şansı bu şekilde azalmaktadır. Öte yandan, teknik düzeyde geliştirilecek bir veri ve uygulama standardıyla pekâlâ olağanüstü başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Kamunun yaşadığı diğer önemli bir sorun, uygulama yatırımlarının koordinasyonudur. Aynı fiziksel bina içinde hizmet veren farklı bakanlıklara bağlı birimler, ayrı erişim ağlarını kurmakta, aynı sunucu üzerinde çalışabilecek uygulamaları için kendi sunucularını temin yoluna gitmektedirler. Mühendislik hesabının en iyi şekilde yapılmasını da engelleyen bu koordinasyon eksikliğinin sonucu, önemli bir atıl kapasite ve kaynakların verimsiz kullanımıdır.

Kamunun kendi uygulamalarında yaşadığı başka bir sorun, bilgi teknolojilerinde yetişmiş insan gücü eksikliğidir. Bu nedenle kamu, kendi uygulamalarını kendisi veya yüklenicilerle ortak geliştiremediği gibi, yüklenicilerinin takibini dahi yapmakta sorunlar yaşamaktadır. İhtiyaçların belirlenmesinden işin yönetimi ve sonuçlandırılmasına kadar güçlükler yaratan bu durum, işin tesliminden sonra gerekli bakım ve işletimde de sorunlara neden olmaktadır (Tüfekçi, 2009).

66

E-ticaret, bilim ve teknolojiyi üreten, süratle ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştüren gelişmiş ülkeler ile endüstri toplumu olmadan bilgi toplumu olmaya çalışan geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki refah düzeyi farkını daha da artıracaktır.

Elektronik ticaret (internet), bir yandan yeni iş alanları, görev ve unvanlar ortaya çıkarırken, diğer yandan da organizasyonların yatay ve dikey olarak büzülmesi ve geleneksel ticarette rol alan bazı unsurların ortadan kalkması nedenleriyle işgücü fazlası ortaya çıkacak, dolayısıyla işsizlik artacaktır.

E-ticaret (internet), bütünü ile ele alındığında teknik yapısı itibari ile denetime müsait bir nitelikte değildir. İnternete girmek, yararlanmak ve çeşitli olanakları kullanmak için herhangi bir yasal formalite, başvuru izni, onay gibi işlemler söz konusu değildir.

İnternetin hukuki anlamda bir sahibi yoktur; belli bir işleticisi ve/veya yöneticisi de yoktur. Bu nedenle internetin kullanımında ortaya çıkabilecek suiistimalleri, aşırılıkları, usulsüzlükleri, kural dışı davranışları denetleyip, yaptırım uygulayacak merkezi bir otorite de bulunmamaktadır. İnternetin bu niteliği, uluslararası ya da uluslar üstü organizasyonlar tarafından dikkate alınmalı ve çözüm üretilmelidir (Canpolat, 2001:22).