• Sonuç bulunamadı

Yukarıdaki bölümde bahsedildiği gibi Suriyelilerin mevcudiyeti gün geçtikçe artmıştır. Suriyeliler ile alakalı geniş çaplı bir entegrasyon politikasının varlığından bahsetmek oldukça zordur. Yabancılar, mülteciler ve özellikle Suriyelilerle alakalı geliştirilen mevzuat düzenlemeleri incelendiği zaman da görülmektedir ki bu düzenlemeler Suriyeliler Türkiye’ye ilk girdikleri anda değil özellikle işgücü piyasasını düzenleyen mevzuat göç hareketlerinden yaklaşık 5 yıl sonra olmuştur. Mevzuat hükümlerinde ise entegrasyon kavramı kullanılmamakta YUKK’un 96.

63

maddesinde uyum başlığıyla düzenlenmektedir. Bu uyum süreçlerinin ise Avrupa Birliği politikalarıyla uygun olduğu düşünülmektedir. Ayrıca entegrasyon yerine uyum kelimesi tercih edilmektedir. Entegrasyon kavramı karşılıklı etkileşimi de çağrıştırmaktadır. Oysa uyum kelimesi karşı tarafı yani mültecileri politika kapsamında daha pasif bir yere yerleştirmektedir. (İçduygu, 2016, s. 19).

Geçici koruma kapsamında olanlara çalışma izni verilmesini düzenleyen mevzuatın ardından daha kapsamlı bir yasa olan 2016 yılı Ağustos ayında yayımlanan 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunuyla birlikte bütün göçmenler için çalışma düzeni ele alınmıştır. Bu yasada entegrasyon bakımından dikkat çeken husus kalifiye işgücünün Türkiye’ye çekilerek ülke içerisinde kalmasını sağlamaktır. Böylelikle yasa seçici bir işgücü talebini meydana getirmektedir.

Genel anlamda çalışmanın ilk üç bölümünde belirtildiği gibi mülteci ve göçmenlerin bir bütün olarak entegrasyonunu oluşturacak mevzuat düzenlemeleri ve politikalar son 5 yıldır gündemdedir ve önem kazanmıştır. Son yıllara kadar entegrasyon veya uyum adı ne dersek diyelim bu alandaki düzenlemelerin olmamasının nedeni Türkiye’nin bir göç ülkesi değil de bir geçiş ülkesi olarak görülmesidir. Bu algı ise özellikle Ortadoğu ülkelerinde yaşanan karışıklıklar savaşlar neticesinde yurtlarını terk etmek zorunda kalan sığınmacılardan sonra değişmiştir. Türkiye artık bir göçmen ülkesi halini almıştır. Dolayısıyla entegrasyon politikalarının geliştirilmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Yani bir bütün olarak anlaşılacağı üzere Türkiye’nin yoğun göç almaya başladığı yıllarda göçmenlere ne tür hangi kapsamda ve hangi alanda politikalar uygulanacağı belirsizdi. Sorunlar ve göçmenlerin özellikle Suriyelilerin durumu gün geçtikçe netleştikçe politika alanlarının sınırları da çizilmiştir. Entegrasyon sürecinde en çok politikaya ihtiyaç duyulan alanlar ise eğitim, sağlık ve işgücü piyasası olarak gündeme gelmiştir.

Türkiye’nin özellikle Suriyelilere karşı uyguladığı entegrasyon politikaları uluslararası kuruluşlarca sivil toplum kuruluşlarınca da destek bulmuştur. Eğitim alanında Avrupa Birliği tarafından desteklenen “Pictes- Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi” 03.10.2016 tarihinde başlamış olup 2 yıllık program şeklinde hâlihazırda devam etmektedir (Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi, 2018).

64

Uluslararası alanda çalışma hayatına ilişkin projeler geliştiren ve çalışma hayatını destekleyen Uluslararası Çalışma Örgütünün projeleri Türkiye açısından özellikle Suriye krizinden sonra önem kazanmıştır. Bu kapsamda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen projeler geliştirilmiştir. Bu projelerden halihazırda uygulamada bulunan “Türkiye’de Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Ev Sahibi Topluluklar için İş Yaratma ve Girişimcilik Fırsatları” projesi 1 Şubat 2018- 31 Ocak 2020 tarihleri aralığını kapsayacak şekilde geliştirilmiştir. Anılan proje Türkiye’de bulunan Suriyelilerin 1.6 milyondan fazlasının çalışma çağında olduğunu savaş öncesi Suriye’de işgücüne katılım oranının %43,4 civarında olduğu değerlendirildiğinde Türkiye’deki Suriyeli işgücünün 700 bin civarında olduğunu ileri sürmektedir. Bu sebepten Suriyeli emek arzı fazlalığından bu kişiler vasıfsız işlerde ağır şartlarda ve düşük ücretlerle çalışmaktadırlar. Böylelikle çalışma koşulları aşağı doğru çekilmekte mevcut duruma dil engeli de eklendiği zaman Suriyelilerin kayıtlı ekonomiye ve istihdama geçişi daha zor bir hal almaktadır. Projenin amacı da tam bu noktada devreye girmektedir. Projeyle birlikte farklı sektörlerdeki işverenlerin emek taleplerini karşılayabilecek daha vasıflı, aktif ve üretken bir işgücünün geliştirilmesi desteklenecek ve bu işgücü eğitilecektir. Ayrıca Suriyelilere 2016 yılı Ocak ayında yürürlüğe giren mevzuatla çalışma izni hakkı verilerek kayıtlı istihdama geçişi sağlanmış olsa da kayıtlı istihdama geçiş için tek başına mevzuat düzenlemelerinin yetersiz olduğu da proje içeriğinde dile getirilmiştir. Bahsedilen projenin uygulama yerleri ise; Ankara, İstanbul, Bursa, Konya, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Mersin ve Hatay illeridir. Projenin yürütülmesi için Avrupa Birliği 11.6 milyon avro katkı sunmaktadır. Projenin aşağıdaki tabloda belirtildiği üzere; üç özel hedefi vardır (Uluslararası Çalışma Örgütü, 2018a).

Tablo 5: Uluslararası Çalışma Örgütü Projesi VASIFLI, YETKİN VE ÜRETKEN İŞGÜCÜ ARZINI ARTIRMAK İŞ GELİŞTİRME VE EKONOMİK BÜYÜMEYİ DESTEKLEMEK İŞGÜCÜ PİYASASI YÖNETİŞİMİNE DESTEK VERMEK Teknik/Mesleki Eğitim Kursları

Yerel Ekonomik Kalkınma ve Değer Zinciri Analizleri

Tematik Çalıştaylar ve Eğitimler

65 Tablo 5 Devamı

Kamu İstihdam Hizmetleri İş Geliştirme Desteği

Çalışma Müfettişleri İçin Eğitim

Çıraklık Programı KOBİ Eğitim ve Destekleri

Kamu Kurumları İçin Arapça Bilen

Danışmanlar İşyerinde Mentörlük

Programı

İşe Yerleştirme Teşvik Programı Savunuculuk Çalıştayları Mesleki Niteliklerin Belgelendirilmesi Farkındalığı Artırma Kampanyaları Girişimcilik Eğitimi

Kaynak: (Uluslararası Çalışma Örgütü, 2018a)

Projeyle birlikte bir yandan kalifiye işgücü yetiştirilmek istenirken diğer yandan kayıtlı istihdamın kalıcılığı da sağlanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca işe yerleştirmede teşvik programları, iş hayatını denetleyen/ teftiş eden kamu görevlilerine eğitim, farkındalığı artırmaya yönelik kampanyaların da projenin içeriğinde yer alması çalışma hayatının bütün bileşenlerine etki edecek politikaların geliştirilmesi istenilmiştir. Bu amaçla ILO ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın beraber yürüttüğü; 2018 yılı Ağustos ayında “SGK denetmenlerine yönelik Türkiye’de Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyelilerin Kayıtlı Çalıştırılması Eğitimi” serisi başlamış olup eğitim serisi Eylül ve Ekim ayları içerisinde Adana, Bursa, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Hatay, Konya ve İstanbul’da görev yapan SGK denetmenlerine yönelik olarak verilmiştir (Uluslararası Çalışma Örgütü, 2018b).