• Sonuç bulunamadı

KISALTMALAR BKE: Beden Kitle Endisi

2. BÖLÜM: FARKLI BRANŞLARDA SPORCULAR ÜSTÜNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR ÇALIŞMALAR

2.2. Türkiye’de Sporcular Üstünde Yapılan Çalışmalar

10-25 yaş Türkiye’de sporcular üzerinde antropometrik, vücut kompozisyonu değerleri, fiziksel-motor özelliklerin karşılaştırılması ve sporcu beslenmesine yönelik son yıllarda yapılan çalışmalar özetlenmiştir.

2.2.1. Sporcu Beslenmesi

Gökdemir ve ark. (1996) 21 yaş güreşçilerin beslenme alışkanlıkları üstünde yaptığı çalışmada sporcuların yarıdan fazlasının beslenme hakkında bilgi sahibi olduklarını ve doğru bir şekilde sporcu beslenmesini kısmen de olsa uygulayabildiklerini belirtmişlerdir. Güreşçilerin çoğunluğunun maçtan 3-4 saat önce beslendiklerini ve genelde makarna ve et yediklerini belirtmişlerdir. Genel olarak 3 öğün beslendiklerini

fakat zaman zaman sabah ve öğle öğününü atladıklarını söylemişlerdir. Güreşçilerin büyük çoğunluğunun vitamin haplarının performansı arttırdığı yönünde bilgi sahibi olduğu ve maçlardan önce tükettiği gözlemlenmiştir.

Gümüşdağ ve ark. (2017) 1. ligde ve milli takım seviyesinde oynayan erkek ve kadın hentbolcuların beslenme bilgi düzeylerinin incelenmesi üstünde yaptığı çalışmada cinsiyetin sıvı alımı bilgi konusunda, besin maddeleri bilgi düzeyinde ve kilo kontrol bilgi seviyesinde anlamlı bir farkın olmadığı tespit edilmiştir. Genel beslenme bilgi seviyesi incelendiğinde erkeklerin bilgi seviyesi kadınlardan daha fazla olduğu tespit edilmiştir, fakat hem kadın hem erkek hentbolcuların beslenme bilgi seviyelerinin yetersiz ve beslenme problemlerinin olduğu görüşü tespit edilmiştir.

Onbaşı (2017) 15-17 yaş Türkiye Voleybol Federasyonu kapsamında oynayan adölesan voleybolcularda beslenme bilgi düzeylerinin ve beslenme durumları ve sıvı tüketimine beslenme eğitiminin katkısı üstünde yaptığı çalışmada 4 hafta sürede voleybolculara beslenme konusunda bilgi verilmiş ve bu sürenin sonunda anlamlı bir artışın oluştuğu ve besin tüketiminde de pozitif yönde bir gelişimin sağlandığı tespit edilmiştir.

Çatıkkaş (2016) 19 yaş erkek ve kadın genç tekvando sporcularının sağlıksız bir şekilde kilo verme davranışları üzerine yaptığı çalışmada sporcuların beslenme ve kilo verme konusunda bilinçsiz olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Sporcular tarafından en çok tercih edilen metotların sırasıyla aç kalma, kat kat giyinme, öğün atlama ve tek tip beslenme olduğu tespit edilmiştir.

Saygın ve ark. (2009) amatör (23 yaş) ve profesyonel (24 yaş) futbolcuların (Türkiye Süper Ligi, 2. Lig A kategorisi, 2. Lig B kategorisi, 3.Lig, 1. Amatör ve 2. Amatör liglerinde oynayan) beslenme alışkanlıkları üstüne yaptığı çalışmada profesyonel futbolcuların hepsinin amatör futbolcuların ise %90’nının maçtan 3-4 saat önce beslendikleri ve her iki grubun çoğunluğunun da günde ortalama 3-4 öğün yemek yediğini tespit etmiştir. Gruplar arasında beslenme bilgi düzeyinde anlamlı bir fark vardır.

Özkarabulut ve Yürek (2017) 11-17 yaş aralığında, kulüplerdeki kız ve erkek basketbolcuların beslenme durumları ve aradaki farklılıklar üzerine yapılan çalışmada kız ve erkek adölesanlar arasında yumurta, et, beyaz ekmek tüketim oranlarında ve besin tercihlerinde farklılıklar tespit edilmiştir. Kızlar daha çok sebze ve tahıllı ürünler tercih ederken, erkekler ise yumurta, et ve beyaz ekmeği tercih ettikleri görülmüştür. Basketbolcuların büyük çoğunluğu normal percentil referans aralığındadır. Genel olarak sporcu beslenmesi hakkında yeterince bilgiye sahip olmadıkları gözlemlenmiştir.

Yarar ve ark. (2011) 15 yaş ve 21+ üzeri elit erkek ve kadın sporcuların (atletizm, basketbol, voleybol, futbol, hentbol, tekvando ve güreş) beslenme bilgi ve alışkanlıkların değerlendirilmesi konusunda yaptığı çalışmada atletlerin sporcu beslenmesi konusunda kısıtlı bir bilgiye sahip olduğu ve yeterince beslenme konusuna önem vermediği tespit edilmiştir.

2.2.2. Antropometri

Aslan ve ark. (2013) Sivas’ta 13-15 yaş güreşçilerinin fiziksel ve motor karakterlerinin bir yıllık değişimleri üzerine çalışmışlardır. Güreşçilerin boyları, vücut

ağırlıkları, beden kitle endisleri, vücut yağ oranları ve yağsız vücut kitleleri değerleri anlamlı derecede artış göstermiştir. Güreşçilerin antropometrik ölçümlerinin bu süre zarfı içerisinde doğal büyüme süreci veya antrenmanların etkisi ile gelişim gösterdiği gözlemlenmiştir.

Yıldırım ve Özdemir (2010) 24 yaş elit erkek hentbol oyuncularının antropometrik özellikleri üstünde yaptığı çalışmada, hentbolcularla kontrol grubu karşılaştırıldığında antropometrik değerlerinin tümünün (bel çevrelerinin ve bitrohanterik çap hariç) istatiki olarak farklılık gösterdiği gözlemlenmiş ve uzun kol ve bacaklara, geniş omuzlara ve ortalama üstünde vücut ağırlıklarına sahip oldukları görülmüştür.

Aslan ve ark. (2015) profesyonel (25 yaş) erkek voleybolcuların fiziksel ve fizyolojik özelliklerini incelediği çalışmada elde edilen antropometrik değerler ile fizyolojik değerlerin diğer ülke sporcularının değerlerinden düşük değerlerde olduğu, fakat Türkiye’deki alt lig kategorilerinde oynayan sporculardan ise daha yüksek değerlere sahip oldukları tespit edilmiştir.

Çatıkkaş ve ark. (2010) 21 yaş elit erkek tekvando sporcularının kinantropometrik değerlendirmesi üstüne yaptığı çalışmada, tekvandocuların beden kitle endisi değerlerinin normal, vücut yağ yüzdesi değerlerinin ise düşük olduğunu tespit etmiştir. Antropometrik değerler göz önüne alındığında sporcuların vücut hatlarının orta gövdeli, geniş omuzlu ve dar bir kalçaya sahip oldukları belirlenmiştir.

daha düşük, yağsız vücut ağırlıkları ise daha yüksek oranda bulunmuştur. Bu durumun uygulanan antrenman ve beslenme programıyla ilişkili olduğu gözlemlenmiştir.

Ulusu ve ark. (2017) minik (10 yaş) ve yıldız grubu (14 yaş) basketbol oyuncuları üstünde yaptığı antropometrik ve performans değerlerinin karşılaştırıldığı çalışmada antropometrik değerlerinin birçoğunun literatürdeki çalışmalarla benzerlik gösterdiği, fakat boy, kulaç ve ayak uzunluğu gibi değerlerin arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bazı antropometrik özelliklerin (boy, ağırlık ve beden kitle endisi) performansı da arttırdığı tespit edilmiştir.

Bayraktar ve ark. (2010) 13-17 yaş grubu erkek adölesan atletlerin antropometrik karakterleri üstünde yaptığı çalışmada, yaşın artmasıyla birlikte beden kitle endisininde (Boy/kilo) arttığı görülmüştür. Antropometrik özelliklerin yaş ve antrenman ile birlikte gelişim geçirdiği ve 17 yaş grubu atletlerin yetişkin seviyedeki atletlerin antropometrik özelliklerine yakın değerler kaydettiği saptanmıştır.

2.2.3. Vücut Kompozisyonu

Şenel ve ark. (2009) 21 yaş güreşçilerinin vücut kompozisyonu değerlerinin performansla olan ilişkisi üstünde çalışmışlardır. Elde edilen sonuçlar güreşçilerin normal referans aralığında beden kitle endisine (24) ve yağ yüzdesine sahip olduğu ve elit güreşçilerle benzer sonuçlar içerdiği tespit edilmiştir. Güreşçilerin vücut yağ yüzdelerinin, yağ kütlesinin, yağsız vücut kitlesinin anaerobik performanslarda ve sırt-bacak kuvvetlerinin değerlendirmesinde önemli ve belirleyici bir role sahiptir.

Akın ve ark. (2004) 20 yaş elit erkek hentbolcuların vücut kompozisyonu değerlerini diğer branşlarla karşılaştırmışlardır. Hentbolcuların güreş ve tekvandocularla karşılaştırdığında daha fazla deri altı yağ miktarına ve daha fazla yağsız vücut kitlesine sahip olduklarını ortaya çıkarmışlardır. Vücut yağ dağılımının hentbolcularda merkezde toplandığı tespit edilmiştir.

Özkan ve ark. (2010) spor kulübünde oynayan 17 yaş kadın voleybolcuların vücut kompozisyonu değerleriyle performans özelliklerini karşılaştırdığı çalışmada vücut yağ yüzdesiyle sıçrama testi arasında ve beden kitle endisiyle bacak kuvveti arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Vücut kompozisyonu değerlerinin anaerobik performans üstünde önemli bir etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır.

Özen ve Nur (2017) 17-21 yaş arası elit ve elit olmayan tekvandocular arasındaki vücut yağ değerlerini karşılaştırdığı çalışmada vücut yağ oranı değerleri elit olmayan grupta elit sporculara göre daha yüksek oranda çıkmıştır ve anlamlı çıkmamıştır.

Apti (2010) 10-18 yaş arası futbolcuların vücut kompozisyonu değerleri üstünde yaptığı çalışmada yaşın artmasıyla birlikte vücut yağ yüzde miktarının ve ağırlığının azaldığı fakat yağsız vücut ağırlığı değerlerinde artma meydana geldiği görülmüştür. Vücut yağ yüzdelerinin literatürde kabul edilen normal sınırlar içerisinde yer aldığı ve sporcularında vücut tiplerininde elit futbolculara özgü vücut şekline doğu değiştiği tespit edilmiştir.

oranlarının minik gruptan büyük gruba doğru artış gösterdiği tespit edilmiştir. Vücut yoğunluğu değerlerinde kategoriler arasında önemli bir farklılık tespit edilmemiştir.

Harbili ve ark. (2008) 11- 17 yaş arası çocuk ve genç atletlerde (kadın-erkek) vücut kompozisyonu değerlerinin karşılaştırılması üzerinde yaptığı çalışmada kız atletlerin vücut yağ yüzdesinin erkek atletlerden yüksek, yağsız vücut kitlesi ise düşük olduğu tespit edilmiştir. Vücut yağ yüzdeleri ve yağsız vücut kitlesi, antropometrik yöntem ve biyoimpedans elektrikal analiz ile ölçülmüş ve iki sistem arasında farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir.

2.2.4. Somatotip

Akyüz ve ark. (2010) Türkiye güreş milli takımında yer alan genç sporcuların (19 yaş) somatotip değerleri üstünde yaptığı çalışmada yüksek beden kitle endisine (25.04) ve somatotipinin normal endo-mezomorfik (2.9; 4.5 ve 1.5) özelliğe sahip olduğunu göstermiştir. Literatürde yer alan güreşçilerle karşılaştırdığında benzer fiziksel özellik ve somatotip özelliklerine sahip olduğu ortaya çıkmıştır.

Özkan ve ark. (2010) 17 yaş kadın voleybolcularda vücut kompozisyonu ve somatotip özellikler ile motor özelliklerin karşılaşmasını yaptığı çalışmada voleybolcuların somatotipinin endo-ektomorfik (3.88; 1.87 ve 4.63) olduğu gözlemlenmiştir ve vücut kompozisyonu ve somatotipin motor özellikleri belirlemede belirleyici bir rolünün olduğu belirlenmiştir.

Ghorbanzadeh ve ark. (2011) 18-22 yaş arası Türk erkek ve kadın tekvando milli takımının somatotip özellikleri üstünde yaptığı çalışmada sporcuların somatotip değerlerinin 1.97; 2.06 ve 3.96 olduğu tespit edilmiştir. Sporcuların genel vücut yapılarının dengeli ektomorf olduğu ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı sporcu seçiminde, atletlerin ektomorifk özellikte olması dikkat edilecek hususlar arasında olduğunu söylemişlerdir.

Apti (2010) 10-18 yaş Türkiye süper liginde oynayan erkek futbolcularda somatotip değerlerinin aerobik performansla olan ilişkisini çalışmışlardır. Futbolcuların somatotip değerlerinin 2.23; 4.14 ve 3.24 (ekto-mezomorfik) olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçları Türkiye’deki diğer kulüpler ile karşılaştırdıklarında somatotiplerinin yüksek, uluslararası sonuçlar dikkate alındığında daha düşük değere sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Somatotip değerleri ile aerobik performans arasında anlamlı bir korelasyon bulunmamıştır.

Erol ve ark. (2008) basketbol yıldız milli takım (16 yaş) sporcularının vücut yağ oranları ve somatotip değerleri üzerinde yaptığı çalışmada basketbolcuların somatotiplerinin değerlerinin 3.02; 4.18 ve 3.52 (ekto-mezomorfik) olduğu tespit edilmiş ve seçilecek olan sporcuların bu vücut tipinde olması dikkat edilecek hususlar arasında yer almıştır.

Bayraktar ve ark. (2010) 13-17 yaş arası erkek adölesan atletlerin antropometrik profilleri üzerinde yaptığı çalışmada atletlerin somatotip değerlerinin 13 yaşında (1.8-4.3-3.5), 14 yaşında (2.3-4.7-3.0), 15 yaşında (2.2-4.4-3.3), 16 yaşında (2.3-4.8-2.9) ve 17

değerlerin birbirine yaklaştığı tespit edilmiştir. Tüm yaş gruplarında mezomorfik değer baskınken, 13-16 yaş grubunda ektomorfik değerin endomorfiden yüksek olduğu ve 17 yaşında endomorfik özelliğin baskın olduğu gözlemlenmiştir.

2.2.5. Motor/Performans

Özer ve ark. (2017) 13 yaş genç güreşçilerin fiziksel ve motorik özellikleri arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Fiziksel özellikler ile motorik özellikler arasında pozitif ve negatif yönlü ilişkiler tespit edilmiştir. Vücut ağırlığı arttıkça el-pençe kuvvetinin ve sağlık topu fırlatma gibi anaerobik güç özelliklerinin arttığı ve mekik çekme sayısında azalma meydana geldiği gözlemlenmiştir.

Koç ve Aslan (2010) erkek hentbol (12 yaş) ve voleybolcuların (12 yaş) fiziksel ve motor özelliklerinin karşılaştırılması üstünde yaptığı çalışmada hentbolcu ve voleybolcular arasında boy uzunluğu, ağırlığı, yağ yüzdesi ile performans özellikler (durarak uzun atlama, sürat, denge gibi) arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Hentbol ve voleybolcuların fiziksel ve motor özelliklerinin birbirine benzediği ortaya çıktığı tespit edilmiştir.

Koç ve ark. (2007) liglerde oynayan elit kadın hentbolcu (22 yaş) ve voleybolcuların (22 yaş) fiziksel ve motor özelliklerinin karşılaştırılmasının yapıldığı çalışmada hentbolcuların dikey sıçrama ve esneklik değerlerinde, voleybolcularında boy uzunluğu ve dikey sıçramada sedanterlerle karşılaştırıldığında anlamlı olduğu; hentbolcular ve voleybolcular karşılaştırıldığında boy uzunluğu ve uzun atlama gibi

değerler voleybolcularda daha yüksek iken dikey sıçrama ve anaerobik gücün hentbolcularda daha yüksek ve anlamlı olduğu gözlemlenmiştir.

Var (2018) tekvando da fiziksel ve motor özellikler üstünde yaptığı çalışmada tekvandocuların iyi bir fizik ve teknik bilmesi gerektiğini, hız, güç, esneklik ve dayanıklılık bakımından biyomotor özelliklere sahip olunması gerektiğini savunmuştur. Başarılı olabilmek için planlı ve programlı bir şekilde antrenman programı hazırlaması gerektiğini söylemiştir.

Menevşe (2011) erkek tekvandocuların (15 yaş) motorik özellikleri üstünde çalışmış ve vücut yağ yüzdesi, denge, pençe kuvveti ve reaksiyon zamanı gibi değerlerin tekvandocularda anlamlı olduğu tespit edilmiştir.

Yapıcı ve ark. (2016) PTT 1. Liginde oynayan Denizlispor genç futbolcularının (18-22 yaş) mevkilerine göre motor özelliklerinin karşılaştırılmasının yapıldığı çalışmada mevkiler arasında motorik özellikler arasında anlamlı farklar bulunduğu tespit edilmiş ve antrenörlerinde bu doğrultuda futbolcuları mevkilere yönlendirmesi beklenmektedir.

Koç ve ark. (2011) erkek basketbolcuların (12 yaş) ve hentbolcuların (12 yaş) motor özelliklerinin karşılaştırılması üstünde yaptığı çalışmada gruplar arasında antropometrik değerler (boy uzunluğu, ağırlık, yağ yüzdesi vb.), durarak uzun atlama, el pençe kuvveti gibi değerlerde anlamlı bir fark olmadığı fakat dikey sıçrama testinde basketbolcular lehine anlamlı bir farkın olduğu tespit edilmiştir.

değişkenini etkilediği tespit edilmiştir. Atletlerin güreşçilere göre motor özelliklerinde sürat yetisinde daha ön planda olduğu gözlemlenmiştir.

Benzer Belgeler