• Sonuç bulunamadı

2.5. BİLİM-SANAYİ İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME

2.5.1 Doğrudan Destekler

2.5.1.6. Türkiye’de Risk Sermayesi Uygulaması

Türkiye’de “Risk Sermayesi” kavramı ilk kez 1986’da literatüre girmiştir. Bu dönemde, devlet tarafından bir risk sermayesi kuruluşunun oluşturulması hedeflenmiş ve bu amaçla “Teşebbüsü Destekleme Ajansı” (TDA) kurulmuştur. Ancak, ticari bir şirket olarak kurulan TDA bir RS fon kuruluşu olarak hayata geçirilememiştir. Kavram, hukuk terminolojisinde ilk kez 2499 sayılı “Sermaye Piyasası Kanunu” ile yerini almıştır. (Tuncel, 1996: 120, 129). 1993’de Sermaye Piyasası Kurulu tarafından, “Risk Sermayesi Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar” başlıklı tebliğ (Seri VIII, No.21) yayımlanmıştır.

Buna rağmen bugün itibariyle ülkemizde Teknoparklardaki girişimci firmaların ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde oluşturulmuş risk sermayesi kuruluşları bulunmamaktadır.

a. Hibe ve Krediler: Devletler, Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerini uluslararası rekabetin bir unsuru olarak görmekte ve özel sektörün bu alanlarda faaliyet göstermesini teşvik edici bazı modelleri uygulamaya koymaktadırlar. Teknolojik gelişmenin uluslararası rekabet gücünü artırarak tüm toplumun mutluluğuna katkı sağlayacağına inanılmaktadır.

Devlet, Ar-Ge kuruluşlarına, bu kuruluşların faydalanacağı altyapı harcamalarına ve Ar-Ge projelerine karşılıksız yardım yapabilmektedir. Ülkemizde, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin kurulması için gerekli arazi temini, altyapı ve idare binası inşası ile ilgili giderlerin yönetici şirketlerce karşılanamayan kısmı yardım amacıyla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesine konulan ödeneklerle, kısmen de olsa karşılanabilmektedir. Ayrıca Ar-Ge ve inovasyon projeleri, TÜBİTAK, KOSGEB ve TTGV bütçelerine konulan ödeneklerle kimi durumlarda geri ödemeli, kimi durumlarda tamamı karşılıksız yardım şeklinde desteklenmektedir. Bunun yanında, Devletin öncülüğünde, Bankacılık sektörü vasıtasıyla ya da TÜBİTAK ve Kamuya yararlı Vakıflar aracılığıyla, Ar-Ge yapan kurum ve kuruluşlara, Ar-Ge faaliyetlerine özel krediler kullandırılmaktadır.

Belli başlı kurumlar tarafından verilen krediler ve yapılan yardımlara ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır:

b. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (Bilim Teknoloji Genel Müdürlüğü): Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 4691 sayılı Kanun kapsamında faaliyet

gösteren teknoloji geliştirme bölgelerine altyapı desteği sağlamaktadır. Bölgelerin kurulması için gerekli arazitemini, altyapı ve idare binası inşası ile ilgili giderlerin yönetici şirketçe karşılanamayan kısmı, Bakanlık tarafından karşılanmaktadır. Bakanlığın diğer bir destek uygulaması “SAN-TEZ” olarak isimlendirilen proje destekleridir. SAN-TEZ destekleri, katma değer oluşturma potansiyeli olan her büyüklükteki işletmeler ve üniversitelerin işbirliği ile hazırlanacak projelere verilir. Desteklenmesine karar verilen projelere bakanlık tarafından toplam proje bedelinin en fazla %75 oranında destek verilir; geriye kalan %25’lik kısım ise kuruluş tarafından karşılanır (www.sanayi.gov.tr, 20.10.2008). 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile teknogirişim sermaye desteği uygulaması getirilmiştir.

c. TÜBİTAK: TÜBİTAK, birçok alanda bizzat kendisi araştırmalar

yapmasının yanı sıra, yeni teknoloji ile ilgili projelere, hem laboratuvar alt yapısı ve danışmanlık şeklinde hizmet vermekte hem de mali destek sağlamaktadır. Öte yandan TÜBİTAK, 1983 yılında kurulan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun (BTYK) sekretarya görevini de yerine getirmektedir. Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu tarafından çıkarılan, sanayi kuruluşlarının ve özel kesimin teknoloji geliştirme ve yenilik faaliyetlerini teşvik etmek için verilecek devlet yardımlarının düzenlenmesine yönelik 4 Kasım 1998 tarihli 98/10 sayılı Tebliğ ile destek verilecek Ar-Ge projelerinin değerlendirilmesi görevi Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) ile beraber TÜBİTAK’a verilmiştir. Bu amaçla Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı, TEYDEB kurulmuştur (Önceki adı; Teknoloji İzleme ve Değerlendirme Başkanlığı). TEYDEB kapsamında hibe olarak verilen destekler daha önce tamamen DTM mali kaynaklarından karşılanırken, 2005 yılından itibaren bu desteklerin %25’i DTM, %75’i TÜBİTAK kaynaklarından karşılanmaya başlanmıştır (www.tubitak.gov.tr, 25.10.2008).

TÜBİTAK tarafından aşağıdaki programlar çerçevesinde özel sektöre yönelik teknoloji geliştirme ve yenilik destekleri verilmektedir:

∑ 1501-Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı, ∑ 1507-KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı,

∑ 1509-Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı.

d. KOSGEB: 3624 Sayılı kuruluş kanununda KOSGEB’in amacı, “küçük ve

orta ölçekli sanayi işletmelerinin payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek …” olarak ifade edilmiştir. KOSGEB, KOBİ’lere; Banka Kredi Faiz Destekleri, Bilişim, Bölgesel Kalkınma, Danışmanlık, Girişimciliği Geliştirme, Kalite Geliştirme, Pazar Araştırma ve İhracatı Geliştirme, Teknoloji Geliştirme ve Yenilik, Uluslararası İşbirliği Geliştirme gibi kategorilerde mali destekler vermektedir. Bu kategorilerin hepsi KOBİ’lerle ilgili olduğu için dolaylı da olsa teknoloji geliştirmeyle de ilgilidir. Bununla birlikte doğrudan teknoloji geliştirme ile ilgili destekler, “Teknoloji Geliştirme ve Yenilik” kategorisinde olanlardır. (www.kosgeb.gov.tr).

e. TTGV: Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) 1991 yılında Türkiye

Cumhuriyeti ile Dünya Bankası arasında imzalanmış olan bir uluslararası borç anlaşması gereğince kurulmuştur. TTGV'nin kurucuları kamu kurumları, özel kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve şahıslardan oluşmaktadır. TTGV, kamu Ar-Ge desteklerinin rekabete uygun mekanizmalar ile özel sektöre ulaştırılması hedefi doğrultusunda faaliyet göstermektedir. TTGV, özel sektörün bazı uluslararası fonlardan yararlanmasında da aracılık etmektedir. TTGV KOBİ’lere; Ar-Ge Proje Destekleri, Çevre Projeleri ve Teknolojik Girişimcilik Destekleri olmak üzere üç kategoride destek sağlamaktadır.

f. Kredi Garanti Fonu (KGF): Kredi Garanti Fonu (KGF), KOBİ’lerin

desteklenmesi amacı ile Temmuz 1991’de kurulmuştur. Halk Bankası ve Kredi Garanti Fonu İşletme Araştırma A.Ş. arasında, akılcı bir projeye veya işletmeye sahip olup da yeterli sermayesi olmayan KOBİ’lere kredi vermek üzere bir protokol yapılmıştır. Başlangıçtaki ortakları Türkiye Orta Ölçekli İşletmeleri Yöneticileri Vakfı (Tosyöv), Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (Meksa), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu olan Kredi Garanti Fonu’nun Kasım 2008 tarihi itibariyle ortakları; yüzde 50.99 pay ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), yüzde 48.54 KOSGEB ve yüzde 0.43 pay ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonudur (TESK). Küçük ortakları ise; Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (MEKSA), Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) ve Türkiye Halk Bankası’dır. Fon vergiden muaf tutulmuştur (www.kgf.com.tr, 22.10.2008).