• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Piyasa Yapıcılığı Sistemi Geçmişi

II. Bölüm

3. TÜRKİYE’DE PİYASA YAPICILIĞI SİSTEMİ

3.2. Türkiye’de Piyasa Yapıcılığı Sistemi Geçmişi

Türkiye’de piyasa yapıcı seçilebilme kriterleri ile gelişmiş ülke uygulamalarının birlikte değerlendirildiğinde ülkemizin gelişmiş ülkelere göre daha kırılgan olması sebebiyle gelişmekte olan ülke uygulamalarına benzer finansal yeterlilik gibi kriterler ve ikincil piyasaların likiditesinin ve derinliğinin az olmasından dolayı DİBS ikincil piyasana ilişkin performanslar değerlendirilmiştir. Ancak piyasa yapıcı olarak sadece bankaların seçilmesi finansal sektörün diğer katılımcıları ve özellikle daha küçük katılımcılarının gelişmesini engellenmemesi piyasa yapıcı olarak kamu ve özel sosyal güvenlik kuruluşları, sigorta kurumlarının da katılımı çeşitlilik sağlaması, rekabetin artması ve derinlik için önemli olduğu düşünülmektedir (Yüce, 2012:142-143).

Piyasa yapıcılığı sistemi, IMF’ye verdiğimiz taahhütlerde de yer almaktadır. 9 Aralık 1999 tarihli IMF Niyet Mektubunun 51. maddesinde “İç borç yönetimi, devlet

kağıtları piyasasına piyasa yapıcılığı (primary dealer) sisteminin getirilmesi ile iyileştirilecektir. Piyasa Yapıcılar iki yönlü fiyat kote etmeyi ve hazine ihalelerine katılmayı taahhüt edeceklerdir. Bu durum, Türk bono ve tahvil piyasasını birçok Avrupa Birliği ülkesindeki uygulamalarla uyumlu hale getirecek ve likiditesini artıracaktır. Piyasa yapıcılığı uygulamasının başlatılması ikinci gözden geçirmenin tamamlanmasında yapısal kriter (structural benchmark) olacaktır (Hazine

Müsteşarlığı, 1999).

Kasım ayının son 10 günü ve Aralık ayı başlarında Türk mali piyasalarında çalkantıların yüksek olduğu bir dönem yaşanmıştır. Daha sonra TMSF tarafından devralınan orta ölçekli bir bankanın finansal sorunları ve bu bankanın elinde tuttuğu geniş devlet tahvilleri stoğunu ikincil piyasada satması, başlıca piyasa yapıcılarının

92

devlet kağıtları üzerindeki oranları açıklamalarını askıya almalarına yol açmıştır. Bu durum, faiz oranlarının %100-200'e yükselmesine rağmen büyük çaplı bir sermaye çıkışını başlatmıştır. Aynı zamanda, Merkez Bankası aşırı yüksek faiz oranlarının bankacılık sistemi üzerindeki etkisinden endişe ederek, Net İç Varlıklar arzını program koridorunun çok üstünde arttırmıştır. Bu olaylar, uluslararası piyasaların gelişmekte olan ekonomilere olan olumsuz bakış açısı doğrultusunda döviz rezervlerinde 6 milyar ABD Dolarlık bir kayba yol açmıştır. 30 Kasım'da Merkez Bankası piyasaya likidite sağlamayı durdurduğunu açıklayarak, bu yolla rezerv kaybını durdurmuştur. Ancak, faiz oranları %1000'in üzerine fırlamıştır (TCMB IMF Niyet Mektubu, 2000).

Program çerçevesinde, bütçenin faiz dışı dengesindeki iyileşme ve Hazine'nin dış borçlanma imkanlarındaki artış 2000 yılında iç borçlanma ihtiyacını azaltmış ve Hazine itfaların altında borçlanmıştır. Bu gelişme, bankaların menkul değerler cüzdanının azalmasına neden olmuştur. Menkul değerler cüzdanının toplam aktifler içindeki payı 1999 yılı Kasım ayında yüzde 18,1 iken bu pay 2000 yılı Kasım ayında yüzde 10,6'ya gerilemiştir. Hazine Müsteşarlığı 2000 yılı Mayıs ayında Devlet İç Borçlanma Senetlerinin (DİBS) ihracında ve ikincil piyasa işlemlerinde etkinliği artırmak amacıyla Piyasa Yapıcılığı sistemine geçmiş ve belirlenen kriterlere göre 19 özel ve yabancı sermayeli banka piyasa yapıcısı olarak seçilmiştir. Yeni sistem, seçilen bankaların DİBS piyasasında ihtisaslaşmalarına ve portföylerinde DİBS'in payının artmasına neden olmuştur.

8 Mayıs 2000 tarihinde Hazine, Devlet İç Borçlanma Senedi ihalelerinde Piyasa Yapıcılığı sistemine geçti. Önceden belirlenen koşullan yerine getiren 19 banka piyasa yapıcısı olarak belirlendi. 2000 yılında, program uygulanmasına başlamadan önce, bankacılık sektörünün daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması amacıyla mali yapısı yetersiz beş banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından devralınmıştır. Daha sonra, BDDK'nın faaliyete geçmesini takiben 27 Ekim 2000 tarihinde iki bankanın, 6 Aralık 2000 tarihinde de piyasa yapıcısı olarak seçilen bir bankanın (Demirbank) TMSF'na devredilmesiyle, Fon'daki banka sayısı 11'e yükselmiştir. Fon'a devredilen bankaların aktif büyüklüğü sektörün aktif büyüklüğünün yaklaşık % 8'ini oluşturmaktadır (TCMB, 2000:93-103).

93

Piyasa yapıcılığı sistemi; 4749 Sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 3. Maddesi’nde “Devlet iç borçlanma senetleri

ihalelerinde ve söz konusu senetlerin ikincil piyasa işlemlerinde etkinliğin artırılması amacıyla önceden belirlenen kriterlere göre seçilmiş bankalara Müsteşarlık tarafından bazı hak ve görevler verilmesini içeren sistem,” olarak ifade edilirken aynı

maddede piyasa yapıcısı ise “Devlet iç borçlanma senetleri ihalelerinde ve söz konusu

senetlerin ikincil piyasa işlemlerinde etkinliğin artırılması amacıyla önceden belirlenen kriterlere göre seçilmiş bankayı”, ifade edilmektedir. Ayrıca kanunun 12.

Maddesinde “Müsteşarlık, piyasa yapıcılığı sistemini kurmaya, sistemin işleyiş

esaslarını belirlemeye ve işleyişi ile ilgili her türlü tedbiri almaya veya sistemi kaldırmaya yetkilidir.” ifadesi yer almaktadır.

Ülkemizde piyasa yapıcılığına ilişkin yetkili mercii Hazine Müsteşarlığıdır. Piyasa yapıcı bankalar ve Müsteşarlık arasında yıllık olarak imzalanan piyasa yapıcılığı sözleşmesi ile piyasa yapıcılara tanınan imtiyaz ve yükümlülükleri düzenlenmektedir.

Sağlıklı bir şekilde piyasa yapıcılığı sistemin yürütülebilmesi için piyasa yapıcı olarak seçilen bankaların bir takım kriterlere uymak zorunluğu bulunmaktadır: Birincisi piyasa yapıcı bankaların likidite sıkışıklığı durumunda görevlerini yerine getirememesi durumunda belli bir asgari sermaye tutarına sahip ve asgari sermaye rasyonunun yasalarla belirlenen tutarda olması gerekmektedir. İkincisi piyasa yapıcı bankaların İMKB Tahvil ve Bono Piyasası temsilciliğini belli bir süredir yapıyor olması gerekmektedir. Ayrıca bu piyasada işlem yapabilmesi ve bunu sürdürmesi için yeterli sayıda ve nitelikte personele sahip olması gerekmektedir. Üçüncüsü ise piyasa yapıcıların birincil ve ikincil piyasalarda repo-ters repo ve kesin alım-satım işlem hacimin varlığıdır (Yılmaz, 2005:73).

Hazine Müsteşarlığı piyasa yapıcı seçilen bankalara sözleşme kapsamında sistemin etkinliğinin sağlanması için birincil ve ikincil piyasada bir takım ayrıcalıklar vermiştir. Sistem kapsamında piyasa yapıcılar borçlanma piyasasında piyasa yapıcısı unvanına sahiptirler. Piyasa yapıcılara birincil piyasa da sağlanan haklar kapsamında ihalelere teminatsız katılım hakkı, ROT verme hakkı, TAP satışlarla halka arza aracılık

94

etme hakkı, geri alım ihalelerine katılma hakkı, ihale sonrası teklif verme hakkı ve piyasa yapıcı ihalede kazandığı net tutarın belirli bir oranına denk gelen tutarda kıymeti başka kıymetlerle değiştirebilecektir. Ayrıca Hazine kısa vadeli nakit işlemlerini sadece piyasa yapıcılarla gerçekleştirecektir.