• Sonuç bulunamadı

1. KAMU BORÇLANMASI VE BORÇ YÖNETİMİ

1.2. BORÇ YÖNETİMİ

1.2.8. Olağanüstü Borç Yönetimi

1.2.8.1. Konsolidasyon (Tahkim)

Geri ödenme süresi gelmiş olan veya vadesi kısalan borçların vadelerinin uzatılması ya da uzun vadeli borçlarla değiştirilmesine konsolidasyon denilmektedir. Devletin hem iç hem dış kaynaklardan borçlanması uygulama alanı olabilmektedir. Konsolidasyon ile borç sorununu tamamen ortadan kaldırmamakla birlikte zaman kazandırmaktadır.

Devletin konsolidasyona başvurma nedenlerine bakıldığında, devletin daha önce almış olduğu ve geri ödenme süresi gelen borçların geri ödeyebilmek için hazinede yeterli para bulunmaması durumunda borçlarını konsolide etmektedir. Ayrıca ekonomik koşullarında uygun olmaması konsolidasyona başvurulma nedenleri arasında gösterilebilmektedir. Ekonominin dengede olması durumunda borçların geri ödenmesi ile ekonomiye ilave bir satın alma gücü girmekte bu durumda var olan dengeyi etkileyebilmektedir. Enflasyonist baskıların olduğu dönemde ise daha önce alınan borçların geri ödenmesi bu baskıların daha da artmasına neden olmaktadır.

Devlet borcu nitelik itibariyle borçlu ve alacaklı olmak üzere iki taraflı bir sözleşme olmakla birlikte sözleşmede borcun vadesi ve diğer koşulları belirlenmiştir. Konsolidasyon işleminde borcun vadesi borcun vadesi borç alan tarafından tek taraflı olarak bozulması durumunda bazı olumsuz durumlar yaratmaktadır. Tasarruf sahiplerinin ellerindeki borç verilebilir fonları, borç sözleşmesinin yapıldığı sırada belirlenen vadeye göre devlete borç vermeyi kararlaştırmaktadırlar. Belirlenen vade geldiğinde tasarruf sahipleri başka bir yatırım alanına yönelmek istemekte ancak zorunlu konsolidasyon uygulaması ile karşılaşması durumunda tasarruf hakkında geleceğe yönelik planlarını gerçekleştirememektedir. bu durum devletin ileride

69

bireylerden yapacağı borçlanmaları olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple zorunlu konsolidasyon uygulaması olağanüstü zamanlarda ve az uygulanmıştır. Konsolidasyon etkileri borç alan taraf açısından da ele alındığında, daha önce alınan ve geri ödenme zamanı gelmiş borçların ödenmesinde parasal güçlükler varsa konsolidasyon işlemi ile devlet bu güçlükten kurtulmaya çalışmaktadır. Kısa vadeli borcun vadesinin konsolidasyon suretiyle uzaması, hazine likiditesine baskı yapan zorlamaları azaltılması gibi.

Devlet borçlanmasında alınan her kararın veya yapılan her işlemin başarı ile sonuçlanması istenmekte aksi bir durumda oluşan bir güvensizlik devletin ileride tekrar borçlanabilme şansını azaltmaktadır. Özellikle isteğe bağlı konsolidasyonda başarılı olabilmesi için alacaklarına işleme neden başvurulduğunun iyi biçimde anlatılmalıdır. Ayrıca konsolidasyon alacaklarına yeni çıkarılan veya vadesi uzatılan tahvillerin eskisine oranla cazip olanaklar verilmesi gerekir ki alacaklılar kabul edebilsin. Ancak yeni çıkarılan ve vadesi uzatılan tahvillerin faiz oranlarının eskisine kıyasla yüksek tutulması veya bir takım garantiler ve ayrıcalıkların tanınması devlet açısından maliyeti arttıracak ve sonucunda devletin borç yükünde de artışına neden olacaktır.

1.2.8.2. Konversiyon (Değiştirme)

Faiz, devlete borç verenler açısından bir gelir unsuru iken devlet açısından da maliyet unsuru olarak ifade edilmektedir. Devlet açısından borç yükü, borcun anapara ile ödenen faizlerin toplamı olmakta böylece faiz oranlarının yüksekliği devletin daha fazla faiz ödemeleri yapmasına neden olmaktadır. Konversiyon, borç yükünün hafifletilmesi için faiz oranı yüksek tahvillerle düşük faizli tahvillerin değiştirilmesidir. Devletin hem iç hem dış borçlanmasında uygulama alanı olabilmektedir.

Devletin borçlanmak amacıyla piyasaya sürmüş olduğu borç senetlerinin taşıdığı özellikler borçlanma yapıldığı sırada ekonomik, mali ve sosyal koşullara göre belirlenmekte zaman içinde de birtakım değişiklikler yaşanabilmektedir. Piyasa cari

70

faiz haddinde meydana gelen düşmeler bu değişikliklerin en önemlisi olarak karşımıza çıkabilmektedir. Eğer devlet mali bakımından herhangi bir güçlük içerisinde değil ise piyasa cari faiz oranındaki düşmeden yaralanarak borç yükünü hafifletmek isteyebilmektedir. Piyasa cari faiz oranına uygun tahviller ihraç ederek bu tahviller ile eski yüksek tahvilleri değiştirerek konversiyon işlemi yapabilmektedir.

Devlet konversiyon işlemini gerektiğinde hukuki bir zorunluluk uygulayarak yani bir kanun çıkartarak tahvillerin faiz oranlarının düşürüldüğünü ilan eder daha düşük faizli tahviller ihraç ederek eski yüksek faizli tahvillerin düşük faizli yeni tahviller ile değiştirilmesini zorunlu tutması zorunlu konversiyonu gerçekleştirmektedir. Bu durumda devlet borçlanmasına karşı bir güvensizlik doğmasına yol açar ve ileride devletin borçlanmasını güçleştirmektedir. İsteğe bağlı (İhtiyari) konversiyonda ise devlet piyasa cari faiz oranına uygun yeni yahviller ihraç ederek ellerinde eski tahvil olanların yenileri ile değiştirmelerini istemektedir. Bu durumu kabul etmeyenler için anaparalarını geri ödemektedir.

Konversiyonun etkilerini devlete borç verenler ve devlet açısından iki yönlü olarak ele alınmaktadır: Devlete borç verenler yani alacaklılar özellikle zorunlu konversiyon durumunda tercih hakkının olmaması nedeniyle olumsuz etkiye sahiptir. Bu durum devlet açısından borçlanmada güveni sarsmakta ve devletin ileride yapacağı borçlanmaları tehlikeye düşürmektedir. İsteğe bağlı konversiyon durumunda ise alacaklıların kabul etmemesi durumunda borç olarak vermiş oldukları anaparayı geri almakta ve başka alanlarda değerlendirebilmektedirler. Devlet açısından olumlu bir uygulama olan konversiyonda, alacaklılara ödenen faizler transfer harcaması olarak bir maliyet unsuru olmaktadır. Devletin faiz yükünden doğan borç yükü hafiflemekte herhangi bir geri ödeme işlemi olmadan borçların azalması gibi bir etki yaratmaktadır. Başarılı konversiyon için birtakım koşulların bulunması gerekir: Piyasa cari faiz oranının düşmesi, devletin mali durumunun daralma olmaması, işlemlerin karmaşık olmayan ifadelerle açıklanması, düşürülecek tahvil faiz oranlarının piyasa cari faiz oranından bir miktar daha fazla belirlenmesidir (Erdem, 2018:119-130)

71

II. BÖLÜM