• Sonuç bulunamadı

2.3. Türkiye’de Kentsel Dönüşüm

2.3.3. Türkiye’de Kentsel Dönüşümün Uygulanma Boyutu

Ülkemizde bugüne dek kentsel dönüşüm uygulamalarında iki planlama aracına başvurulmuştur: Birinci araç, Islah İmar Planları ile yenilemedir. Türkiye’de gecekondu alanlarının yenilenerek kentsel alana kazandırılmasında kullanılan ilk çözüm bu olmuştur.

Islah imar planlarında arazinin temizlenerek altyapısının getirilmesi ve parselasyon yapılmasından ilgili belediye sorumludur ve gerçekleştirilecek olan yeni yapılaşma gecekondulu ile müteahhidin anlaşmaya varması sonucunda şekillenir. Bu araç ile dönüşümün gerçekleştirilmesinde üç farklı sonuç doğmaktadır (Dündar, 2003: 66):

1. Büyük inşaat firmaları en yüksek rantlı alanların dönüşümünü hızlı bir şekilde gerçekleştirmektedir.

2. Küçük ölçekli firmalar daha az karlı alanların-önemli ulaşım aksları ve/veya prestijli konut alanları çeperi vb. dönüşümünde etkin rol oynamaktadır.

3. Kentin karsız alanlarında, kent çeperinde, topografik engelli, çöp toplama ya da sanayi alanlarının yanında yer seçmiş gecekondu alanlarında dönüşüm

82

gerçekleştirilemezken, gecekondu ıslah imar planlarının yarattığı rant beklentisi ile farklı çözümlerin tümüyle reddedilmesi sonucu bu alanlarda eskime hızlanmaktadır.

Böylece ıslah imar planları ile gecekondu alanlarındaki kentsel dönüşüm gerçekleştirilmeye çalışılırken, bir yandan da belki de en problemli alanlarda ıslah imar planlarının dönüşümü engellediği görülmektedir (Dündar, 2003: 67). Islah imar planı adı altında yapılan planlar, eski gecekondu yerleşiminin organik yerleşim dokusunu yok ederek yerine arazi koşulları ve topografya ile uyumsuz, arazi mülkiyetini olası en kolay biçimde yeniden düzenlemeye yönelik basmakalıp parselasyon planları oluşturmakta;

standart plan kararları ve imar yönetmelikleri ile getirilen tekdüze ve yoğun yapı düzeni, genellikle planın arazi ile uyuşmazlığı nedeniyle uyumsuz, düzensiz bir yapılı çevre yaratmaktadır. Çevre estetiğini ve üçüncü boyutta kentsel tasarımı dışlayan, kentsel biçimlenmeyi ve arazi plastiğini tümüyle göz ardı eden bu standart imar planı uygulaması hiçbir görsel yapısı olmayan, karmaşık ve niteliksiz çevreler yaratmaktadır (Kütük, 2006:

58-59). Islah imar planları ile var olan tüm gecekondu alanlarının dönüştürülememesi ve dönüşümü sağlanan alanlarda da yeni problemlerle karşılaşılması sonucu yerel yönetimler farklı çözüm önerileri geliştirme yoluna giderek kentsel dönüşüm projelerini ikinci bir araç olarak kullanmaya başlamışlardır (Dündar, 2003: 67).

İkinci araç olarak kentsel dönüşüm projeleri, öncelikle kent merkezlerinde ve terk edilen sanayi alanlarında hızlı ve toplu yenileme ile kentsel cazibe alanları oluşturulmasına dayanır. Bu uygulamalar aynı zamanda özel sektör- kamu ortaklıkları, kent işletmeciliği, proje ortaklığı gibi yeni kavramlar tanımlamakta, böylece kentsel mekânın yeniden yaratılmasında kentsel arazi rantının kazanımı yolları aranmaktadır. Böylece müdahale rant alanlarına yönelirken, dönüşüm yerel otoritelerin desteği ile özel sektör elinde çöküntü alanlarından ofis ve prestijli konut alanlarına doğru şekillenmektedir. Amaç dönüşümü sağlanacak alanda yaşayan nüfusun problemlerine çözüm bulmak ya da bu alanı ıslah etmek değil, kentsel arazi rantını en iyi şekilde kullanarak bundan pay almaktır. Dünya kentlerinde izlenen bu gelişmeler, Türk yerel otoritelerine ıslah imar planları ile çözüm getirilemeyen gecekondu alanları için yeni bir model sunmaktadır. Böylece 1980’lerle birlikte kentsel dönüşüm projeleri dönüşümü sağlanamamış gecekondu alanlarında tek çözüm olarak sunulmaktadır (Dündar, 2003: 67-68).

83

Türkiye’de 1980 sonrası süreçte gecekondu alanlarının dönüştürülmesi amacıyla uygulanmaya başlanan projelerin ilki, Dikmen Vadisi ve Portakal Çiçeği Vadisi Projeleridir. Daha sonra İstanbul ve İzmir gibi hızla büyüyen kentlerde de kentsel dönüşüm projeleri uygulanmaya başlamıştır. Türkiye’de bu alandaki projeler şu şekilde sıralanabilir (Genç, 2008: 121-122):

a) Çöküntü bölgelerinin / gecekondu alanlarının dönüşümü: İstanbul’da kıyı alanlarında Tuzla, Beykoz, Sarıyer, Silivri’deki gecekondu bölgelerinin, eski sanayi alanlarının (Kâğıthane Deresi ve çevresi, Pendik, Kartal sahili ve Maltepe’de eski mermer ocaklarının bulunduğu bölge; Beykoz’da Beykoz Deri Kundura, Paşabahçe tesislerinin üretimlerine son vermeleri ile ortaya çıkan boş alanlar) yerlerine lüks konut alanları, iş merkezlerinin yapılması; Ankara’da Güneypark Konutları, TOKİ’nin farklı kentlerde uyguladığı projeler, gecekondu alanlarının yoğunlaştığı bölgeler (Çankaya, Altındağ, Etimesgut, Gölbaşı, Keçiören, Mamak, Sincan, Yenimahalle) İzmir- Kadifekale, Karşıyaka-Şemikler, Ege Mahallesi örnekleri başta olmak üzere kentsel dönüşüm projeleri uygulanmaktadır. Bunlara örnek olarak GEÇAK (Çankaya), Aktaş-Atilla (Altındağ), Ege (Mamak) ve Şirindere (Yenimahalle) kentsel dönüşüm projeleri örnek olarak verilebilir.

b) Soylulaştırma: İstanbul’da kıyı kesimindeki tarihi yapılarda; 1970 ve 1980’lerde Kuzguncuk, Arnavutköy, Ortaköy, Cihangir, Beyoğlu, Galata, Balat ve Fener gibi tarihi veya özgün niteliği olan ve zaman içinde çöküntü sürecine girmiş olan semtlerin dönüşümü, soylulaştırmaya örnek olarak verilebilir.

c) Merkezi iş alanlarının dönüşümü: İstanbul’da Beşiktaş ve çevresinin yeni merkezi iş alanı olması, iş merkezlerinin burada yer seçmesiyle yaşadığı dönüşüm; Maslak ve Büyükdere aksı; İzmir’de 3. İzmir Kent Merkezi Projesi ile gerçekleştirilen dönüşüm bu tip dönüşümlerdir.

d) Prestij projeleri ile dönüşüm: İstanbul’da Beyoğlu, Galataport, Kadıköy’de Haydarpaşa Liman Bölgesi dönüşümü prestij projeleri ile gerçekleştirilmiştir.

e) Sit alanlarının korunması ve turizm amaçlı dönüşüm: İstanbul’da Tarlabaşı, Hacıhüsrev, Tophane, Dolapdere, Okmeydanı’ndaki Kısmi Projeler; Tarihi Yarımadayı

84

kapsayan Fatih ve Eminönü’deki Turizm Amaçlı Dönüşüm, Ulus Tarihi Kent Merkezinin Dönüşümü Projesi, Beypazarı Evlerinin Restorasyonu Projesi örnek olarak verilebilir.

f) TOKİ’nin öncülüğünde başlatılan dönüşüm projeleri: İstanbul- Tuzla’da, Pendik’te İstanbul Park Formula 1 Pisti, Yat Limanı, Sabiha Gökçen Havaalanı gibi dönüşüm projeleri TOKİ’nin öncülüğünde başlatılmıştır.

g) Doğal afetler nedeniyle kentsel dönüşüm: İstanbul’da Zeytinburnu, Bakırköy, Küçükçekmece’de bu amaçla projeler yapılmaktadır. İzmir’de heyelan bölgesi olan Ballıkuyu ve Vezirağa’daki bölgelerin tasfiyesi bu bağlamdaki diğer örneklerdir. Bunların yanında, depremden hasar gören kentlerde (Adapazarı, İzmit, Değirmendere, Düzce gibi) zorunlu olarak yeni konut alanlarının yapılması, yeni gelişme alanlarının belirlenmesi ile dönüşüm sürecine girmişlerdir.