• Sonuç bulunamadı

GECEKONDU VE SĠVĠL TOPLUM

10. GeliĢim problemlerinden etkilenen bireylerin ihtiyaçlarını yansıtma ve dıĢ ana- ana-lizlerden ziyade alanın gerçeklerine dayalı olarak çözümler üretmek için çalıĢmalarıdır

2.2.4. Türkiye’de Eğitim ve Sivil Toplum ĠliĢkisi

Eğitim çalıĢma alanında etkinlik gösteren sivil toplum örgütlerinin karara katılı-mı ile ilgili çalıĢmalar incelendiğinde ilginç bilgilerle karĢılaĢılmaktadır. Guest ve Dewey‟in (1988) yaptıkları “Ġnsan Kaynakları Yönetiminin Sendikalar ve ĠĢ ĠliĢkileri Üzerine Etkileri” baĢlıklı araĢtırma bulgularından biri; eğitim ve yönetime katılma gibi konularda, sendikalı iĢ görenlerin eğilimi, sendikasız iĢ görenlere göre daha yüksek bu-lunmaktadır. Bu bulgu, bir sivil toplum örgütü üyesinin karar süreçlerine iliĢkin bilin-cinin, karara katılma isteğinin ve beklentisinin artması durumu örgütün bireye aidiyet duygusu ile birlikte bir cesaretlenme biçiminde açıklanabilir. Haberfeld (1995), “Çalı-Ģanlar Niçin Sendikaya Katılıyorlar: Ġsrail Örneği” baĢlıklı araĢtırmasında ise iĢ görenle-rin sendikaya üye olma nedenleri sosyalleĢme, politik ve ideolojik inançlar, birlik ve dayanıĢma ihtiyacı gibi değiĢkenler açısından incelenerek, sözü edilen değiĢkenlerin bireylerin sendikaya katılma nedenleri arasında önemli bir yere sahip olduğu vurgulan-mıĢtır. Siyasal tercihlerin sendikal örgütlenmeyi etkileyen önemli bir değiĢken olduğu belirlenmiĢtir.

Türkiye Sanayi Sevk ve Ġdare Enstitüsü‟nün (TÜSSĠDE) danıĢmanlığında 08-10 Ocak 2004 tahinde yürütülen Eğitimde Ortak Akıl Toplantısı gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu toplantının amacı Milli Eğitim Bakanlığında “Sürekli Kurum GeliĢtirme: Stratejik Yö-netim” çalıĢmaları kapsamında paydaĢların görüĢ ve önerileri ile sistemin misyonu, vizyonu ve performans ölçüleri üzerinde fikir birliği oluĢturmaktır (TÜSSĠDE, 2004: 1).

Toplantıya katılanlar incelendiğinde ilginç bir sonuç fark edilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının üst düzey bürokratları, üniversite temsilcileri, çeĢitli bakanlık temsilcileri gibi kamu kurumlarının temsilcilerinin toplantıya katılımları son derece doğal ve

bekle-- 97 bekle--

nen bir durum olarak değerlendirilebilir. Ancak söz konusu toplantıya, Eğitim Bir-Sen, Özel Okullar Derneği, Vehbi Koç Vakfı, AÇEV, TEGEV, Ġstanbul Bilim ve Sanat Merkezi, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen, Zaman Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Milliyet Gazetesi, Ġstanbul Sanayi Odası, Türk Eğitimciler ve Eğitim MüfettiĢleri Sendikası, Kal-Der, Siemens gibi sivil toplumu temsil özelliği gösteren örgütlerin de temsilcilerinin katılmıĢ olması sivil örgütlerin karar mekanizması üzerin-deki etkilerinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir (ġirin, 2008: 98).

STK‟ların eğitim sistemi ile iliĢkisine bir baĢka örnek de Talim ve Terbiye Kurulu, program çalıĢmaları kapsamında, BaĢkanlığının 06.01.2004 tarih ve 138 sayılı yazısıyla bazı sivil toplum örgütlerinin Türkiye‟deki okul öncesi eğitimden üniversite sonuna kadar eğitim kademeleri hakkındaki yaklaĢımlar ile orta öğretimin yeniden yapılandı-rılması konusunda görüĢ ve öneri istediğini belirtmektedir.

Bu durum görüĢ ve öneri beklentisinin yönetim erkinden gelmiĢ olmasının yanı sıra erkin STK‟ları ne derece dikkate aldığının bir kanıtı olarak gösterilebilir. Talim ve Ter-biye Kurulu BaĢkanlığı programın değiĢik aĢamalarına katkı sağlayan STK‟ları kendi internet sitesinde duyurmuĢtur. GörüĢ ve önerileriyle süreçlerine bir biçimiyle katkıda bulunan bazı STK‟ların; DĠSK, Eğitim Bir Sen, ERG, Eğitim-Sen, Friedrich Ebert Vak-fı, Hak-ĠĢ, Koç Eğitim VakVak-fı, KuĢ AraĢtırmaları Derneği, Milli Eğitim VakVak-fı, MÜSĠAD, Özel Okullar Derneği, Tarih Vakfı, TUSĠAD, TED, TÜRK-Ġġ, TĠSK, Türkiye Mucitler Derneği, Türkiye Üstün Yetenekli Çocuklar Eğitim Vakfı ve UNĠCEF Ankara Temsilci-liği olduğu görülmektedir.

Tablo 13. STK’ların eğitim olgusunu tanımlarken vurguladıkları noktalar

STÖ VURGULANAN NOKTALAR

- 98 -

EĞĠTĠM-SEN

toplumun geleceğinin Ģekillenmesi bireyin daha sağlıklı, güvenli, özgür, yaĢanabilir bir ortam hazırlayabilmesi eğitim sistemi dev-letin küçük bir prototipi eğitim politik bir süreç çatıĢma alanı

ERG sonu olmayan süreç ne kadar hizmet ettiği sürekli test edilmesi ge-reken bir süreç

HAK-Ġġ

bireye yaĢadığı toplumu anlama, daha sağlıklı iletiĢim kurma yetisi kazanma biçimi, devlet ve toplum arasındaki bağ

MÜSĠAD kalkınmanın temel unsuru insanı insan yapan unsurların, ahlâkî değerlerin kazandırılması

TARĠH VAKFI

kiĢisel geliĢim için kullanan mekanizmalar bütünü toplumun biriktirdiği bilgi ve değerlerin, evrensel birikimle uyumlu ve eleĢtirilip geliĢtirilmeye açık zenginleĢtirici süreç

TED bireylerin refah seviyesini yükseltmek, bireyleri dünya ile rekabet edebilecek niteliğe kavuĢturmak

TĠSK bireyin, toplumun amaçları ve geçerli bir iĢe yönelik yetiĢtirilmesi

TÜRK EĞĠTĠM-SEN bireyler üzerinde olumlu değiĢiklikler meydana getirme süreci bütün insanlığa hizmet edebilecek bireyler yetiĢtirmek

TÜRK-Ġġ hayat boyu devam eden toplumun ve insanın geliĢmesi-değiĢmesi TÜRKĠYE ÖZEL

OKULLAR BĠRLĠĞĠ DERNEĞĠ

iyi insan olması için önemli bir araçtır devletin görevi iyi bir top-lum yetiĢtirilmesi

TÜSĠAD

bireyin meslek yaĢamına yansıması, iĢgücü piyasası içindeki ko-numunu sürdürebilmesi açısından bir önemli

Eğitim süreci, çok aktörlü süreçlere örnek olarak verilebilir (Titiz, 2004: 41). Bu faktörler, öğrencilerin, öğretmenlerin, eğitim yöneticilerinin, eğitim bilimcilerin, eğitim-öğretim kurumları sahiplerinin, velilerin, kurum ve kuruluĢların, sivil toplum örgütleri-nin, kısaca toplum içindeki tüm öğelerin bulunduğu geniĢ bir yelpazede tanımlanabilir-ler. Eğitim anlamı itibari ile ilgili taraflarca farklı ifadelendirilebilecek, yorumlanabile-cek bir olgudur. Diğer taraftan ilgili tüm aktörlerin kendilerine özgü fikir, beklenti ve ideolojilerinden söz edilebilir.

Sivil toplum kuruluĢlarının eğitim kavramına bakıĢını Ģu Ģekilde özetleyebiliriz;

a) Birey açısından; bir davranıĢ değiĢikliği, bir beklenti, daha iyi iĢ olanaklarına ulaĢmada araç ve mutluluk kaynağı,

b) Aile ve toplum açısından; refah, özgür, demokratik ve sağlıklı toplum aracı, c) Devlet açısından ise politik alan ve bir sorumluluk alanı olarak tanımlamak-tadırlar.

- 99 -

Katılımcıların “eğitimli insan” kavramını vurguladıklarından söz edilebilir. Eğitimli insan, hem hayatını sürmek, hem de hayatını kazanmak için gerekli donanıma sahip kiĢi olarak tanımlanabilir. Eğitim, özellikle bilgi toplumunda, bir yandan etkili olma becerileri öğretirken, bir yandan da erdem aĢılamak durumundadır.

Sivil toplum kuruluĢlarınca devlet eğitim sistemi ile toplumun değerlerini aktararak toplumu bir yönüyle denetimi altına almayı amaçlamakta ve bu anlamda sorumluluk alanı olarak görülmektedir. Diğer bir ifade ile bu sorumluluk alanında eğitim devlet adı-na bir toplumsal denetim mekanizması iĢlevi görmektedir. Sivil toplum örgütlerince burada sözü edilen toplumsal denetimin bir baskı süreci değil mevcut toplumsal düzenin yeniden kurulması ve üretilmesi anlamında kullanılmaktadır. Bu denetim sürecinde eği-timin toplumu bütünleĢtirici ve ortak hedeflere bireylerin yönlendirilmesinin hedeflen-mesi gerekliliği vurgulanmaktadır.

Diğer taraftan, sivil toplum kuruluĢlarının Türkiye‟de mesleki eğitimin planlanma-sı ve yönetiminde ilgili taraflarının süreçlerde rol aldığından söz edilebilir. Örneğin 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununa göre sosyal ortak temsilcileri, okullar ve firmalarda meslekî ve teknik eğitimin planlama, geliĢtirme ve değerlendirmesi ile ilgili tavsiyelerde bulunmak üzere ulusal seviyede kurulan Meslekî Eğitim Kurulları‟na aktif olarak katılırlar. Sosyal ortakların da temsil edildiği Ġl Çıraklık Meslekî Eğitim Kurulları 81 ilinde bulunmaktadır. Bu kurullarda temsil edilen sivil toplum örgütlerin-den bazılarının; DĠSK, Eğitim-Sen, Hak-ĠĢ, TĠSK, TÜSĠAD olduğu söylenebilir.

Son yıllarda Türkiye genelinde sivil toplum kuruluĢları özellikle eğitimde fırsat eĢitsizliğini önleme adına sonuca götürecek önemli çalıĢmalar yürütmektedirler. yürütü-len bu çalıĢmalar problemin çözümü adına farkındalık oluĢturmaktan da ziyade çözüm endeksli olduğundan dolayı önem arzetmektedir. Özellikle Okuma Salonları ismi altında Türkiye‟nin tüm bölge, il ve kırsallarında yürütülen kurs faaliyetleri hem hitap ettikleri geniĢ alan ve öğrencisiyle hemde yapmıĢ oldukları çalıĢmalarda öğrencilerin tüm geli-Ģimsel özelliklerini dikkate almasıyla önemli hizmetler sunmaktadırlar. Okuma Salonları Türkiye genelinde faaliyetlerini farklı derneklerin çatısı altında gerçekleĢtirirken, iĢleyiĢ olarak aynı metotları kullanmaktadırlar. Eğitimde fırsat eĢitsizliğinin önüne geçebilme adına çalıĢma yürüten farklı bir sivil toplum kuruluĢu da Mutlu Çocuklar Derneğidir.

- 100 -

Mutlu Çocuklar Derneği Ankara merkezli olmak üzere Ġstanbul, Bursa, Trabzon, Gazi-antep ve Diyarbakır da faaliyet gösteren bir dernektir. Özellikle 2010-2011 eğitim öğre-tim yılında ilgili altı ilde dernek eğiöğre-tim ile ilgili önemli faaliyetlere imza atmıĢtır. Dar gelirli ailelere mensup öğrencilere yönelik yürütülen SBS kurslarından yine bu öğrenci-lere yönelik gerçekleĢtirilen motivasyon ve okuma seminerlerine kadar geniĢ kapsamlı faaliyetler yürütmektedir. Mutlu Çocuklar Derneği 2010-2011 eğitim öğretim sezonunda 5 ilde toplam 480 öğrenciye SBS kursu düzenlemiĢtir. Dernek bu faaliyetlerini sürdü-rürken, eğitim ile ilgili çalıĢmalar yürüten farklı Sivil Toplum KuruluĢları ile de ortak çalıĢmalar gerçekleĢtirmektedir.

- 101 -