• Sonuç bulunamadı

Ticaret hukuku, tıpkı medeni hukuk gibi özel hukukun bir koludur. Ancak, Medeni Hukuk genel ve müşterek hükümleri gösterdiği halde, ticaretin gerekleri noktasında Ticaret Hukuku özel ve istisnai hükümleri belirler. TTK’nın 1’inci maddesi uyarınca; Türk Ticaret Kanunu, Türk Medeni Kanunu’nun ayrılmaz bir parçası olup ticaret hukuku kuralları ile çözülemeyen anlaşmazlıklarda Medeni Hukuk’a başvurulur326.

Ticaret, üretilen mal ve hizmetlerin belirli bir ücret karşılığı son kullanıcılara ulaştırılmasını sağlayan alım-satım faaliyetlerinin tümü ya da malların ve hizmetlerin üreticilerden tüketicilere aktarılmasını sağlayan faaliyetler bütünü şeklinde tanımlanabilmektedir327.

Ticari faaliyetler, sadece ticaret hukukunun değil, aynı zamanda ekonomi biliminin de konusunu oluşturur. Ticari faaliyet üretim aşamasından tüketim aşamasına kadar olan bir süreçtir. Bu süreçte, ekonomi bilimi üretimle tüketim arasındaki yolu

       324 Ibid., ss.290-291.

325 Ibid., s.291.

326 ARZOVA,Barter İşlemleri-İşleyişi, Hukuki Yönü ve Muhasebeleştirilmesi, s.33. 327 KOBAN ve KESER, a.g.e., s.6.

124

konu alırken, ticaret hukuku üretimin ve tüketimin kendisi ile de ilgilenir. Bu sebeple ticaret hukuku, ticari ilişkileri ve ekonomik faaliyetleri düzenleyen özel hukukun bir dalı olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte kamu hukuku ile ticaret hukuku arasında da bir bağ vardır, bu bağ kamu hukukunun özelikle kamu düzeni ve kamu yararı düşüncesi ile ticaret hukukunun bazı alanlarına müdahale etmesinden kaynaklanır328. Yani her ne

kadar Özel Hukuk’un içinde yer alsa da, Ticaret Hukuku gerçekte bu çerçeveyi aşmıştır ve bugün hukukun diğer kolları ile yakın ilişki içindedir.

Barter işlemlerinin Türk Ticaret Kanunu’nda yararlandığı maddeleri; Ticari Hükümler, Ticari İşler, Ticari İşletme, Tacir, Kuruluş, Ticaret Ünvanı, Defter Tutma

ve Envanter, Ticaret Şirketleri, Anonim Şirket olarak sıralamak mümkündür329.

Ticaret Hukuku kuralları, 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer almakta olup Türk Ticaret Kanunu’nda, barter şirketi’nin çalışma esaslarını belirleyen başlıca hükümler aşağıda verilmektedir.

5.2.1. Cari Hesap

Cari Hesap; iş ve hizmet ilişkisinden kaynaklanan borç ve alacak bakiyesi para hareketlerinin izlendigi özgün bir hesap türüdür. Barter işletmeleri de üyelerine ait alacak ve borç tutarlarını cari hesap sözleşmesine göre tutmaktadırlar330.

Cari hesap Türk Ticaret Kanunu’nun 89’uncu maddesinde şöyle tanımlanmıştır: “İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz”331.

Cari hesap sözleşmesi, taraflara işlem kolaylığının yanı sıra taraflar arasındaki birçok borç ve alacağın birbiri ile takas edilerek bunların karşılıklı olarak ödenmesini

      

328 Şaban KAYIHAN, Ticaret Hukuku, Seçkin Yayıncılık, 2. Baskı, Ankara, 2007, ss.51-52. 329 SÖZTUTAN, a.g.e., s.41.

330 ARZOVA,Barter İşlemleri-İşleyişi, Hukuki Yönü ve Muhasebeleştirilmesi, s.47. 331 Türk Ticaret Kanunu (6102 S.K.), Resmi Gazete, 27846;14/02/2011.

125

sağlar. Bu özelliğiyle cari hesap sözleşmesi, tarafların birbirlerinden olan alacak ve borçları açısından bir güvencedir. Cari hesap sözleşmesinde, borçların alacaklarla ödenmesi sözleşme süresine bağlanmış olup taraflar ilgili sürede birbirlerinden talepte bulunamadıklarından bu süre boyunca birbirlerinden kredi kullanmış gibi olurlar332.

Cari hesap sözleşmesi, gelecekte taraflar arasında sürekli oluşacak borç ve alacakla ilgili olarak düzenlenir. Yani, ilke olarak sözleşmenin düzenlenmesinden sonra doğan borç ve alacakların kaydedildiği cari hesaba, sözleşmenin düzenlenmesinden önce doğan borç ve alacaklar kaydedilmez. Ancak, düzenlenen cari hesap sözleşmesinde tarafların bunun aksini kararlaştırmaları mümkündür333.

Cari hesaba para, zimmet, mal ve diğer ilişkilerden doğan alacaklar geçirilir334.

Bir ticari senedin cari hesaba geçirilebilmesi, bedelinin tahsil edilmesi şartına tabidir (TTK m.90). Cari hesaba yazılan ancak bedeli tahsil edilemeyen ticari senet sahibine geri verilir ve cari hesaptan kaydı silinir(TTK m.91)335. Öte yandan, bazı alacaklar cari

hesaba geçirilemez. Bunların başında nafaka ve iş ücreti gibi alacaklılarının rızası olmadıkça takas edilemeyen alacaklar gelir. Bu durumda TBK’nın takasa ilişkin genel hükümleri dikkate alınır336. Ayrıca, belirli bir amaca harcanmak veya ayrıca emre hazır

tutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklar da cari hesaba geçirilemez(TTK m.93)337.

Cari hesapta faiz uygulanır; alacak ile borç kalemlerinin birbirinden çıkarılması sonucunda bulunan bakiyeye, belirlenip hesaba kaydedildiği tarihten itibaren faiz işler, bileşik faize yol açabilecek uygulama yapılamaz(TTK m.95). Taraflar, üç aydan aşağı olmamak şartıyla, diledikleri andan başlamak üzere faizlerin ana paraya eklenmesini kararlaştırabilecekleri gibi hesap devreleri ile faiz ve komisyon miktarlarını da sözleşme ile belirleyebilirler(TTK m.96/1)338.

      

332 Mehmet HELVACI, Hüseyin ÜLGEN, Ömer TEOMAN, Abuzer KENDİGELEN, Arslan KAYA ve N. Füsun NOMER ERTAN, Ticari İşletme Hukuku, Vedat Kitapçılık, 1.Baskı, İstanbul, 2006, s.521.

333 ARZOVA,Barter İşlemleri-İşleyişi, Hukuki Yönü ve Muhasebeleştirilmesi, s.52. 334 BAYRAV, a.g.e., ss.65-66.

335 Türk Ticaret Kanunu (6102 S.K.), Resmi Gazete, 27846;14/02/2011. 336 BAYRAV, a.g.e., ss.65-66.

337 Türk Ticaret Kanunu (6102 S.K.), Resmi Gazete, 27846;14/02/2011.

338 Lütfü BAŞÖZ ve Ramazan ÇAKMAKÇI, Türk Ticaret Kanunu: Karşılaştırma Tablolu Eski ve Yeni Kanun

126

Cari hesap sözleşmesinde sözleşme süresi ve hesap devresi olmak üzere birbirinden farklı iki süre söz konusudur. Taraflar her iki süreyi de kendileri belirleyebilir339.

Cari hesapta sözleşme süresi belirli bir süreye bağlanabileceği gibi süresiz de olabilir. Cari hesap sözleşmesi süreli ise, sürenin bitimi ile süresiz ise taraflardan birinin feshi ihbar etmesi ile sona erer. Taraflardan hangisinin alacaklı olduğu ise sözleşmenin sona ermesinde hesabın kesilmesi ile tespit edilir. Hesap devresi ise, bakiyenin tespit edildiği zaman dilimini ifade eder. Hesap devresi taraflarca belirlenmemişse her takvim yılının son günü hesap devresinin kapatılması gerekir. Hesap devresi kapatıldıktan sonra cari hesabı tutan taraf, bakiye cetvelini karşı tarafa gönderir. Bakiye cetvelini alan taraf gerekli şekilde itiraz etmediği takdirde bakiyeyi kabul etmiş sayılır. Bakiye cetvelinin kabulü borcu yeniler. Hesaplanan bakiye yeni hesap devresine tek kalem olarak yazılır340.

Ticaret Ticaret Kanunu’nun 98, 99 ve 100’üncü maddelerine göre cari hesap sözleşmesi aşağıdaki hallerde sona erer341:

-“Kararlaştırılan sürenin sona ermesi”(TTK m.98)

-“Bir süre kararlaştırılmadığı takdirde taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması”

-“Taraflardan birinin iflas etmesi”

-“Sözleşme süreli olup da taraflardan biri bu süre içinde ölür veya kısıtlanırsa her iki taraf ve kanuni temsilcileriyle halefleri on gün önceden haber vermek şartıyla cari hesap sözleşmesini feshedebilir”

-“Taraflardan birinin alacaklısının ona ait artan tutarı haczettirdiği gün hesap kapatılarak artan tutar saptanır. Bu halde, borcundan dolayı haciz tebliğ edilen taraf, onbeş gün içinde haczi kaldırtmazsa, diğer taraf sözleşmeyi feshedebilir”.

      

339 HELVACI, ÜLGEN, TEOMAN, KENDİGELEN, KAYA ve ERTAN, a.g.e., s.532. 340 BAYRAV, a.g.e., ss.66-67.

127

Benzer Belgeler