• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: DÜNYADA YAŞLILIK

1.3. Türk Tarihinde Yaşlılık ve Yaşlı Bakım

Türk toplumunda her dönemde yaşlılara yardım edildiği, yaşlıların korunmaya alındıkları eski kurumların varlıklarından anlaşılmaktadır. Tarihler boyunca Türk kültüründe, Türklerde sosyal yardımla ilgili inanç ve geleneklerin öteden beri varolduğu anlaşılmakta, öteden beri ataya saygı duyulduğu, yaşlıların korunduğu, atanın, kadın, çocuk ve yaşlı haklarının aile yaşamının odak noktasında yer aldığı, kabile yaşamının gelişmesi ile tecrübeli yaşlıların zamanla topluluk içinde çok yararlı, saygın kişiler olarak yer aldıkları kabul edilmeye başlandığı ve güçsüzlerin, yaşlıların korunduğu töreleştiği görülmektedir. Oğuzlar da "Söz ulunun, su kiçiğin" (küçüğün) atasözü ataya değer verildiğini, Oğuz destanlarında saygı davranışları olarak yaşlılara selam verme ve el öpmeden söz edildiği anlatılmaktadır.

En eski metin ve belgelere ulaşıldığında: Oğuz Boylamasında (ananesinde) güçsüz ve yaşlıları korumak erdem, onlara saldırmak ve zarar vermenin kötü insan davranışı olduğu bilinmekle beraber Türkler tarih boyunca yaşlıların, özürlülerin ve çocukların bakımına çok önem veren bir toplum olarak yaşamışlardır.

Tarihi kayıtlarda Türklerde, yaşlıları koruma hizmetini veren ilk kurumun Selçuklu Türkleri döneminde, Melikşah’ın komutanlarından Danişmend Gazi Ahmet Bey’in kurduğu Danişmendliler Beyliği döneminde Reha Oğulları tarafından Sivas'ta 11. yüzyılda kimsesiz yaşlılara bakmak üzere ilk huzurevinin (Darülreha) kurulduğu; Musul Atabeyi Kudbeddin Mevdud’un 1168’de ölmesiyle yerine geçen oğlu Muzafereddin Gökbörü’nün de Mısır'da Gökbörü tesisleri olarak dört darülaceze (yaşlı yurdu) ve dullar için barınma tesisi yaptırdığı, 13. yüzyılda Memluklular döneminde Kahire'de

açılan Seyfettin Kalavun Hastanesi ve tesisleri dul kadınlara ve yaşlılara hizmet verdiği görülmektedir (Sevil, 2007:46).

Osmanlılar döneminde sosyal yaşamda vakıf ağırlıklı imarethaneler, aşevleri ve tekkelerin muhtaç yaşlılara da hizmet verdikleri bilinmektedir. Bu alanda hizmet veren kamu kuruluşları ve hayır kurumlarının 19. yüzyılda kurulmaya başlandığı görülmektedir. Đlk kurumsal yapılanmanın: II. Abdülhamid'in döneminde 7 Eylül 1886’da Şuray-ı devlet Tanzimat Dairesi'nde Đstanbul da bir Darülaceze kurulmasının kararlaştırıldığı, inşaatın Dâhiliye Nazırı Halil Rıfat Paşa'nın sorumluluğuna verildiği, Padişah II. Abdülhamid'in 10.000 altın lira bağışladığı, mimar olarak Vassilaki Yanko'nun görevlendirildiği, 10 Kasım 1890’de temelinin atıldığı, binaların 1895’de tamamlandığı, peyzaj ve çevre düzenlenmesinin de tamamlanmasından sonra 31 Ocak 1896’da II. Abdülhamid’in viladet günü Darül-aceze’nin Dahiliye Nezareti’ne bağlı olarak resmen açıldığı, 15 Ekim 1924’de Bakanlar Kurulu kararı ile Darül-aceze’nin Şehremaneti (Đstanbul Belediyesi)’ne bağlandığı, 16 Ekim 1998’de Danıştay kararı ile Darülacezenin Đçişleri Bakanlığı'na bağlandığı, 31 Ağustos 2007’de ise 26629 sayılı kararname ile Başbakanlığa bağlandığı görülmektedir (Özfatura, 2010:12).

Osmanlılar döneminde bakıma ve yardıma muhtaç yaşlılar için ihtiyaç duyulan yerlerde bu tür kuruluşlar sivil toplum insiyatifi ile çoğaltılmış, bu amaçla da hizmet eden birçok vakıf ve hayır dernekleri bakım ve yardım hizmetlerini sürdürmüştür.

Cumhuriyet’in ilanından sonra belediye(yerel yönetim)ler aracılığıyla kimsesiz yaşlı ve muhtaçlara bakım hizmetlerinin sunulması politika olarak benimsenmiş, 1930 tarihinde yürürlüğü giren 1580 sayılı yasa ile kamu kuruluşu olan belediyelere bakıma muhtaç kişilerin (yaşlıların) korunması, yaşlı evleri yapma ve yönetme yükümlülüğü getirilmiştir (Çakır, 2009:3). Birçok belediye tarafından illerinde; aceze evleri, güçsüzler yurdu, düşkünler evi ve huzurevi adı altında yatılı yaşlı bakım kuruluşlarının açıldığı, ileriki yıllarda yapılan yasal ve mevzuat değişiklikleri ile de çeşitli dernekler, azınlıklar ve gerçek kişilerce de yaşlılara bakım hizmeti vermek amacıyla gündüzlü ve yatılı yaşlı bakım kuruluşlarının açıldığı görülmektedir.

20 Temmuz 1961 gün ve 10859 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın başlangıç bölümünde belirtilen insan hak ve

gerçekleştirmeyi ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devletinin bütün hukukî ve sosyal temellerini kurmak için; md.2 hükmünce Türkiye Cumhuriyeti’nin planlı döneme geçişiyle birlikte, tüm sosyal yaşamda yer alan her türlü sosyal yardım ve güvenlik hizmetlerini düzenlemek, korunmaya muhtaç yaşlı, çocuk ve özürlülerin bakımı, yerleştirilmesi ve rehabilitasyonu ile çalışma gücünden yoksun yoksul kimselerin sosyal güvenliğini sağlamak ve bu hizmetleri koordine etmek üzere 3017 sayılı Sağlık Sosyal Yardım Bakanlığı Teşkilat Kanununun 17.maddesine istinaden 225 sayılı kanunun 4.maddesi ile 1963 yılında Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü kurulmuş, yasal mevzuatların düzenlenmesini müteakip Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na bağlı ilk huzurevi 1966 yılında Konya’da, ikincisi ise 1967 yılında Eskişehir’de açılmıştır.

“Türkiye Cumhuriyeti 1961 Anayasası”nın başlangıcında ifade edilen insan hak ve hürriyetlerini, millî dayanışmayı, sosyal adaleti, ferdin ve toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeyi ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devletini bütün hukukî ve sosyal temelleriyle kurmak üzere, 2. maddesinde belirtilen “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve ‘Başlangıç’ta belirtilen temel ilkelere dayanan, millî, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir” hükmünce 10 Temmuz 1976 tarih 15642 sayılı Resmi Gazete’de (s.5-7) yayımlanarak yürürlüğe giren 2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz Ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun” hükmünce 65 yaşını doldurmuş, kendisine kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan, sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan doğruya kanunla bağlanmış herhangi bir devamlı gelire sahip bulunmayan ve muhtaçlığını Đl veya Đlçe Đdare Heyetlerinden alacakları belgelerle kanıtlayan Türk Vatandaşlarına hayatta bulundukları sürece, 300 gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek katsayı ile çarpımından bulunacak tutarda aylık bağlanacağının yürürlüğe girdiği görülmektedir.

09 Kasım 1982 tarih ve 17863 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de ilan edilerek yürürlüğe giren “Türkiye Cumhuriyeti 1982 anayasanın 61. maddesi sosyal hizmetler alanına giren grupları, açık, korunmaya, bakıma, yardıma ve rehabilitasyona muhtaç çocuk,

özürlü ve yaşlılara devletin bu alanda gerekli teşkilat ve tesisleri kurması veya kurdurması hükmü yer almıştır. Bu hüküm doğrultusunda sosyal hizmetlere ilişkin faaliyetlere devletin gözetimi ve denetimi doğrultusunda halkın gönüllülüğü sağlanarak bir bütünlük içinde yürütülmesi esası getirilmiştir. Bu kapsamda yürürlüğe giren 2828 sayılı kanunla “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu” kurulmuştur. Kanunun 4. maddesinde belirtilen genel esaslar dâhilinde muhtaç yaşlıların tespiti, korunması, bakımlarının sağlanması ile ilgili hizmetleri yürütmek, bu hizmetler için gerekli sosyal hizmet kuruluşlarının tesisi ve işletilmesi ile ilgili görevleri yerine getirmek üzere aynı Kanunun 10.uncu maddesinin (f) fıkrasına dayanılarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde “Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlığı”

kurulmuştur (T.C. Resmi Gazete, 17863, Kasım 1982, s.8-10;

www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/yaşlı/ 28.08.2009; DPT, 2007:18; Işıkhan, 2000: 125-236).

Yine 1982 Anayasası”nın 61. maddesindeki “Yaşlılar, Devletçe korunur. Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir” hükmü gereğince 27.05.1983 tarih ve 18059 sayılı Resmi Gazete’de (s.8-11) yayımlanan 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun kapsamına giren sosyal hizmetlere ilişkin faaliyetler, Devletin denetim ve gözetiminde, sivil toplum kuruluşları ile halkın gönüllü katkı ve katılımı da sağlanarak bir bütünlük içinde yürütülür. Sunulacak bakım ve diğer hizmetlerin kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usûl ve esasları ve diğer hususlar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir” hükmünce hazırlanarak 05 Nisan 1987 tarih ve 19422 sayılı Resmi Gazete’de (s.4-7) yayımlanan “Kamu Kurum ve Kuruluşları Bünyesinde Açılacak Huzurevlerinin Kuruluş ve Đşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik” ile kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde, genel ve katma bütçeli kurumlar, belediyeler ve bu kurumların kurdukları döner sermayeli kuruluşlar, kamu iktisadi teşekkül ve teşebbüsleri, özel kanunlarla kurulan diğer devlet teşekküllerinin bünyesinde açılan veya açılacak olan huzurevlerinin açılış, çalışma, fiziki şartlar, personel şartları, teftiş ve denetim işlem ve esaslarını mevcut mevzuata uygun bir şekilde belirlemek, çağdaş anlayış ve şartlara uygun düzeyde hizmet vermelerini sağlamak üzere gerekli yasal prosedür ortaya konulmuştur.

03 Eylül 1997 tarih ve 23099 sayılı Resmi Gazete’de (s.1-3) yayımlanan “Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliği” ile gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince açılan huzurevlerinin açılış işlemleri, hizmet standardı, personel durumu, işletilme koşulları, ücreti, denetimi, devri ve kapatılmasına yönelik usul ve esaslar belirlenmiştir.

21 Şubat 2001 tarih ve 24325 sayılı Resmi Gazete’de (s.10-12) yayımlanan “Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Yönetmeliği” ile 60 yaş ve üzerindeki muhtaç yaşlıları korumak, bakmak, sosyal, psikolojik ve fiziksel gereksinimlerini karşılamak, sürekli bakıma ve rehabilitasyona gereksinim duyanlara bakım ve rehabilitasyon hizmeti vermekle görevli ve yükümlü olan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüne bağlı Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerinde bakım görecek 60 yaş üzerindeki yaşlıların saptanması, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlandırılması, verilecek hizmetin tür ve niteliği ile işleyiş esaslarını belirleyerek, personelin görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin yasal prosedürün ortaya konulduğu görülmektedir.

10 Mart 2005 tarih 25751 sayılı Resmi Gazete’de (s.6) yayımlanan “Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkında Yönetmelik”te bağımsız işyerleri şeklinde veya tıp merkezi, dal merkezi, poliklinik ve özel hastane bünyesinde evde bakım hizmeti sunmak amacıyla açılan sağlık kuruluşları ile bu sağlık kuruluşlarının sahip ve işletenlerini ve evde bakım hizmeti faaliyetlerini kapsama amacı ile fertlerin ve toplumun sağlığını korumak maksadıyla evde bakım hizmeti veren sağlık kuruluşlarının açılması, çalışması ve denetlenmesi ile bunları işleten kurum ve kuruluşların, özel hukuk tüzel kişiliklerin ve gerçek kişilerin uyması gereken usül ve esasları düzenleyen yasal prosedür yer almaktadır.

07 Temmuz 2005 tarih 25868 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5378 sayılı “Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un Madde-25 hükmünce 1.7.1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun ilgili maddeleri “Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü olduklarını tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan, 18 yaşını dolduran ve kanunen bakmakla mükellef kimsesi

bulunmayan özürlülerden; her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının aylık ortalamasına göre bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutardan daha az geliri olanlara, bu Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenecek aylık tutarının % 300'ü tutarında, ayrıca 65 yaşın doldurulmasından önce bu madde hükümlerine göre bağlanmış olan aylıkların aynı şekilde ödenmesine devam olunur, aylık bağlanır (T.C. Resmi Gazete, 15642, Temmuz 1976, s.5-7).

07 Temmuz 2005 tarih ve 25868 sayılı Resmi Gazete’de (s.6-9) yayımlanan 5378 sayılı kanunun 27. maddesinin ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun “genel esaslar” başlıklı 4. maddesinde değişiklik yapılmış; ayrıca 10.02.2007 tarih 26430 sayılı Resmi Gazete’de (s.14-17) yayımlanan 5579 sayılı kanunun 1. maddesi ile de yine 2828 sayılı SHÇEK Kanunu’nun 3. maddesinin f fıkrasında yer alan “sosyal hizmetler kuruluşları” başlığında 4. ve 5. bendine eklenen 12. bend ile bu kuruluşlar “huzurevleri, bakım ve rehabilitasyon merkezleri ile yaşlı hizmet merkezleri” olarak düzenlenmiştir.

07 Ekim 2006 tarihli ve 26312 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5544 sayılı Meslekî Yeterlilik Kurumu Kanunu çerçevesinde Yaşlı Bakım elemanlarının eğitim düzeyleri ve görev tanımlarının yapılması gerekmektedir (T.C. Resmi Gazete, 26312, Ekim 2006, s.8-9).

07 Ağustos 2008 tarih ve 26960 sayılı Resmi Gazete’de (s.16-19) yayımlanan “Özel Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım Merkezleri Yönetmeliği” ile 03 Eylül 1997 tarih ve 23099 sayılı Resmi Gazete’de (s.2-5) yayımlanan “Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliği” son yasal değişiklikleri de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenerek, gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince açılan huzurevleri ile huzurevi yaşlı bakım merkezlerini açılış işlemleri, hizmet standardı, personel durumu, işletilme koşulları, ücreti, denetimi, devri ve kapatılmasına yönelik usul ve esasların yeniden geliştirilerek hükme bağlanmıştır.

07 Ağustos 2008 tarih 26960 sayılı Resmi Gazete’de (s.11-13) yayımlanan “Yaşlı Hizmet Merkezlerinde Sunulacak Gündüzlü Bakım ile Evde Bakım Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel

kişilerince açılacak yaşlı hizmet merkezleri tarafından yaşlılara verilecek gündüzlü bakım ile evde bakım hizmeti faaliyetlerine yönelik huzurevi bakımını tercih etmeyen yaşlılar için gündüzlü bakım ve evde bakım hizmetlerinin niteliğini ve bu hizmetleri yerine getiren birim ve personele ilişkin usul ve esasları kapsayan hükümler düzenlenmiştir.

Günümüze kadar incelendiğinde Türkiye’de, yaşlı bakım evlerine ve huzurevlerine yerleştirme, muhtaç yaşlıların tespiti, korunması, bakımlarının sağlanması ile ilgili hizmetleri yürütmek, bu hizmetler için gerekli sosyal hizmet kuruluşlarının tesisi ve işletilmesi ve ilgili görevleri yerine getirmek üzere yaşlılık hizmetleri, sosyal yardım, emeklilik aylığı, hastanelerden yararlanma şeklinde maddi, manevi ve sosyal yoksunluklarının giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına, sosyal sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunmasını ve hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetler bütününün tarihsel süreç içerisinde geliştiği görülmektedir.

BÖLÜM 2: HĐZMET KALĐTESĐ KAVRAMI