• Sonuç bulunamadı

2.3. Türk Hikâyesinde Toplumcu Gerçekçilik

Türk edebiyatında toplumcu gerçekçilik, ağırlıklı olarak 1930-1980 yılları arasında belirgindir; 1980‘li yıllardan sonra etkinliğini yitirmeye baĢlar. Türk edebiyatındaki toplumcu gerçekçi hikâyenin kurucusu Sadri Ertem kabul edilir. Türk Ģiirinde toplumcu gerçekçiliğin en önemli ismi Nazım Hikmet‘in liderliğindeki Resimli Ay dergisinde baĢlatılan toplumcu gerçekçi hikâyenin ilk ve dikkate değer örneğini Sadri Ertem ―Bacayı Ġndir Bacayı Kaldır‖ (1928) hikâyesiyle vermiĢtir. Sadri Ertem‘in Bacayı İndir Bacayı Kaldır (1933), Korku (1934), Bay Virgül (1935),

Bir Şehrin Ruhu (1938) hikâye kitapları, toplumcu gerçekçiliğe bağlı olarak

oluĢturulmuĢ hikâyelerden oluĢur. Sadri Ertem, hikâyelerinde iĢgalci bir özellik

112Tunalı, a.g.e., s. 145-146.

50 gösteren yabancı yatırım ve sanayinin Türk köylüsünü ve iĢçisini ezip sömürmesi, aldatması; aydınların, memurların, bürokratların Türk köylüsünü hor görüp kandırarak ezmesi; din adamlarının yerli sömürücü kapitalistlerle köylü aleyhine iĢbirliğine girmesi üzerinde yoğunlaĢır. Sadri Ertem‘in hikâye kiĢilerini birbirine karĢıt iki grupta toplamak mümkündür: Ezilen, sömürülen, kandırılan, din duyguları ve iyi niyeti istismar edilen Türk köylüsü ve iĢçisi; ezen, sömüren yerli ve yabancı bürokrat, memur, zengin, iĢ adamı, fabrikatör burjuvalar ve halkın inançlarını sömüren din adamları.114

Sadri Ertem‘in hikâyelerinde temel çatıĢmanın ortaya çıkmasını sağlayan bu karĢıt gruplar, daha sonraki yıllarda da toplumcu gerçekçi hikâyelerin esas kiĢi kadrosunu oluĢturur.

Sadri Ertem‘den sonra toplumcu gerçekçiliğin hikâye alanındaki diğer önemli ismi Sabahattin Ali‘dir. Yazar, Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni

Dünya (1943), Sırça Köşk (1947) adlı hikâye kitaplarında toplumcu gerçekçiliğe

romantik bir hava katar. Sabahattin Ali, öğretmenlik yaparken gözlemlediği kasaba ve köy insanını konu edinmiĢtir. Toplumu daha çok yönetenler ve yönetilenler diye sınıflara ayıran Sabahattin Ali, hikâyelerini Marksist teoriye uygun sınıf çatıĢması üzerine kurar. Onun hikâyelerinde siyasal gücün temsilcisi olan taĢra bürokratı ile ekonomik gücünün temsilcisi olan zengin eĢraf ve ağalar, köylü ve iĢçi kesimini ezer.115

1930‘lu yıllarda ilk önemli örneklerini Sadri Ertem ve Sabahattin Ali ile veren toplumcu gerçekçi hikâyenin, sonraki yıllarda Türk edebiyatındaki bazı temsilcileri Ģunlardır: Fakir Baykurt (1929-1999), Dursun Akçam (1930-2003), Samim Kocagöz (1916-1993), Bekir Yıldız (1933-1998), Ġlhan Tarus (1907-1967), Kemal BilbaĢar (1910-1983), Kemal Tahir (1910-1973), Mehmet BaĢaran (1926- ), Mehmet Seyda (1919-1986), Muzaffer Hacıhasanoğlu (1924-1985), Necati Cumalı (1921-2001), Orhan Kemal (1914-1970), Muzaffer Buyrukçu (1930-2006), Osman ġahin (1940- ), Talip Apaydın (1926- ), YaĢar Kemal (1923-2015), Zeyyat Selimoğlu (1922-2000), Burhan Günel (1947- ), Kemal AteĢ (1946- ), Nadir Gezer (1930- ), Necati Güngör (1949- ), Necati Tosuner (1944- ), Tarık Dursun K. (1931-2015),

114Nurullah Çetin, Türk Sosyalist Hikâyesi, Hangar Kitap, Ankara 2014, s. 3-4.

51 Yusuf Ziya Bahadınlı (1927- ), Yüksel Pazarkaya (1940- ), Aysel Özakın (1942- ), Adnan Özyalçıner (1934- ), Afet Ilgaz (1937-2015), Burhan Günel (1947-2012), Aziz Nesin (1915-1995), Rıfat Ilgaz (1911-1993), Semra Özdemir (1956- ), Erdal Öz (1935-2006)…

Toplumcu gerçekçi hikâyecilerin baĢlıca konusu köy ve köylü olmuĢtur. Türk edebiyatında asıl köy edebiyatı, Köy Enstitülerinden yetiĢen, köylü olan ve köyde yaĢayan yazarlar tarafından baĢlatılır. Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mehmet BaĢaran, Dursun Akçam gibi Köy Enstitülü yazarlar, ilk ürünlerini Köy Enstitüleri

Dergisi‘nde yayımlar. Köy ve köylüyü konu edinen diğer toplumcu gerçekçi

yazarlara göre ekonomik gücü temsil eden ağalar, dinî gücü temsil eden imamlar ve siyasi gücü temsil eden muhtarlar, köylünün kaderine hükmetmekte; köylü de bilinçsizce bütün bu kiĢilere boyun eğmektedir. Köylüyü ezen, sömüren bu kesimlerin karĢısına, köylüyü kurtarmak üzere de öğretmen, kaymakam gibi aydın kiĢiler ya da köylü arasından çıkmıĢ eğitimli, eğitimli olmasa da belirli bir bilince ulaĢmıĢ kiĢiler çıkarılır. Köy Enstitülü yazarlar, sömürü düzeninin ancak Batılı temellere dayanan seküler nitelikli bir eğitim ile değiĢeceğini savunurlar. Bunun için de aydınlanmacı idealist öğretmen tipini öne çıkarırlar. Ayrıca toprak reformu yapılması en önemli zorunluluklardan biri olarak görülür. Toprak reformu yapılıp topraksız köylüye toprak verilmesini ve köylülerin ağanın zulmünden kurtarılması gerektiğini savunurlar.116

1950‘de Demokrat Parti‘nin iktidara gelmesiyle birlikte ekonomik hayatta kapitalistleĢme, makineleĢme ve fabrikalaĢma daha da artar. FabrikalaĢma ve nüfus artıĢıyla toprağın azalması gibi sebepler yüzünden, köylüler gerek iç göçle büyük Ģehir merkezlerine gerek 1960‘lı yıllardan itibaren yurt dıĢına iĢçi olarak gitmeye baĢlar. Bunun bir sonucu olarak 1950, 1960 ve 1970‘li yıllar, Türkiye‘de iĢçi sınıfının belirginlik kazanmasını sağlar. Buna bağlı olarak iĢçilerin çalıĢma Ģartlarında, sosyo-ekonomik durumlarında, iĢçi-iĢveren iliĢkilerinde bazı sorunlar ortaya çıkar. Ayrıca köyden kente göç sürecinde çeĢitli sıkıntılar baĢ gösterir. Bu

52 durum ve sorunlar, toplumcu gerçekçi yazarların hikâyelerinde çokça konu edinilir.117

ĠĢ güvenliği, çalıĢma Ģartlarının uygun olup olmaması, iĢsizlik korkusu, iĢçilerin emeğinin karĢılığının verilmemesi, çocuk ve kadın iĢçilerin varlığı ve yaĢadıkları zorluklar, iĢçilerin sosyal ve ekonomik yaĢantılarındaki bozukluklar gibi konular, toplumcu gerçekçilerin iĢçilerle ilgili ele aldıkları temel konulardır. Bir tarafta ezen ve sömüren kesim olarak ağalar, patronlar ve bu kiĢilerin yardımcıları müdür, ustabaĢı, ırgatbaĢı gibi kiĢiler; diğer yanda ezilen ve sömürülen kesim olarak da iĢçiler vardır. Hikâyelerde, iĢçiler arasında sosyalist düĢünceye bağlı bir biçimde iĢçiler adına hak arayan, sınıf mücadelesi veren politik kimlikli iĢçiler öne çıkar. Bu tür devrimci iĢçi tiplemeleriyle doğrudan olmasa bile iĢçi sınıfının mücadelesiyle sosyalist bir ihtilâl amaçlanır.118

Toplumcu gerçekçi yazarlar, iĢçi ve köylü sorunları dıĢında, hikâyelerinde ideolojik mücadelelerini, devrimcilik serüvenlerini, hapishane ya da çeĢitli suç ve ceza yaĢantılarını da yansıtırlar. Hapishanede yatan bazı yazarlar, gözlemlerinden yola çıkarak konusunu hapishaneden alan birçok hikâye kaleme almıĢlardır.119

Özelikle sol hareketleri hedefe alan ve üzerine yazılan edebî ürünlerle Türk edebiyatında ayrı bir kategorinin ortaya çıkmasına neden olan 12 Mart Muhtırası, toplumcu gerçekçi yazarların hikâyelerinde ele aldığı siyasî konuların baĢında gelir. 12 Mart Muhtırası‘nın sonuçları, devlet güçlerinin devrimciler üzerinde kurduğu baskı, devrimcilerin maruz kaldığı iĢkence sıkça iĢlenen konular arasındadır.

Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi anlayıĢla yazılmıĢ eserlerde, olay unsuruna ağırlık verildiği görülür. Sanatı ideolojilerini aktarmak için bir araç olarak gören toplumcu gerçekçi yazarlar, mesaj yüklü çarpıcı olayları, Marksist sınıf ayrıĢması ve çatıĢması kuramına göre kurgular. Hikâyelerdeki kiĢiler, içinde bulundukları sınıfın özelliklerini bütünüyle yansıtır. Bütün olaylar ve durumlar, Marksist ideolojiyi haklı çıkarmak üzere kurgulanır. Toplumcu gerçekçi yazarlar, geniĢ kesimlere seslenen bir edebiyat oluĢturmak istedikleri için hikâyelerinde

117Çetin, a.g.e., s. 15-16.

118Çetin, a.g.e., s. 16-17.

53 kullandıkları dil genellikle süslemelere, edebî sanatlara yer vermeyen sade bir dildir. Toplumcu gerçekçi yazarlar, genellikle köy kökenli olmaları ya da köyü yakından tanımaları sayesinde toplumun folklor zenginliğini, yerel dil özelliklerini ve çeĢitliliğini, halkın konuĢma dilinde yer alan deyim ve atasözlerini çokça kullanırlar.120 120Çetin, a.g.e., s. 26-27.

54

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

12 MART MUHTIRASI’NIN 1970-1980 DÖNEMİ TÜRK

HİKÂYELERİNE YANSIMASI

Bu bölümde, 12 Mart Muhtırasının Türk edebiyatına yansımalarını anlamak için 1970 ve 1980 arasında yayımlanan hikâyeler incelenmiĢtir. Ġncelemeye konu edilen hikâyeler, öncelikle 12 Mart Muhtırası‘nın siyasi, toplumsal ve bireysel sonuçlarını ele alan hikâyeler olmuĢtur. 12 Mart‘la beraber toplumcu gerçekçi sanatçıların konu haritasına eklenen sıkıyönetim ve sıkıyönetim uygulamaları, iĢkenceler hikâyelerde önemli bir yer tutar. Bunun yanında Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi edebiyatın üzerinde büyük önemle durduğu ezen-ezilen, direniĢ gibi temalara yer veren hikâyeler de incelemeye dâhil edilmiĢtir.

Hikâyeleri ele alınan yazarlar, 1970 ve 1980 yılları arasında ürün vermiĢ, toplumcu gerçekçi anlayıĢa bağlı hikâyecilerdir. Bunun dıĢında toplumcu gerçekçi sanat anlayıĢına tam anlamıyla dâhil edilemeyecek Hulki Aktunç, Nezihe Meriç, Sevgi Soysal, Tezer Özlü, Adalet Ağaoğlu, DemirtaĢ Ceyhun, Demir Özlü ve Orhan Duru gibi yazarların hikâyeleri de incelemeye tabi tutulmuĢtur. Çünkü sol ideolojiye bağlı bu sanatçılar, benimsedikleri ideolojinin ve 12 Mart‘ta yaĢadıklarının etkisiyle diğer toplumcu gerçekçi yazarlardan farklı anlatım teknikleri kullanarak toplumcu gerçekçi hikâyecilerle aynı temaları ele alan hikâyeler yazmıĢlardır. Hulki Aktunç‘un ―KurtarılmıĢ Haziran‖daki hikâyeleri, 1970 yılında gerçekleĢen 15-16 Haziran iĢçi hareketleri çevresinde yoğunlaĢır. 12 Mart‘tan sonra Nazım Hikmet‘in kitaplarını yayımlamaktan dolayı bir buçuk yıl hapis ve sürgün cezası alan ve 1974‘te çıkarılan affa kadar kaçak olarak yaĢayan Nezihe Meriç121 ―Dumanaltı‖nda 1970‘li yılların siyasal panoramasını çizer. Yine 12 Mart sonrasında siyasî görüĢlerinden dolayı tutuklanan Sevgi Soysal‘ın ―BarıĢ Adlı Çocuk‖taki hikâyeleri yazarın cezaevi günlerinin izlerini taĢır. Adalet Ağaoğlu, hikâyelerinde 12 Mart romanlarında görülen ―içeridekiler ve dıĢarıdakiler‖ ayrımına yoğun bir Ģekilde yer verir.122

Tezer

121Alev Önder, ―Nezihe Meriç‘in Öyküleri‖, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayımlanmamıĢ Yüksek Lisan Tezi, Adana 2006, s. 3-4.

122

Betül CoĢkun, ―Adalet Ağaoğlu‘nun Hikâyelerinde Bir EleĢtiri Vasıtası Olarak Ġroni‖, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S:49, Erzurum 2013, s. 168.

55 Özlü, DemirtaĢ Ceyhun, Demir Özlü ve Orhan Duru gibi yazarlar küçük anıĢtırmalarla da olsa 12 Mart döneminin atmosferini yansıttıkları ya da dönemin toplumcu gerçekçi yazarlarıyla benzer temaları iĢledikleri için incelemeye dâhil edilmiĢtir.

Ġdeolojik olarak toplumcu gerçekçi yazarlarla aynı yerde duran fakat eserlerinde bilinç akıĢı, iç monolog gibi tekniklerle insan gerçekliğini farklı biçimde yansıtan bu yazarların amacını, Orhan Duru bir röportajda Ģöyle ortaya koyar:

―Toplumsal gerçekçi ürünler vermek için ille de köy konuları ya da iĢçi ve proleter öyküleri yazmak gerektiği kanısında değildik. Kısacası söylev ve slogan yazınından uzak durmalıydık. DüĢüncelerimizi, inançlarımızı baĢka ve değiĢik yollardan anlatmalıydık.‖123

AĢağıdaki tabloda, bu incelemeye konu edilen hikâyelerin listesi verilmiĢtir.

Adalet Ağaoğlu

―Adi Suçlu‖, Yüksek Gerilim, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2007, s. 21-36.

―Yol‖, Yüksek Gerilim, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2007, s. 63-75.

―Sen de Sor‖, Yüksek Gerilim, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2007, s. 87-107.

―Yasemin ĠĢçileri‖, Yüksek Gerilim, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2007, s. 109-139.

123

Feridun Andaç, ―Orhan Duru ile Dünden Bugüne‖, Adam Öykü, Sayı:31, Kasım-Aralık 2000, s. 60.

56 Adnan Özyalçıner ―Grev Bildirisi‖, Yıkım Günleri, Bilgi Yayınevi, Ankara 1972,

s. 155-164.

Afet Ilgaz ―ÇeribaĢılı Aptullah‘la Ġdamlık Ġsmail‖, Çeribaşılı Aptullah’la

İdamlık İsmail, Doyuran Matbaası, Ġstanbul 1974, s. 7-30.

Aysel Özakın ―Yunus ile‖, Sessiz Bir Dayanışma”, e yayınları, Ankara 1976, s. 21-27.

Aziz Nesin

―Ġnsanlar Uyanıyor‖, İnsanlar Uyanıyor, Cem Yayınevi, Ġstanbul 1972, s. 7-14.

―Büyük Grev‖, Büyük Grev, 3. bs., Nesin Yayınevi, Ġstanbul 2011, s. 48-63.

Bekir Yıldız

―Motorize Köleler‖, Sahipsizler, Cem Yayınevi, Ġstanbul 1988, s. 81-102.

―Bir Günün Ölüleri‖, Dünyadan Bir Atlı Geçti, 7. bs., Cem Yayınevi, Ġstanbul 1988, s. 83-89.

―Ölüm YaĢı‖, Demir Bebek, Ġskele Yayıncılık, Ġstanbul 2006, s. 35-39.

Demir Özlü

―Alp Oteli‖, Sürgün Küçük Bulutlar, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 2012, s. 219-225.

―Havuzun BaĢında‖, Öteki Günler Gibi Bir Gün, Soyut Yayınları, Ġstanbul 1974, s. 85-93.

DemirtaĢ Ceyhun

―Namlu Ağam‖, Çamasan, 6. bs., Yazko Yayınları, Ġstanbul 1983, s. 93-101.

―Gebe‖, Çamasan, 6. bs., Yazko Yayınları, Ġstanbul 1983, s. 113-140.

57 Dursun Akçam

―AnarĢik‖, Kafkas Kızı, Milliyet Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 17-27.

―Yiğit Avrat‖, Kafkas Kızı, Milliyet Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 5-15.

Erdal Öz

―TaĢ‖, Kanayan, Cem Yayınevi, Ġstanbul 1976, s. 5-20. ―Kurt‖, Kanayan, Cem Yayınevi, Ġstanbul 1976, s. 37-50. ―Kanayan‖, Kanayan, Cem Yayınevi, Ġstanbul 1976, s. 93-127.

Esen Yel ―Komünistleri Tanıyan Köpek‖, Komünistleri Tanıyan

Köpek, 2. bs., Okar Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 68-74.

Fakir Baykurt ―Camekânda Bir Gün‖, İçerdeki Oğul, 2. bs., Bilgi Yayınevi, Ankara 1975, s. 184-203.

Ferzan Gürel

―Kuyu‖, Ölü Gözünden Yaş, KardeĢler Matbaası, 1979, s. 20-23.

―Kapan‖, Ölü Gözünden Yaş, KardeĢler Matbaası, 1979, s. 7-11.

Füruzan ―Su Ustası Miraç‖, Parasız Yatılı, 12. bs, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 2010, s. 51-66.

Hakkı GümüĢtaĢ

―Kaymaksız Yoğurt‖, Suları Salıvermek, Atlas Yayınları, Ġzmir 1975, s. 47-63.

―Efendi Çocuk‖, Suları Salıvermek, Atlas Yayınları, Ġzmir 1975, s. 82-89.

Hasan Kıyafet ―Kuzular EmiĢirken‖, Baraç, Ararat Yayınevi, Ġstanbul 1974, s. 49-64.

58 Hulki Aktunç

―Beyoğlu‘nun Kirli Tarihi‖, Kurtarılmış Haziran, Derinlik Yayınları, Ġstanbul 1977, s. 5-19.

―Yalan Oldu Dünya‖, Kurtarılmış Haziran, Derinlik Yayınları, Ġstanbul 1977, s. 21-32.

―Ġçimin KuĢları‖, Kurtarılmış Haziran, Derinlik Yayınları, Ġstanbul 1977, s. 53-62.

―Gidenler Dönmeyenler‖, Gidenler Dönmeyenler, Günebakan Yayınları, Ġstanbul 1976, s. 105-138.

Ġbram Erdem ―AnarĢist Ġnek‖, Oyunun İçi, YöneliĢ Yayınları, Ankara 1978, s. 68-73.

Kemal Bekir ―Kapı Açıldı‖, Bayrama Yakın, Habora Kitabevi Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 84-90.

Leylâ Erbil ―Eski Sevgili‖, Eski Sevgili, Kanat Kitap Yayınları, Ġstanbul 2007, s. 87-189.

Lütfi Kaleli

Ġspiyoncu‖, Dönek, Yeni Dünya Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 5-9.

―Sanık‖, Dönek, Yeni Dünya Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 26-31.

―Murat‖, Dönek, Yeni Dünya Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 53-61.

―Lokavt‖, Dönek, Yeni Dünya Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 62-70.

59 Lütfi Kaleli

―Dönek‖, Dönek, Yeni Dünya Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 84-90.

―AnarĢist‖, Dönek, Yeni Dünya Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 116-127.

―Ellinci‖, Dişliler Arasında, Yücel Yayınları, Ġstanbul 1973, s. 110-126.

―Toprak‖, Dişliler Arasında, Yücel Yayınları, Ġstanbul 1973, s. 9-13.

―Fabrikamız Var‖, Dişliler Arasında, Yücel Yayınları, Ġstanbul 1973, s. 84-95.

Mehmet BaĢaran ―Yıl Sonu Raporu‖, Sürgünler, Ararat Yayınevi, Ġstanbul 1970, s. 85-95.

Mehmet Emin Bozarslan

Anarşistler, Üçüncü Dünya Yayınları, Ġstanbul 1977.

―Sayın Muhbir VatandaĢ‖, İçerdekiler ve Dışardakiler, Koral Yayınları, Ġstanbul 1974, s. 138-164.

―Açık Kalan Gözler‖, İçerdekiler ve Dışardakiler, Koral Yayınları, Ġstanbul 1974, s. 190-205.

Mehmet Güler ―Türkümüz Var Söylenecek‖, Ak Badanalı Ev, Koza Yayınları, Ġstanbul 1977, s. 7-18.

Metin Ġlkin ―Zor Zamanlar‖, Zor Zamanlar, Yücel Yayınları, Ġstanbul 1971. s. 7-64.

Mustafa Balel

―Kiremit Rengi Vazo‖, Kiraz Küpeler, Kavis Yayınları, Ġstanbul 2010, s. 9-31.

―Ekinler Sarardı‖, Kiraz Küpeler, Kavis Yayınları, Ġstanbul 2010, s. 55-73.

60 Muzaffer

Hacıhasanoğlu

―Eller‖, Eller, Aydınlık Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 7-16.

Muzaffer Ġzgü ―Kemer ve Kravat‖, Bando Takımı, 3. bs., Bilgi Yayınları, Ankara 1989, s. 93-100.

Nahit Eruz ―Korkuyu YaĢamadan‖, İnsanca, Derinlik Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 79-87.

Necati Cumalı ―Kente Ġnen Kaplanlar‖, Yalnız Kadın, Ġnkılâp Yayınevi, Ġstanbul 1991, s. 107-114.

Necati Tosuner

―Sisli‖, Sisli, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2012, s. 49-59.

―Özgürlük Alanı‖, Sisli, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2012, s. 79-84.

―Güvercin‖, Sisli, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2012, s. 79-84.

―Wanted‖, Sisli, Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ġstanbul 2012, s. 45-48.

Nezihe Meriç

―Tan‘ın Öyküsü‖, Toplu Öyküler II: Dumanaltı, Bir Kara

Derin Kuyu, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 1998, s. 137-143.

―Acıyı AĢmak‖, Toplu Öyküler II: Dumanaltı, Bir Kara

61 Nezihe Meriç

―Umut‘a Tezgâh Kurmak‖, Toplu Öyküler II: Dumanaltı,

Bir Kara Derin Kuyu, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 1998, s.

75-116.

―Tedirgin‖, Toplu Öyküler II: Dumanaltı, Bir Kara Derin

Kuyu, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 1998, s. 44-74.

Orhan Duru ―Ağır ĠĢçiler‖, Ağır İşçiler, Soyut Yayınları, Ġstanbul 1974, s. 44-51.

Ömer Faruk Toprak

―Sıkıyönetim‖, Karşı Pencere, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2001, s. 221-241.

―Sümbül Havası‖, Karşı Pencere, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2001, s. 243-260.

―Yusuf YaĢayacak‖, Karşı Pencere, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2001, s. 261-272.

Refik Aydın ―Haziran Sabahı‖, Haziran Sabahı, Karınca Matbaacılık, Ġzmir 1980, s. 95-102.

RuĢen Hakkı

―Grev Öncesi‖, Irmak, Yalım Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 27-33.

―Geceyle Gelen‖, Irmak, Yalım Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 10-14.

62 Samim Kocagöz

―Alandaki Delikanlı, Alandaki Delikanlı, Okar Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 94-99.

―Kara, Alandaki Delikanlı, Okar Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 15-22.

―Telin Öte Ucu‖, Alandaki Delikanlı, Okar Yayınları, Ġstanbul 1978, s. 138-142.

Sevgi Soysal ―Zulmet Sevinci‖, Barış Adlı Çocuk, Bilgi Yayınları, Ġstanbul 1976, s. 147-159.

ġükrü Bilgiç

―Ayrancı‘nın Lastiği‖, Yaşamaya Sevdalı, Yarına Doğru Yayınları, Ġstanbul 1974, s. 77-85.

―Boğum Boğum Saçlar Ġçin‖, Yaşamaya Sevdalı, Yarına Doğru Yayınları, Ġstanbul 1974, s. 86-93.

Talip Apaydın

―Halim Usta‖, Yolun Kıyısındaki Adam, Cem Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 24-31.

―Öğrenciler‖, Yolun Kıyısındaki Adam, Cem Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 32-37.

―Gençler‖, Yolun Kıyısındaki Adam, Cem Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 38-44.

―Hasan Usta‖, Yolun Kıyısındaki Adam, Cem Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 72-76.

―Dumanlı Bir Gün‖, Yolun Kıyısındaki Adam, Cem Yayınları, Ġstanbul 1979, s. 112-123.

63

Benzer Belgeler