• Sonuç bulunamadı

Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Suç Gelirlerinin

Belgede Ferhat KARA (sayfa 108-112)

4. Dördüncü Bölüm: Suç Gelırlerının Aklanmasının Önlenmesı

4.4. Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Suç Gelirlerinin

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” adlı

dördüncü kısmında 282’nci maddesinde hüküm altına alınmıştır. İlgili madde şöyledir.

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama

Madde 282- Alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandır-mak uyandır-maksadıyla, çeşitli işlemlere tâbi tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden, bulundu-ran veya kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun, kamu görevlisi tarafından veya belli bir meslek sahibi kişi tarafından bu mesleğin icrası sırasında işlenmesi halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır.

Bu suçun, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde iş-lenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

Bu suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik ted-birlerine hükmolunur.

Bu suç nedeniyle kovuşturma başlamadan önce suç konusu malvarlığı değer-lerinin ele geçirilmesini sağlayan veya bulunduğu yeri yetkili makamlara haber vererek ele geçirilmesini kolaylaştıran kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle cezaya hükmolunmaz.

Madde hükmüne göre, aklama suçunun işlenebilmesi için:

i. Alt sınırı bir yıl ve üzeri hapis cezasını gerektiren bir suçun işlenmesi, ii. İşlenen suçtan kaynaklanan malvarlığı değerinin bulunması,

iii. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerinin:

- Yurtdışına çıkarılması veya

- Bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek ve meşru bir yolla elde edildiği konu-sunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tabi tutulması gerekmek-tedir.47

- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun suçtan kaynaklanan malvarlığı değer-lerini aklama suçuyla ilgili maddeleri şöyledir,

“Şirket Yönetimi için Kayyım Tayini Madde

133-Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli ol-ması halinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket

47 45 Dr. Hasan AYKIN Aklama Suçu Öncül Suç İlişkisi, www.vergidosyası.com Erişim Tarihi :10 Ekim 2017

işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir. Atama kararında, yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyımın onayına bağlı kılındığı veya yönetim organının yetkilerinin ya da yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin tümüyle kayyıma verildiği açıkça belirtilir. Kayyım tayinine ilişkin karar, ticaret sicili gazetesinde ve diğer uygun va-sıtalarla ilan olunur.

Hâkim veya mahkemenin kayyım hakkında takdir etmiş bulunduğu ücret, şirket bütçesinden karşılanır. Ancak, soruşturma veya kovuşturma konusu suçtan dolayı kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararının verilmesi halinde; ücret olarak şirket bütçesinden ödenen paranın tamamı, kanunî faiziyle birlikte Devlet Hazine-si’nden karşılanır.

İlgililer, atanan kayyımın işlemlerine karşı, görevli mahkemeye 22.11.2001 ta-rihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 29.6.1956 tata-rihli ve 6762 sayılı Türk Tica-ret Kanunu hükümlerine göre başvurabilirler.”

Bu madde hükümleri ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir.

a) Türk Ceza Kanununda yer alan,

7. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),

Bu madde uyarınca atanan kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden do-layı tazminat davaları, 142 ila 144’üncü maddeler uyarınca Devlet aleyhine açılır.

Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek sure-tiyle görevini kötüye kullanan kayyımlara bir yıl içinde rücu eder.

İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması

Madde 135 –Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim ve-ya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sin-yal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafın-dan derhâl kaldırılır.

Talepte bulunulurken hakkında bu madde uyarınca tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya rapor eklenir.

Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kay-da alınamaz. Kaykay-da alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir.

Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında ted-bir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir.

Tedbir kararı en çok iki ay için verilebilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halin-de, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir.

Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, mobil telefonun yeri, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit edilebilir. Bu hususa ilişkin olarak verilen kararda, mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok iki ay için yapılabilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir.

Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcı-sı, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, tele-fon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir. Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde kayıtlar derhâl imha edilir.

Bu madde hükümlerine göre alınan karar ve yapılan işlemler, tedbir süresince gizli tutulur.

Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendiril-mesine ilişkin hükümler ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:

a) Türk Ceza Kanunu’nda yer alan;

14. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),

“Teknik araçlarla izleme

Madde 140 – (1) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere da-yanan kuvvetli şüphe sebepleri bulunması ve başka suretle delil elde edilememe-si hâlinde, şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetleri ve işyeri teknik araçlarla izlenebilir, ses veya görüntü kaydı alınabilir:

a)Türk Ceza Kanunu’nda yer alan;

...

11. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),”

Ceza muhakemeleri kanununun yukarıda belirtilen maddelerinden de anlaşıla-cağı üzere aklama suçunun takibinin elektronik ve telekomünikasyon araçlarıyla tespitine imkân verilmiştir.

4.5- Kabahatlar Kanunu ve Bankacılık Kanununa Göre

Belgede Ferhat KARA (sayfa 108-112)