• Sonuç bulunamadı

Türkçe Dersi Müfredat Programlarında Kültür Aktarımı

III. BÖLÜM

4. TÜRKÇE ÖĞRETĐMĐNDE KÜLTÜR AKTARIMI VE KÜLTÜREL KĐMLĐK

4.1. MĐLLÎ EĞĐTĐM TEMEL KANUNU, ĐLKÖĞRETĐMĐN AMAÇLARI VE

4.1.3. Türkçe Dersi Müfredat Programlarında Kültür Aktarımı

Müfredat programları millî eğitimin temel hedeflerini sınıf ortamına taşır. Bir ülkenin eğitim felsefesi, eğitimdeki öncelikleri ve eğitim sisteminin hassasiyetleri programlara yansır. Programlardan hareketle düzenlenen eğitim öğretim faaliyetleri programın öngördüğü amaçlara ulaşmak amacıyla düzenlenir. Böylece programdaki her türlü öncelik ve hassasiyet eğitim öğretim faaliyetlerine yansımış olur.

Programlar, Türkçe derslerindeki her türlü çalışmanın da kılavuzudur. Planlamadan uygulamaya kadar eğitim öğretimin her alanında program, öğretmene rehberlik eder. Bu bakımdan, programlarda kültür aktarımının ne şekilde yer aldığı bilinmelidir ki Türkçe derslerinde yapılacak kültür aktarımının çerçevesi ve öncelikleri belirlenmiş olsun.

Ancak programlardan kaynaklanan aksaklıklar Türkçe eğitiminin tüm alanlarında olduğu gibi kültür aktarımı hususunda da bazı sorunlara sebep olmaktadır. Bu sorunların ortadan kaldırılması için yapılması gereken en önemli iş, Türkçe müfredat programının ‘eğitim programı’ ve ‘öğretim programı’ olarak ayrı ayrı hazırlanması olacaktır. Özbay (1997: 34) eğitim programı ve öğretim programını şu şekilde tarif eder:

“Eğitim programı, bir milletin kültürünü meydana getiren temel unsurları dikkate alarak toplumdaki sosyal bağları düzenleyen, bunları

gelecek nesillere aktaran, muhatap kitlelere kazandırılması gereken davranışları gösteren hedefler dizisidir.

Öğretim programı ise eğitim programında gösterilen hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan öğretmen, konular, fiziki imkânlar, ders malzemeleri gibi unsurları kapsayan bir bütündür.”

Türkçe dersi için 1981 yılında hazırlanan program ‘eğitim programı’, 2005 yılında hazırlanan program ‘öğretim programı’ adını taşımaktadır. Ancak içeriklerine bakıldığında benzer unsurları ihtiva ettikleri görülmektedir.

Çalışmanın bu bölümünde hâlihazırda uygulanmakta olan iki program incelenecektir.

4.1.3.1. 1981 Tarihli Temel Eğitim Okulları Türkçe Eğitim Programı Hâlihazırda ilköğretim 7. ve 8. sınıf Türkçe dersleri 22.9.1981 tarihli, Temeleğitim Okulları Türkçe Eğitim Programı’na göre yapılmaktadır. Programın Genel Amaçlar kısmındaki şu maddeler kültür aktarımıyla alakalıdır:

“ Onların ulusal duygusunu ve ulusal coşkusunu güçlendirmede kendi payına düşeni yapmak;

Sözlü ve yazılı Türk ve dünya kültür ürünleri yoluyla, Türk kültürünü tanıma ve kazanmalarında; Türk yurdunu ve ulusunu, doğayı, hayatı, insanlığı sevmelerinde yardımcı olmak;” (MEB, 1981)

Yukarıda yer alan Türkçe programının iki amacı Türkçe öğretiminde kültür aktarımını gerekli kılmaktadır. Ayrıca bu maddeler programın amaçları olduğu için Türkçe programının kültür aktarımına dayanak sağladığı görülmektedir. Nitekim daha önce Millî Eğitim Temel Kanunu ve Đlköğretim Okulları Programı değerlendirilirken değinilen hususlara programda açıklık getirilmektedir. Türk

çocuklarına kültürlerini tanıtma, onlara vatan, millet, doğa ve insan sevgisini aşılama büyük ölçüde Türkçe dersinin vazifesidir.

Türkçe müfredat programının yukarıya alınan amaçları gösteriyor ki, Türkçe dersleri sadece dil becerilerini geliştirmek, dilin kurallarını öğretmek ve dilin doğru bir şekilde kullanımını sağlamak amacıyla düzenlenmeyecektir. Gerek ders kitapları gerekse diğer materyaller hazırlanırken Türkçe dersinin kültür aktarımına yönelik amaçları da dikkate alınmalı, Türkçe öğretmenleri ders içi faaliyetlerini planlarken ve bunları uygularken dersin bu amaçlarını gerçekleştirme konusunda daha hassas olmalıdır.

Ayrıca, programın açıklamalar kısmında, Türkçe derslerinin, genç nesillere Türk kültürünün aktarılmasında mühim bir rol oynadığı şu şekilde belirtilmektedir:

“Ulusal kültürümüzün yeni kuşaklara aktarılması, ortak bir kültür yoluyla kuşaklar arasında bağlılık kurulmasının sağlanması, millî eğitimimizin temel görevleri arasındadır. Okulda bu görevin yerine getirilmesinde en büyük ağırlık ve sorumluluk Türkçe derslerine düşmektedir. Çünkü ulusal kültürümüzün en canlı, en birleştirici, millî şuuru en iyi biçimde yaratıcı, ulus ve yurt sevgisini besleyip güçlendirici örnekleri, Türkçe yazılmış sanat eserleridir ve çocuk, bu eserlerin ilk örnekleriyle Türkçe derslerinde karşılaşacaktır.

Öte yandan öğrencilerin evrensel kültür ve sanat eserleri ile karşılaşmaları da okulda ve özellikle Türkçe derslerinde başlayacaktır. Türkçe öğretmenlerinin bu ilişkiyi en iyi ve yararlı sonuçları verecek biçimde ayarlamaları, kültür ile evrensel kültürün birbirini tamamlayıp geliştirmesini ve öğrencilerin hayata ve dünyaya en geniş açıdan, en iyi, en insancıl ve en sağlıklı duygularla bakmalarını sağlayıcı bir yol izlemeleri gerekir.” (MEB, 1981).

Programda yer alan bu ifadelerden anlaşılacağı üzere okullarda kültür aktarımı yapma görevi ağırlıklı olarak Türkçe dersine verilmiştir.

4.1.3.2. 2005 Tarihli Đlköğretim Türkçe Dersi (6,7,8. Sınıflar) Öğretim Programı

2006–2007 eğitim öğretim yılından itibaren 6. sınıflardan başlayarak uygulamaya konmak üzere Türkçe Dersi Müfredat Programı yeniden hazırlanmıştır. Yeni programın genel amaçlar kısmından aşağıya alınan üç madde, Türkçe dersinde kültür aktarımını gerekli kılmaktadır:

Öğrencilere,

“Dilimizin millî birlik ve bütünlüğümüzün temel unsurlarından biri olduğunu benimsemeleri,

Türk ve Dünya kültür ve sanatına ait eserler aracılığıyla millî ve evrensel değerleri tanımaları,

Millî, manevi ve ahlaki değerlere önem vermeleri ve bu değerlerle ilgili duygu ve düşüncelerini güçlendirmeleri amaçlanmaktadır.” (MEB, 2005a)

2006 yılında ilköğretim altıncı sınıflarda uygulanmaya başlayan yeni Türkçe dersi müfredat programının genel amaçlar kısmının ilk maddesi “Dilimizin millî birlik ve bütünlüğümüzün temel unsurlarından biri olduğunu benimsemeleri” şeklindedir. Bu da gösteriyor ki yeni program dilin millet hayatındaki önemi konusunda daha duyarlı fertler yetiştirmeyi amaçlamaktadır.

Programın yukarıya alınan ikinci amacı, Türkçe derslerinin, kültür aktarımı yapmak için en uygun ders olduğunu göstermektedir. Türkçe derslerinde kullanılan metinler, kültür aktarımının en önemli materyalleridir. Kültür, bütün özellikleri ile dile yansır ve malzemesi dil olan edebiyat, kültürü eğitim ortamlarına sokar. Edebiyat eserlerinin, materyal olarak kullanıldığı Türkçe derslerinde, kültür, bu materyaller sayesinde en canlı hâliyle öğrencilere sunulur. Derslerde kullanılan edebî metinler, kültürün bütün unsurlarını eğitim ortamlarına taşıyabilme kabiliyetine

sahiptir. Tarihten gelenek ve göreneklere, mimariden musikiye bütün kültür unsurları hakkında öğrenci seviyesine uygun metinler bulunup kullanılabilir. Hülasa programın bu amacı da Türkçe öğretiminde kültür aktarımını gerekli kılmakta ve buna dayanak olmaktadır.

Öğrencilerin millî, manevi ve ahlaki değerleri benimsemesi ve onlara önem vermesi için de gereken çalışmaların Türkçe dersleri içinde yapılacağı yukarıya alınan üçüncü amaç ifadesinde belirtilmektedir. Bu amaç da Türkçe öğretiminde kültür aktarımını gerekli kılmaktadır.

Hazırlanan yeni programda da Türkçe öğretiminde kültür aktarımını gerekli kılan amaçlara yer verilmiştir. Bu da gösteriyor ki hem 1981 tarihli Temel Eğitim Okulları Türkçe Eğitim Programı hem de 2005 tarihli Türkçe Dersi Öğretim Programı, Türkçe dersinin kültürü aktarmadaki önemine dikkat edilerek hazırlanmıştır.

Ayrıca, 2005 yılında uygulamaya konan Đlköğretim Türkçe Dersi (6,7,8. Sınıflar) Öğretim Programı’nın temel beceriler kısmında, programla ulaşılması beklenen temel beceriler arasında “millî, manevi ve evrensel değerlere karşı duyarlı olma” becerisi de yer almaktadır. Öğrencilerde millî, manevi ve evrensel değerlere karşı duyarlılık oluşturulması görevi de Türkçe derslerine aittir. Türkçe derslerinde öğrencilerin bu duyarlılıkları kazanmasını sağlayacak faaliyetlere yer verilmelidir.

Sonuç olarak, kullanılmakta olan her iki program da Türkçe öğretiminde kültür aktarımını gerekli kılan amaçlara sahiptir. Bu programlar, dil öğretiminin kültür öğretimi olduğu bilinciyle hazırlanmıştır. Ancak, programların eksiklikleri de yok değildir. Programlarda yer alan amaç ve açıklama cümlelerinden ifadelerinden anlaşılacağı üzere, okullarda kültür aktarımı yapma görevi ağırlıklı olarak Türkçe dersine verilmiştir. Fakat bu faaliyetlerin nasıl yapılacağı hakkında herhangi bir açıklama verilmemiştir. Hâlbuki program, Türkçe derslerinde yapılacak her türlü çalışma hakkında öğretmene rehberlik etmelidir. Öğretmen amaçları görmekle beraber bu amaçlara nasıl ulaşabileceği, derslerde hangi faaliyetlere yer vermesi

gerektiği, nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında programdan bilgi alamamaktadır. Bu durumun amaçlara ulaşmada başarısızlığa sebep olacağı kanaatindeyiz.

Kullanılmakta olan her iki programda da görülen ortak problem öğretim programı ile eğitim programı ayrımının yapılmamış olmasıdır. Programlar, bazı yönleriyle öğretim, bazı yönleriyle eğitim programını andırmaktadır. Oysa eğitim programı ve öğretim programı ayrı ayrı hazırlanmalıdır. Çünkü bu programların hazırlanış amaçları aynı olmadığı gibi öngördükleri hedefler de farklıdır. Dolayısıyla özellikle Türkçe dersi için hem eğitim hem de öğretim programının hazırlanmasına ihtiyaç vardır. (Özbay, 2002: 119).

4.2. TÜRKÇE ÖĞRETĐMĐNDE KÜLTÜR AKTARIMINI GEREKLĐ