• Sonuç bulunamadı

2.1. TÂHĠR’ÜLMEVLEVÎ’NĠN TARĠHĠ MAKALELERĠNĠN TARĠHÇĠLĠK AÇISINDAN ĠNCELENMESĠ

2.1.18. Ca’fer b Ebi Tâlib

Tâhirülmevlevî Mahfil dergisinde 1923 yılında Haziran ayında yayınlanan olan makalesinde ehl-i Beyti anlatmaya özel bir önem vermiĢtir. Buna göre Peygamber‟in amcası Ebû Tâlib, yaĢadığı maddi zorluk sebebiyle Hz. Ali‟yi Hz. Muhammed‟e, Hz. Cafer‟i ise Abbas b. Abdülmuttâlib‟e vermiĢtir. Bu sırada Hz. Ali‟nin beĢ, Cafer‟in de onbeĢ yaĢında olduğu tahmin edilmektedir. Tâhirülmevlevî, bu konuyla ilgili olarak Ġbn-i Ġshak‟ın Kitabü‟l-Asabe isimli eserinden yararlanmıĢtır.456

Ayrıca, Hz. Cafer‟e kadar olan Müslümanların isimlerini sırasıyla yazmıĢ olup Ġbn-i HiĢam‟ı kaynak olarak göstermiĢtir. Tâhirülmevlevî‟ye göre ilk Müslümanlar sırasıyla Ģu kimselerdir.457

1. Hadice binti Hüveylid, 2. Ali b. Ebi Tâlib, 3. Zeyd b. Hârise, 4. Ebu Bekir b. Ebi Kuhâfe, 5. Osman b. Affân, 6. Zübeyir b. el-Avvâm, 7. Abdurrahman b. Avf, 8. Sa‟d b. Ebi Vakkâs, 9. Talha b. Ubeydullah, 10. Ebû Ubeyde Amir b. Abdullah b. el-Cerrâh, 11. Ebû Seleme b. Abdullah b. Abdulesed, 12. Erkam b. Ebi el-Erkam, 13. Osman b. Mazun, 14. Kudame b. Mazun, 15. Abdullah b. Mazun, 16. Ubeyd b. el-Haris, 17. Said b. Zeyd, 18. Said‟in haremi Fatma binti el-Hattâb, 19. Esmâ b. Ebi Bekr, 20. AiĢe binti Ebi Bekr, 21. Habâb b. Eret, 22. Umeyr b. Ebi Vakkâs, 23. Abdullah b. Mesûd, 24. Mesud b. el-Kariyy, 25. Selit b. Amr, 26. AyaĢ b. Ebi Rabia,

455Tâhirülmevlevî, a.g.m, s. 227.

456Tâhirülmevlevî, “Ca‟fer B. Ebi Tâlib Mâbad”, Mahfil Dergisi, c. III, sy. 36, s. 167. 457

114 27. AyâĢ‟ın haremi Esmâ binti Seleme, 28. Huneys b. Huzâfe, 29. Abdullah b. CahĢ, 30. Ebu Ahmed b. CahĢ, 31. Ca‟fer b. Ebi Tâlib, 32. Haremi Esmâ binti Umeys.458 Tâhirülmevlevî, Cafer b. Ebi Talip Müslüman olduğu sırada henüz açıktan namaz kılınmadığını, bazen Hz. Muhammed‟in Hz. Ali‟yi yanına alıp Mekke dıĢına çıktığını, dağ araları gibi yerlere gidip akĢam namazını kıldığını, karanlık basınca eve döndüklerini anlatmıĢtır. Bir defasında Hz. Peygamber (S.A.S)‟in Hz. Ali ile namaz kıldığını gören Ebû Talip, diğer oğlu Cafer‟e “Sen de amcazadenin cenahına sığın‟‟diyerek, onu Hz. Peygamber (S.A.S)‟in sol tarafına geçirmiĢ, böylece Ġslâma girmesine sebep olmuĢtur. Tâhirülmevlevî, bu meseleyi Ġbâdât-ı Ġslâmîye Tarihçesi adlı eserinde de anlatmıĢtır.459

Tâhirülmevlevî, müslümanların hicreti ile ilgili önemli bilgiler vermektedir. Buna göre Müslümanlığını gizleyen Mus‟ab b. Umeyr‟in açığa çıkmasıyla Mekke‟de Müslümanlara yapılan baskıların dayanılmaz boyutlara ulaĢtığını, Hz. Peygamber (S.A.S)‟in isteyenlerin HabeĢistan‟a gitmeleri için izin verdiği belirtilmiĢtir.460 Hz. Osman liderliğinde Müslüman bir cemaat Mekke‟den sahile inip iki kayıkla karĢıya HabeĢistan‟a inip Kral NecâĢî‟ye sığınmıĢlar, recep, Ģaban ve ramazan aylarını HabeĢistan‟da geçirmiĢlerdir.461 Bu sırada Mekke‟de yaĢanan ve yanlıĢ anlaĢılan bir hadisenin haberi HabeĢistan‟a kadar gitmiĢ ve oradaki Müslümanların Mekke‟ye geri dönmesine sebep olmuĢtur. Bu olay kısaca Ģöyledir: Hz. Muhammed, Kâbe‟de yüksek sesle Ve‟l-Necm suresini okumuĢ ve ardından secdeye kapanmıĢtır. Okunan ayetin belagatinden etkilenen Müslümanlar ve orada bulunan müĢrikler de secdeye kapanmıĢtır. Bu sebeple Mekke‟deki müĢriklerin Müslüman olduğu Ģeklindeki haber HabeĢistan‟a kadar ulaĢmıĢtır. Tâhirülmevlevî, bu olayı aktarmakla Kur‟an‟ı Kerim‟in belagatindeki üstünlüğe örnek vermiĢtir. O, söz sanatının çok önemli olduğu bir toplumda, müĢriklerin Hz. Muhammed‟e inanmadığı halde Ku‟ran‟ı Kerim‟den etkilenip secdeye kapanmalarını oldukça dikkat çekici bir geliĢme olarak

458

Tâhirülmevlevî, a.g.m., s. 168. 459

Tâhirülmevlevî, Müslümanlıkta Ġbadet Tarihçesi, neĢreden Abdullah IĢıklar, Bilmen Bas., 1963, s. 27.

460

Tâhirülmevlevî, “Ġslâm Askerine (22)”, Mahfil Dergisi, c. XIII, sy. 321, s. 68-69. 461

115 anlatmıĢtır.462Mekke‟ye dönen Müslümanlar haberin doğru olmadığını görünce,

HabeĢistan‟a geri dönüp orada rahat bir Ģekilde yaĢamıĢlardır. Tâhirülmevlevî, bu meseleyi anlatırken bazı yerlerde ayrıntılara da girmiĢtir. Örneğin, Yemen‟deki EĢ‟ari soyundan olan Ebû Mûsâ ile yakınlarının Hz. Peygamber (S.A.S)‟e bağlılılıklarını bildirmek için Mekke‟ye doğru kayıkla yola çıktıklarını, ancak fırtınanın onları HabeĢ sahiline attığını, böylece onların da HabeĢistan muhâcirleri arasına katıldığını belirtmiĢtir.463

Tâhirülmevlevî, HabeĢistan‟dan ve bu bölgeye Ġslâmın yayılmasından bahsetmiĢtir. Bu konuyu anlatırken Kamüsül-allâm adlı eserden yararlanan Tâhirülmevlevî, asırlar önce buraya rahipler tarafından Hıristiyanlık dininin, daha öncesinde de Museviliğin yayıldığını ve böylece burada yaĢayan insanların her iki dinden birĢeyler öğrendiğini vurgulamıĢtır. Örneğin, Hz. Musa‟dan öğrendikleri çocuklarını sünnet ettirme geleneğini aktarmakla aslında ilahi dinlerin kökeninde aynı uygulamaların olduğuna dikkat çekmiĢtir. HabeĢlilerin Hz. Ġsa‟ya inandıklarını, ancak uygulamada geleneksel alıĢkanlıklarından vazgeçmediklerini ve bu bölgede çok eĢililiğin yaygın olduğunu belirtmiĢtir.464

Tâhirülmevlevî, Mekkeli müĢriklerin HabeĢistan‟a yapılan hicret olayını büyük bir öfke ile karĢıladıklarını ve hicret edenleri asi olarak gördüklerini anlatmıĢtır. Hicret edenlerin ceza alması amacıyla Mekkeli müĢriklerden oluĢan kafile, HabeĢ Kralı ile görüĢmek için yola çıkmıĢlardır. Arap atı ve çok değerli eĢyalarla NecaĢi‟nin huzuruna çıkan müĢrikler NecaĢi tarafından kabul edilmiĢler, ancak ilahi bir dine inanan HabeĢ Kralı hicret eden Müslümanları haklı bularak müĢrikleri hediyeleri ile geri çevirmiĢtir. MüĢriklerin baĢında,zekası ve belagatıyla tanınan Amr b. Âs sözcü olarak gitmiĢtir. Tâhirülmevlevî, heyette bulunan kiĢiler hakkında farklı rivayetler olduğunu kaynak göstererek aktarmıĢtır. Ve kaynakları

462

Tâhirülmevlevî, Müslümanlığın Medeniyete Hizmetleri, Bahar Yayınları,Ġst. 1974. SadeleĢtiren: Abdullah Sert, c. II, s. 175-177.

463

Sabri Hizmetli, “Garanik Meselesi Üzerine”, 1989, Ġslâmi AraĢtırmalar Dergisi, c. III, sy. 2, s. 42.

464

Levent Öztürk, “Ġslâmiyet‟in Yayılmasında Hicret‟in Önemi: HabeĢistan Hicretleri örneği”, 2001,

116 değerlendirip kendisi bir sonuca varmıĢtır. Tâhirülmevlevî, bu konu ile ilgili olarak derginin diğer sayılarında yazmaya devam etmiĢtir.465

Son olarak Hz. AiĢe‟nin yirminci Müslüman olarak gösterilmesi konusuna değinen Tâhirülmevlevî, buna kanıt olarak Hz. AiĢe‟nin hicretin beĢinci senesinde doğduğunu belirtmiĢ ve kaynak olarak, Ġbrâhim el-Halebi‟nin Sır-ı Manzume adlı eserini göstermiĢtir.466