• Sonuç bulunamadı

Türkiye coğrafi konumu ve göçmenlere yaklaşımı itibarıyla geçmişten günümüze göç alan ülke konumunda olmuştur.

Günümüzde de Suriye’den yoğun bir şekilde göç alan Türkiye’de kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmasını zorunlu hale getiren gelişmelerden sonra, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu kanun ile insan hakları temelinde, özgürlük ve güvenlik arasındaki denge korunarak, uluslararası insan hakları normlarına ve AB müktesebatına uyumlu, göç konusunda gerek duyulan hukuki, idari ve fiziksel altyapıya uygun, etkin ve yönetilebilir bir göç sistemi kurulması hedeflenmiştir. Kanunun amacı, ‘’Yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsamı ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları ve İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir.’’ olarak ifade edilmektedir.

Türkiye’nin gündeminde olan Suriyeli sığınmacılar sorunu, Türkiye’ye 911 km’lik sınırı olan Suriye’de ortaya çıkan iç savaş sonrasında başlamıştır. Türkiye’ye Suriye’den ilk toplu nüfus hareketi, 29 Nisan 2011 tarihinde Hatay İli Yayladağı İlçesindeki Cilvegözü sınır kapısından olmuş

ve aralıksız olarak devam etmiştir. Türkiye’ye gelen sığınmacılar ağırlıklı olarak Gaziantep, Hatay, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Osmaniye ve Adana’da şehir merkezinde ya da buradaki mülteci kamplarında ikamet etmekte olup, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesine yayılmışlardır.

Türkiye’de 2016 yılı itibarıyla, ikamet izni bulunan 48.738 kişi ve kısa dönem ikamet izni bulunan 33.247 kişi ile Suriyeliler her iki grupta da Iraklılardan sonra en fazla sayıda bulunan yabancılar olmaktadır. Nisan 2011’den itibaren ülkeye gelen Suriyelilere Türkiye tarafından uluslararası hukukta karşılığı bulunmayan “misafir statüsü” verilmiş, Nisan 2012’de yayımlanan bir genelgeyle bu kişilerin

“geçici koruma” altında oldukları kabul edilmiştir. Bu geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin illere göre dağılımına bakıldığında 14.09.2017 tarihi itibarıyla ilk on ilin sırasıyla İstanbul, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep, Adana, Mersin, Kilis, Bursa, İzmir ve Mardin olduğu görülmektedir. Türkiye’deki toplam geçici koruma altına alınan Suriyeli sayısı ise 3.181 bin kişi olmuştur. Suriyelilerin en fazla bulunduğu on il, Türkiye’de bulunan Suriyeliler’in %78,3’ünü barındırmaktadır.

Aşağıdaki grafikte Türkiye’de bulunan geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin ilk 10 ile göre dağılımı gösterilmektedir.

Grafik 8: Geçici Koruma Kapsamında Bulunan Suriyelilerin İlk 10 İle Göre Dağılımı

ADANA MERSİN KİLİS BURSA İZMİR

MARDİN 507,374

443,245 410,729

340,857

166,171 162,368 127,950 120,719 116,878

95,345

Kaynak: Göç İdaresi Genel Müdürlüğü

Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 29.03.2017 tarihi itibarıyla 459.521 Suriyeliye eğitim verilmiştir. Türkiye’de Suriyeliler için kamp içi 31, kamp dışı 401 adet, toplam 432 adet geçici eğitim merkezi bulunmaktadır. Osmaniye’de de 5 adet geçici eğitim merkezi bulunmaktadır. Geçici eğitim merkezlerinde Suriyeliler kendi dilinde öğrenim görmekte olup, ayrıca Türkçe dersleri verilerek, Türk eğitim sistemine entegre olma ve uyum sürecini hızlandırma amaçlanmaktadır.

Türkiye’de geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilere 29.04.2011 tarihinden itibaren sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü ve sorumluluğunda geçici barınma merkezlerinin içinde ve dışında verilmektedir.

Suriyeli mültecilerin Osmaniye ili ekonomisine etkilerini analiz eden, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (OSAM) tarafından 2013 yılı verileriyle yapılan çalışmanın sonuçlarına göre, Suriyeli mülteciler olmasaydı Osmaniye’nin daha fazla iç göç çekebileceği, öğretmen başına öğrenci sayısının ortalama olarak 2-3 kişi daha az olacağı belirtilmektedir. Ayrıca Suriyelilerin Osmaniye’de enflasyonist bir etki yarattığı ifade edilmektedir. Bunların dışında, çalışmaya göre, Suriyelilerin Osmaniye’nin ihracat ithalat miktarları üzerine bir etkisi olmamıştır. Ayrıca 2013 yılı itibariyle Suriyelilerin Osmaniye’de kayda değer bir konut alışı yapmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Suriyeli mülteciler Osmaniye’ye yerleştikten sonra ildeki toplam ev satışlarında bir artış yaşanmadığı belirtilmektedir. Bu çalışma, kısmen erken tarihli bir çalışma olmakla birlikte, Türkiye’ye Suriyeli mültecilerin 2011 yılı Nisan ayı sonunda geldiği ve 2013 yılı verileri kullanıldığı düşünüldüğünde, Suriyeli mültecilerin ildeki ilk ekonomik etkilerini göstermesi açısından önemlidir.

Suriyelilerin istihdamı konusu da Türkiye genelinde ve Osmaniye açısından önemli bir sorundur. Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin Ocak 2016’ya kadar yasal olarak çalışmasının mümkün olmaması nedeniyle, bu döneme kadar çalışanların tümü kayıt dışı durumundadır.

Geçici koruma kapsamı dışında, Türkiye’ye pasaportlu ve resmi yollarla giriş yapan Suriyelilerin ikamet ve ardından çalışma izni alması konusunda kolaylıklar sağlanarak, bu kişilerin, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun kapsamında çalışmalarına olanak sağlanmıştır.

Pasaportsuz ya da yasadışı yollardan Türkiye’ye giriş yapan ve geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeliler, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun’dan yararlanamamaktadırlar.

Suriyelilere çalışma hakkı tanıyan Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmeliğe göre geçici koruma sağlanan yabancılar, geçici koruma kayıt tarihinden altı ay sonra çalışma izni almak için başvuruda bulunabilirler ve geçici koruma sağlanan

yabancılara her seferinde en fazla 1 (bir) yıl süreli çalışma izni verilebilmektedir. Mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacak olan ve geçici koruma kapsamında bulunanlar ise çalışma izninden muaftırlar. Mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacaklar il valiliğine başvuru yaparak çalışabilirler ve mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılara bakanlıkça il ve kota sınırlaması getirilebilir.

Türkiye’de son dönemde Suriye sermayeli şirket sayısında da artış görülmektedir. Türkiye’de Ağustos 2017 tarihi itibarıyla 56.468 adet yabancı sermayeli firma faaliyet göstermekte olup, Suriye sermayeli firma sayısı 6.790 adettir. Suriyeliler, 2011 yılında 81 adet şirket kurmuşken, Ağustos 2017 itibariyle yabancı sermayeli firmaların %12’sini Suriyeliler oluşturmaktadır.

Suriye sermayeli firmalar en çok İstanbul’da faaliyette bulunurken, Gaziantep, Mersin, Hatay, Şanlıurfa, Antalya, Adana, Ankara, Kilis ve Yalova İstanbul’u izleyen diğer illerdir. Suriyeli firmalar, faaliyet konularına göre en fazla toptan ve perakende ticaret, gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri, inşaat, ulaştırma, haberleşme ve depolama hizmetleri, imalat sanayi, oteller ve lokantalar, diğer hizmet faaliyetleri, eğitim hizmetleri, sağlık işleri ve sosyal hizmetler, tarım, avcılık ve ormancılık sektörlerinde yer almaktadırlar. Osmaniye Kadirli OSB’de de bir adet Suriye sermayeli tekstil firması faaliyet göstermektedir.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırma Merkezi işbirliği ile yaptırılan Kasım 2015 tarihli araştırmaya göre,

∫ Suriyeli mültecilerin işgücü piyasası üzerinde de önemli etkileri olmuştur. Suriyeliler, Türk işgücü piyasasında işsizlik ve kayıt dışı istihdam baskısını artırmıştır.

∫ Suriyeli sığınmacıların büyük bir bölümü geçimlerini sağlamak için iş aramakta olup, Suriyelilerden oluşan işgücü, güvencesiz, sigortasız, olumsuz iş sağlığı ve güvenliği koşullarında, düşük ücretle, küçük ölçekli işyerlerinde kayıt dışı olarak istihdam edilmektedir.

∫ Suriyeli işgücünün istihdam edilme koşulları genel ücretler düzeyini aşağı çeken olumsuz etki yaratmaktadır. Suriyeli işgücünün bir bölümü mevsimlik tarım işleri, inşaat gibi düşük nitelikli işlerde çalışmakta ve çocuk işçiliği sorununu da artırmaktadır.

∫ Suriyeliler tarafından kurulan işyerlerinin büyük bir bölümünün de kayıt dışı olduğu bilinmektedir.

∫ Suriyeli sığınmacıların işgücü piyasasında düzgün işlere ulaşmalarındaki en büyük engel eğitim düzeylerinin çok düşük olması ve meslek sahibi olmamalarıdır.

Osmaniye ilinde Eylül 2017 tarihi itibarıyla kayıtlı olan Suriyeli sayısı 46.796 kişiye ulaşmış olup, Osmaniye’de ilin toplam nüfusunun %8,96’sı kadar geçici koruma kapsamında Suriyeli bulunmaktadır. Bu oran TR63 Bölgesinde %17,33 iken, Türkiye genelinde %3,99’dur. Tüm illere göre geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin nüfus içindeki payı açısından Osmaniye ili 7. sırada yer almaktadır.

Tablo 29: Geçici Koruma Kapsamında Bulunan Suriyelilerin Osmaniye, TR63 Bölgesi ve Türkiye’deki Dağılımı

Kayıtlı

Suriyeli Nüfus Nüfus İçindeki Payı (%)

Osmaniye 46.796 522.175 8,96

TR63 552.733 3.189.974 17,33 Türkiye 3.181.537 79.814.871 3,99

Kaynak: Göç İdaresi Genel Müdürlüğü

Temmuz 2017 itibarıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğü göç istatistiklerine göre ülke genelinde 81.977 Suriyeli geçici koruma kapsamından faydalanmak için ön kayıt yaptırmıştır. Osmaniye’de ön kayıt yaptıran Suriyeli sayısı 721, Kahramanmaraş’ta 843 ve Hatay’da 9.756’dır.

Ön kayıt yaptıran Suriyeli sayısına göre, Osmaniye’de

2 Hesaplamalarda 18.09.2017 AFAD verileri dikkate alınmıştır.

geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin 721 kişi, TR63 Bölgesinde 11.320 kişi ve Türkiye’de ise 81.977 kişi artması beklenmektedir.

Osmaniye’de Suriyeliler için 2 adet geçici barınma merkezi bulunmaktadır. Bu barınma merkezlerinde Eylül 2017 tarihi itibariyle 15.564 Suriyeli barınmaktadır. Bunların 14.465’i 3.358 adet konteynere sahip olan Cevdetiye Konteynerkenti’nde, 1.099 ‘u ise 750 konteynere sahip olan Düziçi Konteynerkenti’nde misafir edilmektedir.

Osmaniye’de bulunan 46.796 geçici koruma altındaki Suriyelilerin %33,26’sı bu konteynerlerde kalmaktadır.

TR63 Bölgesinde ise 51.041 Suriyeli, Türkiye genelinde ise 230.6952 Suriyeli barınma merkezlerinde kalmakta olup, geçici koruma altındaki Suriyelilerin TR63 Bölgesinde

%9,23’ü, Türkiye’de ise %7,25’i geçici barınma merkezinde kalmaktadır.

Tablo 30: Osmaniye İli Geçici Barınma Merkezleri Geçici Barınma

Merkezi Barınma Tipi

(Konteyner) Suriyeli Sayısı Cevdetiye

Konteynerkenti 3.358 14.465

Düziçi Konteynerkenti 750 1.099

Toplam 4.108 15.564

Kaynak: AFAD 2017

Araştırmada, Türk işgücü piyasasının, işsizlik ve kayıt dışı istihdam olmak üzere mevcut durumu gözetilerek, Suriyeli sığınmacıların mesleki yeterlilikleri çerçevesinde, bazı bölge ve sektörlerde sınırlı ölçülerde istihdam edilmelerinin uygun olacağı, kayıt dışı istihdam sorununun büyümesini önleyecek tedbirlerin alınması gerekliliği ve girişimci nitelikte olanların bu özelliğinden yararlanılması gerektiği vurgulanmaktadır.

Sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan Suriyeli sığınmacıların ülkeye daha iyi uyum sağlayabilmeleri için birçok yardımlar da uygulanmaktadır. Buna göre AFAD (T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) barınma merkezlerinde 80 bin 742 Suriyeli çocuğa eğitim verilmiştir. Ayrıca AFAD barınma merkezlerinde yabancı dil, bilgisayar okuryazarlığı, halı dokuma gibi çeşitli sertifika programlarında 225 bin Suriyeli eğitim kurslarına katılmıştır. Türkiye’de kayıtlı tüm Suriyelilere sağlık hizmetleri ve ilaçlar Sağlık Bakanlığı işbirliği ile ücretsiz olarak sunulmaktadır. Türkiye, Küresel İnsani Yardım 2017 Raporu’na göre, 2016 yılında 6 milyar ABD doları tutarında insani yardım yaparak, ABD’nin ardından en çok uluslararası insani yardım yapan ikinci ülke konumuna gelmiştir. Bunun dışında Sosyal Uyum Projesi kapsamında 600 bin Suriyeliye kişi başına aylık 100 lira yardım yapılmaktadır. Bu yardımın kaynağı yurt dışından gelirken, ödeme de Kızılay’ın verdiği kartlarla yapılmaktadır.

Düzensiz göç, hedef ülkeler için yasadışı yollardan gelen ya da yasal yollardan gelip yasal çıkış sürelerini ihlal eden kişileri kapsarken, kaynak ülke için ülkesini terk ederken gerekli prosedürlere uymayarak ülke sınırlarını geçen kişileri kapsamaktadır. Transit ülkeler içinse, kaynak ülkelerden hedef ülkeye ulaşmak için yasal ya da yasal olmayan yollardan giriş çıkış yaparak, bu ülkeyi geçiş ülkesi olarak kullanan kişileri ifade etmektedir. Türkiye’de de 2016 yılında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 174.466 olup, Suriye vatandaşları bunların içinde 69.755 kişi ile ilk sırayı almaktadır.

Türkiye’de geçici koruma kapsamı dışında bulunan düzensiz göçmenler, yasadışı giriş veya vizenin geçerlilik tarihinin sona ermesi yüzünden transit veya ev sahibi ülkede hukuki statüden yoksun kişilerdir. Bu bakımdan “Geçici Koruma Kimlik Belgesi” bulunmayan Suriyeliler Cilvegözü sınır kapısından sınır dışı edilmektedir. Uluslararası Af Örgütü’nün raporunda da belirtildiği gibi, “geçici koruma kimlik belgesi” bulunmayan sığınmacıların Suriye’ye doğrudan ve/veya dolaylı, zor yoluyla geri gönderildiği ifade edilmektedir. 2016 yılında yakalanan düzensiz göçmenlerin illere göre dağılımına bakıldığında, Osmaniye’de 1-49 kişi aralığında düzensiz göçmen yakalanırken, Hatay’da 1.000 ve üzeri kişinin yakalandığı görülmektedir. Bu bakımdan Hatay iline göçmenlerin etkisinin, kayıt altına alınamayan kaçak göçmenler yüzünden daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.

Harita 3: 2016 Yılında Yakalanan Düzensiz Göçmenlerin İllere Göre Dağılımı

Kaynak: Göç İdaresi Genel Müdürlüğü

Türkiye’de Suriyeli göçmen sayısı giderek artmakta ve kalıcılık eğilimi göstermektedir. Suriyeli göçmenlerin Türkiye ekonomisine etkileri, Türk toplumundaki sosyal, kültürel, etik etkileşimleri ve güvenlik gibi temel sorunlar açısından, konunun uzun vadeli ele alınarak, Suriyeliler sorununun, ekonomi, çalışma hayatı, sosyal ve kültürel uyum, eğitim, sağlık, barınma gibi temel konuları içeren, çok yönlü bir strateji ile yönetilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Özet olarak;

∫ Türkiye’ye Suriyeliler, Suriye’de başlayan iç savaş sonrası, 29.04.2011 tarihinden itibaren göç etmeye başlamışlardır.

∫ Nisan 2011’den itibaren Suriyelilere “misafir statüsü” verilmiş, Nisan 2012’de yayımlanan bir genelgeyle bu kişilerin “geçici koruma” altında oldukları kabul edilmiştir.

∫ Geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler, 14.09.2017 tarihi itibarıyla en fazla İstanbul, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep, Adana, Mersin, Kilis, Bursa, İzmir ve Mardin illerinde bulunmaktadır. Bu iller Türkiye’de bulunan Suriyelilerin %78,3’ünü barındırmakta olup, toplam geçici koruma altına alınan Suriyeli sayısı ise 3 milyon 181 bin kişi olmuştur. Suriyeliler, şehir merkezlerinde ya da mülteci kamplarında ikamet etmekte olup, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesine yayılmışlardır.

∫ Osmaniye’de Eylül 2017 itibarıyla kayıtlı olan Suriyeli sayısı 46.796 kişiye ulaşmış olup, Osmaniye nüfusunun

%8,96’sı kadar geçici koruma kapsamında Suriyeli bulunmaktadır.

∫ Osmaniye’de Suriyeliler için 2 adet geçici barınma merkezi bulunmaktadır. Bu barınma merkezlerinde Eylül 2017 tarihi itibariyle 15.564 Suriyeli barınmaktadır. Bunların 14.465’i Cevdetiye Konteynerkenti’nde, 1.099 ‘u Düziçi Konteynerkenti’nde misafir edilmektedir. Osmaniye’de bulunan 46.796 geçici koruma altındaki Suriyelilerin

%33,26’sı bu konteynerlerde kalmaktadır.

∫ Suriyeliler için Türkiye’de 432 adet, Osmaniye’de 5 adet geçici eğitim merkezi bulunmaktadır. Türkiye’de 29.03.2017 tarihi itibarıyla 459.521 Suriyeliye eğitim verilmiştir. Geçici eğitim merkezlerinde Suriyeliler kendi dilinde öğrenim görmekte olup, ayrıca Türkçe dersleri verilerek, Türk eğitim sistemine entegre olma ve uyum sürecini hızlandırma amaçlanmaktadır.

∫ Türkiye’de Ağustos 2017 tarihi itibarıyla 56.468 adet yabancı sermayeli firma faaliyet göstermekte olup, Suriye sermayeli firma sayısı 6.790 adet olup, yabancı sermayeli firmaların %12’sini Suriyeliler oluşturmaktadır. Suriye sermayeli firmalar en çok İstanbul’da faaliyette bulunurken, Gaziantep, Mersin, Hatay, Şanlıurfa, Antalya, Adana, Ankara, Kilis ve Yalova İstanbul’u izleyen diğer illerdir. Suriyeli firmalar, faaliyet konularına göre en fazla toptan ve perakende ticaret, gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri, inşaat, ulaştırma, haberleşme ve depolama hizmetleri, imalat sanayi, oteller ve lokantalar, diğer hizmet faaliyetleri, eğitim hizmetleri, sağlık işleri ve sosyal hizmetler, tarım, avcılık ve ormancılık sektörlerinde yer almaktadırlar. Osmaniye Kadirli OSB’de de bir adet Suriye sermayeli tekstil firması faaliyet göstermektedir.

∫ Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırma Merkezi işbirliği ile yaptırılan Kasım 2015 tarihli araştırmaya göre, Suriyeli mülteciler, Türk işgücü piyasasında işsizlik ve kayıt dışı istihdam baskısını artırmıştır. Suriyelilerin büyük bir bölümü iş aramakta olup, güvencesiz, sigortasız, olumsuz iş sağlığı ve güvenliği koşullarında, düşük ücretle, küçük ölçekli işyerlerinde kayıt dışı olarak istihdam edilmektedir. İstihdam edilme koşulları genel ücretler düzeyini aşağı çeken olumsuz etki yaratmaktadır.

Suriyeli işgücünün bir bölümü mevsimlik tarım işleri, inşaat gibi düşük nitelikli işlerde çalışmakta ve çocuk işçiliği sorununu da artırmaktadır. Suriyeliler tarafından kurulan işyerlerinin büyük bir bölümünün de kayıt dışı olduğu bilinmektedir. Suriyeli sığınmacıların işgücü piyasasında düzgün işlere ulaşmalarındaki en büyük engel eğitim düzeylerinin çok düşük olması ve meslek sahibi olmamalarıdır. Araştırmada, Suriyeli sığınmacıların mesleki yeterlilikleri çerçevesinde, bazı bölge ve sektörlerde sınırlı ölçülerde istihdam edilmelerinin uygun olacağı, kayıt dışı istihdam sorununun büyümesini önleyecek tedbirlerin alınması gerekliliği ve girişimci nitelikte olanların bu özelliğinden yararlanılması gerektiği vurgulanmaktadır.

∫ Sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan Suriyeli sığınmacıların uyum sağlayabilmeleri için AFAD (T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) barınma merkezlerinde 80 bin 742 Suriyeli çocuğa eğitim verilmiş, yabancı dil, bilgisayar okuryazarlığı, halı dokuma gibi çeşitli sertifika programlarında 225 bin Suriyeli eğitim kurslarına katılmıştır. Türkiye’de kayıtlı tüm Suriyelilere sağlık hizmetleri ve ilaçlar Sağlık Bakanlığı işbirliği ile ücretsiz olarak sunulmaktadır.

Özet olarak;

∫ Türkiye, Küresel İnsani Yardım 2017 Raporu’na göre, 2016 yılında 6 milyar ABD doları tutarında insani yardım yaparak, ABD’nin ardından en çok uluslararası insani yardım yapan ikinci ülke konumuna gelmiştir. Bunun dışında Sosyal Uyum Projesi kapsamında 600 bin Suriyeliye kişi başına aylık 100 lira yardım yapılmaktadır. Bu yardımın kaynağı yurt dışından gelirken, ödeme de Kızılay’ın verdiği kartlarla yapılmaktadır.

∫ Türkiye’de de 2016 yılında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 174.466 olup, Suriye vatandaşları bunların içinde 69.755 kişi ile ilk sırayı almaktadır.

∫ Türkiye’de Suriyeli göçmen sayısı giderek artmakta ve kalıcılık eğilimi göstermektedir. Suriyeli göçmenlerin Türkiye ekonomisine etkileri, sosyal, kültürel, etik etkileşimleri ve güvenlik gibi temel sorunlar açısından, konunun uzun vadeli ele alınarak, çok yönlü bir strateji ile yönetilmesi zorunlu hale gelmiştir.