• Sonuç bulunamadı

3.3. Strese ĠliĢkin Genel Bilgiler

3.3.1. Stres Kavramı

Stres kelimesi Latince “estricitia”, Fransızca “estrece” kelimelerinden gelir. 17. yüzyılda felaket, bela, musibet, dert, keder, elem anlamlarında kullanılmıĢtır. 18. ve 19. yüzyıllarda ise kavramın anlamı değiĢmiĢ ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda objelere, kiĢiye, organa veya ruhsal yapıya yönelik kullanılmıĢtır (Güçlü, 2001, s. 92). Ayrıca kelime “bütünlüğü koruma” ve “esas durumuna dönmek için çaba harcama” halini de ifade etmektedir.

Stresin etimolojik geliĢimi bu günkü anlamını tam olarak açıklayamamaktadır, ancak çağdaĢ kullanımla belli bir içeriğe ulaĢmıĢtır. Bunlardan birincisi, insanın ya da baĢka bir organizmanın tehlike içinde bulunduğu etmenler ve koĢullara göre dengenin bozulduğu bir durumu anlatmak içindir. Bir baĢka deyiĢle, bireyin fizyolojik, psikolojik ve biyokimyasal stres tepkileri bu kapsamda düĢünülür. Ġkinci anlamda ise stres, organizmanın dengesini bozabilecek tüm etmenleri kapsayacak geniĢliktedir. Burada fiziksel (travma, sıcak, soğuk vb), psikolojik (duygusal gerilimler, iç ve dıĢ çatıĢmalar vb) veya sosyal (çevre etmenleri, kültürel değiĢim vb.) içerikli tüm etmenleri kapsamaktadır (BaltaĢ ve BaltaĢ, 1998, s. 264).

Stres alanında sürekli araĢtırma yapan Selye 1950’li yıllarda stresi “organizmaya zarar veren uyaran” olarak tanımlamıĢ, daha sonra “organizmada zorlama sonucu ortaya çıkan tepki” olarak kabul etmiĢtir. 1956 yılında “özgül olmayan genel uyum belirtileri” üzerinde durmuĢ ve stresin “organizmanın zararlı etkenler karĢısında hastalık belirtileri göstermesi” olduğunu ileri sürmüĢtür (Selye’den Aktaran CoĢgun, 2006, s.3).

Cüceloğlu’na göre stres, “bireyin fizik ve sosyal çevredeki uyumsuz koĢullar nedeniyle bedensel ve psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı gayrettir” (Cüceloğlu, 1994, s. 321). Stres, bireyler üzerinde etki yapan ve onların davranıĢlarını, baĢka insanlarla iliĢkilerini etkileyen bir kavramdır. Stres, durup dururken ya da kendiliğinden oluĢan bir durum değildir. Stresin oluĢması için insanın içinde bulunduğu ortam ve çevrede meydana gelen değiĢimlerin insanı etkilemesi gerekir. Ortamdaki değiĢmelerden her birey etkilenir ancak, bazı bireyler bu değiĢmelerden daha çok veya daha yavaĢ etkilenmektedirler.

35

Stresi, insanın yaĢadığı ortamda meydana gelen bir değiĢimin veya insanın ortamı değiĢtirmesinin onun üzerinde etkiler bırakması ile ilgilidir (Güçlü, 2001, s. 93).

Stres altındaki insanlar, genel olarak daha kolay sinirlenirler ve oldukça önemsiz olaylara bile çok sert tepki gösterirler. Bu insanların uyku düzenleri değiĢir, daha fazla içki ve sigara içerler, gittikçe daha yorgun ve huzursuz olurlar. Devamlı olarak kuĢku duyarlar, kendi iĢlerini olduğu kadar baĢkalarının iĢlerini de kontrol etmeye kalkarlar. Gerginlik yükseldikçe, tansiyonları yükselir, hafızaları zayıflar ve konsantrasyonları bozulur (Aksoy ve Kutluca, 2010, s. 462).

Hans Selye’ye göre stres, bünyenin baskı ve isteklere karĢı gösterdiği belirgin olmayan tepkisidir. Ġnsan bünyesi ister olumlu, ister olumsuz olsun mutlaka dıĢ isteklere karĢı biyokimyasal bir tepki gösterir. Stresin kaynağı değiĢik olabilir, ancak biyolojik tepki her zaman aynıdır (Aksoy ve Kutluca, 2010, s. 459).

Yukarıda yapılan tanımlar dikkate alınarak Ģöyle bir açıklama yapmak mümkündür: Stres birtakım çevresel uyarıcılar neticesinde insanların fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklarını etkileyerek onlarda duygusal anlamda gerginlik yaratan bir durumdur. Stres büro çalıĢanlarında fizyolojik, psikolojik ve davranıĢsal değiĢikliklere yol açan ve organizmanın çevresinden kaynaklanan bu duruma göstermiĢ olduğu reaksiyonlardır.

3.3.2. Stres Belirtileri

Stres anında bireyde bir takım belirtiler ortaya çıkar. Stresin etkilerini gözlemlemek ve erken önlemler almak mümkündür. Stres belirtileri kiĢiden kiĢiye farklılık gösterir. Bu nedenle her insanın kendine özgü stres belirtileri vardır. Genelde stresten etkilenen kiĢilerde baĢ ağrıları, boyun tutulması ya da sırt ağrıları görülebilir. KiĢi olaylar karĢısında çok hassastır. Ortada bir Ģey yokken baĢkalarına bağırıp çağırır. Gereksiz yere öfkelenir. Ġyi uyuduğu bir geceden sonra bile tükenmiĢlik hissi vardır. Bu belirtiler stresin var olduğunu göstermekte olup stresle baĢa çıkmak için ilk adımın atılması gerekmektedir (Sarp, 2000, s. 113).

Uzun dönemde stres yaĢayan kiĢi bazı hastalıklarla mücadele eder. Bunun sonucunda bir takım belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler; fiziksel, davranıĢsal ve psikolojik olarak gruplandırılmıĢtır (Güler, 2013, s.13).

a) Fizyolojik belirtiler: BaĢ ağrısı, düzensiz uyku, sırt ağrıları, diĢ gıcırdatma, kabızlık, ishal ve kolit, deri döküntüleri, kas ağrıları, hazımsızlık ve ülser, yüksek tansiyon

36

veya kalp krizi, aĢırı terleme, iĢtahta değiĢiklik, yorgunluk veya enerji kaybı” (Yamaç, 2009 s.20).

b) Psikolojik belirtiler: Uykusuzluk, endiĢe, sinirlilik, dikkat ve konsantrasyon da güçlük, hafıza sorunları, terleme, nefes darlığı, alerji v.b

c) DavranıĢsal belirtiler: Ġçe kapanma, iĢtahsızlık veya yemede artıĢ, konuĢma güçlükleri, sakarlık, alkol-sigara-uyuĢturucu madde kullanımı olarak sıralanabilir.

3.3.2. Stresin ÇeĢitleri

Stres üreten faktörler teknik olarak stres yaparlar (stresör) olarak adlandırılmaktadır. Esas itibariyle hepsi de aynı biyolojik stres tepkisini gösterse de farklıdırlar. Stres üreten faktörler; nedenleri dolayısıyla insan üzerinde etkili olan, temel iki grup altında toplanabilirler. Bunlar fiziksel nedenli stresler ve zihinsel nedenli streslerdir. (Sandıkcı, 2010, s. 4).

3.3.2.1.Fiziksel Stres

Kalabalık ve gürültülü ortamlar, fiziksel tehlike arz eden risk oranı yüksek meslekler, aĢırı sıcak ya da soğuk ve hava kirliliği olan bu gibi olumsuz fiziksel koĢullar iĢ ortamında strese neden olan faktörlerdir (CoĢgun, 2006, s. 7).

Fiziksel nedenli stres dıĢ çevre koĢullarındaki fiziksel ve kimyasal değiĢiklikleri duyu organlarımız olan göz, kulak, deri, dil ve burun yoluyla algılarız. Fiziksel güçleriyle çalıĢanlar gerilme, sıkıĢtırma ve kesme streslerine direkt olarak maruz kalırlar. Bu tür iĢleri yapanlar hiyerarĢi kademelerinde en altta olanlardır. ÇalıĢanların soysal ve çevre koĢullarındaki iyileĢtirmelerin verimi arttıracağı ve insan iliĢkilerinin önemi büyüktür (Sabuncuoğlu ve Tüz, Örgütsel Psikoloji, 1995, s. 145).

3.3.2.1.1. Aydınlatma

IĢığı algılayan duyu organımız gözün çalıĢabilmesi için belirli alt ve üst ıĢık Ģiddeti sınırları vardır. Bu sınırlara yaklaĢıldığında görme iĢlevi zorlaĢacaktır. Aydınlatma Ģiddetinin yanında, ıĢığın dağılımının, dalga boyunun ve renginin bir bütün olarak ideal koĢulları sağladığında üretimin artmasına olumlu bir etki bıraktığı gibi iĢçilerin davranıĢ ve tutumları üzerinde de olumlu bir etki bıraktığı gibi çalıĢanların davranıĢ ve tutumları üzerinde de olumlu etkiler yapacak, görüĢ yorgunluğunu azaltacaktır. Ġyi bir ıĢıklandırma

37

hem erken yorulmayı önler hem de insanları güdüleyerek iĢ verimliliğini arttırır. GüneĢ ıĢığına yakın bir ıĢıklandırma bireylere ferahlık verir (Sandıkcı, 2010).

Aydınlatma Ģiddetinin ölçü birimi lükstür (lx). Lüks birim alanına düsen ısık akısını ifade etmektedir. Bulutsuz bir yaz gününde değer 100.000 lx, kapalı bir kıs gününde ise 3.000 lx civarlarındadır. Yapılan ise göre ihtiyaç duyulan aydınlatma düzeyi farklılıklar göstermektedir; montaj ve kalite kontrol islerinde 200 ile 2000 lx arasında, küçük mekanik iĢler için 500 ile 1200 lx arasında, büro ortamlarında ise 240 ile 500 lx arasında değiĢtiği ifade edilmektedir (BaĢpınar ve Bayramlı, 2006, s. 67).

3.3.2.1.2.Gürültü

AraĢtırmanın “Açık Büro Düzeninde Akustik Tasarım” ana baĢlığı altında gürültü kavramı detaylı bir Ģekilde incelenmiĢtir.

3.3.2.1.3. Isınma ve Havalandırma

ÇalıĢma alanının sık sık havalandırılması ve normal düzeyde ısıtılması oldukça önemlidir. Zamanlarının büyük bir kısmını bürolarda geçiren çalıĢanlar için havanın sıcaklığı, nem oranı ve kirliliğinin kontrol altına alınması gereklidir. ĠĢ ortamındaki ısı yükseldikçe verim düĢüklülüğü, kazalar, hatalar, iĢ görenlerde çabuk yorulma, sinirlilik, baĢ ağrıları ve tatminsizlik artacaktır.

Fiziksel stres tepkilerinin Ģiddeti arttıkça, zihinsel aktivitelerdeki olumsuz etkisi de artmaktadır. Buna paralel olarak da verim aynı ölçüde düĢmektedir (Sandıkcı, 2010, s. 6). Ġnsan organizması yaradılıĢ itibariyle 36,5 °C’ye uyumluolarak yaratılmıĢtır. Bunu da soğuk havlarda oksijenle besin maddelerini yakarak, sıcak havalarda ise terleme fonksiyonu ile dengelemektedir. Büro ortamında performans açısından son derece önemli olan ısı seviyesi ile ilgili Ģu konfor değerleri verilmiĢtir (Hayta, 2007, s. 23).

- Oturarak yapılan iĢler 19 °C - Ayakta yapılan iĢer 17 °C - Ağır bedensel iĢler 12 °C

- Bürolar 20 °C

- Laboratuarlar 18 °C - AlıĢveriĢ salonları 19 °C

38 - Oturarak yapılan zihinsel iĢler 21-23 °C - Oturarak yapılan hafif iĢler 19 °C - Ayakta yapılan hafif iĢler 18 °C - Ayakta yapılan ağır iĢler 17 °C

- Ağır iĢlerde 15-16 °C

3.3.2.2.Zihinsel Stres

Bireyin kendi düĢünceleri sonucu oluĢan strese zihinsel stres demek mümkündür. Zihinsel stres direkt zihnimizi ilgilendirirken, kiĢilik yapımızın ve psikolojik durumumuzun iliĢki içinde olduğu olaylar ile düĢüncelerimizden kaynaklanır. Zihinsel nedenli stres olaylarının tümündeki ortak özellik “korkunç bir Ģey oldu, olacak” beklentisidir. Bu nedenle zihinsel stres bireyin düĢüncel ve hayallerinin bir ürünüdür. Zihinsel stres düĢüncenin bir ürünü olduğuna göre, ondan kurtulmak ta yine düĢünce yoluyla olacaktır (Sabuncuoğlu & Tüz, Örgütsel Psikoloji, 1995, s. 146). Zihinsel nedenli stres düĢüncenin bir ürünüdür. Stres altında pozitif düĢünce yeteneğimizde azalma olur. Ġyi düĢünemez, etkin ve verimli bir karara varamayız. Çünkü, beynimiz bütün faaliyetini vücudumuzu denge durumuna, eski uyumuna getirmeye çalıĢmaktadır. Yani düĢüncenin ürünü olan stres, düĢüncelerimizi de etkilemeye baĢlamıĢtır. Bu durum bizi yeni stresleri daha kolay bir biçimde yaratabileceğimiz bir duruma sürükler. Bu durum bozulmadan ve güçlenerek devam eder gider (Sandıkcı, 2010, s. 6).

Zihinsel stres arttığında bireylerde; - Sık sık hafıza kaybı,

- DüĢüncelerin zihne hücum etmesi, - Konsantrasyonda güçlük çekilmesi, - Karar vermede güçlük çekilmesi, - Can sıkıntısı,

- Devamlı olumsuz bencilce konuĢmalar yapma, - Kafa karıĢıklığı,

- Karamsarlık,

- Ġntihar etme düĢüncesi oluĢur (www.tavsiyeediyorum.com/makale_5945.htm, EriĢim Tarihi:29/08/2013).

39

BÖLÜM IV

YÖNTEM

Bu kısımda, araĢtırmanın modeli, araĢtırmanın evreni ve örneklemi, verileri toplama aracının hazırlanması ve verilerin analizi ile ilgili konulara yer verilmiĢtir.

4.1. AraĢtırmanın Modeli

Önceden yapılan araĢtırmalar ıĢığında literatür taraması yapılmıĢtır. Doküman incelemeleri yapıldıktan sonra kavramsal çerçeve oluĢturulmuĢ ve daha sonra açık büro çalıĢanlarına yönelik anket uygulaması yapılmıĢtır.

AraĢtırma genel tarama modellerinden iliĢkisel tarama modeline uygun olarak planlanmıĢtır. ĠliĢkisel tarama modeli, iki veya daha çok sayıdaki değiĢken arasında birlikte değiĢim varlığını ve/veya derecesini belirlemeyi amaçlayan araĢtırma modelidir (Karasar, 2011, s.81).

Bu araĢtırmada akustik sorun algısı ile stres arasındaki iliĢki ana hipotez olarak ele alınmıĢtır. Buna bağlı olarak alt hipotezler geliĢtirilmiĢtir. AraĢtırmanın modeli aĢağıda ĢekillendirilmiĢtir.

40 H1.a H2.a H3.a H1 H1.b H4.a H3.b H2.b H4.b H5.a H5.b

ġekil 6. AraĢtırma Modeli

4.2. Evren ve Örneklem

AraĢtırmanın evrenini Ankara Üniversitesi bünyesinde çalıĢan 2276 idari personel oluĢturmaktadır. Örneklem büyüklüğünün hesaplanmasına yönelik çeĢitli formüller verilmekle birlikte bu araĢtırmada örneklem sayısının belirlenmesinde eleman örnekleme yöntemi olan basit tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır. Evrendeki eleman türlerinden her birinden örnekleme girenlerin sayısı tümü ile Ģansa bırakılmıĢtır. AĢağıdaki basit tesadüfî örneklem formülünden yararlanılmıĢtır (Kıraç, 2005, s. 56):

N. z².p.q n =

N.d²+z².p.q n: örneklem çapı

N: yığın çapıdır. Bu çalıĢmada N= 2276 kiĢidir. Yaş Cinsiyet Öğrenim Durumu Hizmet Yılı Büro Türü

Akustik Sorun Algısı

41

z: Güvenirlik için z tablo değeridir. %95 güvenirlik için z tablo değeri 1,96’dır. d: duyarlılık, 0,05 alınmıĢtır.

p: bir bireyin örneğe seçilme olasılığı, q: bir bireyin örneğe seçilmeme olasılığı,

p.q: araĢtırmaya konu olan özellikleri taĢıyan bireylerin yüzdesi (0.25).

AraĢtırmanın evrenini oluĢturan Ankara Üniversitesi bünyesinde çalıĢan idari personel sayısı 2011 yılı itibariyle 2276’dır (Ankara Üniversitesi 2010-2011 Eğitim-Öğretim Yılı Faaliyet Raporu, 2011). Formül evrene uygulandığında örneklem büyüklüğü 328 olarak belirlenmiĢtir.

2276 . 1,96². 0,5 . 0,5 n=

2276 . 0,05² + 1,96². 0,5 . 0,5 n= 328

Anket çalıĢmasına katılmak isteyen çalıĢanlara yapılan 380 anketten 345 anket geri dönmüĢ ve 332 anket analiz için değerlendirmeye alınmıĢtır.

AraĢtırma ile ilgili daha önceden herhangi bir araĢtırma yapılmamıĢ ise topluluk oranı ve tahminini ifade eden p değeri 0,5 olarak belirlenmektedir. Anlamlılık seviyesi % 5 olarak alınmıĢtır. Dolayısıyla, güven aralığı % 95 tir. Buna bağlı olarak z değeri ise 1.96’dır.

4.3 Verilerin Toplanması

AraĢtırmada veri toplamak amacıyla birincil ve ikincil veri kaynaklarından yararlanılmıĢtır. Kütüphane araĢtırması yapılarak konu ile ilgili daha önceden yapılmıĢ çalıĢmalar, makaleler, tezler gibi kaynaklar incelenmiĢtir. Literatür taramasının ardından seçilen çalıĢma evreni üzerinde çalıĢanların akustik sorun algılarını incelemeye yönelik bir ölçek geliĢtirilerek anket uygulaması yapılmıĢtır. AraĢtırmayı kabul eden çalıĢanlarla birebir görüĢme yapılarak anketler doldurulmuĢ. Dolayısıyla tüm veriler birinci elden elde edilerek çıkabilecek yanlıĢ anlamalar önlenmiĢtir.

ÇalıĢmada kullanılan ve likert tipi sorulardan oluĢan ankette, formun hangi amaçla hazırlandığına dair bir açıklama ile baĢlanmıĢ ve yaĢ, cinsiyet, öğrenim durumu, hizmet yılı ve büro türü olmak üzere beĢ adet demografik değiĢkene yer verilmiĢtir.

42

Demografik değiĢkenlerin ardından çalıĢanların akustik sorun algılarını ölçmek amacıyla 26 ifadeden oluĢan anket formu ile mesai sırasındaki stres belirtileri için DasGupta taranfından 1992’de “Perceived Control and Examination Stress” adlı çalıĢması için stres durumundaki belirtileri saptamak amacıyla geliĢtirilen ölçek kullanılmıĢtır. (38 maddeden oluĢan ölçeğin Türkçe formu Hovardaoğlu (1997) tarafından hazırlanmıĢtır.) (EK-1). Ölçekten elde edilebilecek en yüksek puan 152, en düĢük puan 38‟dir. Yüksek puanlar belirti sıklığında artıĢa iĢaret etmektedir. Türkçe form üzerinde yapılan faktör analizinde üç faktör saptanmıĢtır: (1) biliĢsel-duyuĢsal, (2) fizyolojik, (3) ağrı-yakınma faktörleridir. Hovardaoğlu’na göre, bu faktörlere verilen adlar tartıĢmalı olsa da, stres durumunda ortaya çıkan tepkileri tek boyutlu düĢünmek olanaklı değildir. Ölçeğin, araĢtırmalarda alt- faktör puanlarına dayanılarak kullanılabileceği gibi, toplam puan olarak da kullanılabileceği bildirilmiĢtir. Ġki yarım test güvenirliği bütün faktörler için .62-.73 arasında değiĢmektedir.

Anket toplamda 350 büro çalıĢanına uygulanmıĢ 332 denekten cevap alınabilmiĢtir. Ankette bulunan akustik sorun algı ölçeği ile stres belirti ölçeği SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) programı ile “Cronbach’s Alpha” güvenilirlik testine tabi tutulmuĢ ve sonuç olarak alfa (güvenilirlik) değeri Tablo 5 ve Tablo 6’da görüldüğü gibidir.

Tablo 5. Akustik Sorun Algı Ölçeğine ĠliĢkin Güvenilirlik Katsayısı

Cronbach’s Alpha Ġfade Sayısı

,850 26

Tablo 5’te de görüldüğü gibi, akustik sorun algı ölçeğinin güvenilirlik katsayısı 0,850 bulunmuĢtur. Bu oran ölçeğimizin yüksek düzeyde güvenilir olduğunu göstermektedir.

Tablo 6. Stres Belirti Ölçeğine ĠliĢkin Güvenilirlik Katsayısı

Cronbach’s Alpha Ġfade Sayısı

,946 38

Tablo 6’da da görüldüğü gibi, stres belirti ölçeğinin güvenilirlik katsayısı 0,946 bulunmuĢtur. Bu oran ölçeğimizin yüksek düzeyde güvenilir olduğunu göstermektedir.

43

3.4. Verilerin Analizi

ÇalıĢmanın bu bölümünde problemler ve alt problemlerin test edilmesine iliĢkin istatistiksel testlere yer verilmiĢtir. AraĢtırmanın veri analiz iĢlemleri, çalıĢmanın tüm değiĢkenlerini irdeleyici ve ana hipotezleri test edici yönde belirlenmiĢtir. ÇalıĢmaya katılan büro çalıĢanlarının anket sorularına vermiĢ oldukları cevaplar ile bilgisayarda veri tabanı oluĢturulmuĢ, sonuçların değerlendirilmesinde sosyal bilimler için geliĢtirilmiĢ olan SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 16.0 istatistik programı kullanılmıĢtır. Anket uygulaması sonucu elde edilen verilerin çözümlenmesinde çeĢitli istatistiksel analizlere (Frekans, Ortalama, t-testi, Anova, Korelasyon) tabi tutularak yorumlanmıĢtır.

45

BÖLÜM V

BULGULAR VE YORUM

Benzer Belgeler