• Sonuç bulunamadı

Stratejik Rehberlik İçin Yangın İstatistik Analizi

BÖLÜM 4 İTFAİYE TEŞKİLATLARINDA

4.3. YANGINLA MÜCADELEDE İTFAİYE TEŞKİLATLARININ

4.3.1. Stratejik Rehberlik İçin Yangın İstatistik Analizi

İstatistik kelimesi modern Latincedeki statisticum collegium (devlet konseyi) ve İtalyancadaki statista (devlet adamı, politikacı) kelimelerinden türemiştir. Kelime ilk olarak Almanca'da Gottfried Achenwall tarafından devlete ait verilerin sunulduğu Statistik (1749) adlı eserde devlet bilimi anlamında kullanılmıştır. Bu tanımı içeren İngilizce terim ise o dönemde political arithmetic (siyasi aritmetik) olarak geçmekteydi. İstatistik kelimesi veri toplama ve sınıflandırma anlamını ise yaklaşık olarak 19. yüzyılın başlarında kazandı.

86

Terim İngilizce'ye Sir John Sinclair tarafından aktarıldı. Statistik adlı eserin temel amacı hükümet tarafından ve yönetimsel organlar tarafından kullanılacak veriler sunmaktı.(92

) İstatistik, belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçların yorumlanması ile ilgili teknik ve yöntemleri içeren bir bilim dalıdır (Saraçbaşı ve Kutsal, 1987). Johnson (1987) istatistiği, sayısal verilerin toplanması, sınıflandırılması, sunulması ve yorumlanmasını konu alan bir bilim dalı olarak tanımlamaktadır. Linquist’e (1989) göre istatistik, bilimsel yöntemlerle toplanmış verilerin anlamlı hale getirilmesinde kullanılan matematiksel bir tekniktir. Heiman (1996) ise istatistiği hem verilerin analiz edilmesinde kullanılan istatistiksel yöntemler, hem de bu yöntemlerden elde edilen yanıtlar olarak görmektedir. Kısaca istatistik, araştırma sorularını yanıtlamak ya da araştırma hipotezlerini test etmek için kullanılan yöntemler ve teknikler olarak tanımlanabilir.(93

) İstatistik bilimi fizik ve doğa bilimlerinden sosyal bilimlere kadar geniş bir alanda uygulanabilmektedir. İstatistik verileri sayılar halinde olup bu sayılar için dört çeşit ölçülme ölçeği vardır. Bu verilerin dört çeşit ölçülme ölçeği olabileceğini ilk defa 1946 da Amerikan istatistikçi Stanley Stevens ortaya atmıştır.(94

)

İtfaiye teşkilatlarında istatistiğin önemi, meydana gelmiş yangınların verilerinden yola çıkarak yangınların çıkış sebepleri ile yangın sayıları arasında bir ilişki olduğu, bu ilişkilere göre bilgi sahibi olup, gelecek tehlikeler hakkında karar verme yetisine sahip olunabilmektedir. Gelecekteki tehlikeler ile ilgili karar verebilmek için söz konusu veriler ve verilerin tanımlanması gerekmektedir. Bu tanımlama grafikler, rakamlar ve istatistiksel analiz ile desteklenip bilimselliği ispatlanmış olmalıdır.

Paul Rottenberg itfaiye servislerinin istatistikleri için beş soru sormaktadır:

İstatistikleriniz nelerdir?

Hedef kitle, paydaşlar kimlerdir? Sorumlu kimdir?

Neyi ölçmek istiyoruz?

92

Wikipedia. (2009). İstatistik. 1.Mayıs.2012 tarihinde Wikipedia: http://tr.wikipedia.org/wiki/İstatistik adresinden alındı. Ş.Büyüköztürk vd.Sosyal Bilimler İçin İstatistik, Ankara : Pegem Akademi, s. 1-2. 93 Köklü, N., Büyüköztürk, Ş., & Çokluk-Bökeoğlu, Ö. (2007). Sosyal Bilimler İçin İstatistik S.1 (2. Baskı b.). Ankara: Pegem Yayıncılık.

94 Wikipedia. (2009). İstatistik. 1.Mayıs. 2012 tarihinde Wikipedia: http://tr.wikipedia.org/wiki/İstatistik adresinden alındı. Ş.Büyüköztürk vd.Sosyal Bilimler İçin İstatistik, Ankara : Pegem Akademi, s. 1-2.

87

 Neden bunu ölçmek istiyoruz?

 Mevcut önlemlerinizden başka farklı tür önlemleriniz nelerdir?

Rottenberg, aynı zamanda bu kadar çok insanın istatistikten neden korktuğunu veya neden nefret ettiğini soruyor.

Tablo 4.4’de Histogram’a bakıldığında 2004 yılı içinde itfaiye merkezinin sıklıkla arandığı zaman dilimlerinde medyan 0:06:51, mod 0:05:21, zaman alanlarında %100 ve üstü aranmanın ulaşıldığı noktadır. Bu tablonun verdiği ölçekler bize rehberlik edecek istatistiksel analizin %100 ve üstü aranmanın ulaşıldığı noktanın neyi ifade ettiğidir. İfade edilen nokta stratejik hedefimizin itfaiye merkezine verilen ihbar zamanlarında %100 ve üstü aranmanın yapıldığı yangın ihbarları ve sürelerinin gözlemlenerek CBS’nin desteği ile yangınların çıktığı bölgeler, yangın ihbar süreleri ve yangın türleri arasında nasıl bir ilişkinin olduğunun görülmesini sağlamaktır.

Tablo 4.4 Yangın İhbarları Arama Sıklığı ve Zaman Dilimi.

Paul Rottenberg’in çalışmalarının detayına baktığımızda;

 Kod 3 çağrıları için tepki zamanı,

 Kod 2 için tepki zamanı,

88

 Çoklu telefon şirket çağrıları için tepki zamanı ve olay yeri tamamen personel ile donatılmış şirketlerin çağrı zamanı,

 İstasyonlara göre tepki zamanı,

 Bölge, kadran veya diğer coğrafi önlemlere göre tepki zamanı,

 Yılın aylarına göre tepki zamanı,

 Yerlerine göre tepki zamanı,

İhbar yanıtlama zamanları, yani tepki süresinin uzunluğuna veya kısalığına göre 8 farklı kategoriye ayrılmıştır, bir diğer anlamı yanan alanda yanma oranı artarak zararın yükselmesi ve itfaiye biriminin performansının olumsuz etkilenmesidir. Böyle bir karara varılması ihbar kayıtlarının elektronik ortamda sağlanması ile gerçekleşebilir. Başka şekilde ölçülmesi birimi ve çalışanları zor durumda bırakabilir.(95

)

Yangın istatistik bilgilerinin ışığında Tablo:4.5’e bakıldığında 5N, 1K soruları ile ilgili cevapların hepsinin insanın faaliyette bulunduğu bilinçli eylem ve davranış biçimleri olduğu görülmektedir. Bu eylemlerin tamamı fizik ve kimya kanunlarına göre bilinçli alışkanlık olarak yapılmaktadır. Yanma olayı tamamen bir mühendislik ve matematik olayı olup, hesaplanan bu değerlerin dışına çıkıldığında yangın gerçekleşmiş olur.

Tablo 4.5 Davranış Biçiminin 5N-1K'ya Yansıması. C,Berkdemir.

YANMA VE YANGIN SÜREÇLERİ EYLEMLER

Kim çıkarıyor İnsan

Neden çıkıyor İnsanın Bilgisizliği, Unutkanlığı, İhmali, Dikkatsizliği,

Kazası, Sabotajı, vb.

Nasıl çıkıyor İnsanın bir iş, bir eylem, bir fayda sağlamasına

yöneldiğinde.

Nerede çıkıyor Genelde insanın ve faaliyetinin olduğu her yerde.

Ne zaman çıkıyor Zamanın her dilimin de.

Nitel Sonuç İnsanların kazanmış olduğu olumlu/olumsuz davranış biçimlerinin tercih edilmesi.

Günlük hayatın gereği olarak bir insan yaklaşık 24 saatini dolaylı olarak (enerji tüketerek) yanma eylemi ile sürdürmektedir. Dolayısı ile insan bu eylem zincirinin doğal ve baş öğesidir. Gerçek hedef insanı, kendi eylem ve davranış biçimlerinden, yani eylem

95 Rottenberg, P. (2005, Ekim 04). Data Analysis For The Fire Service. S.9,27 25 Mart, 2012 tarihinde Fire Stats:http://www.firestats.com/downloads/FireStats_Presentation_at_CalChiefs_2005.pdf adresinden alındı.

89

zincirinin bütün öğelerinden korumak olmalıdır. Kasıtlı yangınların haricinde bir yangının çıkması için yanma eylemi gerekmekte, yanma eylemi ise (enerji tüketme) girdilerin süreçte işlenerek çıktı elde edilmektedir. Bu en küçük süreci her insan mutfaklarda yaşamaktadır. Bu küçük sürecin hataya, ihmale dönüşmesi ile yangın vukuu bulacaktır. Bu nedenle, itfaiye teşkilatları stratejilerini geliştirirken hedeflerini “insanı kendi yanlış davranış biçimlerinden korunması sağlanarak gerçekleştirilmektedir.

Eylem zincirine yani sürece dikkatle bakıldığında insanın bu eylem zincirini yazan, yöneten ve oynayan olduğu görebiliriz. Bunun nedenine baktığımızda yangın önleyici veya yangınları erkenden haber verici cihazların tasarımını insanın kendisinden kaynaklanan kusur ve hatalarını azaltmak için tasarlandığını görürüz. Tablo 4.5’de yangınla mücadelede her şeyin insan odaklı olduğu görülmektedir. Böylece kısa bir analizle, nitel araştırma gözüyle insanı yangından korumanın ilerisine baktığımızda, insanın kendi yanlış davranış biçimlerinden kendini koruduğunu görebiliriz.