• Sonuç bulunamadı

2.6. Atık Yönetiminin İşletmelerde Yarattığı Dışsallıklar

2.6.2. Atık Yönetimi ve İşletmeler

2.6.2.1. Sosyolojik Dışsallıklar

1900’lü yılların son çeyreğinde yaşanan Rusya’daki Chernobyl patlaması, İsviçre Basel’deki kimyasal üretim yapan bir fabrika yangını gibi sanayi sebepli büyük çevre felaketleri, ozon tabakasının zarar görmesi ve iklim değişikliği gibi doğada telafisi olmayan sonuçlara yol açmıştır. Üretim ve tüketim bu şekilde çevreye zarar vererek devam etmesi gelecekte gezegenimizdeki canlı yaşamı için büyük bir tehdit olarak görülmektedir. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda bu sorunlar için yeni birtakım uygulamalara gereksinim duyulmaktadır. Bu uygulamaların başında ise sürdürülebilir üretim ve tüketim gelmektedir. Bu anlamda işletmelerin kaynaklarını sürdürülebilir kullanması, atık yönetimi uygulamalarını benimseyerek faaliyetlerini devam ettirmelerinin kendilerine sosyal anlamda da fayda sağlayacağı ön görülmektedir (Akatay ve Aslan, 2008: 315).

Dünyada ve Türkiye’de gelişen farkındalığa bağlı olarak birçok atık yönetimi tesisi hizmete girmektedir. Bu tesisler yerel yönetimlerce veya ihale edilen şirketlerce işletilmektedir. Farkındalığın artmasıyla başlayan bu süreçte şirketler birçok farklı yerde faaliyetlerini devam ettireceklerdir. Tesisi işleten şirketler birtakım ihtiyaçları neticesinde farklı bazı işletmelerle de çalışarak onların da iş potansiyelini arttıracaktır. Artan iş potansiyelini karşılamak amacı ile işletmeler eleman sayılarını arttırmak isteyeceklerdir. Bu da işletmelerin daha fazla istihdam yaratması anlamına gelmektedir. Böylece işletmeler sosyolojik bir boyutu olan işsizlik sorununa daha fazla çözüm olabilecekler ve iş piyasalarında böyle bilineceklerdir. Bu durum atık yönetiminin işletmelere yarattığı sosyal dışsallıkların bir örneğidir. Öte yandan işletmeler çevresel faaliyetlerle ilgili bazı sosyal projelerde yer alarak da kendilerine toplumda çevreci bir bakış açısı kazandırabilir ve bu durumu işletmeleri için hem bir sosyal kazanım hem de bir reklam olarak değerlendirebilirler. Buna örnek olarak SA 8000 Sosyal Sorumluluk Standardı’ nı benimseyen işletmeler gösterilebilir. SA 8000 standardı, ISO 9001 ve ISO 14001 gibi standartlardan esinlenmiştir. Gönüllülük esasına dayanmaktadır. Tedarikçi seçimi konusunda, evrensel ahlak standardı olma özelliği taşıyan dünyadaki ilk standarttır (Tarantino,1998:559-563).

2.6.2.2. Ekonomik Dışsallıklar

İşletmeler, atık yönetimi mevzuatlarını takip ederek çevre dostu bir politika takip etmekle kalmayıp bir takım ekonomik kazanımlar da sağlayabilirler. İşletmeler, hammadde olarak doğal kaynakları kullanmaktadır. Bu doğal kaynakların verimsiz ve bilinçsiz olarak tüketilmesi hem sürdürülebilir kalkınma hem toplumdaki bireyler hem de işletmeler için büyük bir tehlike arz etmektedir. Kaynakları minimum kullanmak ve maksimum fayda sağlamak amaçlanmalıdır. Bu anlamda, atık yönetiminin de safhalarını oluşturan eğer mümkünse atıkların önlenebilmesi, bu mümkün değilse, azaltılması, oluşan atıkların yeniden kullanılması ve geri dönüştürülerek tekrar üretime katılmaları, bertaraf edilmeden önce ise bu atıklardan enerji elde edebilmek çevreye olduğu gibi işletmelere de ekonomik kazanımlar getirmektedir

(http://www.hurriyet.com.tr/ik-yeni-ekonomi/atik-yonetimi-40826307, E.T.: 23.12.2018).

Faaliyete giren atık yönetimi tesisleri ile birlikte bölgede iş yapmayan başlayan işletmelerin ve onların iş yaptığı işletmelerin sayısının artması bölge ekonomisine katkı sağlayacaktır. Bölge işletmelerinin ekonomik girdileri artacaktır. Bazı atık yönetimi tesislerinde var olan geri dönüşüm ve enerji geri kazanımı (elektrik) gibi faaliyetlerle de ülke ekonomisine olumlu bir etki söz konusu olacaktır. İşletmeler, var oluş amaçları olan kar elde etme ve büyüme amaçlarına ulaşabilecek daha fazla girdi elde ederek büyüme yoluna gidebileceklerdir. Bunlar atık yönetimi konusunun işletmelere yarattığı olumlu ekonomik dışsallıklardır. Öte yandan iş gücüne olan ihtiyacın artması iş gücü piyasalarında bir değişime yol açabilir. İşletmeler ayını iş gücünü ellerinde tutmak, rakip firma ya da daha büyük firmalara kaptırmamak için onlara daha fazla ücret ödemek zorunda kalabilirler. Bu durum iş gücü piyasalarındaki denge ile ilişkili olarak gerçekleşebilir ya da gerçekleşemez. Bu da olumsuz ekonomik dışsallıklara örnektir.

Artan ücret, çalışanların satın alma güçlerini arttırarak işletmelerin ürünlerine yönelik talebin de artmasına katkı sağlayacaktır. Bu da işletmelerin hasılatına ve satış hacmine olumlu yansıyarak pozitif anlamda bir dışsallık sağlayacaktır.

2.6.2.3. Çevresel Dışsallıklar

İşletmelerin var olmasında iki temel amaç, kar elde ederek devamlılıklarını sağlamak ve büyümektir. İşletmeler için çevre ise bu iki temel amaca etki eden iç ve dış etkilerin tamamıdır (Yörük, 1999:68). Bu sebeple işletmeleri çevreden bağımsız düşünmek mümkün değildir. İşletmelerin doğal kaynakları kullanması, bu kaynakların tükenmesine, doğadaki dengenin sarsılmasına; kullanılan bu kaynaklarla yapılan üretim ve tüketim faaliyetleri sonucunda da atık oluşumuna yol açmaktadır. Bu durum Şekil 7’ de şematize edilmiştir.

Şekil 7: Çevre Sorunlarında İşletmelerin Payı

Kaynak: Kırlıoğlu, Hilmi ve Can, Ahmet Vecdi; Çevre Muhasebesi, Değişim Yayınları, Adapazarı, 1998, s. 38.

Yukarıda gösterilen çevresel etkilerin önlenmesi amacı ile işletmenin katlanmış olduğu maliyetler toplamı çevresel maliyetler olarak ifade edilmektedir (Özbirecikli, 2000:18). Yöneticiler, ürün çeşitliliği, fiyat, çevre kirliliğinin önlenmesi, atık yönetimi alternatifleri ve yönetim stratejileri konuları ile ilgili kararlarda bahse konu bu çevresel maliyetleri de göz önünde bulundurarak karar vermektedirler (Akün, 1999:153).

Çevresel maliyetler 3 grupta incelenmektedir. Bunlar:

1. Azaltma Maliyetleri: İşletmelerin çevre ile ilgili problemlerin önüne geçmesi ya da bu problemleri minimize etmesi amacı ile üstlendiği maliyetlerdir.

2. Kullanma Maliyetleri: İşletmelerin doğal kaynakları kullanması sonucu yüklendiği maliyetlerdir.

3. Zarar Maliyetleri: İşletmelerin aktiviteleri sebebi ile ortaya çıkan ekolojik zararların işletmelere yüklediği maliyetlerdir (Özbirecikli ve Melek, 2002:85).

Girdi

(Üretim Faktörleri) (Üretim) Proses (Mal ve Hizmet) Çıktı

Kıt Çevresel Kaynakların Oluşumu ile Oluşan

Çevre Kayıpları Üretim Esnasında Meydana Gelen Katı, Sıvı ve Gaz Atıkların Çevreyi Kirletmesi Üretilen Mal ve Hizmetin Kullanım Sonucu Oluşan, Çevreye Verilen Zarar ve Atıklar

Çevresel etkiler, insanlar ve işletmeler için yakınlık göstermektedir. İnsanların gereksinimlerini karşılamak için ihtiyaç duydukları kaynaklara işletmeler de üretim için ihtiyaç duyar. Buradaki ortak amaç insan ve diğer canlıların ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Kaynakların tüketilmesi, çevrenin kirletilmesi canlı çeşitliliğinin tehlikeye atılması gibi konular, işletmelerin de devamlılığı için tehlike arz etmektedir. İşletmeler çevresel faaliyetlerde bulunarak hem kendilerine hem de dünyadaki tüm canlılara olumlu etkide bulunmuş olurlar. İnsanlar tüm dünyanın kendisine ait olduğunu düşünerek onu sömürürken kendinden sonra gelecek nesilleri ve canlıları göz ardı etmektedirler. Bu durum bazı işletmeler için de böyledir. Ancak korunacak bir dünya olmazsa insan ya da işletme kavramlarının da bir anlamı olmayacaktır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.

ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ

3.1. Araştırma Soruları

Araştırmada atık yönetimi ve atık yönetiminin hanehalkı ve işletmelere etkilerine dair bazı değerlendirmeler ve ölçümler yapılarak aşağıda sıralanan araştırma sorularına cevap aranmıştır. Araştırmadaki veriler 3 grupta toplanarak araştırma soruları, hanehalkına, yetkililere ve işletmelere ayrı ayrı hazırlanarak sorulmuş ve cevaplar alınmıştır. Veriler ise 3 grup ve bu 3 grubun birbiriyle karşılaştırılması ile toplam 4 grupta incelenerek bulgulara ulaşılmıştır.

Benzer Belgeler