• Sonuç bulunamadı

4.2. Örgütsel Yapı

4.2.1. Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışmayı Teşvik Fonu (FAK-FUK-FON)

4.2.1.1. Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışma Vakıfları

Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal bir devlet olduğundan yoksullukla mücadelede anayasanın temel hükümlerindendir. Bu bağlamda Türkiye'de, yoksullukla mücadele kapsamında son onbeş yılda geliştirilen sosyal politikalardan birisi de Türkiye'nin hemen her tarafında örgütlenmiş olan, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının kurulmuş olmasıdır.

SYDV’lerin kuruluş amacı; toplumdaki yoksulluk sorunu ile mücadele etmek, yoksul bireylerin en temel ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olmaktır.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, 3294 sayılı kanunun amacına uygun çalışmalar yapmak ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdi ve ayni yardımda bulunmak üzere her il ve ilçede kurulmuştur. SYDV’ler her ne kadar hukuki olarak vakıf sınıfına dâhil edilseler de bu kurumları kavramsal olarak sivil toplum kuruluşu saymak doğru olmaz.

Gerek yasa ile kurulmuş olmaları gerekse yerelde mülki idare amirlerini yasa gereğince mütevelli heyetlerinin başkanı olarak bulundurmaları dolayısıyla Vakıfları “devlet tarafından kurulmuş, devlet dışı örgütlenmeler” kavramına dâhil etmek mümkündür.

Vakıfların mütevelli heyetlerinde kamu otoriteleri ile birlikte sivil üyelere de yer vermeleri bu tip bir kurumsal nitelemeyi destekler görünmektedir (Yılmaz, Çakar, 2008: 79).

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün taşradaki faaliyetleri Türkiye çapında 973 birim il ve ilçelerde; her ilde vali ve her ilçede kaymakam

başkanlığında kurulmuş Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla yürütülmektedir. Böylece bu Vakıflar, devlet ile yoksul vatandaşlar arasında sosyal yardımların doğrudan ve en kısa sürede vatandaşa ulaştırılması açısından bir köprü görevi görmektedirler(http://www.sydgm.gov.tr/upload/mce/birimler/strateji/yayinlar/sosyal_yard imlari_iyilestirme_cabalari.pdf).

Vakıfların yürütme organı olan Mütevelli Heyetleri, yönetim modeli esaslarına göre, kamu görevlileri, yerel yönetim temsilcileri, STK temsilcileri ve hayırsever vatandaşlardan oluşmaktadır. Vakıfların kurulu bulunduğu yerin Mülki Đdare Amirleri Vakfın tabi başkanı olup illerde Mütevelli Heyetleri, Belediye Başkanı, Defterdar, Đl Milli Eğitim Müdürü, Đl Sağlık Müdürü, Đl Tarım Müdürü, Đl Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Müdürü ve Đl Müftüsünden oluşmaktadır. Đlçelerde ise Belediye Başkanı, Mal Müdürü, Đlçe Milli Eğitim Müdürü, Sağlık Bakanlığının Đlçe Üst Görevlisi, Đlçe Tarım Müdürü ve Đlçe Müftüsü Vakfın Mütevelli Heyetini teşkil etmektedir. Ayrıca gerek il gerekse ilçelerde her faaliyet dönemi için; Köy ve Mahalle Muhtarlarının kendi aralarından seçecekleri birer muhtar ve ilde/ilçede kurulu ve 3294 sayılı Kanunda belirtilen amaçlara uygun faaliyette bulunan Sivil Toplum Kuruluş yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri temsilcisinin (ilde 2, ilçede 1 temsilci) yanında, hayırsever vatandaşlar arasından Đl Genel Meclisinin seçeceği iki kişi Vakıfların Mütevelli Heyetinde görev almaktadır (http://www.sydgm.gov.tr/tr/html/196/SYDVlerin+Yapisi/).

Bulundukları il ve ilçe nüfusu esas alınarak bu Vakıflar için belirlenen Norm Kadro Sayısı 4208 olup bu Vakıflarda 4140 personel görev yapmaktadır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında Đş Kanununa ve SSK’ya tabi personel çalışmaktadır (SYDGM, 2009: 10).

Fonda toplanan paraların halka dağıtımını üstlenen yapı, vakıflardır. Bu sayede hizmetin sivilleşmesi ve yerelleşmesi amaçlanmış, halktan bağış toplamanın rahatlayacağı umulmuş ve yerel halkın kendine yapılacak yardımlarda söz sahibi olması sağlanmaya çalışılmıştır. Bu fikrin oluşumunda, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu vb.

yapılarına yönelik resmi niteliklerinden ötürü bağışların yetersiz kaldığının fark edilmesi de etkili olmuştur. Mütevelli heyetleri illerde valinin, ilçelerde ise kaymakamın

başkanlığında oluşmaktadır. Başkan dışındaki üyeler de belediye başkanı, milli eğitim müdürü, müftü gibi devlet görevlileridir. Ancak mütevelli heyeti halktan da üyelerin seçilmesi mütevelli heyetin resmi yapısını yumuşatmakta halkın kendisine yapılacak yardımlarda söz sahibi olması sağlanmaktadır.

Vakıfların özel hukuka tabi olma durumu bazı sorunlar doğurmaktadır. Vali ya da kaymakam başta olmak üzere birçok devlet görevlisi bu vakıflarda görev almaktadırlar.

Dolayısıyla, devlet memurları bir özel hukuk tüzel kişisinde kanunun emredici hükmü gereği görev almaktadırlar. Ayrıca vakfın kullandığı para, kamu parasıdır. Yani devlet hiçbir özel hükme tabi olmadan parasını özel hukuk tüzel kişisine devretmektedir (Hünler, 2005: 11).

Bu durumun ortaya çıkardığı bazı sorunlardan biride bu paranın denetimine ilişkindir. Vakıf mütevelli heyetinin kararlarına karşı dava açılabilecek midir? Öncelikle böyle bir davanın idare mahkemelerinde açılamayacağını belirtmek gerekir. Ancak kullanılan paranın vakfa geçmesi ile birlikte bunun kamu parası olmaktan çıktığı düşünüldüğünde tedirgin edici sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Mütevelli heyet kararlarına karşı (bir usulsüzlük olmadığı müddetçe) dava açılması mümkün olmayacaktır. Çünkü vakıf, kamu hizmetinin gerekleri ile değil 3294 sayılı kanunun hükümleri ile bağlıdır.

Mütevelli heyetin bütün parayı herhangi bir yere bağışlamasının önünde hukuken bir engel bulmak oldukça zordur. Kamu hukuku – Özel Hukuk çatışmasının doğurduğu bir diğer sonuç da mütevelli heyeti ile ilgilidir. Mütevelli heyeti mensuplarının harcamalardan sorumlulukları olup olmadığı ya da zimmet suçundan yargılanıp yargılanamayacakları konusu ciddi bir sorun yaratmaktadır. Bu sorundan çıkış, vakfın kullandığı paranın kamu parası olma niteliğini sürdürüp sürdürmediğine bağlıdır. Eğer bu nitelik paranın fon hesabından, vakfa geçişi ile birlikte ortadan kalkıyor ise zimmet suçundan yargılamak mümkün olmayacaktır. Ancak eğer para kamu parası olma niteliğini koruyorsa heyet mensupları zimmet suçundan yargılanabilecek ve hatta vali tarafından seçilen halktan üç kişi de bu suça iştirak etmiş sayılabileceklerdir.

SYDGM’nin SYD Vakıfları eliyle yürüttüğü sosyal yardımlar eğitimden sağlığa, gıda yardımından yakacak yardımına kadar pek çok alanı kapsamaktadır. Ayrıca ihtiyaç

sahibi vatandaşlarımızın kendi ayakları üzerinde durması amacına yönelik olarak sosyal proje destekleri de verilmektedir. Bu projeler; hayvancılık, istihdam eğitimi, geçici istihdam, iş yeri açma ve tarım gibi pek çok alanı kapsamaktadır. Vakıfların cari harcamaları ile ekonomik ve sosyal yoksunluk içinde bulunan vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarının yerinde karşılanması ve çeşitli sosyal yardımların yapılması amacıyla il/ilçe SYD Vakıflarına Fon’dan her ay periyodik olarak kaynak aktarılmaktadır. Bu aktarmalar TÜĐK tarafından belirlenen sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre yapılmaktadır.

Daha açık bir deyişle sosyokültürel açıdan daha az gelişmiş bölgelere, nüfusuna oranla daha fazla kaynak aktarılmaktadır. Bu kapsamda Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerine %50 daha fazla periyodik aktarma yapılmaktadır (SYDGM, 2008: 41–47).

4.2.1.2. SYDGM Tarafından Fon Kaynaklarıyla Desteklenen Sosyal Yardım