• Sonuç bulunamadı

Sosyal fırsat maliyeti oranı (SFMO) yöntemi

5. EKONOMİK DEĞERLEMEDE SOSYAL FAYDA-MALİYET ANALİZİ

5.5 Sosyal İskonto Oranının Tespit Yöntemleri

5.5.2 Sosyal fırsat maliyeti oranı (SFMO) yöntemi

Sosyal zaman tercihi oranı (SZTO) yönteminde sosyal iskonto oranı hesaplamalarında göz ardı edilen kamu yatırımları ile vazgeçilen özel sektör yatırımları getiri oranı ve sermayenin verimliliği olgusu sosyal fırsat maliyeti oranı (SFMO) yönteminin temelini oluşturmaktadır. Ülke ekonomisinde var olan ve gerçekleştirilmesi planlanan yatırım projeleri bir bütün olarak düşünüldüğünde, yatırımların özel sektör ve kamu sektörü arasında projelerin nitelikleri ve getirileri baz alınarak pay edildiği ve söz konusu projelerin ülke ekonomisinde mevcut olan kıt kaynaklardan yani tek bir kaynak havuzundan finanse edildiği söylenebilmektedir. Bu bağlamda, kamu yatırımlarının hayata geçirilmesi ile özel sektör yatırımlarından feragat edildiği gerçeği doğrultusunda hareket eden SFMO yöntemine göre, kamu yatırımlarının ekonomik değerleme sürecinde kullanılabilecek en uygun sosyal iskonto oranı, sermayenin marjinal verimliğini yansıtan ve özel sektördeki sermayenin marjinal fırsat maliyetine eşit bir oran olmaktadır. Bir diğer ifade ile “herhangi bir projeye kaynak aktarıldığında, getiri elde edilebilecek alternatif projelerden feragat edilmekte ve bir fırsat maliyeti yaratılmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir yatırımcıyı bir projeye yatırım yapma konusunda ikna edebilmek için, o yatırımcının getiri beklentisinin, en azından aktaracağı kaynağın (sermayenin) fırsat maliyeti seviyesinde olması gerekmektedir”

(Uzunkaya ve Uzunkaya 2012). Bu doğrultuda, kamu yatırım projelerine aktarılan kaynakların ülke ekonomisine olan etkilerinin sadece özel sektör yatırımlarının azalmasına yönelik olduğu ve dolayısıyla toplumun tüketim ve tasarruf davranışlarını dikkate almadığı düşünülürse; kamu yatırım projelerinden elde edilecek getirinin özel sektör yatırım projeleri getirisinden daha düşük olduğu durumlarda, ekonomideki kıt kaynakların etkin tahsisinin gerçekleşemeyeceği ve aynı zamanda ekonomik faydanın

74

maksimize edilemeyeceği gerekçeleri ile kaynakların kamu yatırımlarından ziyade özel sektör yatırımlarına aktarılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

SFMO Young (2002) tarafından, alternatif en iyi özel sektör yatırımının net bugünkü değerini sıfıra eşitleyen oran olarak tanımlanmakta, bu doğrultuda sosyal fırsat maliyetinin finansal piyasalardaki maliyet unsurunu temsil ederek, hükümetler tarafından söz konusu yatırıma benzer bir yatırımın özel sektör tarafından yürütülmesi halinde sağlayacağı getirinin hesaplanması yoluyla elde edilebileceğini ifade etmektedir. Burada göz önüne alınması gereken nokta; piyasada oluşan faiz oranının ancak tam rekabet koşulları altında söz konusu getiri oranını temsil ettiği, günümüzdeki mevcut rekabet koşulları altında tek bir getiri oranı ile özel sektör yatırımlarına aktarılan kaynakların (sermayenin) fırsat maliyetlerinin yansıtılmasının yeterli olmadığı gerçekliğidir. Bahsi geçen hesaplama ile elde edilecek sosyal iskonto oranı, kamu tarafından yürütülen yatırım projesinin sosyal fırsat maliyeti ile aynı projenin alternatifi olabilecek en iyi özel sektör yatırımının getiri oranlarını dengeleyen bir değer olarak ortaya çıkmaktadır.

Yatırım projesine aktarılacak olan kaynak ve fonların yer değiştirerek kamu sektörü yerine özel sektöre tahsis edildiği durumlarda; proje kapsamında sübvansiyon sağlanması oranı düşürürken, vergi uygulaması oran üzerinde arttırıcı bir etki yaratmaktadır. Özel sektör yatırım projeden doğacak olan sosyal fayda ve maliyetlerin yaratacağı dışsallıklar da dikkate alındığında, hesaplamalara risk faktörünün de dâhil edilmesi gerekliliği ortaya çıkmakta; bu bağlamda negatif dışsallıklarda azalan bir oran söz konusu olur iken, pozitif dışsallıkların var olduğu durumlarda artan bir sosyal iskonto oranı oluşacaktır.

Sosyal zaman tercihi oranı (SZTO) ve/veya sosyal fırsat maliyeti oranı (SFMO) yöntemleriyle tespit edilen sosyal iskonto oranının elde ediliş sürecinin ele alındığı şekil 5.4’de (t) ve (t+1) bu yıllara ait tüketim miktarını ifade ederken, TT’ üretim imkânları eğrisi (t) ve (t+1) yılları arasındaki olası üretim yapısını göstermektedir. Yatırım sürecinde üretime dâhil olan bütün kaynaklar (t) yılına aktarılırsa yatırımın getirisi OT eğrisi olmakta, tüm kaynakların (t+1) yılına aktarılması durumunda ise yatırım getirisini

75

OT’ eğrisi ifade etmektedir. Bir başka deyişle, ekonominin T’ yılında olduğu varsayımı altında; (t) yılında yatırıma aktarılan kaynakların (OT eğrisi) tüketim mallarına olan getirisi (t+1) yılında (OT’ eğrisi) ortaya çıkmaktadır.

Şekil 5.4 Sosyal iskonto oranının elde edilmesi (Pearce ve Turner 1990)

SS’ fonksiyonu sosyal farksızlık eğrisini temsil etmek üzere, toplumun kayıtsız davranış sergilediği (t) yılındaki (Ct) tüketim kombinasyonu ile (t+1) yılındaki (Ct+1) tüketim kombinasyonunu göstermektedir. X noktası toplum için en uygun (optimal) noktayı ifade ederken, toplumun tüketim ve yatırım davranışlarına olan eğilimlerinin miktarını yansıtmaktadır. Bu doğrultuda, (Ct) ile OT eğrisi arasındaki fark It eğrisi olurken, It eğrisi (t) yılındaki reel yatırım miktarını temsil ederek, toplumun (Ct+1) noktasında çok daha fazla tüketim imkânı sağlayabilmek için (Ct) noktasında tüketimden feragat ettiği miktarı göstermektedir.

Söz konusu veriler doğrultusunda üretilebilecek eşitlikler;

i)Yatırım miktarı (It) = 𝐶𝑡+1

𝐼𝑡 = 1+ 𝑋𝑌

𝐼𝑡 (5.8)

76 Eşitlik (5.8)’de;

𝐶𝑡+1

𝐼𝑡 : Sermayenin brüt verimliliği, aynı zamanda TT’ eğrisinin eğimini vermektedir.

𝑋𝑌

𝐼𝑡 : Sermayenin net verimliliği, aynı zamanda ekonomideki faiz oranını (r) yansıtır.

Bu doğrultuda;

TT’nin eğimi = 1+r olmak üzere; sermayenin marjinal getiri oranını yani sosyal fırsat maliyeti oranını (SFMO) vermektedir.

ii) J ve K noktaları (Şekil 5.4) aynı sosyal farksızlık eğrisi üzerindeki noktaları temsil etmek üzere; K’dan J’ye gidildikçe oluşan fayda kaybı ΔCtMUt iken, ortaya çıkan fayda kazanımı ise ΔCt+1MUt+1 olmaktadır.Bu doğrultuda, J ve K aynı sosyal farksızlık eğrisi üzerindeki noktalar iken;

-ΔCtMUt = ΔCt+1MUt+1 (5.9)

− ∆ 𝐶𝑡+1

𝛥 𝐶𝑡 olmak üzere, 𝑀𝑈 𝑡+1𝑀𝑈𝑡 SS’ sosyal farksızlık eğrisinin eğimini yani tüketimin iki marjinal faydasının eğimini vermektedir.

SS’ sosyal farksızlık eğrisi üzerinde K’dan J’ye gidildikçe toplum, (Ct) noktasındaki oluşan fayda kaybını telafi etmek ve (Ct+1) noktasında daha fazla miktarda fayda elde etme eğiliminde olacaktır.

Bu doğrultuda; 𝑀𝑈𝑡

𝑀𝑈𝑡+1 >1 (5.10)

Burada oluşan fazlalık (s) olarak ifade edilirse; 1+s = 𝑀𝑈𝑡

𝑀𝑈𝑡+1 eşitliği oluşmakta; bu da SS’ sosyal farksızlık eğrisinin eğimini temsil etmek üzere sosyal zaman tercihi oranına (SZTO) eşit olmaktadır (Şekil 5.4).

77

Yukarıda ortaya konulan eşitliklere göre, sosyal iskonto oranının oluşumunda sosyal zaman tercihi oranı (SZTO) ve sermeyenin fırsat maliyeti oranı (SFMO) olmak üzere iki kaynaktan söz edilebilmektedir. Tam rekabet koşulları altında efektif işleyen piyasalarda vergi, sübvansiyon uygulamaları ve risk durumlarının var olmadığı durumlar çerçevesinde sosyal iskonto oranının tespitinde bu iki yöntemden hangisinin kullanıldığının bir önemi olmamaktadır. Tam rekabetin görülmediği eksik rekabet şartları altında işleyen piyasalarda ise, kamu yatırımlarının ekonomik değerleme sürecinde sosyal iskonto oranının hesaplanmasında söz konusu yöntemden biri tercih edilerek kullanılmaktadır (Pearce ve Turner 1990). Daha öncede belirtildiği üzere;

sosyal zaman tercihi oranı (SZTO) nispeten daha düşük değerli oranlar olarak gelişmiş ülkeler tarafından kullanılırken, % 8 ile % 15 değerleri arasında bir orana tekabül eden sosyal fırsat maliyeti oranı yöntemi ile elde edilen sosyal iskonto oranı genellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler tarafından tercih edilmektedir.