• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

5.1. SONUÇ

Araştırmada varılan sonuçlardan en belirgini tarihî romanların tarih derslerinde yeterince kullanılmadığıdır. Bunda tarih öğretmenlerinin bu hususta yeterli birikime sahip olmaması kadar tarihi siyasî tarihten ibaret zannetmeleri de önemli bir husustur. Tarihi sadece siyasî olayların toplamı olarak gören anlayış, tarihi besleyen sosyoloji, edebiyat, coğrafya ve ekonomi gibi ana kaynakları ihmal ettiği için tarihi toplumdan soyutlamakta, bu da tarihin kapsama alanını daraltmaktadır. Bu anlayış haliyle tarihi eğitimine de yansıyınca öğrenciler için tarih dersi, mevcut olayların tekrarı ve ezberi olarak görülmektedir. İşte bu fasit daireyi kırıp öğrencilerde tarih dersine karşı ilgi uyandırıp öğrencilerin tarihe farklı bir açıdan bakmalarını sağlamak için tarihî hikâye ve romanların kullanılmasının ne derece önemli olduğu anlaşılır.

Tarihî hikâye ve romanlara en başta getirilebilecek eleştirilerden biri, bu eserlerin kurgusallığıdır. Tarih, geçmişte meydana gelmiş olayları, yani mevcut gerçekliği incelerken edebiyat ise kurgu temeli üzerinde yükselir. Tarihî hikâye ve romanlar, tarihin ve edebiyatın ortak kapsama alanındaki başlıca ürünlerdendir. Araştırmada tarihî gerçeklere yaslanan tarihî romanın öğrencilerin tarihî gerçekliğe bakışını zenginleştirmekte, hayal dünyalarını geliştirmekte olduğu tespit edilmiştir. Ustaca kurgulanmış tarihî bir roman, öğrencilerin zihin ve hayal dünyalarında tarihî gerçeklikten daha etkili olabilmekte, tarihî gerçekliğe yeni bir bakış açısı ve anlatım tarzı getirmektedir. Hatta bu sayede tarihî romanlar öğrencilere kurgu ile gerçeği fark edip ayırma imkânı sunmaktadır. Ateşten Gömlek’in bir “hayal” ile sonlandırılması, öğrencilere romanın kurgusal özelliğinin yanında acıların gerçek olduğunu da göstermiştir. Herhalde bunu da öğrencilere ancak bir tarihî roman gösterebilirdi.

Tarihî romanın kurgusundaki zenginlik, öğrencilere tarihe, tarihî olaylara farklı açılardan yaklaşılabileceğini gösterebilir. Bunun estetik ölçütler içinde, sürükleyici ve zevkli bir şekilde yapılması öğrencilerde sadece tarihe karşı değil, edebiyata karşı da ilgi uyanmasına ortam hazırlamakta, tarih ile edebiyatın birbirlerini besleyen ortak yönlerine dair bir fikir vermektedir. Ayrıca tarihî romanlar sayesinde öğrenciler tarihin soğuk bir bilim olmadığını, tarihin edebiyat aracılığıyla insanları cezbedebileceğini uygulamalı olarak öğrenebilirler.

Tarihî romanın başarı ölçütlerinden birisi de okuyucusunun roman kahramanlarıyla kurduğu ilişki olsa gerektir. Araştırmada öğrencilerin tarihî romanlarda kendilerini roman kahramanlarıyla özdeşleştirdiği veya onlarla kendileri arasında bağlantı kurduğu tespit edilmiştir. Bu esnada öğrenciler duygular üzerinden, daha doğrusu duygusal özdeşim aracılığıyla tarihe yolculuk yapmış, tarih, öğrencilerin zihinlerinde yeniden canlanmıştır. Böylece tarihî romanlar geçmişi kurgularken günümüze de getirmekte, geçmişi öğrencilerin zihinlerinde yeniden inşa edip dün ile bugün arasında bir nevi zaman köprüsü kurmaktadır.

Tarihî romanlar öğrencilerin yazma, yorumlama, çıkarım yapma gibi üst düzey edebî ve tarihî becerilerini geliştirmekte, öğrencilerde edebî ve tarihî farkındalık oluşturmaktadır. Böylece tarihî romanlar, öğrencilerin hem tarihe hem de edebiyata dair zengin bir birikim kazanmalarını sağlayabilecek çok yönlü bir eğitim aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, tarih derslerinin edebî eserlerle, edebiyat derslerinin de sadece edebî eserlerle değil, tarihteki olay ve kişilerle zenginleştirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Öte yandan liselerimizde tarih ve edebiyat gibi birbirleriyle en ilgili branş öğretmenlerinin bu hususta birbirleriyle yeterince işbirliği yapmadığı da görülmektedir. Oysa böyle bir işbirliği, her iki dersin amaçlarına ulaşılmasını sağlaması bakımından çok yönlü bir gerekliliktir. Mesela 11. sınıf edebiyat dersinin 4. ünitesi 1911-1923 yıllarını içeren “Millî Edebiyat” dönemidir. Başta tarih ve edebiyat olmak üzere birbirleriyle en ilgili branş öğretmenlerinin sene başında birbirlerinin müfredatından haberdar olması, hem bu derslerin amaçlarına ulaşılmasını hem de öğrencilerin işini kolaylaştıracaktır. Öğrencilerin pek çoğunun Millî Mücadele dönemine dair tarihî roman ismi saymasına rağmen pek azının tarihî roman okumuş olması, eğitim

sistemimiz adına düşünülmesi gereken bir durumdur. Eğitim sistemimiz bu durumda genel itibarıyla bilgi vermekte; ama beceri kazandıramamaktadır. Bu durum, tarih ve edebiyat branşları arasındaki kopukluğun başka bir göstergesidir.

Tarih dersinde öğrenciler, tarihi anlayabildikleri kadar hayal ederek canlandırırlar. İnsan, kendisine anlatılandan ziyade okuduğunu daha etraflı şekilde hayal eder. İşte tarihî romanın bir farkı da burada ortaya çıkmakta, tarihî romanlar tarihi çok daha canlı şekilde anlatıp insanların duygularına ve ruh dünyasına hitap etmektedir. Bu da tarihî romanın gücünü arttırmakta, anlatılan tarihî dönemin öğrencilerin zihin ve hayal dünyasında daha kalıcı olmasını sağlamaktadır. Nitekim öğrencilerin alıntılarından yapılan seçmelerde bu yönde pek çok örnek vardır.

Öte yandan tarihî romanlar, daha çok duygulara hitap ettiği için tarihi hem insanîleştirmekte hem de ölümsüzleştirmektedir. Bu sebepten tarihî romanın etkisi, ders kitabına göre daha fazla ve kalıcı olmaktadır. Tarihî hikâye ve romanlar, bu yönüyle tarihi ayrıntılandırmakta ve zenginleştirmektedir. Bu sayede tarihî romanlar öğrencilerin dönemle ilgili bilgilerini sadece arttırmalarına değil, aynı zamanda dönemi özümsemelerine de imkân sağlamaktadır.

Tarihî hikâye ve romanları öğrenciye sevdirmede en önemli husus, doğru eseri tespit etmektir. Daha önce tarihî roman okumayan öğrencilerin tarih kitabı ile tarihî romanı birbirinden ayıramamasının yanında tarihe meraklı öğrencilerin tarihe dair yanlış kitap seçimleri (tarihî roman yerine kaynak niteliğindeki tarih kitaplarını okumaya çalışmaları) onları tarihten soğutabilmektedir. Bu özelliğiyle tarihî romanlar, öğrencilere tarihi sevdirmek için en elverişli araçlardandır. Tarihî romanlar, tarihi sevip anlamak hususunda öğrenciler için ideal bir başlangıç noktası olabilir.

Diğer taraftan iyi bir tarihî roman, öğrencilerin hem tarihe hem edebiyata hem de tarihî romanlara karşı muhtemel önyargısını kırmakta, bununla da kalmayıp öğrencilerin tarihî romanlar sayesinde tarihi merak etmelerini sağlamaktadır. Bu sayede tarihî romanlar öğrencilerin tarihe daha geniş ve bütüncül yaklaşmalarını sağlayabilmekte, dolayısıyla onların tarihî birikimini zenginleştirmekte önemli bir araçtır.

Tarihî romanlar duygulara hitap etmesi, dönemin şartlarını, siyasî ve sosyal durumunu daha iyi ve çarpıcı şekilde ortaya koyması, dilinin zenginliği, daha kolay okunup anlaşılması, sürükleyiciliği, kalıcılığı, etkileyiciliği gibi özellikleriyle ders kitabından ayrılmaktadır. Bu özellikleriyle tarihî romanlar, öğrencilere ders kitaplarının sınırlılıklarını da göstermektedir. Bu, aynı zamanda tarihin ders kitaplarıyla sınırlandırılamayacağını da ortaya koymaktadır.

Tarihî romanlar, okulla sınırlandırılamaz. Tarihî romanlar, öğrencilerin tarih dersi dışında tarihle ilgilenmesini sağladıkları için tarih öğretimini, okulun dışına taşımaktadır. Öyleyse tarihî romanların öğrencilere sorumluluk bilinci ve araştırma ruhu kazandırmakta önemli bir vasıta olduğu da rahatlıkla ifade edilebilir.

Tarihî romanlar, öğrencileri dönemle ilgili farklı tarihî aktörlerden haberdar etmekte ve bunların rolünü takdir etme imkânı sunmaktadır. Bu da öğrencilerin tarihe hem daha geniş bir açıdan hem de bütüncül olarak bakmalarını sağlamaktadır. Yani tarihî romanlar okunma esnasında bir yap bozun parçaları gibi değerlendirebileceğimiz ilgili dönemi ve şartları, olayları ve aktörleri ortaya koyup sergilemekte, eser okunduktan sonra da bu tarihî parçalar birbirleriyle anlamlı bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu yönüyle tarihî roman, bir tarih araştırmasıyla nispeten benzer özellikler taşımaktadır.

Tarihî romanlar, tarihte gerçekleşmiş herhangi bir olayın değişik açılardan masaya yatırılarak farklı şekillerde yazılabildiği bir alandır. Tarihî romanlar, öğrencileri ilgili dönem hakkında yazılmış diğer tarihî romanlardan haberdar edebilmekte, dönemin sadece ders kitabındaki bilgilerden ibaret olmadığını göstermektedir. Tarihî romanlardaki bu çoklu bakış açısı, tarihin değerlendirilmesinde öğrencilere farklı bir tecrübe kazandırabilir. Öğrencilerin aynı döneme dair farklı tarihî romanlar okuması, farklı gerçeklikleri ve bu gerçekliklere dair farklı bakış açılarını öğrencilere gösterebilir.

Sonuç olarak tarihî romanlar sınırlılıkları bilinerek iyi seçildikleri takdirde tarih eğitiminde ihmal edilemeyecek bir eğitim aracıdır. Bunu öğrencilere kazandıracak olan da tarih öğretmenleridir. Dolayısıyla bu hususta tarih öğretmenlerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Çünkü tarih, başta edebiyat olmak üzere pek çok bilimden

beslenen çok yönlü bir bilimdir. Bir nehri oluşturan kollar gibi tarihin bu çok yönlülüğünü bilmeden tarihi anlamak da sevdirmek de mümkün olamaz.

Bütün bunlardan sonra bu araştırmanın sonuçları maddeler halinde özetlenecek olursa şunlar ifade edilebilir:

1. Tarihî romanlar tarih derslerinde yeterince kullanılmamaktadır. Bunda tarih öğretmenlerinin bu hususta yeterli birikime sahip olmaması ve tarihi siyasî tarihten ibaret zannetmeleri önemli bir husustur.

2. Liselerimizde tarih ve edebiyat gibi birbirleriyle en ilgili branş öğretmenlerinin bu hususta birbirleriyle yeterince işbirliği yapmadığı görülmektedir.

3. Tarihî gerçeklere yaslanan bir tarihî roman, öğrencilerin tarihî gerçekliğe bakışını zenginleştirmekte, hayal dünyalarını geliştirmektedir.

4. Ustaca kurgulanmış tarihî bir roman, öğrencilerin zihninde tarihî gerçekliğe yeni bir bakış açısı ve anlatım tarzı getirmektedir. Tarihî romanlar öğrencilere kurgu ile gerçeği fark edip ayırma imkânı da sunmaktadır.

5. Tarihî romanlar, öğrencilere tarihe, tarihî olaylara farklı açılardan yaklaşılabileceğini gösterme, bunu da estetik ölçütler içinde ve zevk vererek gerçekleştirme imkanına sahiptir.

6. Öğrenciler tarihî romanlarda roman kahramanlarıyla kendileri arasında bağlantı kurmakta, böylece tarihî romanlar öğrencilerin zihninde dün ile bugün arasında bir nevi zaman köprüsü oluşturmaktadır.

7. Tarihî romanlar, tarihin soğuk bir bilim olmadığını, tarihin edebiyat aracılığıyla insanları cezbedebileceğini gösteren eğitim araçlardır.

8. Tarihî romanlar öğrencilerin edebî ve tarihî becerilerini geliştirmekte, öğrencilerde edebî ve tarihî farkındalık oluşturmaktadır. Böylece tarihî romanlar, öğrencilerin hem

tarihe hem de edebiyata dair zengin bir altyapı kazanmalarını sağlayabilen çok yönlü eğitim araçlarıdır.

9. Tarihî romanlar tarihi çok daha canlı şekilde anlatıp insanların duygularına ve ruh dünyasına hitap etmektedir. Bu da tarihî romanın gücünü arttırmakta, anlatılan tarihî dönemin öğrencilerin zihninde daha kalıcı olmasını sağlamaktadır.

10. Tarihî romanlar, daha çok duygulara hitap ettiği için tarihi hem insanîleştirmekte hem de ölümsüzleştirmektedir. Bu sebepten tarihî romanın etkisi, ders kitabına göre daha fazla ve kalıcı olmaktadır.

11. Tarihî romanlar öğrencilerin ilgili dönem hakkında bildiklerini zenginleştirirken o dönemi özümsemelerine de imkân sağlamaktadır.

12. Tarihî romanlar, öğrencilere tarihi sevdirmek için elverişli bir araçtır. Çünkü öğrencilere tarihî roman yerine kaynak niteliğindeki tarih kitaplarını tavsiye etmek onları tarihten soğutabilmektedir.

13. İyi bir tarihî roman, öğrencilerin hem tarihe hem edebiyata hem de tarihî romanlara karşı muhtemel önyargısını kırmakta, bununla da kalmayıp öğrencilerin tarihî romanlar sayesinde tarihi merak etmelerini sağlamaktadır.

14. Tarihî romanlar öğrencilerin tarihe daha geniş ve bütüncül yaklaşmalarını sağlayabilmekte, dolayısıyla onların tarihî birikimini zenginleştirmekte önemli bir araçtır.

15. Tarihî romanlar, öğrencilerin tarih dersi dışında tarihle ilgilenmesini sağladıkları için tarih öğretimini, okulun dışına taşımaktadır.

16. Tarihî romanlar öğrencilere sorumluluk bilinci ve araştırma ruhu kazandırmakta önemli bir vasıtadır.

17. Tarihî romanlar, öğrencileri dönemle ilgili farklı tarihî aktörlerden haberdar etmekte ve bunların rolünü takdir etme imkânı sunmaktadır.

18. Tarihî romanlar, öğrencileri ilgili dönem hakkında yazılmış diğer eserlerden haberdar etmekte, dönemin sadece ders kitabındaki bilgilerden ibaret olmadığını göstermektedir.

19. Tarihî romanlar sınırlılıkları bilinerek iyi seçildikleri takdirde tarih eğitiminde ihmal edilemeyecek bir eğitim aracıdır.

Benzer Belgeler