• Sonuç bulunamadı

Tablo 6 Toplam İletişim Becerisi Karşılaştırmaları

SAĞLIK SEKTÖRÜNDE KURUMSAL PERFORMANS YÖNETİMİ (GENEL BİR DEĞERLENDİRME)

5. Sonuç ve Öneriler

Günümüzde ekonomi içerisinde en fazla paya sahip sektörlerin başında sağlık sektörü gelmektedir. Bu nedenle sağlık hizmetlerinin sunulduğu hastanelerin hizmet kalite ve performans düzeyi en önemli konulardan birisidir.

Ülkemizde son yıllarda hem demografik hem de ekonomik bakımdan hızlı bir değişim ve gelişim süreci yaşanmaktadır. Sağlık sektöründe maliyetler yükselmekte, sağlığa ayrılan kaynakların etkili ve verimli bir biçimde kullanılması önemli bir gündem haline gelmektedir. Ülkelerin sağlık harcamalarındaki artış kıt olan kaynaklarının akılcı ve rasyonel kullanımını zorunlu kılmaktadır. Tüm dünyada sağlık harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki oranı artmaktadır (Yiğit, 2013). OECD ülkeleri içinde 2013 yılı verilerine göre GSYH için sağlık harcamalarına en fazla payı %16, 4 ile ABD ayırmaktadır. Türkiye için bu oran %5, 4’tür (www.oecd.org).

Hastaneler bir ülkenin sağlık harcamalarının %50’sinden fazlasını tüketmektedirler (Yiğit, 2016: 9). Türkiye’de sağlık harcamaları analizi de %51, 4 ile hastane hizmetlerinin ilk sırada yer aldığını göstermektedir (Atasever, 2014). Hastanelerin büyük oranlarda kaynak tüketimi, sağlık sisteminin verimliliğini güçlü bir şekilde etkilemektedir. Bu nedenle hastanelerin etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesi büyük önem arz etmektedir (Yiğit, 2016: 9). Sağlık sektörüyle ilgili değerlendirmelerde ülkemizde ekonomik gelişmeyi sağlayacak kaynakların sınırlılığı dikkate alındığında, sunulan sağlık hizmetlerinin, sağlık ekonomistlerinin bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekliliği açıktır (Uygun, 2010, 94).

Sağlık Bakanlığı verimliliği arttırmak için insan kaynakları yönetimi, malzeme yönetimi, akılcı ilaç kullanımı, sağlık işletmeciliği ve performansa dayalı ek ödeme gibi performans artırıcı politikalar geliştirmiştir (Ercan, Dayı ve Akdemir, 2013). Sağlık Bakanlığı ayrıca KHB’ lerinin altı ay ve/ veya bir yıllık dönemlerde verimlilik karnesi ile performans değerlendirmesine tabi tutarak performans değerlendirmesi yapmaktadır. Hastane işletmelerinin etkili ve verimli hizmet verebilmesi, hedef ve amaçlarına ulaşabilmesi, düzenli olarak performanslarının değerlendirilmesine bağlıdır (Atmaca vd., 2012: 136).

Yapılan çalışmalar incelendiğinde objektif bir performans sisteminin oluşturulmasının temel şartının öncelikle objektif bir ölçüm sisteminin kurulması olduğu görülmektedir. Kurulacak bir ölçüm sistemi mutlak

anlamda personeli ödüllendirici ya da cezalandırıcı olmaktan ziyade bireysel performansın öneminin vurgulandığı ve kamu hizmetlerinin toplumsal boyutunun gözetildiği bir sistem olması gerekmektedir. Performans ölçümü sadece bireysel ve kurumsal düzeyde kalmamalı, kamu politikalarının da performansı ölçülmelidir. Zira doğru oluşturulamayan politikaların etkili bir biçimde uygulanması ve sonuç alınması mümkün olmayacaktır (Eren ve Durna, 2007: 121).

Hastane performansı ile ilişkili olabilecek birçok değişen mevcuttur ve bu değişkenler incelenen çalışmalarda benzer ve farklılıklar bulunmaktadır. Hastane performansının değerlendirilmesi üzerine yapılan çalışmalarda hastanenin büyüklüğü, özel ya da kamu sektörüne ait olması, personel sayısı ve hizmet verilen bölgenin nüfusu gibi çeşitli faktörler etkili olabilmektedir. Çalışmaların önemli bir bölümünde bölgesel farklılıkların hastane performansına olan etkileri göz ardı edilmiştir. Hastaneler bireylere hizmet verirken bireylerin sosyoekonomik durumları ve çevreden etkilenmektedirler. Bu nedenle hastane performans değerlendirmesinde çevresel şartlar dikkate alınmalıdır.

İncelenen çalışmalarda performans analizlerinde önemli ölçüde VZA başvurulmuştur. Bununla birlikte performans ölçümünde Dengeli Ölçüm Kartları, hastanelerin örgütsel ve finansal performanslarına göre kümelenmelerinde kümeleme analizleri, oran analizleri, Fayda Tabanlı Maliyetleme ile Zamana Dayalı Fayda Tabanlı Maliyetleme, PATH yöntemi ve Pabón Lasso Modeli İle Analizi kullanılmıştır.

İncelenen çalışmalar konu bakımından özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Kamu Hastane Birliklerinin uygulamaya konulmasından sonraki performansların değerlendirilmesinde odaklandığı görülmüştür. Çalışmaların bir bölümü ise özel ve kamu hastanesinde kurumsal performansın karşılaştırılması şeklinde uygulanmıştır.

İncelenen çalışmalardan genel olarak ulaşılacak sonuçlardan biri çalışmaların büyük bölümünde performans sisteminin yeniden gözden geçirilmesinin gerekliliğinin ifade edilmiş olmasıdır. Kamu hastane Birliklerindeki hastanelerin 2/3’ e varan oranlarda etkin olmadığı görülmektedir. Kamu hastaneleri ile ilgili yapılan çalışmalar kaynakların etkin kullanılmadığına ve yatakların önemli bir bölümünün etkin kullanılmadığına işaret etmektedir. Çalışmalarda bireysel performans sistemi önemli ölçüde eleştirilmiştir. Üniversite hastanelerinin yer aldığı çalışmalarda finansal göstergelerin standartlara uygun olmadığı ve üniversite hastanelerinin finansal olarak sürdürülemez hale geldiği ve borçlarının sürekli olarak arttığı ifade edilmiştir. Ayrıca incelenen çalışmalarda yer alan üniversite hastanelerinin neredeyse tamamına yakının etkin olmadığı görülmüştür. Kamu hastanelerin finansman yapısının öz kaynak ağırlıklı olduğu ve geri ödeme sisteminde yaşanan

sıkıntılardan dolayı hastane finansman yapısının olumsuz etkilendiği görülmüştür.

Hastanelerdeki etkinlik düzeylerini ortaya koyup, etkin olmayan hastanelerin hedeflenen etkinlik düzeyine ulaşmasını sağlayacak ve teşvik edecek bir rekabet ortamı yaratılması gerekmektedir. Ayrıca hastanelerin ve aynı hizmeti sunan hastane birimlerinin belirlenmiş standart oranlara göre değil de, birbirleri ile kıyaslanması sonucu elde edilecek sonuçlara göre performans ölçümlerinin değerlendirilmesinin ulaşılabilir hedefler açısından daha faydalı olacağı düşünülmektedir (Atmaca vd., 2012: 152).

Mevcut durumda Sağlık Bakanlığının uyguladığı performans sisteminin odağını performansa dayalı ücret sistemi oluşturmaktadır. Bireysel performansın çok önemli bir gündem oluşturması kurumsal performansa yönelik gerçekleştirilen başarılı uygulamaların arka planda kalmasına neden olmaktadır. Hizmet başına ödeme sisteminin uygulanması genel olarak sağlık hizmeti üretimini artırmaya neden olmakta bu durum kurumsal performans ve verimlilikte olumsuz sonuçlara neden olmaktadır.

Hastanelerde hangi performans ölçüm sistemi kullanılırsa kullanılsın bazı hususlara dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir (Tengilimoğlu ve Toygar 2013):