• Sonuç bulunamadı

Kaynak: Hayat Bilgisi 1, s.100 Kaynak: Hayat Bilgisi 2/1, s.27

Kaynak: Hayat Bilgisi 2/2, s.70 Kaynak: Türkçe 2/3, s.83

87

Kaynak: Hayat Bilgisi 3/2, s.64 Kaynak: Hayat Bilgisi 3/2, s.65 Görsel 26 da yer alan resimlerde görüldüğü gibi sofra kuralları, çatal, kaşık, bıçak ve peçete kullanımı, yemeğin masada yenmesi gibi düzenlemeler öğrencilere direkt söylemektense çeşitli görsellerle alt bilinçlerine yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Sofrada uyulması gereken kurallar sadece Hayat Bilgisi 1 ders kitabında öğrencilere direkt sunulmuştur. Görsel 26 görülen Hayat Bilgisi 1 kitabından alınan resmin yanı sıra, bu kitapta öğrencilerden sınıfta bir yemek masası oluşturmaları ve yemekteki görgü kurallarını canlandırmaları istenmiştir. Bu çalışmanın yanı sıra öğrencilere görgü kurallarıyla ilgili cümle tamamlama alıştırması yaptırılmıştır:

Ağzımızda yiyecek varken konuşmamalıyız. Çünkü ... Yemek yerken peçete kullanmalıyız. Çünkü ...

Tabağıma yiyebileceğim kadar yemek alırım. Çünkü ... (Hayat Bilgisi 1, 100)

Görsel 26‘da yer alan ve Hayat Bilgisi 3/2‘den alınan görsellerde hem modern hem de geleneksel sofra resimlerine yer verilmiştir. Geleneksel sofra resmine yer verilmesi ve görselin bağlı bulunduğu metinde yer sofrasında aynı tabaktan yemenin doğal bir şekilde sunulması, geleneksel sofra adabına sahip ailelerin çocuklarının kendilerini ve ailelerini kabullerini kolaylaştırır. Aksi takdirde, görsel 26‘da diğer kitaplardan alınan resimlerde görüldüğü gibi hep Avrupai tarzda bir sofra kültürü sunulması çocuklarda ailelerini beğenmemeye, eleştirmeye neden olur.

Ders kitaplarında beslenme, temizlik, sofra adabı ile ilgili konuların yanı sıra hastalık durumuna da yer verilmiştir. Hayat Bilgisi 2/2 de sağlık için dengeli beslenilmesi gerektiğine değinirken gıdaların gerektiğinden fazla tüketilmesinin obezite gibi bir soruna neden olacağını belirtmiştir. Kitaplarda yer alan resimlerde dengeli bir boy kilo orantısına sahip çocuk figürlerine yer verilmiştir. Sadece, görsel 13‘te yer alan Hayat Bilgisi 2/1‘den alınan resimde şişman bir çocuk figürüne yer verilmiştir. Oysaki 2000‘li yıllar itibariyle Batı‘dan Doğu‘ya tüm dünyada obezite hızla yayılmaktadır (Stearns, 2018:273). Kitaplarda şişman çocuk figürüne yer

88

verilmiyor olması bu durumun arzulanmadığının açık bir göstergesi iken tüm dünyada hızla yayılan bu sağlık problemine neredeyse hiç dikkat çekilmiyor olması beklentiler ve pratikler arasında bir ikilik oluşturmaktadır. Ayrıca şişman çocuk figürüne yer verilmemesi çocukların birbirlerini koşulsuz kabullerini engelleyen bir durumdur.

Vücudumuz için gereken besinleri yeteri kadar tüketmeliyiz. Buna

dengeli beslenme deriz. Besinleri gereğinden az tüketmek sağlıklı

büyümeyi ve gelişmeyi engeller. Gereğinden fazla tüketmek ise obezite (şişmanlık) gibi hastalıklara neden olur (Hayat Bilgisi 2/2, 67).

Hastalandığımız zaman ―Toplum Sağlığı Merkezlerine‖ ya da hastanelere gideriz. Burada çalışan doktor ve hemşirelerden yardım isteriz.

Doktorlar bizi muayene ederek hastalığımızın nedenini anlamaya çalışırlar. Gerekli gördüklerinde ilaç yazarlar. Hemşireler ise yaptıkları işlerde doktorlara yardımcı olurlar (Hayat Bilgisi 2/2, 78).

Dişlerimizle ilgili hastalıklarda ―Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerine‖ başvururuz. Burada çalışan diş hekimleri, dişlerimizin daha sağlıklı olması için bize yardımcı olur (Hayat Bilgisi 2/2, 79).

Hayat Bilgisi 2/2‘de ilaç kullanımıyla ilgili bir okuma parçasına yer verilmiştir. Hikâyede kendini hasta hisseden çocuk babaannesinin vitamin ilaçlarından içmek ister. Babaannesi bunun doğru bir davranış olmadığını, doktora gitmesi gerektiğini ve eğer doktor uygun görürse ilaç kullanabileceğini söyler (Hayat Bilgisi 2/2, 106-107).

Hayat Bilgisi 2/2‘de görsel 23‘te de görüldüğü gibi diyabet, astım gibi kalıcı sağlık sorunlarına da yer verilmiştir. Bu görselden önce ‗Sınıfınızda düzenli ilaç kullanan arkadaşınız var mı? Varsa ne tür ilaçlar kullanıyorlar?‘ şeklinde bir soruya yer vererek hem çocuklarda farkındalık yaratmaya çalışmış, hem sosyal kabule zemin hazırlamıştır (Hayat Bilgisi 2/2, 110). Aynı zamanda bu tarz bir sağlık problemi yaşandığında alınabilecek tedbirleri çocukların araştırmasına yönelik bir etkinlik sorusuna yer vermiştir: ‗Yukarıdaki çocuklar, acil bir durumda kendilerine yardım edilmesi için nasıl önlemler alabilirler (Hayat Bilgisi 2/2, 110)?‘

Türkçe ders kitaplarında da çeşitli hikâyelerle sağlığı korumak için alınabilecek tedbirlerden bahsedilmiştir. Türkçe 2/3‘te hastanede tedavisi süren Büşra, öğretmenlerinin okul koridorlarında koşmamalarına yönelik yaptıkları uyarılara aldırış etmediği için pişmandır (Kocamanbaş, Türkçe 2/3:75).

89

Türkçe 4/1‘de yer alan ‗Babaanne ve Ihlamur Ağacı‘ adlı hikâyede ıhlamurun çeşitli faydalarında bahsedilmektedir.

Babaanne, açtığında mis gibi kokusunu çevreye yayan ıhlamur ağaçlarının çiçeklerini toplayıp kurutur, sonra da çocuklarına ıhlamur çayı demlerdi. Ihlamur ağacının çiçeklerinden yaptığı bu nefis çayın idrar artırıcı, terletici, uyutucu etkileri olduğunu bilirdi. Çocuklarını öksürük ve soğuk algınlığına karşıda ıhlamur çayıyla korurdu. Bazen ıhlamur çayının içine bir miktar portakal çiçeği eklerdi. Çayı böyle demlediğinde, mutfak mis gibi ıhlamur ve portakal çiçeği kokardı. Bu nefis çayın içine bir kaşık bal karıştırdığı da olurdu. Çocuklar, bu ballı çayı da çok severek içerlerdi.

Yemekten sonraları içilen ıhlamuru, genellikle içine biraz kuru nane ekleyerek demler ve bu nefis lezzetin tadına ailedeki herkes bakardı. Babaanneleri, ıhlamuru böyle demlediğinde ağrı kesici etkisini, nanenin sindirimi kolaylaştırıcı özelliğiyle birleştirdiğini biliyordu. Bu çay, akşam yemeklerinden sonra içilebilecek en iyi çaylardan biriydi...(Akbaba, Türkçe 4/1.35-36).

Türkçe 4/1‘de meyve ve sebzelerin tüketmeden önce neden yıkanması gerektiğini anlatan, Bilim Çocuk dergisinden alınan ve Banu Binbaşaran‘a ait bir okuma parçasına da yer verilmiştir (Türkçe 4/1, 44-46).

Benzer Belgeler