• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: TÜRKİYE'NİN AK PARTİ DÖNEMİNDE ROLÜ VE TUTUMLARI

3.4. Türkiye'nin (AK Parti Döneminde) İsrail ile İlişkileri

3.4.4. Siyasi ve Diplomatik İlişkiler

AK Parti'nin ikitidara gelmesiyle birlikte Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler 1990'lı yıllarda askeri ve stratejik işbirliği kapsamında imzalanan anlaşmalar ardından yaşanan gelişmelerle birlikte en yüksek zirveye tırmanmıştır. Böylece AK Parti Hükümeti, İsrail ile olan bütün anlaşmaları yerine getirmeye devam etmiştir. Fakat bununla eş zamanlı AK Parti dış politikanın yeni değişimi kapsamında kendisine çizdiği ve daha önceki bölümde bahsedilen belirleyici faktörlere göre bölgenin farklı meselelerine (Özellikle Filistin meselesine yönelik) bağımsız yaklaşımlarını izlemeye başlamıştır.

334 Bahar BAKIR, Dünden Bugüne Türkiye-İsrail İlişkileri, Haber Türk, 05.07.2016,

https://www.haberturk.com/yazi-dizisi/haber/1262938-dunden-bugune-turkiye-israil-iliskileri

(27.04.2019).

335 Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkeler belli oldu..., Sabah, 05.02.2018,

https://m.sabah.com.tr/galeri/anasayfa/turkiyeye-cok-turist-gonderen-ulkeler-belli-oldu-ilk-3teki-o-ulke/22 (28.04.2019).

336 Türkler Akın Akın Bu ülkelere Gitti, gmdergi, 08.02.2019, https://www.gmdergi.com/sektorel-haberler/turkler-akin-akin-ulkelere-gitti/ (28.04.2019).

90

Böylece ikili ilişkilerin stratejik ve ulusal çıkarlar kapsamında devam etmesinin, siyasi ve diplomatik ilişkilere doğrudan dokunabilecek bazı olayların meydana geldiğinde iki taraf arasında sert konuşmaların geçmesine veya diplomatları çekme gibi birkaç icraatın uygulanmasına mani olmadığı görülmektedir. Bu yüzden AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra Filistin topraklarında yaşanan olaylara karşı bulunduğu bazı sert tepkilerden ötürü Türkiye-İsrail ilişkileri farklı bir gerginliğe uğramıştır ve bu gerginlik eş zamanlı 2000 yılında meydana gelen Aksa İntifadası'nın (Ayaklanma) o yıllarda da devam etmesine denk gelmiştir. Dolayısıyla Başbakan Erdoğan, İsrail'in Filistin Halkı'na karşı uyguladığı şiddetli saldırılara karşı 337 (özellikle Gazze'nin doğusunda bulunan Refah Şehri'ne yöneldiği katliam olayı) ciddi tepkilerde bulunarak kınamıştır. Fakat bu gerginlik uzun sürmeyerek 338

2005'te İşgal Ordusu'nun Gazze ve Batı Şeria'nın kuzeyinden çekilme kararını uygulayacağı ihtimalleriyle normalleşmiştir. Mart 2005 tarihinde ise Türkiye'nin dışişleri bakanı Abdullah Gül ile Erdoğan, ilk kez Filistin ve İsrail'e resmi ziyarette bulunmuşlardır.339

Buna ek olarak, 2007 yılında AK Parti'nin Filistin meselesine yönelik yeni yaklaşımı kapsamında İsrail Başbakanı Perez'in Ankara'ya gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Filistin Başkanı Abbas ile Türk Parlamentosu'nun karşında bir konuşma yapmış olması; İslami görüşleri olan bir partinin bulunduğu hükümetin döneminde ikili ilişkiler hususunda çok büyük bir değişim noktası olarak değerlendirilmiştir.340

Son zamanlarda İsrail’in Kudüs ve Batı Şeria’da bulunan siyonist yerleşim politikasını durdurma hususunda ilerleme göstermeye karşı direnmesi ve özellikle 2006 yılından beri Hamas'ın yönettiği Gazze Şeridi'ne karşı abluka uygulaması ile sürekli Gazze’ye düzenlediği hava saldırıları sonrası çok sayıda Filistinlinin şehit edilmesi; Filistin meselesini değişen Ortadoğu stratejisinin en önemli unsurlarından biri olarak gören Türkiye’yi İsrail’e yönelik ciddi eleştiriler yapmaya itmiştir.341

Türkiye, İsrail'in 12 Temmuz 2006 tarihinde Lübnan'a ve 27 Aralık 2009 tarihinde Gazze'ye yaptığı saldırıyı sert bir tepkiyle kınamıştır. Bununla beraber 2009 yılında

337 AL-ZAYKAM, S 190.

338 Özlem TÜR, “İsrail'in Özür Dilemesi... ”, S 25-26.

339 AL-ZAYKAM, S 190.

340 Ahmet Y AHMET ve Diğerleri, Halü'l Ummetü'l Arabiye2007-2008, Beyrüt: Merkezü Diresset'ül Vihde Al-Arabiye, 2009, Ss 60-74. ( تاسارد زكرم :توريب ,2008-2007 ةيبرعلا ةملأا لاح ,نورخآو ,دمحأ فسوي دمحا ,ةيبرعلا ةدحولا 2009 ص , 60 -74 .) ) 341 Göztürk TÜYSÜZOĞLU, S 592.

91

düzenlenen Ekonomik Davos Konferansı'nda Türkiye'nin eski başbakanı ve İsrail'in eski başkanı Shamon Perez arasında sert konuşma yaşanmış ve Perez İsrail'in Gazze'ye yapılan saldırısını meşrulaştırmaya çalışarak diplomatik sınırlarını aşan konuşmada bulunmuştur. Bu bağlamda Erdoğan'ın verdiği cevap ise: “... öldürmeyi çok iyi

biliyorsunuz, sahilde çocukları nasıl öldürdüğünüzü çok iyi biliyorum." olmuştur.

Konuşmasının sonunda ise; "Davos benim için bitmiştir" diye ekleyerek yerinden kalkmasıyla konferansı terketmiştir.342 Erdoğan'ın bulunduğu bu tutum, başta Türkiye ve Arap Ülkeleri olmak üzere uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmiştir.343

Davos Konferansı sonrası, Filistin meselesiyle alakalı olarak iki ülke arasında birkaç diplomatik gerginlik yaşanmıştır. İsrail'in Türkiye'ye, bir Türk dizisi olan “Taş Çığlığı” ve “Ayrılık” dizilerinin 344 kendisine karşı düşmanlık propagandası taşıdığını iddia ederek 15 Kasım 2009 tarihinde şikâyet mektubu göndermesi, 11 Ocak 2010 tarihinde İsrail Hükümeti'nin, Türk büyükelçisini “Kurtlar Vadisi” dizisinin İsrail'i kötüleyen içerikler taşıdığını iddia ederek daha alçak bir koltuğa oturtması 345 ve Türkiye’nin bir cevap olarak İsrail büyükelçisine yönelik diplomatik nezaketsizliği gerçekleştirmesi de iki ülke arasındaki gerginliğin daha çok yükselmesine neden olmuştur.346

Bununla birlikte, İsrail Haaretz Gazetesi, yaşanan bu gerginliğin AK Parti'nin 2002 yılında iktidara gelmesinden bu yana meydana gelmediğini, “Dökülen Kurşunlar” askeri saldırısına uzanan 6 yıl içerisinde tam anlamıyla ikisinin de ortaklık çıkarlarını paylaşarak ortak olarak hareket ettiklerini ve ancak özel olarak “Dökülen Kurşunlar” Operasyonu, Gazze ablukası ve dışişleri bakanının Türkiye'nin büyükelçisine hakaret etmesinin, ikili ilişkilerin değişim noktaları olduğunu vurgulamıştır.347

Böylece son zamanlarda meydana gelen bu olaylardan dolayı, Türkiye–İsrail ilişkilerinde yaşanan gerginlik ve sürekli değişikliklerin meydana gelmesi bu ilişkinin

342 Davos'ta Kriz, CNN TÜRK, 30.01.2009,

https://www.cnnturk.com/2009/dunya/01/29/davosta.kriz/511241.0/index.html (27.04.2019).

343 Mehmet YILMAZ, “Türk Blog ve Forum Ortamlarında 'ONE MİNUTE' Çıkışı”, Uluslararası Sosyal

Araştırmalar Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 20, Kış 2012, S 323.

344 Özlem TÜR, “Türkiye-İsrail İlişkilerinde Kriz-Davos ve Sonrası”, Ortadoğu Analizi ORSAM, Cilt: 1, Sayı: 11, Kasım 2009, (Ss 35-40), S 38.

345 Amira LUBEYDİ, S 209.

346 Göztürk TÜYSÜZOĞLU, S 593.

347 Türkiye Leyiset Aduv, Haaretz Gazetesi, 12.11.2010.

92

niteliğini 1993-2003 yılları arasında gerçekleştirilen işbirliği ve uyumluluk halinden; çarpışma ve çakışma haline dönüştürmüştür.348