• Sonuç bulunamadı

Liderlik, en kısa tanımıyla insanları etkileme sanatıdır. Her yönetici başarılı olabilmek için liderlik özelliklerine sahip olmalıdır. Lider tek adam değildir, ekibi olan bir takım oyuncusudur. Lider insan odaklı, katılımcı, paylaşımcı, yaratıcı, yalın, açık, esnek ve öncü kişidir. Misyon ve vizyon sahibidir (Yatkın, 2007: 133). Paylaşılan vizyon oluşturmaya önem veren organizasyonlar sürekli olarak mensuplarını kendi kişisel vizyonlarını geliştirmeye yüreklendirirler. İnsanların kendi vizyonları yoksa, bütün yapabilecekleri, bir başkasınınkini sahiplenmektir. Bunun sonucu ise bağlılık değil, uyum olur. Öte yandan güçlü bir kişisel yönelim duygusuna sahip kişiler, güçlü bir sinerji yaratmak için bir araya gelebilirler (Senge, 1998: 232). Katılımcılık, paylaşımcılık, yaratıcılık, yalınlık, açıklık, esneklik, ve öncülük etme gibi liderlik özellikleriyle çalışanlarını etkileyen bir liderin, aynı zamanda başarılı bir yönetici ve iyi bir model olduğu söylenebilir.

Yöneticilik bir meslektir ve işletmelerin kurulmasıyla ortaya çıkmıştır. Liderlik bir davranış biçimidir. Belli bir amaç doğrultusunda bir araya gelen insanların var olduğu her ortamda liderlikten söz edilebilir (Yatkın, 2007: 132). Büyük planların yaratıcıları liderler, uygulayıcıları ise yöneticilerdir. İnsanlık tarihinde, bu iki yeterliği birleştirenlerin sayısı çok azdır. Atatürk, koyduğu ilkeleri, planladığı yenilikleri, bunlara inanan bir yönetici takımı ile gerçekleştirmiştir (Bursalıoğlu, 2005: 13). Örgütlerde sinerjik yönetimin uygulanabilmesi için liderlerin belirli amaçlar etrafında toplanmış çalışanlara örnek olmaları gerekir. Başarılarda çalışanların onure edilmesinin,

başarısızlıklarda ise çalışanları kırmayacak davranışlarda bulunulmasının liderlerin etki gücünü artıracağı söylenebilir. Mustafa Kemal Atatürk’ün gerek savaş alanlarındaki, gerekse sosyal yaşama ilişkin başarılarının temelinde ekip çalışmasının ve liderlik özelliklerinin ön planda olduğu söylenebilir.

Etkili liderlik, örgütün sürekli gelişmesinin ve ilerlemesinin temelidir. Bir eğitim liderinin, eğitimde üstünlük ve eşitlik sağlama çabalarına odaklanması gerekir (Karslı, 2006: 23). Sinerjik yönetimin örgütün sıçrama yaparak ilerlemesini amaçladığı düşünülürse, örgüte sıçrama yaptıracak kişinin örgüt lideri olduğu belirtilebilir.

Yönetmek ile liderlik yapmak aynı şey değildir. Liderlik insanları yönlendirmekle ilgili bir şeydir. Bireylere ve ekip dinamiklerine kulak vermekle, onları gözleyip etkilemekle ilgili bir şeydir (Mentor, 2006: 10). Yöneticiliğin ve liderliğin farklı kavramlar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sinerjik yönetimde ön plana çıkan etkileşimin ve iletişimin gerçekleşmesinde lider yöneticilik rollerinin ağırlık kazandığı söylenebilir.

Temel işlevlerinden biri çalışanları harekete geçirmek olan lider, ekibin yüksek motivasyonla çalışmasını sağlamalıdır (Baltaş, 2006: 37). Ekip çalışmasının sinerji oluşumu için uygun zeminin ve zamanın oluşmasını sağlayacağı düşünülerek bu hareketliliği sağlayacak kişinin lider olduğu söylenebilir.

Okullar sürekli değişen bir dünya içinde, sürekli değişen bir çevreyle karşı karşıyadırlar. Yöneticilerin bu değişimi yerinde ve zamanında görmeleri, onların rollerini belirlemektedir (Töremen ve Karakuş, 2008: 3). Eğitim örgütlerinde değişiklik yapmak güç ve nazik bir eylemdir, çünkü eğitim çok amaçlı bir girişimdir. Ayrıca bazı yönetim alanlarında önerildiği gibi, değişikliği gerçekleştirmek için muhalefeti zorlaştırmak ve muvafakatı kolaylaştırmak da, eğitimde çıkar bir yol değildir. Fakat

özellikle eğitimde yenilik, modelden çok lider sorunudur (Bursalıoğlu, 2005: 148). Lider, üyeler arasındaki çatışmayı doğru yönetebilirse problemlerin çözülmesini ve iletişimin düzelmesini sağlar (Baltaş, 2006: 23). Örgütlerde bazı sorunların yaşanması olasıdır. Bu sorunları iyi yönetebilen bir liderin, mevcut durumdan örgüt yararı sağlayabileceği söylenebilir.

Sürekli değişmekte olan çevreye uyum sağlamak için kendini yenilemek zorunda olan okulları idare edenlerden beklenen en önemli görevlerden birisi de; personelin, değişimin hızına uygun bir şekilde, değişime uyum için gerekli niteliklerle donatılarak yetiştirilmesi ve geliştirilmesidir (Töremen ve Karakuş, 2008: 3). Çalışanların zamanın gerektirdiği eğitsel ve teknolojik donanıma sahip olması sinerjik yönetimde önemlidir. Örgütlerin sadece bulunduğu fiziksel ve sosyal çevre ile değil, dünyadaki birçok unsur ile etkileşimleri olmaktadır. Etkileşimler sonucunda sinerji ve sinerjik yönetim unsurlarının ortaya çıkması olasıdır.

Çalışanlar ile lider arasındaki ilişkilerde sinerjik yönetim unsurlarının bilinerek veya farkında olunmadan oluşacağı düşünülebilir. Çalışanlar ekip liderinden sürekli etkilenmekte, ancak aynı zamanda da onu etkilemektedirler. Bu etkileşimlerin doğal olarak ortaya çıkardığı bir enerji olacaktır. Sinerjik yönetimin, etkileşimler sonucunda ortaya çıkan enerjiyi örgüt yararına dönüştürmeyi amaçladığı ve bu amaç doğrultusunda örgüte sıçrama yaptırmayı planladığı düşünülebilir.

Geleceğin liderleri, üyelerinin her birisi lider kapasite ve yetkisine sahip olan grupların liderleri olacaktır (Özden, 2005: 105). Liderlerin örgütteki veya ekip içerisindeki çatışmaları asinerji oluşumuna meydan vermeden önlemeleri ve sinerjik yönetim açısından bu durumu örgüt lehine çevirmelerinin zorunluluk oluşturduğu düşünülebilir.

İşlerin yeniden tasarımı konusundaki ilk seçenekler, bireysel görevlerin yeniden tasarımı ile ilgilidir. İş rotasyonu, çalışma modelleri, işin zenginleştirilmesi ve işin genişletilmesi gibi uygulamalar işlerin yeniden tasarımıyla ilgili uygulamalardır (Ergül, 2005: 76).

Her şeyden önce liderlik bir hizmet görevidir. Liderler bir organizasyonda çalışanların önemli ve değerli elemanlar olduğunun bilincindedirler (Yatkın, 2007: 143). Birbirlerinden yararlanan bireyler, birbirlerinin sermayelerini bir araya getirerek sinerjik bir yapı oluşturmakta ve bireylerin enerjilerinin çok ötesinde işler başarabilmektedirler. Bu enerjiyi ortaya çıkarabilmek için bir lidere ihtiyaç vardır (Töremen ve Karakuş, 2008: 3). Liderlerin enerjilerin birleşimini sağlayan katalizörler gibi oldukları düşünülebilir. Liderlerin etkilerken etkilenen, örgütü amaçlarına ulaştırmak için temalardan sapmayan kişiler olduğu söylenebilir.

Kendi amaçlarıyla örgütün amaçlarını özdeşleştiren, yöneticiler, öğretmenler ve diğer çalışanların ihtiyaç duyduğu heveslendirme, enerjilerini ortay çıkarma, yaratıcılıklarını göstermelerine fırsat verecek kıvılcımı çakmak lidere düşmektedir (Karslı, 2006: 91).

Etkileşimci bakış açısıyla, bir sosyal birim veya grup içinde tüm üyeler birbirleriyle etkileşim (etkileme ve etkilenme) içindedirler. Buna göre, üyeler arası iletişim ve etkileşim iki yönlüdür. Bu süreçte lider ve diğer üyeler, hem etkiler hem de etkilenirler (Yatkın, 2007: 130). Örgütte veya ekip çalışmasında kişilerin birbirinden etkilenmemesi mümkün değildir. Etkileme özelliği fazla olan çalışan, doğal lider kabul edilirse, doğal liderlerin izleyenleri sürükleyicilik özelliklerinin sinerjik yönetimin uygulanmasını kolaylaştıracağı söylenebilir.

için liderlik vazgeçilmez bir ön koşuldur. Eğer bir örgütte yöneticiler liderlik konusundaki bilgi ve becerilerini geliştiremezlerse, o örgütte takım olmak, iletişimi artırmak, daha iyi projeler geliştirmek, yeni ve farklı yöntemlerle işi büyütmek mümkün olmayacaktır (Çiçek, 2005: 126). Örgütün büyümesinin temelinde liderlerin kişisel bilgilerini ve becerilerini geliştirmelerinin zorunlu olduğu söylenebilir. Clayton (2004: 32)’a göre liderlik ortak bir hedefin gerçekleştirilmesinde sizi takip etmeleri için diğer insanları etkileme sürecidir.

Richards (2007: 209)’ın aktardığına göre Camphell (1999) sinerjik liderliği; bireysel liderin kişisel inançlarının dışarı aktığı bir bütün yol şeklinde açıklamıştır. Aynı aktarmada sinerjik liderin tutarlı davranış özelliklerini ise, neden değişim istediğini bilen, barışı teşvik eden, dürüst, başkalarının refahı için endişe duyan ve etkili kişi olarak açıklamıştır.

Liderler, çalışanları bilgilendirir, inisiyatif kullanır, takım çalışmalarında etkinlik ve verimliliği, bütünleşmeyi, moral ve motivasyonu yükseltir (Çiçek, 2005: 135).

Güçlü liderlik; eğitimde üstünlük ve eşitlik, kaynakların toplanmasını ve tahsis edilmesini, gelişmenin bildirilmesini sağlar (Karslı, 2006: 23). Asıl liderlik, örgütsel olmaktan çok, kurumsal liderliktir. Örgüt lideri örgütü fiziki ve maddi bakımdan geliştirir. Halbuki kurum lideri, kurumsal değerler yaratır ve gerçekleştirir. Kurumlara, tarihsellik, kimlik ve dinamizm kazandırır (Bursalıoğlu, 2005: 11). Sinerji oluşumu için liderlerin kurumlarına dinamizm kazandırmaları gerektiği söylenebilir. Kurumsal kimliğin kazanılabilmesinde sinerjik yönetimin etkili olacağı söylenebilir.

Ekip lideri, değerler sistemini temsil eden, yorumlayan ve yöneten kişidir. İnandığı ve özdeşleştiği bir lidere sahip olması, ekip üyelerini aynı doğrultuda yönlendirir ve birleştirir (Baltaş, 2006: 13). Bir liderin vizyon geliştirebilmesi için

gerçekliği iyi tanımlayabilmesi gerekir. Mevcut düşünme kalıpları içine hapsolma yeni gerçeklerin algılanmasını engeller (Karslı, 2006: 95). Ekip liderlerinin vizyon sahibi olmaları, bir başka deyişle geleceği okumaları, sinerjik yönetimde planlama açısından önemli olduğu söylenebilir. Geleceği şekillendirmek için bugünden planlamalar yapan liderlerin, örgütsel sinerji oluşumuna yönelik yapacağı çalışmaların ve atacağı adımların, örgüt güçlerinin birleşmesinde etkili olacağı düşünülebilir.

Her birey başarılı olmak, takdir edilmek ve “yarattığı farkı” görmek ister. Bu isteği canlı tutmak ve beslemek, ekip üyelerine heyecan vermenin, onları harekete geçirmenin en temel yoludur. Bu yolu izleyen lider, doğru insanlarla yola çıktığı takdirde, ekibin yarattığı farkı gururla izleyecektir (Baltaş, 2006: 42). Çalışanların takdir edilmesi yaptıklarının önemsendiğini fark ettirmek ve onlara değer verildiğini hissettirmek açısından önemlidir. Karslı (2006: 12)’ya göre eğer işgörenlerin çok çalışması ve işlerine iyi sahip çıkmaları isteniyorsa, onları iş döngüsü içinde tutmak gerekmektedir. Çalışanların iş döngüsü içinde tutulmasının bir yolunun da onları takdir etmek olduğu söylenebilir.

Çalışanlara değersiz olduklarını hissettirmeden yanlışlarını düzeltmek ve zorbalık etmeden onları, gerçekte var olan potansiyellerini açığa çıkarmaya zorlamak, iş liderinin çalışanlarıyla sinerji yaratmasına ve rekabette üstün sonuçlar elde etmesine imkan sağlar (Baltaş, 2006: 45). Liderin rolünün, sorumluluk alanlarının ve yetkilerinin ekiplerce bilinmesinin ekipteki üyeleri motive açısından gerekli olduğu söylenebilir. Ekip lideri, ekip üyelerinin motivasyonlarının yüksek kalmasını sağlamalıdır.

Bütün eğitimsel kararlar vizyonda belirlenen ilkeler ve hedefler doğrultusunda alındığında, bu vizyon bir kılavuz güç haline dönüşür (Karslı, 2006: 27). Kılavuz güçten doğan enerjinin sinerji olduğu, vizyonun ise sinerjik yönetim olacağı düşünülebilir.

Sinerjik yönetimin, güçlerin birleşmesinden meydana gelen toplam enerjileri örgüt yararına kullanma da kılavuz bir yönetim modeli olduğuna vurgu yapılabilir.

Gelecek için gittikçe belirginleşen bir durum, liderliğin yeni biçimlerinin ortaya çıkacağı ve liderlerin şimdikinden farklı liderlik biçimlerini öğrenmek zorunda kalacağıdır. Değişimin hızı arttıkça, değişmeyen tek şey, değişme ve sürekli öğrenme olacaktır (Özden, 2005: 109). Örgütlerin kalıcı ve rekabetçi olabilmelerinin sinerjik yönetimde önemsenen işbirliği, etkileşim, iletişim, güçlerin birleşmesi gibi unsurların, değişime direnmede ve değişimi şekillendirmede etkili olduğu söylenebilir.

Liderlik konusundaki araştırmaların en ilginç bulguları bir liderin hitap etme ve akıcı yazma kabiliyetiyle ilgilidir. Dil yeteneği liderlikte anahtar etkendir (Adair, 2006: 33). Sinerji oluşumu istenildiğinde mümkün olan bir durum değil, aksine koşullar oluştuğunda ortaya çıkan bir durumdur. Sinerjik yönetimin uygulanabilmesi için liderlerin sosyal yönlerinin gelişmiş olması ve izleyenleri yönlendirecek hitabete sahip olmaları gerektiği söylenebilir.

İnsanlar bir işletmeye, sadece işlerini ve görevleri yerine getirebilecek beceri ve uzmanlığı getirmezler; aynı ölçüde önemli olmak üzere kişilikleri, bireysellikleri, farklılıkları ve kendi inanç ve değerleri yoluyla renkli bir dokuyu da getirirler. İşte bir işletmeye ruh veren de budur (Clayton, 2004: 31).

Hem teknik hem de yönetim görevleri, hedeflere ulaşmada ihtiyaç duyulan eylemleri yaratır (Clayton, 2004: 69). Baltaş (2006: 7)’a göre herkesin başarılı olabileceği bir alan vardır. Başarılı olacağı alanda çalışanların ekibe toplanma gayreti gösterilmeli ve her üyeye, ekibe en çok katkıda bulunabileceği görev verilmelidir. Böylece onlar, başarı yönelimli olmaya teşvik edileceğini belirtmektedirler.

genellikle çatışma halindeki taraflar haklı olduklarına inandıkları için liderin, tarafsız değil, kendilerinden taraf olmasını beklerler (Baltaş, 2006: 24). İnsanları istenen yönlere yöneltebilmek için olumlu ve olumsuz nitelikleri, yaptırımları ve teşvik araçlarını etkili bir biçimde kullanmak gerekir (Durukan, 2003: 283). Örgütte oluşturulan ekiplerin üyeleri arasında olası anlaşmazlıklarda sorunları çözmede ve arabuluculuk yapmada ağırlıklı rolün, ekip liderine düştüğü söylenebilir.

Ekip liderlerinin karşı karşıya oldukları en büyük meydan okuma, kendi bakış açılarının ve ilgi alanlarının ekip gündemine egemen olmasına yol açmadan, uzmanlık katkılarını nasıl yapacaklarıdır (Mentor, 2006: 11). Bazıları değişmek istemezler; kendi küçük dünyalarında yaşarlar ve orada kalmayı yeğlerler (Weiss, 1993: 36). Değişimin zor, sancılı ve sıkıntılı bir süreç olduğu bilinmektedir. İnsanların alışkanlıklarını, bakış açılarını ve ilgi alanlarını değiştirmelerinin zor olduğu söylenebilir. Ancak zorlu değişim sürecinin öncülüğünü de ekip liderlerinin yapmaları beklenebilir.

Sinerji yaratan çatışma, üyelerin tek başlarına ortaya koyacaklarından daha üstün ve yaratıcı işler çıkarmalarını sağlayan çatışmadır. Başarı, ancak üyeler arasındaki farklılıkları kabullenen ve bunlardan yararlanma felsefesini profesyonel bir anlayışla benimseyen ekiplerde görülebilir (Baltaş, 2006: 19). Ekiplerin sinerjik yönetimde ağırlık kazandığı ve yapılan iş paylaşımı ile az zamanda ya da farklı nitelikte çalışmalar yaptıkları söylenebilir.

Sinerjik yönetimde yetki devrinin doğal liderlerin gücünü ve yetki alanını artırdığı, bunun sonucunda da ekipte veya örgütte olması istenen enerjilerin birleşerek daha büyük enerjiler toplamının, yani sinerjinin ortaya çıktığı söylenebilir. Liderlerin karizmatik, sürükleyici, öngörülü, etkileyici, yönlendirici, birleştirici ve stratejik oldukları düşünüldüğünde sinerjik yönetim süreçlerinde lider yöneticilerin aktif rol

oynadığı söylenebilir.

Benzer Belgeler