• Sonuç bulunamadı

3. SİLAHDAR SEYYİD MEHMET PAŞA DÖNEMİ (1779-1781)

3.4. Silahdar Seyyid Mehmet Paşa'nın Vefatı

Silahdar Seyyid Mehmet Paşa, I. Abdülhamid'in en gözde ve en nüfuzlu tek veziridir.234 Kendisi devletin kötü gidişatına son vermek için bizzat padişah tarafından sadaret makamına getirilmiştir. Sadrazam olduğu günden itibaren yapmış olduğu ıslahat çalışmaları ile I. Abdülhamid tarafından büyük bir övgüyle bahsedilen Silahdar Seyyid Mehmet Paşa, yakalanmış olduğu Akciğer tüberkülozundan dolayı 20 Şubat 1781'de kırk beş yaşında vefat etti.235

Silahdar Seyyid Mehmet Paşa’nın ölümü I. Abdülhamid'i çok üzmüştü. Çünkü o sadarete geldiği günden beri gece- gündüz durmadan çalışmış ve büyük bir gayretle işe girişmişti. Hükümdarın birinci derecede yardımcısı ve müşaviri olmuştu. Ondan güzel hizmetler umulmuştu. Her davranışı onun gözünde hoş karşılanmış ve başarılı görülmüştü. Bütün saltanatı boyunca en çok değer verdiği ciddi olarak itimat ettiği tek veziri o idi.

Silahdar Seyyid Mehmet Paşa, vezirliğinde bütün salahiyetini kullanan "bi'l

istiklal üzere icraat yapan" nadir Osmanlı vezirlerindendir. Padişah'ın kendisi için

çıkardığı hatt-ı hümayunlarda da bu apaçık görülmektedir. Hastalığı sırasında da devleti düşünen Silahdar Seyyid Mehmet Paşa, kendisini ziyarete gelen I. Abdülhamid'i görünce askeri ıslahatların devam edilmesini kendisinden sonra sadaret makamına ehil olarak sadaret kethüdası Halil Hamid ile defterdarlık ve nişancılık görevinde bulunmuş olan kardeşi Hacı Mustafa Efendi'nin geçmesini tavsiye etmiştir.236

I. Abdülhamid, onun için zamanın en uzman doktorlarını vazifelendirmiş ise de çare bulunamamıştır.

Sadaret makamında bulunup her hususta çalışıp başarılı olan Silahdar Seyyid Mehmet Paşa, on sekiz ay kadar sadarette kaldıktan sonra hayata gözlerini

234 Danişmend, a.g.e, s. 61.

235

Esad Efendi Tarihi'nde bu tarih saferin beşinci günü olarak geçmektedir. "Esbâb-ı intizâma husûl

zamânında me’mûl iken bi-emri'llâhi te‘âlâ zücâc-ı mizâcı şikeste ve maraz-ı devâ-nâ-pezîrden hastalıkla zamânı mürûr ve doksan beş Saferi'nin beşinci günü sadru's-sudûr ehl-i kubûr oldukda...",

(Esad Efendi, a.g.e, vr.15b. Uzunçarşılı, a.g.e, 2003, s. 428).

236 Abüdlhamid'in kendisini ziyarete geldiğini görünce Karavezir yatakta ağlamaya başladı. Ağlama

vezirim ulu Tanrı şifa eyler. Devletlim bu hastalıktan kurtulmama imkan yoktur. Devletin ve senin rahatlığın için benim ölümümden sonra sana iki zatı tavsiye ederim. Kardeşim Nişancı Mustafa Paşa ve Halil Hamid Paşalardan birini uygun görüyorum. O zamana kadar Padişahlar hiçbir sadrazamın hastalıklarında ve cenazelerinde bulunmamışlardı. Padişah Karavezir'i çok sevdiğinden ve itimadını kazandığından dolayı onu ziyarete gelmiştir. (23/02/1966, Gülşehir Gazetesi, s. 4).

yummuştur.237

Ölümünden iki gün sonra sayımı yapılan malları arasında oldukça kıymetli eşyalar bulunmuştur.238

Buradaki eşya listesi onun gözlüklü, duhan kullanan, hayli kitap ve risale biriktirmiş239 ve borçlanmış kimse olduğunu ortaya koymuştur. I. Abdülhamid'i kederde bırakan gelişme ise Silahdar Seyyid Mehmet Paşa’nın vefatının, yaşayan ilk ve beş yaşındaki Şehzade Mehmet'in ölümüyle aynı gece olmasıydı.240 I. Abdülhamid, onu çok sevmesinden dolayı vefatından sonra

Silahdar Seyyid Mehmet Paşa’yı kendisi için yaptırdığı İstanbul Bahçekapı'daki Hamidiye türbesi mezarlığına defnettirmiştir.241

Ayrıca I. Abdülhamid, kendisine olan sevgisinden dolayı Silahdar Seyyid Mehmet Paşa’nın türbesine bakımı için kandilci ve temizleyici göndermekten da kaçınmamıştır.242

Silahdar Seyyid Mehmet Paşa'dan sonra daha önce sadrazam olan Mehmet İzzet Paşa ikinci kez Sadrazam olmuştur.243

Silahdar Seyyid Mehmet Paşa’nın

237

Cevdet, a.g.e, s. 225-226.

238 Karavezir Mehmet Paşa'nın bıraktığı eşyalar ve bağışlar ekler kısmında gösterilmiştir. (BOA, D,

2294/12/3/4/ D,6401/3/1). (BOA, Hat, 1382/54635).

239 Kitapçısı Hacı Seyyid İbrahim Efendi'dir. (Süreyya, Sicill-i Osman-i, s. 1071). Karavezir Mehmet

Paşa yaptırmış olduğu medresede halen üzerinde kitabesi bulunan bir odayı Kütüphane olarak düzenlemiştir. Bu kütüphaneye İstanbul'dan temin ettiği bazıları el yazması, bazıları matbu olmak üzere o günün cilt usullerine göre ciltlenmiş her ilim dalında kitap, Kur'an-ı Kerim ve tefsirler gibi çok kıymetli kitapları hediye etmiştir. Tek nüsha olarak elde bulunan el yazması vakfiyenamesi Süleymaniye Küt. Yazma Bağışlar nr.2570'de bulunur. Buna ilaveten 1479 Miladi tarihini taşıyan el yazması 24/36 ebatında Mahmut Şah tarafından yazılan Kur'an-ı Kerim, birde Ağakaplu İsmail Efendi tarafından 1685 tarihli 30/44 ebatında el yazması Kur'an-ı Kerim vardır. Bu Kur'an-ı Kerim eserler şuan mevcut olmayıp nerde olduğu bilinmemektedir, (Bilinmeyen Kapadokya Gülşehir, s. 22). Ayrıca Karavezir Mehmet Paşa'nın yaptırdığı camiide bir sandık içerisinde yazarı belli olmayan bir ilmihal kitabı mevcut bulunmaktadır.

240"...İşbu bin yüz doksan beş senesi (Sene 1195) mâh-ı Saferü'l-hayrın yirmi beşinci pazartesi gecesi

hâlâ sadr-ı a‘zam olan Silahdar es-Seyyid Mehmed Paşa hazretleri merhûm olup yerine hâlâ Kapudan Gāzi Hasan Paşa olgün kāimmakām nasb olmuşdur ve ol gece Şehzâde Süleyman Mehmed dahi merhûm olup ikisinin de cenâzesini Sultân Hamid Efendimizin türbesine defn eylemişlerdir..."

(Ruzmerre, s. 12).

241 "...vâlid-i mâcid-i kesîru'l-mehâmid cenâb-ı pâdişâhî cennet-mekân efendimiz hazretlerinin türbe-i

şerîfesinde medfûn Karavezir..." (VGM, EV. İDM, 12-227). O dönemde mutat olarak cenaze

namazları Fatih camiinde kılınırdı; ancak Padişahın oğlunun da aynı gece ölmesinden, vakit olmamasından ve mesafenin uzaklığından dolayı Şeyhü'l-islamın reyi üzerine Karavezir Mehmet Paşa'nın cenazesi Yeni Valide Camiinde kılındı ve Bahçekapı'daki Hamidiye Türbesine kaldırıldı. (Sarıcaoğlu, a.g.m, 2001b, s. 477). "Hadikatü'l-cevâmi"de bu husus şöyle geçer; " Sebilün

mukabilinde meydâna nazır köşede vâki bir türbe-i cennet-âsâ ve makâm-ı behişt-efzâ bina olunmuştur ki etrâf-ı selâsesinde bendegân-ı mu' teberândan dâr-ı bekaya rıhlet idenlerün mahall-i medfenleri olup ez cümle Karavezir dinmekle meşhur es-Seyyid Mehmed Paşa mahall-i mezkûr- da medfûndur". (Cunbur, a.g.m, s. 22). Karavezir Mehmet Paşa'nın Bahçekapı'daki kabristanı ve

kabristan üzerindeki kitabesi ek'te sunulmuştur.

242 Cunbur, a.g.m, s. 24.

243 "...Mehmed İzzet Paşa tekrâr mu‘attal sâz-mesned-i vekâlet-i kübrâ olup...", (Esad Efendi, a.g.e,

hastalığı sırasında artık iyileşemeyeceği anlaşılınca şeyhü'l-vüzera olması sebebiyle İstanbul'a davet edilmiş ve 18 Mart 1781'de (22 Rebiülevvel 1195) mührü almıştır.244