Sultan II. Abdülhamid’e sunduğu telhis üzerine, Mesnevi mü- mü-tercimi zamanın Ankara Valisi Abidin Paşa’nın da desteği ve
SEYYİD BURHANED’DİN HAZRETLERİNDEN ÖZLÜ SÖZLER 311 Temiz söze, temiz can gerek
**
Senin canın olmazsa, sözünde can olur mu?
**
Herkesteki ruhtan farklı olarak ebedi ruha kavuşmak istersen içini temizlemelisin.
**
Güneş, pencere ne kadarsa o kadar girer.
**
Denizin suyu, testi ne kadarsa o kadar dolar.
**
Satranç, çocukların ellerine düşerse, atı şah yerine koyarlar şahı vezirin yerine dikerler.
**
‘’Söyle’’ emri, söz memesinin başı tomurcuklandı mı, verilir.
**
Bir bedende iki can olduğu hiç işitilmiş mi?
**
311 Geniş Kayseri Tarihi Cilt 1, Halit Erkiletlioğlu, II-Baskı, Ocak 2016, s.205-212.
Sevgi bilgisi, Tanrı dostunundur.
**
Kendin için kendin ol.
**
Kabuktan ibaret bir sözü duymak, ceviz kabuğu yemek gibidir.
Ayağına diken batsa, önemli işlerin hepsini bırakır dikenle uğraşırsın.**
**
Mü’min kardeşini iyileştirmeyi kendini iyileştirmek sayar.
**
İman ışığının kandili, mü’minin, sırçaya benzeyen bedenindendir.
**
Kabuk ne kadar kalın olursa, iç o kadar zayıflar, o kadar da gizlenir.
Kabuk ne kadar incelirse içi o kadar dolu olur.
**
Açılmayacak kapıyı boş yere çalma, açmazlar sana.
**
Bedenin ölmesi canın doğmasıdır.
**
Sen eşeği besledikçe ilmi de eşekten araman gerek.
Hiçbir şey bilmesen bile, kendini tanıdın, bildin mi bilginsin, arifsin.**
**
Sende iki kapı var; biri cehenneme açılıyor, öbürü cennete.
**
İbadetin özü, içi, nefsin erimesidir; geri kalanın hepsi de ibadetin ka-buğudur.
**
Erenlerin nefisleri tamamıyla gönüldür; düşmanların gönülleriyse tamamıyla nefistir.
Şevk, sevgi ağacının ışığıdır; aşk da meyvesi.**
**
Şevk sevginin özü; aşksa bedeni.
**
127
Hiç kimse önce bekçilik etmeden padişahlık elde edemez.
**
Aklı olgun kişi iki dünyada da bilgide olgun kişidir.
**
İmanın şartı kendi nefsine kâfir olmaktır.
Mü’min olmanın şartı ise, küfürde imanı bulmaktır.**
**
Âşıkların yoluna bir son, bir durak yoktur.
**
Çünkü âşık, iki dünyada da başı yüce kişidir.
**
İman, insanı o güzele kavuşturan kılavuz kadındır.
**
Haset, nefis köpeğinin sıfatıdır; çünkü o, dünya leşinin başında durmak-tadır.
**
Kalem açıldı mı, kâtibin eline layık olur.
**
Tahta kılıçtan iki kişi korkar; biri düşman, öbürü bilgisiz kişi.
Ehil olmayanla oturup kalkma.**
**
Bilgisiz din; bir benzetiş, bir taklittir.
**
Malsız yaşayış bir alçalıştır.
**
A genç, bilgiyle malı bir arada elde et.
**
Bunlar olmadıkça ömür, adamı kör ve rezil eder.
Pılını pırtını dünya güneşinin gölgesinden kaldır da gönül güneşinin **
gölgesinin altına götür. O güneşin gölgesi kararmaz; çünkü o güneş ‘’Ne doğudadır, ne batıda’’
**
Ne mutlu nefsini alçaltana
**
Hakk’ın sözünü Hak’tan işit. Hakk’ın sözünü halktan nasıl duyabilirsin?
Gerçekten duyduğun her ses; halistir, altındır.
**
Birinin ayıbını, hünerini araştırmak istersen, bir bahane bul, önce konuştur onu. Testiye, çanağa vurdun mu, ses verir. Kırık mıdır, sağlam
mıdır anlarsın onu.
**
İnsanlar, kötü gönüllü oldular mı, küçük bir derede boğulurlar. Ama cesaretle, erlikle koskoca denizleri bile aşarlar.
**
Söz olsun diye güzel diyorum sana; yoksa yüzün, güzelden de güzel.
**
Nazlanmayı bırak, yalvarmayı artır.
Senin ustan aşktır; onun yanına vardın mı, zaten hal diliyle ne yap-acağını o söyler sana.
**
Dünyadan şehvetle elde ettiğin her haz, bil ki cehennemin tavanıdır.
Ama ihtiyaç nispetinde olursa ahretten sayılır.
**
Haramı, zora düşer de yersen helal olur.
**
Sen yalnız şarabı haram sandın, nice şehvetler vardır ki adamı sarhoş eder.
**
Bir başkasının sözünü nakille bilgin olunmaz. Bir başkasının şiirini oku-makla şair olunmaz. Er isen kendi sözünü söyle.
**
Bil ki ahırda beslenen her öküz, kasabın bıçağını tadar.
Kağnı çeken öküz ise kasabın bıçağından emindir.
**
Dünyada, nefse aykırı gelen ne varsa seni yakınlaştırır, nefse yakın gelen her şey de uzaklaştırır.
129
İnsan nefsiyle savaşmazsa, hakikate ulaşamaz. Hakikate ulaşınca savaş **
biter.
**
Ben, ben oldukça secde ederim, fakat ben kalmadım mı secde eden de kalmaz.
**
Saman çöpü gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan, bir saman çöpüne değmezsin.
**
Topraktan olan, toprağın tozuna kavuştu. Arştan olan, arşın direğine yapıştı.
**
Yılan balığına benziyorsun, ne yılansın ne balık; sen bir münafıksın; ne yapıyorsun? Ya yılan ol, ya balık.
Sen, sende oldukça, varlığından geçmedikçe. Ka’be’de bile, ibadette **
bulunsan meyhane kesilir.
**
Ben ben oldukça Tanrı’dan nasıl söz edebilirim? Ama ben, sen olursam, ya sen söylersin, ya ben söylerim.
**
Bilgin kişinin hali, söylediği sözlerden aşağıdır; arifin haliyse, söylediği sözlerden üstündür.
Arif yüce Allah’ın bilgisinin madenidir.
**
Aşkta can ver de can alanı can olarak tanı.
**
Bilgisiz olmak başkadır, kendini bilgisiz bilmek başka.
Ey vuslatta doğan, ayrılıkta can veren.**
**
Müslümanlıkta keşişlik yoktur. İnsan, halka ne kadar karışır, uzaklaşırsa o kadar Hakk’a yaklaşır.
Hak’tan gayri ne görürsen puttur o; kır gitsin.**
**
Sevgili, mutlak kemaldir.
**
Ne mutlu o kişiye ki gözü uyur da gönlü uyumaz. Eyvahlar olsun o kişiye ki gözü uyumaz da gönlü uyur.
**
Gönülden bilgi dileyen kişiye ağla; candan akıl arayana ise gül.
**
Kanaat eden gönül, denizden de zengindir;
Bedendeki hırs ise ateşten de sıcak.
**
Derdini derman olmayana açmak zemheriden soğuk.
Kâfirin kalbi ise taştan katı.
Arkadaşını kovan kişi yetimden de zayıftır.**
**
Temiz yoksul, temiz zenginden bin derece üstündür.
**
Ey benden ayrılmış olan, bana kavuş.
**
Diriden ayrılan, ölüdür.
**
İhtiyacı olan dulların ihtiyaçlarını gidermek, otuz bin rik’at nafile namaz kılmaktan daha sevimlidir.
**
Anaya, babaya iyilik etmek, binlerce yıl ibadetten daha sevimlidir.
**
Sevdanın, dostluğun ilk durağı, kendi dileğini bir yana bırakmaktır.
Her şey, ya gerçektir, ya batıl; batıldan kurtuldun mu gerçeğe ulaşırsın.**
131
SEYYİD BURHANED’DİN HAZRETLERİNİN SOHBETLERİNDEN