• Sonuç bulunamadı

Ses Bilgisi Özellikleri

2. 1. Ünlüler

2. 1. 1. Ünlü değişmeleri /ė /> /i /, /i /> /ė/ değişmesi

Oldukça karışık olduğu bilinen i-ė meselesi Sultâniyye metninde de karışıktır. Aynı kök hece ünlüsünün bazı yerlerde ى bazı yerlerde أ ile yazılması, aynı kelimede hem ى’li hem أ’li şekillerin bulunması her iki sesi de kendisinde toplayan ve sonunda ى ve أ şeklinde ayrı ayrı gelişen başka bir sesin yani bir kapalı /ė/’nin varlığını düşündürmektedir.

Eski Anadolu Türkçesi metinleri söz konusu olduğunda kapalı /ė/ hakkında bir görüş birliği yoktur ve konu bir kesinlik kazanmamıştır. Araştırmacıların bir kısmı /i/’leri kapalı /ė/ olarak okumayı tercih ederken, diğer bir kısmı da metnin imlasına bağlı kalmayı uygun bulmuşlardır.

Metinde bu türden kelimeler yazılışları esas alınarak tespit edilmiştir. Metinde /i/ olarak tespit edilen birçok kelime günümüzde /e/ olarak geçmektedir.

biz “bez” (59b/06) di- “demek” (19b/10) gice “gece” (16b/01) giç “geç” (08b/07) iriş- “erişmek” (34a/02) irişdür- “erişdirmek” (04a/11) irte “erte” (21b/10)

60 it- “etmek” (42a/10)

vir- “virmek” (23b/10) yi- “yimek” (09b/05) yidi “yedi” (22b/04) yidinci “yedinci” (12b/06) yig “daha iyi, yeğ” (27b/06) yil “yel” (76b/04)

yir “yer” (60b/08) yitmiş “yetmiş” (43a/02)

“iyi” kelimesinin ilk ünlüsü metinde elif ( ا ) ile gösterilmiştir. eyü (< edgü, ET) (04b/11)

/ü/ > /i/ değişmesi

Bazı kelimelerdeki /ü/ ünlüsü Türkiye Türkçesinde /i/’ye dönüşmüştür. bişür- (> bişir-,TT.)2 (41a/06)

degüşdür- (> değiştir-, TT.) (61b/03) delük (> delik, TT.) (61b/04) demür (> demir, TT.) (46b/11) devşür- (> devşir-, TT.) (87b/10) düz- (> diz-,TT.) (43b/07) erük (> erik, TT.) (11b/10) etlü (> etli, TT.) (21a/02) geçür- (> geçir-, TT.) (59b/06) /o/ -/ u/ ve /ö/ - /ü/ meselesi

2

61

Arap harfli yazıda geniş-yuvarlak ünlülerle, dar-yuvarlak ünlüleri ayrı ayrı gösteren işaret olmadığından metinde geçen kelimelerin ilk hecelerindeki ünlülerinin dar- yuvarlak veya geniş-yuvarlak olduğunu imlâdan çıkarmak mümkün değildir. İlk hece ünlülerinin bugünkü söylenişi çoğunlukla dar-yuvarlaktır. Metinde dar-yuvarlak ünlülü olarak tespit edilen kelimeler şunlardır:

büyük (< bedük, ET) (36b/08)

güyegü (< küyegü < küyev/küyöv ET) (34a/08) yuķaru (<yoķaru, ET) (15a/06)

yügür- (yügür “koşmak” ET)

Geniş-yuvarlak ünlülü olarak tespit edilen kelimeler: boġaz (< boġuz, ET) (63a/10)

gögercin (< kökürçgün, DLT) (05a/09)

2. 1. 2. Ünlü uyumları

2. 1. 2. 1. Artlık-önlük uyumu bakımından ünlü uyumu

Artlık-önlük uyumu, bazı istisnalar dışında, Eski Türkçe döneminden itibaren varlığını korumuştur.

Metinde aitlik eki -ki’nin uyuma girdiği görülmektedir:

andaġı (14b/09), başdaġı (19b/08), başındaġı (33a/02), ķanķı (08a/09), ķaŝuķdaġı (67a/05), yanındaġı (08b/06)

Günümüz Türkiye Türkçesinde artlık-önlük uyumuna uymayan “-ken” zarf-fiil eki metinde de uyuma girmemektedir.

62

“Birez” kelimesi de metin boyunca artlık-önlük uyumuna uymakta ve bu uyumun sağlamlığını göstermektedir.

birez (13a/09)

2. 1. 2. 2. Düzlük-yuvarlaklık bakımından ünlü uyumu

Eski Anadolu Türkçesini Eski Türkçeden farklı kılan önemli bir ses özelliği ünlü yuvarlaklaşmasıdır. Tekil ve çoğul 1. şahıs iyelik eklerindeki ek ve bağlantı ünlüleri (evüm, elüñ), ilgi hâli eki (senüñ), görülen geçmiş zaman ekinin 1. ve 2. şahıslardaki çekimi (geldüm, geldüñ), zarf-fiil eki –Up, sıfat-fiil eki -dUk ve diğer bazı eklerde görülmektedir. (Karahan, 2006: 12-13) Eklerdeki bu yuvarlaklaşmanın nedenleri b, m, p, v seslerinin düz ünlüleri (a, e, ı, i) benzetici etkisi ile yuvarlaklaştırmasıdır. Bazı kelimelerde kelimenin sonunda bulunan /g/, /ġ/ seslerinin düşmesi sonucu sesin kendinden önceki sesi yuvarlaklaştırdığı bilinmekte, bazı kelimelerdeki yuvarlaklaşmanın sebepleri ise bilinmemektedir.

2. 1. 2. 2. 1. Kelimelerde yuvarlaklaşma /g/ ve /ġ/ seslerinin düşmesi ile yuvarlaklaşma

Eski Türkçe döneminde birden fazla heceli kelimelerin sonunda bulunan g ve ġ sesleri, Batı Türkçesinde düşerken kendisinden önce gelen düz ünlüleri yuvarlaklaştırmıştır. /g/ ve /ġ/ seslerindeki bu düşüşün nedeni olarak bir kaynaşmanın olduğu veya /b/, /p/, /v/ dudak ünsüzlerinin benzetici etkisi ile /g/ ve /ġ/ seslerinin düştüğü ileri sürülmüştür. Metinde yer alan örnekler şunlardır:

ayru (< adruķ, ET) (16b/09) ŝaru (< ŝarıġ, ET) (44b/10)

63

/g/ ve /ġ/ sesleri düştüğü halde ünlüsünde yuvarlaklaşmagörülmeyen kelimeler ise şunlardır:

arı (< arıġ, ET) “temiz” (22b/07) acı (< açıġ, ET) (46a/11)

ıssı (< isig, ET) “sıcak” (10a/03)

ķatı (< ķatıġ, ET) “çok, katı, sert” (05a/03) kiçi (<kiçig, ET) “küçük” (27a/08)

Dudak ünsüzlerinin tesiriyle yuvarlaklaşma

Bugün Bazı Anadolu ağızlarında ve Türkiye Türkçesi yazı dilinde dar-düz ünlüye dönüşmüş bazı dar-yuvarlak ünlülü örneklerde bu yuvarlaklaşma dudak ünsüzlerinin etkisiyle olmuştur:

demür < temir (84a/01) semüz < semiz (21a/02)

Yapım eklerindeki yuvarlak ünlü sebebiyle uyumsuzluk

Bazı yapım eklerindeki yuvarlak ünlüler, Eski Türkçe döneminde taşıdıkları yuvarlaklığı koruyarak ünlü uyumuna girmemiştir.

-uķ, -ük eki

artuķ “ artık, başka, fazla” (05a/05) ayruķ “ ayrık, başka, başkasi” (66a/02) delük “delik” (61b/04)

-aru, -erü eki

içerü (< içgerü, ET) (24a/07) yuķaru (< yokaru, ET) (15a/06)

64

Düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymayan diğer kelimeler arķun “yavaş, hafif” (15a/06)

aruķ “zayıf, güçsüz” (11b/04)3 azacuķ “azıcık” (18b/11) degül “değil” (12b/11) kendü “kendi” (08b/05)

girü “tekrar, yine, bir daha, sonra” (44b/04) ķarañulıķ “karanlık” (49b/02)

ŝayru “hasta” (27a/08)

2. 1. 2. 2. 2. Eklerde yuvarlaklaşma -duķ, -dük sıfat fiil eki

Eski Türkçe döneminden beri dar-yuvarlak ünlülü olarak kullanılan -duķ, -dük eki, Eski Anadolu Türkçesinde düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymamıştır.

acıķ-duķ-ı (19a/04), bil-dük-i-n (86b/09), ciz-dük-i (58a/09), uyu-duķ-ı (18a/04) -dur, -dür, -tür ettirgenlik /oldurganlık fiil eki

Eski Türkçe döneminden itibaren ekin ünlüsü dar-yuvarlaktır. Eski Anadolu Türkçesi döneminde de düz ünlülü kelimelere eklendiği zaman düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmemiştir.

bil-dür-di (01b/06), degüş-dür-e (61b/03), dön-dür-ür (32b/03), eğlen-dür-me-y-üp (82b/06), göyün-dür-üben (32b/03), in-dür-e (07b/07), ir-iş-dür-e (04a/11), ķuvvet- len-dür- (60b/02), öl-dür-ür (56b/09), sevin-dür-ür (27b/02), söyün-dür-ür (39a/04), yi-dür-e-ler (83a/11)

3

65

Metinde ekin -tür, -tur şekli Eski Tükçedeki “kel-tür-“ fiilinden gelişen “getür-“ ve “ol-tur-“ kelimelerinde kullanılmıştır.

getür- (< keltür-, ET) (41a/08), otur- (ol-tur-, ET) (50b/10) -ur, -ür oldurganlık fiil eki

Metinde görülen bu ek de Eski Türkçe döneminden beri yuvarlak ünlülüdür. biş-ür-mek (21a/03) , geç-ür-e (59b/06)

-sun tekil ve çoğul emir 3. şahıs eki

Eski Türkçe döneminde -zun, -zün, -sun -sün şekillerinde olan ek, Batı Türkçesine - sun, -sün şeklinde geçmiştir:

eyle-sün (88a/02), ķat-sun (65b/02) -dur, -dür, -durur bildirme eki

tur- fiilinden gelen bildirme 3. şahıs eki eki -dur, -dür ‘ dür. Bu ekin ünlüsü Eski Türkçe döneminden beri yuvarlaktır.

öyütmiş durur (50b/08), semir-dür (25a/02), yumışa-dur (15b/10) -(u)ñ , - (ü)ñ, -(u)ñuz, -(ü)ñüz iyelik eki

Ek, Eski Anadolu Türkçesinde yuvarlaklaşmıştır. aġ(ı)z-uñ

-uñ, - üñ , -nuñ, - nüñ ilgi eki

Eski Türkçe döneminde ünlü uyumuna giren bu ek Eski Anadolu Türkçesinde sadece yuvarlak ünlülüdür.

-uñ, - üñ

beden-üñ cüzvi (02b/07), bu-lar-uñ bigi (11a/07), der-üñ ķoķusı (70a/04), diş-üñ dibin (58a/07), ķızılcıķ-uñ olmışın (82b/06), ot-uñ ‘ameli (21b/03)

66 -nuñ, - nüñ

anuñ (1b/6), ekşi-nüñ (11b/03), gövde-nüñ (49a/10), ikinci-nüñ (39b/01), issi-nüñ (23b/08), kimse-nüñ (10b/04), ŝu-nuñ (66b/01), uyķu-nuñ (18a/01)

-lu, -lü , -suz, -süz isimden isim yapım ekleri

Eski Türkçe döneminde -lıġ, -lig, -luġ -lüg şekilleri olan ek, Eski Anadolu Türkçesi döneminde sadece yuvarlak ünlülü olarak kullanılmıştır. Bu yuvarlaklaşmanın Eski Türkçeden Batı Türkçesine geçerken ekte bulunan /g/, /ġ/’ların düşmesi sonucu oluştuğu bilinmektedir.

-lu, -lü

et-lü (21a/02), is-lü (22b/07), ķorķu-lu (49b/02), köpük-lü (51b/02), ŝu-lu (42a/09), ısıtma-lu (25a/01)

-suz, -süz

dügülcük-süz (65a/03), etmek-süz (81b/08), ķorķu-suz (25a/08), ŝu-suz (51a/03), uyku-suz (51a/04)

Görülen geçmiş zaman 1. tekil şahıs eki -dum, -düm

Eski Türkçe döneminde düz ünlülü olan ek, Eski Anadolu Türkçesi döneminde dudak ünsüzü olan m‘nin etkisiyle yuvarlaklaşmıştır.

getür-düm (02a/10), ķıl-dum (02a/05), ķo-dum (02a/11), yazdum (02a/03) Çoğul 1. şahıs eki -duk, -dük

Ek, Eski Anadolu Türkçesi döneminde yuvarlaktır.

di-dük (41a/08), yād it-dük (07a/03), yād ķıl-duķ (03b/09) Çoğul 1. şahıs eki -uz, -üz, -vuz, -vüz

67 Ek, biz zamirinden gelişmiştir.

bildür-evüz (40a/11), gider-me-se-vüz (14a/08), id-e-vüz (03a/11), it-me-se-vüz (03a/07)

Çoğul 1. şahıs emir eki -alum, -elüm

Eski Türkçe döneminde de bugün olduğu gibi -alım, -elim şeklinde olan ek, Eski Anadolu Türkçesi döneminde /m/ sesinin etkisiyle -alum, -elüm şeline dönüşmüştür. eyle-y-elüm (88a/01), ķıl-ma-y-alum (88a/01)

Geniş zaman eki -ur , - ür

Eski Türkçe döneminde geniş zaman eki olarak ekin -ur, -ür, -ar, - er, -ır, - ir, -ur, -ür , -r şekillleri kullanılmıştır. Eski Anadolu Türkçesi döneminde ise -ır, -ir kullanılmamış, -ar, - er, -ur, - ür, ve -r kullanılmıştır.

aġart-ur (57a/02), anıl-ur (87a/07), boġıl-ur (03b/09), çoġal-ur (14a/08), döndür-ür (32b/03), uzat-ur (57b/07) bişür-ür (02b/10), döndür-ür (32b/03), öldür-ür (56b/09), sevindür-ür (27b/02), söyündür-ür (39a/04), getür-ür (< keltür-) (17a/11)

Zarf fiil eki -duķça, -dükçe

Ek, Eski Anadolu Türkçesi döneminde kullanılmıştır. Geçmiş zaman sıfat fiil eki - duķ, -dük ile -ce eşitlik ekinin birleşmesinden oluşmuştur.

iç-dükçe (13b/09)

-duķda, -dükde zarf-fiil eki

Geçmiş zaman sıfat fiil eki -duķ , -düķ ile bulunma eki -da’nın birleşmesiyle oluşmuştur.

68 Zarf -fiil eki -ü

eyle-y-ü (62a/02)

İsimden isim yapma eki -cuķ, -cük

Eski Anadolu Türkçesinin sonlarına doğru ortaya çıkan bir ektir. az-a-cuķ (18b/11), oġlan-cuķ-lar-a (25b/09)

İsimden isim yapma eki -cuġaz/-cügez küp-cügez-e (53a/09)

Fiilden isim yapma eki -u

Eski Türkçe döneminde fiilden isim yapma eki -ġ, -g’nin Batı Türkçesinde düşmesi sonucu yardımcı sesin fiilden isim yapma eki haline gelmesiyle ortaya çıkmıştır. ay(ı)r-u (16b/09)

-ġun fiilden isim yapma eki

Türkçede eskiden beri kullanılan bir ektir. Genel olarak tek heceli fiil kök ve gövdelerine getirilen ek, Eski Anadolu Türkçesinde daha çok -ġun, -gün şekilleri ile kullanılmıştır.

šaş-ġun (40b/06), ar-ġun (48a/11) Fiilden isim yapma eki -mur

Metinde bir kelimede ekin düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymadığı görülmektedir. yaġ-mur (49a/08)

Düzensizlik gösteren ekler: Zarf-fiil eki -ıp, -ip, -up, -üp

69

Ek, Eski Türkçe döneminden beri ünlü uyumuna girer. Düz ünlülü kelimelerden sonra dar-yuvarlak ünlülü kullanımları gelerek düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymadığı görülmektedir.

al-up (66a/08), bul-up (40a/11), ķat-up (52a/04), ķat-ıp (86b/02), otur-up (50b/10), ŝaç-up (66a/11), šur-up (28a/11), yat-up (28b/01)

2. 1. 2. 2. 3. Eklerde düzleşme

Eski Anadolu Türkçesi döneminde yuvarlaklaşmalarda olduğu gibi belirgin ve yaygın olmayan ünlü düzleşmelerine de rastlanır. Bazı ekler sadece düz ünlü taşımaktadırlar.

Belirtme durumu (akkuzatif) eki

Düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymayan bir ek de belirtme durumu ekidir. -ı , -i

kendü-y-i (80b/02), ot-lar-ı (53b/07), ŝu-lar-ı (12a/03), gövde-y-i (23b/05) -nı, -ni

a-nı (02a/05), bu-nı (14b/07), kendüzi-ni (08a/05)

3. tekil şahıs iyelik eklerinden sonra gelir ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymaz. ad-ı-nı (02a/11), aġrı-sı-nı (44b/07), aġ(ı)z-ı-nı (40b/11), buru-sı-nı (70a/02), dib-i-ni (56b/10), ic-i-ni (21a/05), fayda-sı-nı (22a/05), gögüs-i-ni (27b/10), ķaŝuķ(ġ)-ı-nı (30a/05), ķoķu-sı-nı (45b/09), ŝaru-sı-nı (66a/04) ŝovuķluķ(ġ)-ı-nı (70a/03) 3. tekil şahıs iyelik eki -ı, -i

Ek, Eski Türkçe döneminde olduğu gibi Eski Anadolu Türkçesi devresinde de -ı, -i şeklindedir ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymaz.

70

iç-i-n (20b/08), göz-i-n (20b/02), ŝu-y-ı (05b/07), yüz-i-n (20b/02) Görülen geçmiş zaman 3. tekil şahıs eki -dı, -di

Görülen geçmiş zaman 3. şahıs eki -dı -di her zaman düzdür, düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymaz.

di-di-ler (10b/07), eyle-di (87a/01), gel-di (20a/11), gör-di (86b/08) -lıķ, -lik, -luķ, -lük isimden isim yapım eki

Ek, Eski Türkçe döneminde düzlük-yuvarlaklık uyumuna girer. Türkiye Türkçesinde olduğu gibi Eski Anadolu Türkçesinde de ekin dört şekli -lıķ, -lik, -luķ, -lük vardır. Batı Türkçesinin ilk devresinde ekin yalnız düz ünlülü şekilleri kullanılmıştır.

ac-luķ-ı-n-a (50a/05), az-luķ-ı-n-a (50a/07), eyü-lük-de (35b/08), iñez-lik-i (15a/09), aruķ-luķ-ı-n-dan (07a/10), yaş-luķ-ı-n (82a/08), yat-lu-lıķ (09a/06), yavuzlıķ (50b/05)

-dın, -din ayrılma eki

Eski Türkçe döneminde ünsüz uyumuna bağlı olmadan -dın, -din, -šın, -tin şeklinde olan ayrılma (ablatif) eki Batı Türkçesinde yaklaşma (datif) ve bulunma (lokatif) eklerinin etkisiyle geniş ünlülü olmuştur.

öñ-din (08b/02)

İsimden isim yapım eki -(u)ncı, -(ü)nci

Derecelendirme sıfatı yapan ekin yardımcı ünlüsü aşağıdaki kelimelerde yuvarlak, bunun dışında hep düz ünlü olarak kullanılmıştır.

71 Fiilden isim yapma eki ıcı, -ici

Eski Türkçe'deki -ı-ġçı -i-gçi ve -ġuçı -güçi eklerindeki ġ ve g'nin düşmesiyle önceleri -uçı, -üçi şeklinde kullanılmış sonradan ç’nin tonlulaşması ve yuvarlak ünlünün düzleşmesi ile Eski Anadolu Türkçesi döneminde daima düz olarak kullanılmıştır. Metinde ekin yuvarlak ünlülü şekilleri de bulunmaktadır.

Düz ünlülü

aç-ıcı (68b/08), bişür-ici (68b/08), hazm ol-ıcı (08b/07), ŝovut(d)-ıcı (66b/08) Yuvarlak ünlülü

ögüld-üci (69b/05), sür-üci (68b/08) Fiilden fiil yapım eki -ıl-, -il

Eski Türkçede uyuma bağlı olarak kullanılan fiilden fiil yapma eki -l-’nin yardımcı ünlüsü Eski Anadolu Türkçesi döneminde genellikle düz-dar ünlüdür, ancak bu dönemde ekin uyuma girmiş örneklerine de rastlanmaktadır.

dökil-e (28a/02), ovıl-mış (63b/07) Fiilden fiil yapım eki -ın, -in

Eski Türkçe döneminde ekin yardımcı ünlüsü uyuma girerken Eski Anadolu Türkçesi döneminde bu uyum bozulmuştur. Ekin yardımcı ünlüsü daha çok dar-düz şekliyle kullanılmıştır, ancak dar-yuvarlak şekilli olanları da vardır.

ol-un-dı (42b/05), bul-ın-maz-sa (66a/07) Öğrenilen geçmiş zaman eki -mış, -miş

Eski Türkçe döneminde -mış, -miş şeklinde dar-düz ünlülü olan öğrenilen geçmiş zaman eki, Eski Anadolu Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi döneminde de dar-düz ünlülü olarak devam etmiş, Osmanlı Türkçesi döneminin sonuna doğru bugünkü çok şekillilik ortaya çıkmıştır.

72

Ekin ünlüsü metinde de her zaman dar-düz ünlülüdür ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymaz.

öyüt-miş durur (50b/08)

Sıfat fiil eki -mış, -miş’in kullanımı da aynı şekildedir.

arıdıl-mış (46a/03), çürü-miş (82b/06), dögül-miş (53a/08), ıŝlan-mış (29b/04) Zarf -fiil eki -ıcaķ

Batı Türkçesinin ilk devrelerinde -ıçaķ, -içek şeklinde olan ek, Eski Anadolu Türkçesinin son zamanlarında -ıcaķ, -icek şekline girerek yaygın biçimde kullanılmıştır. Bu ek de düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymamaktadır.

biş-icek (63a/07), çıķ-ıcaķ (24b/10), gegir-icek (21b/07), gir-icek (24a/11), iç-icek (80b/02), it(d)-icek (64b/09), ķoyul-ıcaķ (62a/05), ol-ıcaķ (03b/08), šur-ıcaķ (50b/09), šut-ıcaķ (49b/11), yet-icek (81b/02).

Zarf fiil eki -ınca

Ek, Eski Türkçe devresinde -ġınça, -ginçe şeklinde idi. Ekteki ġ’nın düşmesi sonucunda -ınca şeklini almıştır.

çıķ-ınca (65a/05), geç-ince (51a/06), gel-ince (43b/03), git(d)-ince (64a/10), ılın-ınca (48b/02), ķal-ınca (42a/05), ol-ınca (65b/03), var-ınca (45b/08)

2. 1. 3. Ünlü türemeleri

Metinde kelime başında ünlü türemesine örnek olarak iki kelime vardır: ısıcaķ (83b/06), ısıtma (83b/03)

İç seste ünlü türemesi metinde bir kelimede görülmektedir: az -a-cuķ (< azcıķ) (18b/11)

73 2. 1. 4. Ünlü düşmeleri

Türkçede orta hecenin vurgusuz olması orta hece ünlüsünün düşmesine sebep olmaktadır. Bu ses olayına metinde sıkça rastlanmaktadır.

(aġız >) ağz-ı (46a/02) (eyit >) eyd-ür (48a/08)

(ķavur- >) ķavr-ul-mış (06a/05) (oġulan >) oġlan-cuķ-lar-a (25b/09)

2. 1. 5. Ünlü birleşmeleri

Türkçe kelime köklerinde yan yana iki ünlü bulunamıyacağından ünlü ile biten bir kelimeye yine ünlü ile başlayan bir kelime veya ek geldiğinde ünlülerden biri düşer ve geçici veya devamlı bir birleşme meydana gelir. Bu durum kalıplaşmış yapılar oluşturur.

nesne (< ne+erse+ne) (06a/09) şol (< uş+ol) (61a/03)

şöyle (< uş+öyle) (50a/04)

2. 2. Ünsüzler

2. 2. 1. Ünsüz değişmeleri

2. 2. 1. 1. ķ > ĥ değişikliği a) Kelime başında

Türkçede ĥ sesi yoktur, bugün ĥ sesi ile başlayan kelimeler Eski Türkçe döneminde ķ sesi ile başlamaktaydı. Bazı kelimelerdeki bu ķ sesi Batı Türkçesinden sonra ĥ’ya dönüşmüştür.

74 ķanķı (>hangi, TT.) (08a/09)

ķanķısı “hangisi” (12a/04)

ķanķısından “hangisinden” (08a/10) b) Kelime ortasında

Aynı metinde kelime içinde ve sonunda kelimenin hem ķ hem de ĥ’li şekilleri görülmektedir. Eski Anadolu Türkçesi döneminden sonra ķ’lı olan şekil devam etmiş, ĥ’lı şekiller ise Azeri sahasında kullanılmaya başlanmıştır. (Ergin, 1998: 58) daĥı < daķı (< taķı, ET) (02b/06)

aĥşam (> aķşam) (10a/07) uyķu (09b/04)

2. 2. 1. 2. k > g değişikliği

Kelime başındaki k > g değişmesi Eski Türkçe devresinden Batı Türkçesine geçişte görülen bir ses olayıdır.

Arap harfli yazıda ince k ve ince g’ler aynı işaretle yazıldığından kelimelerin k’li mi yoksa g’li mi oldukları ayırt edilememektedir. Metinde de bu ayrım yoktur.

2. 2. 1. 3. ġ > v değişikliği ŝovuķ (< ŝoġuķ, DLT) (06b/05)

2. 2. 1. 4. b > p değişikliği

Türkiye Türkçesinde ön sesi p olan bazı kelimeler Eski Anadolu Türkçesi döneminde b ile yazılmaktaydı.

75 2. 2. 1. 5. b > v değişikliği

Eski Türkçe döneminde bazı kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunan b’ler Batı Türkçesinde v’ye dönüşmüştür.

var (< bar, ET) (24b/05)

2. 2. 1. 6. ñ > g değişikliği

Eski Türkçe döneminde ŋ ve g şekli bulunan aşağıdaki kelimeler metinde ñ iledir. deñiz (58b/01), geñez (20a/08), göñül (26a/10), iñezlik (15a/09), ķarañulıķ (49b/02)

2. 2. 1. 6. ñ >n değişikliği

Batı Türkçesi içinde sadece İstanbul Türkçesinde meydana gelmiştir. (Ergin, 1998: 92) Metinde ñ ile tespit edilen bir tane kelime vardır:

aydın (87a/11)

2. 2. 1. 7. t > d değişikliği

Eski Türkçede kelime başında d sesi yoktur. Kelime başındaki ince sıradan t’ler ile kalın sıradan bazı t’ler Batı Türkçesinde değişmiş, d olmuştur. Eski Anadolu Türkçesinde bir taraftan t’li şekiller korunurken diğer taraftan da d’li şekiller ortaya çıkmıştır. (Ergin, 1998: 91)

Eski Türkçe devresinde t’li olup metinde d ile yazılan kelimeler şunlardır:

dağıl- (14a/07), daĥı (02b/06), deg- (60b/08), degin (03a/01), degirmice (46a/06), degül (80b/11), dek (69b/04), demregü (19b/03), demür (46b/11), deñiz (58b/01), der (70a/04), dırnaķ (46a/06), di- (10b/07), diken (46b/11), dil (46a/06), dile- (57a/11), diş (53a/03), ditreme (11a/04), dög- (42a/04), dögül- (62b/05), dök- (40b/03), dökül- (81a/02), dön- (18b/02), döndür- (32b/03), dörder (54b/07), dördünci (12b/04), dört

76

(02a/11), döşe- (52a/05), dükeli (68a/05), dün (13b/03), dürlü (03b/05), dürt- (30b/04), düş (48b/06), düş- (21a/06), düz- (30b/01)

Eski Türkçe döneminde kalın ünlü taşıyan kimi kelimeler başındaki š sesini korumuşlardır. Metinde š ile tespit edilen kelimeler şunlardır:

šaġ (12b/04), šaġıt-ur (17b/09), šalaķ (06a/02), šamar (49a/09), šamzur-maġ-ıla (80b/09), šar (07a/08), šaş (79b/08), šoġan+uñ (35b/11), šoġra-y-a-lar (84b/04), šoķsan (66a/05), šoķun-sa (50a/10), šoķuz (40a/04), šoķuzuncı (12b/07), šoldur-ma (40b/11), šolu (50a/05), šonuķ+ı (54a/02), šoñuz (31a/02), šopraķ (12b/02), šudaķ+ları (49a/01), šur-a (48b/02), šut- (87b/07)

Metinde hem t’li hem d’li şekilleri de kullanılan kelimeler şunlardır: dat+suz (11b/01), šat+lu (06b/04)

duz+lu (11b/01), šuz+lu (16a/08)

2. 2. 2. Ünsüz benzeşmeleri

Metinde kök veya gövdenin tonsuz son sesine uyması gerekirken tonlu ünlülü bulunan ekler şunlardır:

a) İmlâsı kalıplaşmış eklerde -da, -de bulunma (lokatif) hâli eki

güneş-de (05a/01), ‘illet-den (52a/08), ot-da (04b/03) -dan, -den çıkma (ablatif) hâli eki

ot-dan (21a/08)

-dı, -di görülen geçmiş zaman eki it-dük (07a/03)

77 öyütmiş durur (50b/08)

-dur, -dür ettirgen (faktitif) fiil eki

degüş-dür-e (61b/03), ir-iş-dür-e (04a/11) -duķ, -dük sıfat-fiil (partisip) eki

çıķ-duķ-dan (25a/05), geç-dük-den (20a/07), git-dük-den (18a/05), iç-dük-den (21b/10), i.- dük(g)-i-n (09a/10), ŝıķ-duķ-dan (79a/09).

b) Kelime içinde tonlulaşma

Türkçede p, t, ç, ķ, k tonsuz ünsüzleri iki ünlü arasında kaldığın tonlulaşarak b, c, d, ġ, g ünsüzlerine dönüşürler.

-t > -d

(arıt- >) arı-d-ur (14b/09), ıŝla-d-a-lar (60a/10) -k > -g

delük > del-ü-g-e (61b/05) -ķ > - ġ

(ŝovuķ >) ŝovu-ġ-a (69b/08) (aķ >) aġ-ı (49a/03)

(budak >) budak-ı-y-la 71a/04 -p > -b

(dip>) dib-i-n-de (51a/09)

2. 2. 3. Ünsüz türemeleri a) -y- ve -n- seslerinin türemesi

Ünlü ile biten bir kelimeye ünlü ile başlayan bir ek veya edat geldiğinde arada bir yardımcı -y- sesi, iyelik 3. şahıs eki -i- ve -si-‘den sonra isim çekim eklerinden birisi gelince arada bir -n- sesi türemektedir.

78

alma-y-ı (42a/03), gövde-y-i (23b/05), kendü-y-e (61a/09), nesne-y-i (62b/05), ŝu-y-ı (05b/07)

dip-i-n-de (51a/09), düş-i-n-de (48b/06), et-i-n-e (29a/04), göz-i-n-e (16b/03) b) Ünsüz ikizleşmesi

Metinde ünsüz ikizleşmesine örnek olarak iki kelime bulunmaktadır. elli (< elig, ET) “elli” (42b/10)

ıssı (< isig, ET) “sıcaklık” (10a/03) c) Ön seste ünsüz türemesi

Eski Türkçede ur- şekli bulunan fiil metinde de sadece ur- şekli kullanılmıştır. Türkiye Türkçesinde ise vur- şeklindedir.

ur- (< ur-, ET) (67b/01)

2. 2. 4. Ünsüz düşmeleri

a) Kelime sonunda -ġ , -g erimesi ayru (< adruķ, ET) (16b/09) ŝaru (< ŝarıġ, ET) (44b/10) arı (< arıġ, ET) “temiz” (22b/07) acı (< açıġ, ET) (46a/11)

ıssı (< isig, ET) “sıcak” (10a/03)

ķatı (< ķatıġ, ET) “çok, katı, sert” (05a/03) kiçi (<kiçig, ET) “küçük” (27a/08)

b) Kelime ortasında ikinci hece başında -ġ , -g düşmesi gerek (< kergek, ET) (04b/01)

79 c) Başta b- düşmesi

Eski Türkçe döneminde bol- şeklinde olan fiilin başındaki b- sesi Batı Türkçesinde düşmüştür. Metinde bol- fiili metnimizde ol- şekliyle birlikte bulunmakta, ol- fiili 639 defa bol- fiili ise 3 defa geçmektedir.

ol- (< bol- ET) (06b/05) bol- (17b/09)

d) Başta y- düşmesi

Metinde, Eski Türkçe döneminde başında y- ünsüzünün bulunduğu kelimelerdeki y- ünsüzünün kelime başında düştüğü görülmektedir.

aġaç (< yıġaç, DLT) (34a/05) ıraķ (< yıraķ, DLT) (12b/04) e) Orta hecede -l- düşmesi getür- (< keltür-, DLT) (41a/08) otur- (< oltur-,DLT) (23a/03) f) sonda -v düşmesi

ŝu (suv < sub, ET) (12a/05) g) sonda -ķ düşmesi

ılıcaķ (“ılı*” < ılıġ, DLT) “ılıcak” (44b/05)

2. 2. 5. Hece düşmeleri

durur (<turur) bildirme ekinin yanında ekleşmiş -dur, -dür şekli de kullanılmıştır. Akıcı dil damak ünsüzü /r/’nin iki kez çıkarılması zor olduğundan, edattaki “ur” kısmı düşmüştür.

80

Benzer Belgeler