• Sonuç bulunamadı

2010 yılının ikinci bilanço döneminin arifesinde olumlu bilanço açıklamaları ve küresel piyasalarda son iki aydır etki gösteren değer kaybına düzeltme beklentileri, Temmuz ayına kuvvetli alımlar ile başlanmasına sebep oldu. Ancak önce Bernanke’nin ABD Temsilciler Meclisi Platformu’na verdiği demeçler, Avrupa Bankacılık Sektörü Stres Testi, ve ekonomik toparlanmanın beklenilenden daha yavaş olduğuna ilişkin açıklanan veriler sonucunda ay sonuna doğru piyasalardaki yön, moment kaybederek yukarı yönlü düzeltmenin sonuna yaklaşıldığının sinyallerini verdi. Kuzey Amerika endekslerinden S&P 500 %6,84, Nasdaq %6,82, ve Dow 30 %7,09 değer kazandı.

Avrupa’da ise FTSE 100 %8,82, DAX %4,83, ve IBEX %14,82 değer kazancı ile Temmuz ayını sonlandırdı.

Temmuz ayına hareketli başlangıç yapan endeksler, ayın ilk seansında önce ABD’den gelen ilk işsizlik başvurularının beklenenden fazla gelmesi ve Çin’den gelen düşük üretim verileri ile hızlı satışlara yer bırakmış oldu. ABD verilerinde İlk İşsizlik Başvuruları beklenenden 13,000 fazla olarak 472,000 olarak açıklandı. İkinci el ev satışlarındaki azalma da beklenenden fazla 30% olarak açıklandı. ISM üretim endeksi de beklenenden az 56,2 olarak açıklandı. Dow Jones Endeksi 130 puanlık düşüş yaşamasına rağmen DELL gibi tüketici hisselerine gelen ‘AL’ önerileri ardından güçlü alımlar yaşayan endeksler en düşük seviyelerinden açılış seviyelerine kadar toparladı.

Ekonomideki gerilemenin petrole olan talebi azaltacağı endişesi ise petrol fiyatlarında değer kaybı ile sonuçlandı.

Temmuz’un ilk haftasında gelen işsizlik verisinin yatırımcıları tatmin etmemesi ile birlikte S&P 500 endeksi 1020 teknik seviyesini kırdı, ancak 1010.91 dip seviyesinden gelen alımlar ile ay içindeki çizdiği değer kazancı grafiğine başlangıç verdi. Teknik göstergelere dayalı alımlar kaydeden ABD endeksleri 7 Temmuz’dan itibaren finansallar ve temel mallar sektörlerinin öncülüğünde artıya geçti. Temmuz’un ikinci haftasında işsizlik verilerinin olumlu açıklanması yer yer eksiye geçen endekslere moral sağlayarak piyasalardaki alım psikolojisini baskın tutarak beş seansı artarda artıda kapamasına ve bu süreç içinde %6.56 seviyesinde değer kazancı kaydetmesinde önemli rol oynadı.

6-9 Temmuz haftasında bilanço açıklamalarına yönelik iyimserliğin ve artan emtia fiyatlarının emtia üreticisi şirketlerin hisslerine olumlu yansımasının etkisindei Standard

& Poor’s 500 Endeksi sene başından bu yana en büyük haftalık yükselişini gerçekleştirdi. Üçüncü çeyrek bilanço dönemi öncesi son iş gününde Avrupa seansında genel olarak pozitif hava hakimdi. Bu haftanın son seans gününde en büyük satış hareketi Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi Juergen Stark’ın ekonomik kriz ile ilgili yaptığı temkinli açıklamalar esnasında gerçekleşse de Amerika seansında Avrupa’da edinen kayıplar telafi edildi. Toptan Satış Stokları beklenenle paralel olarak

%0,5 gerçekleşmesi piyasadaki iyimser havayı destekledi.

OECD’nin açıkladığı aylık raporunda ekonomik büyümenin Çin, İtalya ve Fransa’da zirveye ulaşırken dünyanın gelişmiş ekonomilerdeki ekonomik büyüme hızının Mayıs ayında yavaşladığını belirtti. OECD raporunda ayrıca Brezilya, İngiltere ve Kanada ekonomik büyümelerinin de zirveye yaklaştığına dair işaretler olması dikkat çekiliyor.

29 gelişmiş ülke için OECD’nin bileşik öncü göstergesi (CLI) 103,6’dan Mayıs ayında 103,7’ye yükseldi. Hindistan'ın göstergesi 101,5’den 101,3’e; Çin için göstergesi 103,2’den 103’e geriledi. Ekonomik büyüme döngülerinde zirveye yaklaştığı belirtilen Brezilya ve Kanada’nın da göstergesi ise 0,2 puan geriledi. En güçlü yükseliş 0,7 puanlık artışla Almanya’dan gelirken Rusya’nın endeksi de 0,5’lik yükselişle ikinci sırada yer aldı.

Bilanço haftasına ise ABD endeksleri sakin başladı. Yatırımcıların açıklanacak bilançoları beklemesi ve teknoloji hisselerindeki kazanımlar piyasalara pozitif hava verirken, maden şirketlerindeki satışlar da piyasayı baskı altında tuttu.

Alcoa ile başlayan bilanço döneminin ilk gününde ABD endeksleri açıklanan pozitif bilançolar ve dolardaki düşüşle alıcılı bir seyirle başladı. Gün içinde devam eden alımlar eşliğinde hisse senedi endeksleri günü yüksek seviyelere taşıyarak S&P 500 Endeksi’nin hem teknik hem de tarihsel direnç seviyesi olan 1100 seviyesinin hemen altında kapanması ile sonuçlandı. ABD’nin dış ticaret açığının beklenenden fazla olması sonucunda dolar diğer dövizler karşısında satışa geçti. Dolarda izlenen satışlar, Dolar üzerinden fiyatlanan emtialarda, ve özellikle değerli metaller ve petrolde de alıcılı seyir ile tepki buldu. Yunanistan’ın tahvil ihracını Mayıs’dan beri ilk defa %5’in altında faizle gerçekleştirmesi ve ABD’nin dış ticaret açığının beklenden fazla olması sebebi ile EURUSD paritesinde değer kazancı hakim oldu ve paritenin ay içinde izlenilen yukarı yönlü hareketine başlangıç verdi. Yunanistan İstatistik Kurumu'ndan (ELSTAT) alınan bilgiye göre, 2009 yılı Nisan ayında %9,4 olan işsizlik oranının, 2010 Mart ayında % 11,6, Nisan ayında ise %11,9'a çıktığı kaydedildi. Araştırmada en yüksek işsizlik oranının 15-24 yaş aralığında görüldüğü ve %30,8 olduğu belirtildi.

Ekonomik veriler açısından Çin GSYH, Haziran ayı Çin Üretici ve Tüketici Fiyat Endeksleri, Haziran ayı Çin Sanayi Üretimi, Japon Merkez Bankası faiz kararı, Haziran ayı ABD Üretici Fiyat Endeksi ve Çekirdek Üretici Fiyat Endeksi, Temmuz ayı Empire İmalat Endeksi, Haziran ayı ABD Sanayi Üretimi, Haziran ayı ABD Kapasite Kullanımı, ve Temmuz ayı Philedelphia Fed verileri takip eden günlerin performans grafiğinde önemli etkisi oldu. Çin GSYH büyümesi ikinci çeyrekte yıllık bazda %10.3'e geriledi. Çin Üretici Fiyat Endeksi de gerileme kaydederek %6.4 olarak açıklanırken Tüketici Fiyat Endeksi de %2.9 seviyesinde hem önceki açıklamaların hem de beklentilerin altında açıklandı. Çin Sanayi Endeksi deaynı paralelde açıklandı. Ekonomik endişelerin devam etmesi üzerine Japonya Merkez Bankası para politikasını değiştirmeyerek gecelik faiz oranını %0.1 seviyesinde bıraktı. Sonuç olarak Asya piyasalarında da gelişmiş ekonomilerdeki toparlanmada görülen yavaşlamanın bu bölgeyi de etkisi altına almış olmasını açıklanan ekonomik verilerin de doğruladığını görmekteyiz.

Ekonomik toparlanmanın moment kaybı sonuçları arasında ABD Üretici Fiyat Endeksi aylık bazda gerileme kaydettiğini görmekteyiz. Bu toparlanma sürecinin yavaşlaması, sanayi sektöründe de sert etki ederek Empire Manufacturing verisi, toparlanma kaydeden ekonomilerin aksine yavaşlamanın inşaat ve üretim sektörlerine de etki ettiğini beklentilerin altında açıklanan veriler ile doğruladı. ABD kapasite kullanımı şimdilik ne kadar öngörülen seviyelerde olsa da sanayi üretiminde gerilemenin söz konusu olması, ilerleyen dönemde hem enerji emtiaları, hem de ham madde fiyatları açısından olumsuz sonuçlanabilir.

Temmuz ayı ilk yarısını sonlandırırken gelen bilançolar ve beklentileri tatmin etmeyen veriler tabloyu olumsuz yöne çekmek için yeterli oldu. S&P 500 son altı seansın kazançlarını bir günde silerken, piyasanın artık azalan zararlar ya da kemer sıkma politikaları ile gelen EPS artışlarını olumlu fiyatlamadığı ilk bilanço dönemi ile karşı karşıya olabileceğimizin ilk sinyallerini verdi.

İlerleyen günlerde Dow Jones endeksi açıklanan konut başlangıçlarındaki gibi olumsuz ekonomik veriler eşliğinde 10.000 seviyelerine kadar geriledi. Piyasaları tatmin etmeyen bu veri aynı zamanda ABD konut sektörünün toparlanması için hala uzun bir zaman gerektiği görüşünü yineledi.

21 Temmuz Çarşamba günü ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin verdiği demeçler piyasalarda adeta darbe etkisi yarattı. Bernanke’nin konuşmasının başında artıda olan endeksler, kendisinin ekonomi ve özellikle de işsizlik hakkındaki kötümser yorumları sonrasında hızlı düşüşe geçti. Bernanke’nin daha fazla parasal iyileştirme için isteksiz yorumları da yatırımcıların riskli araçlardan uzaklaşmasına sebep oldu. Ayrıca, ABD’de bir süredir beklenen finansal mevzuatı ve finansal kuruluşları düzenleyecek yeni

Bernanke’nin konuşmasından sonra düşüşe geçen dünya piyasaları, Avrupa’dan gelen olumlu veriler ve Amerika’da beklentilerin üzerinde performans gösteren bilanço açıklamaları ile yükselişe geçti. Caterpillar (CAT.US), AT&T (T.US), ve UPS (UPS.US) tarafından açıklanan bilançoların piyasa geneli tarafından olumlu karşılanması, piyasalarda adeta doping etkisi yarattı.

Avrupa tarafında yükselişe katkıda bulunan sektörler arasında endüstriyeller, finansallar ve otomotiv firmaları öne çıktı. Alman Daimler’in Çinli bir ortak ile Çin piyasasına gireceği, ve BMW’nun Alman işçilerine bonus vereceğini açıklaması bu şirketlerin kaydettiği değer kazancını devam ettirdi. Fransa için önemli haberlerden biri Fransız ekonomi bakanı Christine Lagarde’ın stres testini geçecekleri konusunda Fransız bankalarına güveninin tam olduğunu açıklaması oldu.

2009 yılında ABD’de bankacılık ve finansal piyasaları hareketlendirmek amaçlı yapılan stress testinin bir türevi gibi olan Avrupa Bankaları Stres Testi, tüm ay boyu açıklanması beklenen en önemli veriler arasındaydı. Avrupa Merkez Bankası’nın yaptığı açıklama, piyasa oyuncularında stres testinin güvenilirliğinin sorgulanmasına neden oldu. Yapılan açıklamada, testin bankaların sermaye yeterliliği ve borçlarını ödeyememe durumuyla karşılaşmaları olasılığından çok, bankaların ellerindeki defterlerde bulunan ve trade ettikleri hazine bonolarının bir kısmını kapsayan bir test olduğu söylendi. Bu açıklamadan sonra bankaların olası bir kriz durumunda ellerinde yeterince sermayesinin olup olmayacağı kafalarda bir soru işareti olarak kaldı. Bu gelişmelerden sonra 1.2930 seviyelerini gören EUR/USD, satışlarla 1.2794 seviyesine düşmesine rağmen tekrar toparlanma gösterdi.

Test edilen 91 bankadan 7’si ise testi geçemedi. Bu bankalar arasında daha önce de söylenen Alman Hypo Real Estate bankası, Yunan Ate Bank ve İspanya’dan Caixa Catalunya Merger, Unnim, Espiga, Banca Civica ve Diada Savings Bank oldu.

Bankaların sorunlu kredilere olan hassasiyetini küçümseyen bir durumla karşılaştıklarını düşünen bazı stratejistler, yatırımcıları yatırıma uygun bir ortam olduğuna ikna etmede başarılı olabileceğine dair inançlarının pek olmadığını söylediler.

Dünya piyasaları Temmuz’un son haftasına, ay boyu yaşanan yükselişine devam ederek başladı. Amerikan gösterge endeksleri de gün boyunca yapılan alımlarla yükseliş trendini sürdürdü. Avrupa piyasalarının önemli gelişmeleri arasında BP’nin yaşadığı sıkıntılı dönemi atlatmak için yeni bir CEO atayacak olması, stres testlerinin sonucunda bankaların beklenden çok daha az sermaye artırımına ihtiyacı olabileceğinin verdiği rahatlama ile bankaların yaşadığı yükseliş, ve GlaxoSmithKline’ın Genzyme’ın satışa çıktığı takdirde teklif yapabileceklerini açıklamaları öne çıktı. Ayrıca, ay başında Çin’de hizmet lisansının devlet tarafından yenilendiğini açıklayan Google (GOOG.US), $500 seviyesine dayanmasına rağmen ay sonunda Çin’in Google arama motorunu bloke etmesi ardından şirket hisselerinde sert düşüş yaşandı.

Açıklanan veriler arasında yeni konut satışlarındaki toparlanma kısa süreli de olsa piyasalardaki toparlanmanın moment kaybetmesi piyasaların tutarsız seyir izlemesi ile kendini belli etmeye başladı. Düşük faiz oranları ve ekonominin toparlanma sürecinde olması, çok uzun vadeli olmamak suretiyle yeni konut satışlarını olumlu etkiledi.

Temmuz’un son haftasında en çok merekla beklenen bilançolar arasında olan BP, beklendiği gibi büyük zarar rakamı açıkladı ve 2. çeyreği 17.2 milyar dolar zararla kapattığını açıkladı. Deutsche Bank, ise olumsuz beklentilere karşın Alman bankacılık sisteminin toparlanmaya başladığını, analist beklentilerin epey üzerinde bilanço açıklaması yaparak doğruladı. Aynı paralelde UBS de beklentileri fazlasıyla tatmin ederek süpriz olarak tanımlanacak düzeyde olumlu bilanço açıklaması yaptı. Bu bilanço döneminde Avrupa’da öne çıkan diğer bilançolara baktığımızda Air France’in 2008’den beri ilk kez kar açıklayarak İzlanda’daki volkan felaketine rağmen beklentilerin epey üzerinde açıklama yaptı.

Bu haber sadece Air France’ın gerçek bir toparlanma içinde olduğunu değil, ayrıca hava ulaşım sektörü ve türevlerinin toparlanmaya başladığının işaretlerini verdi.

Avrupa’da açıklanan ve piyasadaki para miktarının ölçüsü olan M3, %0.2 artış göstermesi, ABD’ye oranla ekonomik toparlanmanın Avrupa daha hızlı yol katettiğini işaret ediyor. Buna ek olarak Avrupa’da açıklanan işlik oranının gerileme kaydetmesi ve işsizlik başvurularındaki azalma, Alman ekonomisinin toparlanma yönündeki eğilimine destek oldu.

Case/Schiller Ev Fiyatları endeksi de Mayıs ayında %1.3 artış gösterdi, ve Mayıs ayında tüketici borçlanmasında $9.1 milyar düşüş görüldüğü de bu raporda belirtildi.

Ekonomik toparlanmanın Bernanke’nin de daha önce belirttiği “muhafazakar toparlanma” grafiği göstereceği endişesiyle tüketicinin piyasanın genel durumuna olan güveninin büyük ölçüde azalması ile sonuçlandı. Güven kaybı özellikle dayanıklı mallar ve tüketici ürünleri sektörlerinin ayın son haftasında izlediği sert düşüş ile kendini gösterdi.

Ay sonuna doğru üretim ve taleplerin azalmasıyla birlikte petrol stoklarında artış açıklanması, Temmuz’un ilk yarısında izlenen değer artışına engel olarak petrol fiyatlarında 79.50 seviyesinde kuvvetli direnç oluşturdu. Amerikan Merkez Bankası FED’in, ekonominin durumuna dair görüşlerini açıkladığı ‘Beige Book’ ta piyasalarda satışı beraberinde getirdi. Yapılan açıklamada, bazı eyaletlerde ekonomik toparlanmanın daha yavaş gerçekleştiği ama servis, işgücü ve turizm sektöründe hareketlenme olduğu belirtildi. Bu açıklanan rapor, bir önceki rapora göre daha olumsuz algılandı.

Temmuz ayının son işlem gününde Amerikan gösterge endeksleri yüksek hareketlilik gösterdi. Günün en önemli verisi olarak Amerika’nın 2. çeyrek GSYİH’sı beklentilerin altında %2.4 olarak gerçekleşti ve haberden sonra piyasalarda yoğun satış etkisi ile tepki buldu. Hane başına düşüş gösteren harcamalar ve artan tasarruf bu gerilemede başrol oyuncularından biri olarak gösterildi. Açıklanan bu veri ile 2007’den bu yana ekonomik daralma %4.1 olarak öne çıktı.

Moody’s tarafından yapılan bir açıklamada, Amerika finans sisteminin borç durumu gözden geçirilirse, AAA notunun düşme ihtimali olabileceği piyasalarda tedirginlik yaratmıştı. Buna ek olarak IMF tarafından yapılan bir açıklamada ise finans sisteminin

$76 milyar sermayeye ihtiyacı olabileceği, ev fiyatları ve ekonomik büyüme oranlarının yeni bir kriz yaratma potansiyeli olduğundan bahsedildi.

Tüketicinin ekonomi hakkındaki görüşünü gösteren bir indikatör olan “Michigan Consumer Sentiment Index”, Haziran’a oranla düşüş göstererek Bernanke’nin ekonomik düzelmenin yavaşlayacağına ilişkin beklentilerini adeta doğruladı.

ABD’de ekonomik toparlanmanın beklentilerin gerisinde kalması, ay sonuna doğru açıklanan olumsuz ekonomik veriler, ve uzmanlar tarafından olumsuz tablo çizen demeçler eşliğinde piyasalarda Temmuz ayı boyunca izlenen değer kazancı moment kaybederek ay sonunda yatay seyir çizmeye başladı. ABD Doları’nın güç kaybetmesi, ve Avrupa’nın gösterdiği olumlu gelişmeler EURUSD paritesini 1,3150 seviyesindeki önemli direnç seviyesine yaklaştırırken, 1160 seviyesine kadar gerileyen spot altın tekrar 1180 seviyesinin üzerine taşınarak uzun vadede beklenilen değer kazancının işaretlerini vermeye başladı.

Temmuz ayı boyunca endekslerde izlenen değer kazancı daha çok teknoloji ve finansalların öncülüğünde gerçekleşirken, ekonomik verilere ve verilen demeçlere paralel performans gösteren dayanıklı mallar ve tüketici malları sektörleri piyasa performansının gerisinde kaldı. Önümüzdeki ay bilanço döneminin de sonlanması ile yatay/eksiye geçilmesi beklenen piyasalarda, ekonomik yavaşlamanın da etkilerini

Gelişmekte Olan

Benzer Belgeler