• Sonuç bulunamadı

Mart ayından bu yana piyasaları etkisi altına alan Yunanistan’la başlayan Avrupa ekonomilerine yönelik bütçe açığı finansmanı sıkıntılarının ardından Avrupa bankalarına uygulanan stres testinin sonuçların ietstin yöntemine ilişkin detaylar, ABD ve Avrupa şirketlerinden gelen 2. Çeyrek bilançolarıve yine ABD ekonomisin e ilişkin makroekonomik veriler, FED’den yenden piyasaya likidite desteği gelecek mi soruları Temmuz ayının gündemini oluşturdu. Avrupa’da 91 bankaya uygulanan sters testinden Yunanistan’dan ATE Bank, Almanya’dan Hypo Real Estate ve orta ölçekli 5 İspanyol bankası dışında tüm bankaların testi geçmesi her ne kadar testin güvenilirliği sorgulansa da Avrupa bankacılık sistemine yönelik piyasadaki tedirginliği azalttı. Stres testlerinin bankaların sermaye yeterliliğinden ziyade, bankaların yaptığı hazine bonosu alım satımından sonraki durumlarını inceleyen bir test olduğu ve test edilen hazine bonolarının bankaların ellerinde bulundurduğu bonoların hepsini kapsamadığı açıklanması sonuçların, bankaların durumuna dair net bir görüntü çıkarmasının zor olacağı yönünde bir tartışma yarattıysa da genel olarak test sonuçlarının olumlu gelmesi piyasadaki iyimser havayyı esteklemek için yeterli oldu. Bankacılık sektöründeki olumlu gelişmelerin yanı sıra İspanya, Portekiz ve Yunanistan Hazine’leri de piyasalardan başarılı borçlanmalar gerçekleştirdi. Avrupa’da iyimser havaya ek olarak ABD’de tedirginlikle beklenen 2. Çeyrek bilançolarının da büyük kısmının beklentileri karşılaması ve hatta beklentilerin üzerinde iyi gelmesiyle yatırmcılar riskli yatırım araçlarında tekrar alış tarafına geçerken gelişmekte olan ülke eurotahvillerinde haziran ayının son günlerinde başlayan hız kesmeden devam etti. Mayıs ve Haziran aylarındaki yavaşlamanın ardından Temmuz ayında $38,5 milyara ulaşan gelişmekte olan ülke ve şirket birinci piyasa ihraçları da yatırımcıların gelişmekte olan ülke kredilerine artan ilgisini teyit eder nitelikte. EMBI+ Endeksi Temmuz ayını %4,38’lik artışla kapatırken, Türkiye Endeksi ise %3,88 değer kazandı. En iyi performans gösteren ülke %13,32’lik yükselişle Arjantin olurken en kötü performans gösteren ise % 0,82’lik yükselişle Ekvador oldu.

Stres testi sonuçlarıyla büyük oranda Avrupa bankacılık sektörüne güvenin tazelenmesi, 2. çeyrek ABD şirket bilançolarının beklentilerden iyi gelmesi piyasadaki olumlu havayı desteklerken gelişmekte olan ülke eurotahvillerinde yaşanan ralliyle birlikte Türk eurotahvil getirileri de rekor düşük seviyelere ulaştı. EMBI+ spreadi Haziran ayı içinde yaklaşık 50 bps daralarak 287 bps seviyesine geriledi. Türkiye spreadi ise 43 bps daralarak 239 bps seviyesine geriledi. USD cinsi getiri eğrisinde 7 yıl vade ve üzerindeki eurotahvillerin bir önceki aya göre getirilerinde 70 baz puana kadar gerileme gözlemlenirken 4 yıl vade ve daha kısa vadeli Eurotahvillerin getirilerinde ise 85 baz puana kadar gerileme yaşandı. 2030 vadeli gösterge Eurotahvil

$6,75’a kadar değer kazanarak $168,5 seviyesine kadar yükseldi. Türk şirket eurotahvillerine baktığımızda nispeten daha sakin bir seyrin hakim olduğunu görüyoruz. İkinci piyasada işlem gören Eurotahviller yaklaşık $0,75-$1,5 arasında değer kazandı. Değer artışlarına rağmen Türk şirket Eurotahvillerinin benzer kredi notuna sahip olan diğer şirket Eurotahvillerine göre halen cazip seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz.

Temmuz ayının son günlerinde piyasa beklentisine paralel eurotahvil birinci piyasasını ziyaret eden Türk Hazinesi piyasada işlem görmekte olan 2021 vadeli %5,625 kuponlu kıymeti yeniden ihraç etmeyi tercih etti. İhraç %5,25 seviyesinden gerçekleştirilirken Hazine $1 milyar büyüklüğünde yeni kıymet ihraç ederek 2021 vadeli ihracın büyüklüğünü $2 mlyara çıkardı. Oldukça başarılı geçen ihraca beş kat talep gelirken ihracın coğrafi dağılımı %33 ABD, %20 İngiltere, %14 diğer Avrupa ülkeleri ve %30 Türk yatırımcıları şeklinde gerçekleşti. Bu ihraçla Türk Hazinesi $ cinsi ihraçlarda tarihin en düşük seviyelerinden borçlanma gerçekleştirmiş oldu. Hem ihraca gelen talep miktarı, hem borçlanma seviyesi hem de coğrafi dağılım yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye kredisine güvenini teyit eder nitelikteydi. Temmuz ayı Türk bankaları eurotahvil ihraçları açısından da hareketli geçti. Türkiye’nin önde gelen bankalarından Akbank (Ba1/BBB-) gerçekleştirdiği 5 yıl vadeli $ cinsi eurotahvil ihracında %5,25 (ust+350) seviyesinden toplam $1 milyar borçlanmayı başardı. Diğer bir Türk bankası Yapı Kredi ise muhtemel bir eurotahvil ihracı için Avrupa ve ABD’deki yatırımcılarla görüşmek üzere roadshow düzünledi.

Garanti Bankası ise 2010 yılı sonuna kadar eurotahvil ihracı yoluyla uluslararası piyasalardan borçlanma gerçekleştirmeyi planladıklarını açıkladı.

2008 yılında Macaristan ekonomisini krizden kurtarmak için kurulan IMF & AB ortak fon programının gözden geçirilmesi sürecinde Macaristan Hükümeti’nden bütçe açığını azaltmak için talep edilen önlem paketlerinde anlaşmaya varılamaması üzerine taraflar arasındaki görüşmeler askıya alındı. IMF ve AB’nin daha önceden koyduğu 2010 yılı için %3,8; 2011 için %3 olan bütçe açığı hedeflerinin yakalanması için Macaristan Hükümeti’nden ek önlemler alınmasını talep ettiği fakat uzlaşmaya varılamadığı için Komisyon’un Macaristan’dan ayrıldığı, görüşmelere ileriki günlerde devam edilebileceği açıklandı. Görüşmelerin yeniden ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizlik korunuyor.

Macaristan ekonomisinin pozitif büyüme rakamları yakalamasına rağmen 2011 yılının hedeflerinin tutturulması için ek önlemler alması gerekiyor. IMF&AB gözden geçirme heyeti ile yapılan görüşmelerin askıya alınmasının ardından Macaristan Merkez Bankası önümüzdeki günlerde para politikasında değişikliğe gidebileceğinin sinyalini verdi. Banka Forint’te yaşanabilecek muhtemel dalgalanmalara karşılık piyasaya müdahale edebileceğini açıklarken faiz arttırımına da gidebileceğini belirtti. Merkez Bankası Başkanı Simor mali konsolidasyona devam edileceği, Macaristan’ın AB&IMF hedefine paralel şekilde önümüzdeki yıl %3’ün altında bütçe açığını gerçekleştireceğini ve Eylül ayında IMF&AB heyetiyle görüşmelerin devam edeceğine inandığını açıkladı.

Merkez Bankası’ndan gelen açıklamalar da Hükümet’in 3 Ekim’de yapılacak seçimler öncesi daha fazla bütçe kısıntısına gitmek istemediği görüşünü teyit ediyor. Diğer yandan yaşanan gelişmelerin ardından kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s muhtemel bir downgrade için Macaristan’ın notunu negatif izlemeye aldıgını açıkladı.

Ardından S&P’de ülkenin BBB- olan kredi notunu teyit ederken görünümünü negatife aldı. S&P yaptığı açıklamada ülkenin kredi notunu izlemeye aldıklarını, borç stoğunda ciddi bir iyileşme yaşanmaması durumunda kredi notunda indirime gidebileceklerini de belirtti. Macaristan Hükümeti’nin kısa vadede finansman ihtiyacı olmasa da IMF&AB görüşmelerinde yaşanacak gecikme ülkenin kredibilitesini olumsuz yönde etkiliyor.

Anlaşma süresinin uzaması forint üzerindeki baskıyı arttırarak Merkez Bankası’nı faiz arttırımına gitmek durumunda bırakabileceği gibi artacak fonlama maliyetleri sebebiyle ülkenin kredi notunu da tehdit altına sokuyor. Macaristan GDP’nin %80’i oranındaki kamu borcuyla Orta Avrupa’nın en büyük kamu borcuna sahip ülkesi. IMF yetkilileri Ukrayna, Polonya ve Romanya ile yaptığı görüşmeler sonucu ekonomileri Avrupa’daki finansal krizden ciddi ölçüde etkilenen Polonya ve Romanya ve Ukrayna’ya verilecek kredileri onayladı. Emekli maaşlarında yapılacak %15’lik indirimin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine krediyi durduran IMF ile Romanya hükümeti yetkilileri katma değer vergisinin %19’dan %24’e çıkarılması ve kararın Haziran sonu itibariyle uygulanmaya başlanması üzerine tekrar anlaşmaya vardı.

230 250 270 290 310 330 350 370

Endeks

Tarih Gelişmekte Olan Piyasalar Tahvil Endeksi (EMBI-Gün Sonu Kapanış)

IMF €10,7 milyarını kullanılan toplam €13,6 milyarlık kredi paketinden €913 milyonluk dilimin serbest bırakılacağını açıkladı. Temmuz başında genel seçime giden Polonya’ya verilecek kredinin ise €20 milyar olacağı, Polonya yönetiminin IMF’ten gelecek parayı hükümet harcamalarında kullanmayacağı, olası bir likidite sıkışıklığına karşılık elinde bulunduracağı açıklandı.

Sene başında bu yana gündemde olan Ukrayna-IMF kredi konusu Temmuz ayı sonunda başarıyla sonuçlandı, kredi kullanıma açıldı. IMF yetkilileri 2,5 yıllık toplamda

$15,2 milyarlık krediye onay verdi. Kredinin $1,9 milyarlık kısmınun hemen Ukrayna’ya verilmesi bekleniyor, geri kalan ödemeler ise her çeyrek yapılacak teftiş sonuçlarına göre yapılacak. Temmuz başında IMF ile anlaşmaya vardıklarını açıklayan Ukrayna hükümeti IMF’in isteklerini ve şartlarını başarıyla gerçekleştirdi. Bu çerçevede vergi mevzuatında yapılan değişiklikler ülkenin yapısal reformlarına destek verirken hayata geçirmesi en zor IMF şartı doğal gaz fiyatlarına yapılacak zamlar oldu. Gerekli fiyat artırımları yapıldı, bunun sayesinde Ukrayna’nın 2010 yılı bütçe açığı GSYİH’nin % 5,5’ine ve önümüzdeki sene için de %3,5’e indirildi. Temmuz ayı boyunca IMF şartlarına uyum göstermeye çalışan Ukrayna hükümeti aynı derecelendirme kuruluşlarını da memnun etti. IMF ile anlaşmaya varıldıktan sonra Ukrayna’nın kredi notunu yükselten uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch altı Ukraynalı şirketin kredi notları da B-‘tan B’ye yükseltti. Bu şirketleri arasında ülkenin en güçlü çelik üreticileri DTEK ve DTEK Finance, Metinvest, Azovstal, gıda şirketi MHP ve ulusal enerji şirketi Naftogaz var. Temmuz’un son haftasında Fitch’ten sonra S&P de Ukrayna’yı önce olumlu izlemeye aldı, sonraki hafta da notunu B’den B+’a yükseltti.

S&P IMF ile olan işbirliğinin ülkede siyasi ve ekonomik istikrarı destekleyeceği görüşünde. Temmuz başında Ukrayna ‘dan gelen olumlu haber akışı piyasalarca pozitif algılandı. Eurobond ihracından vazgeçen Ukrayna’nın şimdilik IMF’ ten gelecek mali destek dışında Rusya’da ruble bono ihracı için Rus yetkililer ile görüşmeler yaptığı konuşuluyor. Piyasada işlem gören Ukrayna eurotahvilleri Temmuz boyunca kararlı yükseliş gösterdi. Ukrayna 2017 Temmuz ayında yaklaşık $9 değer kazandı; Naftogaz 2014 vadeli eurotahvili Temmuz başından bu yana $6 yükseldi. Riskli olarak kabul edilen çelik üreticilerin ve bankacılık sektörün eurotahvillerinde de değer artışları yaşandı. Metinvest 2015 eurotahvili Temmuzda $6 yükselirken; DTEK 2015 $5 yakın değer kazandı. Ukrayna devletine ait Ukreximbank’ın 2015 vadeli tahvili de benzeri şekilde $5 artıda işlem gördü

Bu zamanda kadar uluslararası piyasaları ziyaret etmeyen Beyaz Rusya Temmuz ayında ilk eurobond ihracı gerçekleştirdi. Beyaz Rusya’nın ekonomisi global krizden olumsuz etkiledi; ülke ekonomisinin büyük ölçüde devlet kurumlarına bağlı olması ve özel sektörün rolünün zayıf olması da ülkenin ekonomik büyümesi kırılgan yapan unsurlar arasında yer alıyor. Ancak Beyaz Rusya’nın tam kriz başlangıcında kolay ve sorunsuz bir şekilde IMF ve IBRD ile işbirliği kurması ve devam etmesi önemli olumlu faktörlerin arasında öne çıkıyor. Toplam $600 milyon büyüklüğünde 5 yıllık %8,75 kuponlu ihraca Moody’s tarafından B1 ve S&P derecelendirme kuruluşu tarafından B+

kredi notları verildi. Uluslararası yatırımcılardan yüksek ilgi gören Beyaz Rusya’nın ilk eurobondu kısa bir süre değer kazandı ve ihraç fiyatın $3 yakın üzerinde işlem gördü.

Durgun geçen Mayıs ve Haziran’dan sonra global piyasalarda iyileşen hava ile beraber Rusya piyasaları da yükselişe geçti. Avrupa’da stres testleri ile ilgili haber akışı risk iştahını arttırırken Rus eurotahvilleri de artan taleple beraber değer kazandı. Özellikle petrol, çelik üreticileri ve iletişim sektöründen tahvillere ilgi yüksekti. Gazprom eurotahvilleri Temmuzda $4-5 bandında değer kazançları yaşandı. Öte yandan Rus bankacılık sektörünün diğer tahvillerin yanında daha zayıf performans gösterdiği göze çarptı. Temmuz başında çıkan International Industrial Bank default haberleri bankacılık kâğıtlarında panik satışlara yol açmasa da yükselişi sınırladı.

IIB 2013 vadeli eurotahvilin vadesi bir yılık uzatarak yeniden yapılandırıldı; alacaklı taraflar da bankanın sunduğu yapılandırma koşullarını hemen kabul etti. Pürüzsüz geçen bu sürecin yanında asıl piyasayı huzursuz eden IIB’nin kreditorleri arasında bulunan Rusya Merkez Bankası’nın IIB’den teminat olarak banka sahiplerinden IIB ile aynı holding çatısı altında olan bir fabrikanın ve tersanenin hisselerini alması oldu. Bu da finans çevrelerinde Merkez Bankası’nın görevlerini kendi avantajları için kullandığının konuşulmasına yol açtı. Önümüzdeki dönemde olabilecek en kötü senaryoda – IIB’nın iflas durumunda IIB’ye ait varlıklara Merkez Bankası el koyacak.

2010 yılına hızlı bir başlangıç yapan fakat Mayıs ve Haziran aylarında ciddi bir yavaşlamanın göze çarptığı eurotahvil ihraç piyasasına bakıldığında piyasadaki ılımlı havanın yatırımcıları riskli yatırım araçlarına yöneltmesinin etkisinde gelişmekte olan ülke eurotahvil ikinci piyasasında ralli yaşanırken birinci piyasa da hareketlilik kazandı.

Mayıs ve Haziran aylarındaki yavaşlamanın ardından düşük seviyelerdeki borçlanma maliyetlerinden faydalanmak isteyen gelişmekte olan ülke ve şirket kredilerinin ard arda piyasaya başvurmasıyla Temmuz ayında rekor seviyede borçlanma gerçekleştirildi.

Sene başından bu yana $166,5 milyara ulaşan fakat Mayıs ve Haziran aylarında sırasıyla $4,3 ve $9,9 milyarla sınırlı kalan gelişmekte olan ülke ve şirket eurotahvil ihraçları Temmuz ayında $38,5 milyar ile rekor seviyelere ulaştı. Temmuz ayı boyunca düşük seviyedeki borçlanma maliyetlerinin avantajını kullanarak başta Türkiye olmak üzere Hırvatistan, Polonya, Meksika, Kolombiya,Belarus, Brezilta,Şili gibi bir çok hükümet yoğun şekilde eurotahvil ihracı gerçekleştirdi. Temmuz ayı boyunca eurotahvil borçlanması gerçekleştiren kredilerin vade seçimlerine baktığımızda son dönemde yapılan ihraçlara benzer şekilde tercihlerin 5-10 yıl arasında orta vadeden yana kullanılıdığını gördük. İhraçların bölgesel dağılımına baktığımızda toplam ihraç büyüklüğünün %24’ünün Asya’dan, %41’inin ise Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’nden geldiğini Latin Amerika kredilerinin payının ise %35 olduğunu görüyoruz.

Temmuz ayı boyunca eurotahvil ihracı gerçekleştiren şirket kredilere baktığımızda Rusya’dan VTB, Sber, Promsvyaz ve Gazprom Bank; Brezilya’dan havayolu şirketi Gol Finance, Petrokimya şirketi Braskem, gıda şirketi JBS Friboi, ülkenin hisse senedi ve vadeli işlemler borsası BOVESPA, bankacılık sektöründen Banco Mercantil, BMG ve PanAmericano; Asya Bölgesinden ise State Bank of India, International Development Bank of India, NACF, Industrial Bank of Korea gibi isimlerin öne çıktı.

Ayın Konusu

Benzer Belgeler