• Sonuç bulunamadı

2. PAZAR ARAŞTIRMASI VE PAZAR PLANLAMASI

2.1. Pazar ve Talep Analizi

2.1.1. Sektörün Yapısı ve Özellikleri

Tekstil ve hazır giyim sanayisi, birbirleri ile olan etkileşimleri ve hazır giyim sanayisinin üretim ve dağı-tım zincirinden kaynaklanan yakın ilişkisi nedeniyle çoğu zaman birbiri yerine kullanılan iki terim olarak kullanılmaktadır. Ancak tekstil, sadece iplik ve kumaş üretimi anlamına gelmemekte, halıcılık, otomotiv, yangın söndürme hortumları gibi birçok farklı alanda da kullanılmaktadır. (Eraslan, Bakan ve Helvacıoğ-lu Kuyucu)

Uluslararası Sanayi Sınıflandırması Standardı (ISIC), tekstil ve hazır giyim sanayisini ISIC 17 ve ISIC 18 ile tanımlamaktadır. Bu iki sektör alt gruplara bölünmüş olup tekstil ve hazır giyim sektörleri dikey ola-rak yapılandırılmıştır. Sektörde ürün akışı, hammaddenin ipliğe dönüşmesi ile başlamakta daha sonra kumaş dokuma ve örme işlemleri gelmektedir. Sanayide polimerizasyon, eğirme, doku verme, örme, boyama, apreleme ve diğer önemli ekstrüzyon işlemleri yer almaktadır. (Eraslan, Bakan ve Helvacıoğlu Kuyucu)

Pamuk ipliği, pamuklu ve yünlü dokuma, suni sentetik ve ipekli dokuma ve trikotaj (örme) sanayisini içeren tekstil sektörünün son aşamasını hazır giyim oluşturmaktadır. Teknolojideki ve tüketici taleple-rindeki gelişmeler tekstil ürünlerinin ve sektörün kapsamını genişletmiştir. Tekstil sektörü, kullandığı hammaddeler ve işlem özellikleri bakımından hafif endüstri tanımına dâhil olmaktadır. Üretim aşama-ları ve kullanılan makinelerin çeşitliliği, üretim hızının düşüklüğü gibi nedenlerle emek yoğun bir sanayi dalı olarak tanımlanan tekstil sektörü son yıllarda sanayide görülen önemli yapısal değişiklikler sonucu sermaye yoğun bir sanayi dalı haline dönüşmüştür. (Çütcü ve Babalık)

Tekstil ve hazır giyim sanayisi tarih boyunca dünyada gelir getirimi en çok olan sektörler arasındadır.

Sektör İngiltere, Kuzey Amerika ve Japonya’da erken sanayileşme döneminde hayati rol oynamıştır.

Ancak 1970’lerden bu yana tekstil ürünleri üretimi ihracatı gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülke-lere doğru kaymıştır. Üretim maliyetlerinin yükselmesi ve istihdamda görülen kısıtlar nedeniyle Japon tekstil ve hazır giyim firmalarının üretim yatırımlarını 1970’lerde Asya ülkelerine yönlendirdikleri bilin-mektedir. Bu akımın etkisi ile Hong Kong, Güney Kore ve Tayvan tekstil ve hazır giyim sanayisinin ana ihracat kalemi haline gelmesi ile Asya’nın yeni sanayileşen ülkeleri konumuna yükselmiştir. Bu ülkeler ile birlikte Bangladeş ve Endonezya gibi az gelişmiş ülkeler düşük işgücü maliyetlerini bir rekabet gü-cüne dönüştürerek tekstil sektöründe küresel pazarlarda yer almaya başlamıştır. (Demirhan)

1980’lerden itibaren hız kazanan küreselleşme eğilimi tekstil ve hazır giyim sanayisinde ticaret akışını hızlandırmıştır. Bunun sonucu olarak son otuz yıl içinde sektörün toplam kapasitesinin yaklaşık yarısı gelişmiş ülkelerden gelişmekte olanlara kaymıştır. Doğal olarak tekstil sektörü günümüzde en fazla küreselleşmiş endüstrilerden biri olarak tanımlanmaktadır. (Demirhan)

Günümüzde tekstil ve hazır giyim sanayisi gelişmekte olan ülkelerde ekonominin ana istihdam yara-tıcısıdır. Tekstil sektöründe istihdamın oldukça geniş bir kapasiteye sahip olmasında dolayı sektörde küresel olarak kaç kişinin çalıştığını tahmin edebilmek oldukça güçtür. Ancak Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO) verilerine göre yaklaşık 26,5 milyon kişi bu alanda istihdam edilmektedir. 13 milyon kişi hazır giyimde, 13,5 milyon kişi tekstil sektöründe çalışmaktadır. Bahsi geçen bu personeller yalnızca imalat aşamasında istihdam edilmektedir. Perakende ve diğer destekleyici sektörlerle birlikte bu sayı çok daha fazla olmaktadır. Tekstil sektöründe yalnızca Çin’de 7,5 milyon kişinin istihdam edildiği tahmin edilmektedir. (Demirhan)

BOYA APRE İLE ENTEGRE ÖRME KUMAŞ TESİSİ YATIRIM FİZİBİLİTESİ

18

Tekstil ve Hazır Giyim Antlaşması, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından 1995 yılında imzalanmış olup 2005 sonrası tekstil ve hazır giyim ticaretinin tamamen liberalleşmesini öngörmektedir. Tekstil ve Hazır Giyim Antlaşması’nı takiben 2001 yılında Çin’in DTÖ’ye üye olarak bir anda bu anlaşmaya taraf olması dünya tekstil, hazır giyim ve deri ürünleri sektörlerinde yeni bir dönem başlamasına neden olmuştur.

Böylece 2000’li yılların üretim merkezi olan Çin, ithalatçı ve yatırımcı kimliğini bu dönemde kazanma-ya başlarken Bangladeş ve Vietnam gibi ülkeler gerek üretim maliyetlerinin düşük olmasının etkisiyle gerekse önemli ithalatçı ülkelerle imzaladığı tercihli ticaret anlaşmaları ve düzenlemeleri vasıtasıyla sektörde önemli üreticiler ve ihracatçılar haline gelmiştir. (Demirhan)

2008 yılında ABD’de başlayan küresel kriz 2011 yılı itibarıyla AB ülkelerini de etkileyerek dünyada tüke-tici talebinin azalmasına neden olmuştur. 2009-2010 yıllarında tekstil, hazır giyim ve deri sektörlerinde küresel ticarette %15’lere varan bir düşüş gözlenmiştir. 2010-2011 yıllarında dünya ticaretinde genel bir toparlanma yaşanmıştır. 2012 yılında ise AB’de etkisini tekrar hissettiren krizle beraber hafif bir düşüşe geçmiştir. 2011 yılında tekstilde 349 milyar dolar olan dünya ihracatı 2012’de 332 milyar dolara, hazır giyimde 410 milyar dolardan 409 milyar dolara düşmüştür. 2012 yılında tekstil, hazır giyim ve deri sek-törlerinin dünya ticaretindeki payı %5 olarak gerçekleşmiştir. (T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı)

Tablo 21 – 2016, 2017, 2018 Dünya Hazır Giyim Sektöründe Dünya Ticareti ve En Çok İhracat Yapan İlk Yirmi Ülke

Ülkeler 2016 2017 2018

Dünya 216.977.646 226.153.509 242.929.722

Çin 74.413.441 71.823.613 73.525.495

Bangladeş 16.370.211 17.385.701 19.048.203

Vietnam 10.801.484 11.987.596 14.584.730

Almanya 8.220.931 9.970.807 11.106.575

İtalya 7.863.837 8.738.980 9.530.072

Hindistan 7.910.076 8.347.381 7.561.110

Türkiye 8.849.344 8.840.031 9.052.153

Hong Kong 7.769.869 7.090.948 6.964.200

İspanya 4.955.269 5.590.224 5.930.565

Fransa 4.323.473 4.704.987 5.251.735

Belçika 5.044.228 5.320.199 5.752.651

Birleşik Krallık 3.433.028 3.563.362 3.888.211

Hollanda 4.719.219 5.391.774 6.302.096

Endonezya 3.291.259 3.735.549 4.073.930

Kamboçya 6.108.119 7.629.533 8.424.812

ABD 2.611.477 2.684.970 2.889.855

Polonya 2.171.126 2.469.524 2.953.221

Pakistan 2.347.471 2.515.943 2.860.768

Sri Lanka 2.702.979 2.727.908 2.884.049

Meksika 1.699.339 1.599.729 1.726.831

Kaynak: Trademap, 2019

BOYA APRE İLE ENTEGRE ÖRME KUMAŞ TESİSİ YATIRIM FİZİBİLİTESİ

19 Tabloda dünya hazır giyim ihracatında 2016 yılı verilerine göre ilk yirmi ülke yer almaktadır. İlk yirmi ülkenin gelişmişlik seviyelerinin birbirinden oldukça farklı olduğu görülmektedir. Ayrıca tabloda gö-rüldüğü üzere dünya tekstil ihracatının her geçen yıl gelişme gösterdiği görülmektedir.

Çin tekstil ve hazır giyimde en büyük üretici ve ihracatçı konumunu uzun yıllar devam ettirmiştir.

2012 yılı tekstil ihracatında Çin, Türkiye ve Hindistan dışında sektör ihracatında ilk sıralarda yer alan tüm ülkelerin ihracatı bir önceki yıla kıyasla düşmüştür. Bunun sebepleri arasında ekonomik etkenler ve sektörün gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelere kayması yer almaktadır. Hazır giyimde ise Çin’in yanında Bangladeş, Vietnam, Türkiye ve özellikle bir önceki yıla göre %50 artışla Kamboçya ihracatta performans arttıran başlıca ülkeler arasındadır. 2016 yılında ise dünya hazır giyim ihraca-tında ilk sıralarda yer alan ve en çok ihracat yapan ilk beş ülke Çin, Bangladeş, Vietnam, İtalya ve Almanya olmuştur. 2016 dünya tekstil ihracatı sıralamasında ilk yirmi ülke, dünya hazır giyim ihraca-tının %85,27’sini oluşturmaktadır. 2016 itibariyle, ilk yirmi ihracatçı ülke arasında en fazla paya sahip ülke %33,67 ile Çin, en az paya sahip ülke ise %0,93 ile Meksika olmuştur. 2018 yılında ise en fazla paya sahip olan ülke Çin olarak tekstil ihracatındaki liderliğini korumuştur. (Özcan ve Adıgüzel) Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde dünyanın ikinci büyük tedarikçisi olan AB ülkeleri üretimlerini Çin, Türkiye, Bangladeş, Hindistan gibi büyük üretici ülkelere yaptırarak aynı zamanda en büyük alıcı ko-numunu sürdürmektedir. Tekstil sektörünün genel yapısından kaynaklı olarak böyle bir eğilime giren AB ülkeleri sektör ithalatında ön planda bulunmaktadır. AB ülkeleri içinde İtalya ve Almanya ise gerek üretim gerekse de ithalat alanında liderliği paylaşmaktadır. (Özcan ve Adıgüzel)

Günümüzde küresel tekstil ve hazır giyim sektörü son dönemde yaptığı atılımlarla ve yeniliklerle ön plana çıkmaktadır. Hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren gelişmiş ülkeler üretimde ucuz kaynak arayışına girmiş olup gelişmemiş ülkelerde tekstil sektörünün gelişmesini sağlamıştır. Yeni teknolo-jiler, tasarım, yönetim ve önemli markalarla işbirliği, hammaddeye ulaşmada kolaylık, tedarik alanın-daki gelişmeler, politik ve ekonomik istikrar tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmalar açısından oldukça önemlidir. Tekstil ve hazır giyim sektöründe kadın, çocuk ve erkek giyimde toptan satışlar artış kaydetmektedir. Öte yandan küresel ihracatta kotaların kalkmasıyla beraber ucuz işgücü avan-tajına sahip olan ülkeler sektörde güçlenmektedir. (Tekstil Sertifikasyon Merkezi)

Çin’in toptan giysi satışlarını AB ve ABD’den Asya ülkelerine yönlendirmesi tekstil sektöründe ülkenin öne çıkmasını sağlamıştır. Hindistan, Çin’in ardından tekstil ve hazır giyim sektöründe en çok tercih edilen ülkeler arasında yer almaktadır. Hindistan’ın sektörde ihracatını artırmasında birçok etken bulunmakta olup bunlar zengin hammadde kaynaklarına sahip olması, düşük işgücü maliyetleri, gi-rişimcilik ve tasarım alanında yaratılan yenilikler ve ülkenin dışa açılım stratejisidir. Tüm bu etkenler Hindistan’ı önemli bir tekstil merkezi haline getirmiştir. (Şahin)

Türkiye ve Brezilya tekstil sektörü yatırım alanında yükselen pazarlar olarak görülmektedir. Öte yan-dan Vietnam ve Kamboçya son dönemde tekstil ve hazır giyim ihracatında öne çıkan ülkeler arasın-da yer almaktadır. ABD’nin Çin’den olan tekstil ve hazır giyim ithalatını Vietnam’a kaydırması Vietnam için avantaj yaratmıştır. Ayrıca son yıllarda Çin’de üretim maliyetleri, işgücü maliyetlerindeki artış ne-deniyle yükselmiştir. Bu durum yatırımcıların üretim maliyetlerinin düşük olduğu başka ülkeleri tercih etmesine neden olmuştur. Vietnam’ın hazır giyim ihracatında ABD, Japonya ve Güney Kore ön planda bulunmaktadır. AB ve ABD’nin Çin’e karşı kota uygulamaları gibi kısıtlayıcı girişimler Kamboçya’nın hazır giyim sektörünün güçlenmesini ve ihracatının artmasını sağlamıştır. Kamboçya’nın tekstil ve giyim sektörü ihracatında ABD ilk sırada yer almakta olup onu İngiltere ve Almanya takip etmektedir.

Üretim tarafında ise tekstil sektörünün en önemli hammaddelerinden biri olan pamuk üretiminde Hindistan, Çin ve ABD’nin başı çektiği görülmektedir. (Şahin)

BOYA APRE İLE ENTEGRE ÖRME KUMAŞ TESİSİ YATIRIM FİZİBİLİTESİ

20

Türkiye, Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) ülke bazlı verilerine göre dünya tekstil ve hazır giyim ihra-catında ilk sıralarda yer almaktadır. Deri ürünleri ihraihra-catında ise liderliği Çin uzun yıllardır korumakta-dır. Vietnam, Çin ile birlikte ihracat artışı ile dikkat çeken bir diğer ülke konumundakorumakta-dır. Deri ürünlerin-de liürünlerin-der ithalatçı ülkeler yine büyük ihracatçı konumundaki AB ve ABD’dir. Ticaret hacmi bakımından en yoğun tekstil ve hazır giyim ticareti Asya ülkelerinde gerçekleşmektedir. Bunun en büyük sebebi sektörün emek yoğun bir sektör olması ve bu doğrultuda ucuz işgücünün Asya kıtasında yer alması-dır. (Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği)

Tekstil ve hazır giyim sektörü, elyaf ve ipliği kullanım eşyasına dönüştürecek süreçleri kapsayan işlemleri içermektedir. Bu tanıma göre sektör elyaf hazırlama, iplik, dokuma, örgü, boya, apre, kesim ve dikim üretim süreçlerini kapsamaktadır. Elyaftan iplik ve mamul kumaşa kadar olan kısım tekstil, kumaştan giyim eşyası elde edilene kadar olan süreç ise hazır giyim sektörünün içinde değerlendi-rilmektedir. (Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı)

Şekil 1 - Tekstil ve Hazır Giyim Sanayisinde Üretim Süreci

Kaynak: Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, 2019

Tekstilin sahip olduğu bu alt üretim sektörleri kendi aralarında sermaye yoğun veya emek yoğun oluş bakımından oldukça büyük farklılıklar göstermektedir. Kimyasal (insan yapısı, sentetik ve suni) elyaf ve iplik çekimi dünyanın en sermaye yoğun sanayi sektörü olan petro-kimya sanayi içinde yer alırken; iplik, dokuma, örme ve tekstil terbiye işletmeleri dördüncü sermaye yoğun sanayi sektörünü oluşturmaktadır. Hazır giyim ise hala emek yoğun bir sanayi sektörüdür. Tekstilin alt sektörleri ser-maye yoğundan emek yoğuna doğru aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedirler: (Öngüt)

Tekstil Terbiye: Tekstil terbiye işlemi ile ham tekstil yüzeyleri ağartma, merserizasyon, boyama, apre gibi terbiye işlemlerinden geçirilerek modaya ve kullanılacağı yere göre tuşe (tutum), renk, parlaklık, nem çekme, buruşmazlık, keçeleşmeme, tutuşmazlık, antibakteriyel, anti statik, leke tutmama gibi özellikler kazandırılmaktadır. Bu süreçteki işlemler çoğunlukla kimyasal özellikte olup çevresel açı-dan olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Terbiye işlemi kumaşa katma değer katan önemli bir üretim aşamasıdır. (Birleşmiş Milletler)

Terbiye işlemi kumaşlara suya, ateşe ya da kırışıklığa dirençli olması gibi özelliklerin kazandırılması için gerçekleştirilen işlemlere denmektedir. Bu amaçlara yönelik olarak farklı terbiye kimyasalları kullanılmaktadır. Bromine edilmiş difenil eterler (PBDE) gibi halojenize bileşikler ve alev geciktirici olarak kullanılan ağır metalleri içeren bileşikler çevresel etki bakımından oldukça sorunludur. PB-DE’ler oldukça kalıcı olmakla beraber fosfor bazlı alev geciktiriciler geleneksel biyolojik arıtma ile giderilememektedir. İnorganik tuzlar ve fosfonatlar kalite açısından tam olarak tatmin edici

olma-BOYA APRE İLE ENTEGRE ÖRME KUMAŞ TESİSİ YATIRIM FİZİBİLİTESİ

21 salar da çevresel açıdan daha iyi alternatiflerdir. Poliklorlu fenoller (PCP), metalik tuzlar (arsenik, çinko, bakır veya cıva), diklorodifenildiklorodietilen (DDE) ve dikloro-difeniltrikloroetilen (DDT) gibi biyositler, ihraç edilen kumaşlarda küf ve mantarı önlemek için koruyucu olarak kullanılmaktadır. Bu maddelerin hepsi yüksek oranda toksik madde içermektedir. (Birleşmiş Milletler)

Ön Terbiye: Ön terbiye işlemi kumaşa doğrudan satış için artı bir değer kazandırmayan işlemlere denmektedir. Daha çok bir tekstil ürününü terbiyede sonraki işlemlere hazırlayan, genelde ekstraktif yani üründe ağırlık kaybına sebep olan işlemlerdir. Ön terbiye işlemleri özellikle doğal lifler için olduk-ça önemlidir. Ön terbiye işlemi çoğunlukla pamuklu kumaşlar için söz konusudur. Ön terbiye işlemi fırça-makas, haşıl sökme, pişirme, kaynatma, ağartma, merserizasyon vb. işlemleri içermektedir. Ön terbiye işlemleri genellikle hazırlama amaçlıdır. Bu işlemler kumaşta fazla bir değer artışı yaratma-dıkları için pasif işlemlerdir. Mümkün olduğu kadar bu işlemler kombine edilerek bir arada, optimum maliyetle ve özenli bir şekilde yapılmalıdır. (Birleşmiş Milletler)

Şekil 2 - Terbiye İşlemi

Kaynak: Google Görseller, 2019

Renklendirme (Boyama ve Baskı): Renklendirme işlemi ile tekstil ürünleri istenilen renkle ve desen-lerle donatılmaktadır. Renklendirmenin asıl amacı kumaşa ilk bakış ve ilk etki için çekicilik ve albeni kazandırmaktır. Renklendirme son derece geniş, çok sayıda ve çeşitte işlemden oluşmaktadır. Renk-lendirme işlemleri moda, göz zevki ve çekicilik için mutlaka gereklidir. Bu işlemler aktif işlemler olup ürüne değer artışı kazandırmaktadır. (Birleşmiş Milletler)

Bitim İşlemleri (Apre): Bitim işlemleri ön terbiye ve renklendirme işlemlerinden sonra kumaşlara uy-gulanılan kimyasal ve mekanik işlemlerden oluşmaktadır. Burada asıl amaç kumaşın tutumunu, gö-rünümünü ayarlamak ve geliştirmek, mümkünse o ürüne su tutmazlık, su geçirmezlik, güve yemezlik apreleri gibi yeni kullanım özellikleri kazandırmak veya sahip olunan özellikleri geliştirmektir. Hazır giyim için kesim ve dikim kolaylıkları sağlamak işlemin sağladığı özellikler arasında yer almaktadır.

(Birleşmiş Milletler)

BOYA APRE İLE ENTEGRE ÖRME KUMAŞ TESİSİ YATIRIM FİZİBİLİTESİ

22

Şekil 3 - Renklendirme İşlemi

Kaynak: Google Görseller, 2019 2.1.2. Pazarın Büyüklüğü ve Profili

Türkiye’de tekstil üretiminin tarihi Osmanlı Dönemine kadar uzanmakta olup 16. ve 17. yüzyılda tekstil üretimi oldukça yaygın ve ileri düzeyde yapılmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarına kadar sanayinin tekstil üzerine kurulu olması da sektörün öneminin bir göstergesi niteliğindedir. 20. yüzyıl-da gelişimi artan tekstil sektörü açısınyüzyıl-dan, 1923-1962 yılları arasınyüzyıl-da ülkede önemli bir üretim kapa-sitesi oluşmuştur. Tekstil sektörünün temel hammaddesi olan pamuğun Türkiye’de önemli miktarda yetiştiriliyor olması, izleyen yıllarda ülkede tekstil sektörünün daha da gelişmesine hizmet etmiştir.

1972 yılına kadar olan süreçte ilk planlı kalkınma denemesinin yapılması sektörü daha fazla genişlet-miştir. 1989 yılına kadar olan süreç ise sektörün dışa açılma yılları olmuştur. (Ventura)

Tekstil sektörüne paralel olarak hazır giyim sektörü de gelişme göstermiştir. 1990’lı yıllara gelindi-ğinde tekstil sektörünün gösterdiği yüksek ihracat performansı, Türkiye’nin genel ihracatı içindeki payının %11’e çıkmasını sağlamıştır. Tekstil sektörü, ekonominin önde gelen bileşenlerinden biri du-rumuna gelmiştir. AB ile Gümrük Birliği dikkate alınarak 1994 ve 1995 yıllarında yapılan ilave yatırım-larla beraber Türkiye’de tekstil konusunda önemli miktarda üretim kapasitesi oluşmuştur. Sektörün kurulu makine parkı açısından kapasite değerlendirildiğinde dünya kısa elyaf iğ kapasitesinin %3,7’si, uzun elyaf iğ kapasitesinin %5,2’si, OE rotor kapasitesinin %6,4’ü, mekiksiz dokuma tezgâhlarının

%2,7’si, mekikli dokuma tezgâhlarının %1,8’i ve yünlü dokuma tezgâhlarının %5’i Türkiye’de bulun-maktadır. (Ventura)

Tekstil sektörünün, hazır giyim sektörüne nazaran daha sermaye yoğun bir yapısı bulunmaktadır.

Sektörde işletmeler genellikle orta büyüklükte örgütlenmiş olup entegre büyük tesisler de maktadır. Türkiye genelinde ihracata yönelik üretim yapan yaklaşık 7.500 tekstil imalatçısı bulun-maktadır. Tekstil ürünleri üretimi, kurulu kapasite ve üretim bakımından İstanbul, İzmir, Denizli, Bursa, Kahramanmaraş, Gaziantep gibi illerde yoğun olarak yapılmaktadır. (Ventura)

Tekstil sektörünün makine parkı genel olarak oldukça yüksek teknoloji ile donanımlıdır. Ayrıca Türki-ye’de çok gelişmiş bir tekstil terbiye sanayisi de bulunmakta olup bu sayede katma değeri yüksek ve özellikli ürünler rahatlıkla üretilebilmekte ve pazarlanmaktadır. Tekstil ihracatında pamuk elyaf, iplik ve dokuma kumaş gibi pamuklu ürünler %25 gibi önemli bir paya sahiptir. En fazla ihraç edilen tekstil ürünleri pamuklu dokuma kumaşlar, yatak çarşafları, örme mensucat, ambalaj için torba ve çuvallar ile sentetik-suni devamsız liflerden dokuma kumaşlardır. (Ventura)

BOYA APRE İLE ENTEGRE ÖRME KUMAŞ TESİSİ YATIRIM FİZİBİLİTESİ

23 Tablo 22 – 2006-2016 Nihai Tüketim Harcamalarına Göre Ülke ve Bölgeler (Nominal, Milyar ABD Doları)

Bölge 2006 2016 2006-2016 Yıllık Bileşik

Büyüme

Dünya 29.983 43.886 4%

ABD 9.304 12.821 3%

Uzak Doğu ve Pasifik 5.602 10.634 7%

Avrupa Birliği 8.813 9.240 0%

Çin 1.055 4.405 15%

Japonya 2.532 2.758 1%

Almanya 1.710 1.852 1%

Birleşik Krallık 1.758 1.742 0%

Orta Doğu ve Kuzey

Afrika 772 1.724 8%

Fransa 1.281 1.364 1%

Hindistan 523 1.331 10%

Brezilya 669 1.150 6%

İtalya 1.156 1.131 1%

Kaynak: Dünya Bankası, 2019

Küresel ölçekte en fazla giyim ve ev tekstili tüketim harcaması Çin, AB ve ABD tarafından gerçekleş-tirilmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin artması ile toplam tüketim içinde giyim ve ev tekstili harcamalarının payı yaşam standartları doğrultusunda değişmektedir. Tabloda görüldüğü gibi geliş-miş ülkelerde tüketim harcamaları içinde giyim ve ev tekstilinin payı %3-%5 bandında yoğunlaşmak-tadır ve gelişmekte olan ülkelerde ise %10 seviyesine kadar yükselmiştir.

Şekil 4 - 2016 Yılı Küresel Giyim ve Ev Tekstili Nihai Tüketim Harcamaları (Nominal)

Giyim ve Ev Tekstili Harcamaları (Milyar ABD Doları)

Kaynak: OECD, 2019

Tekstil ve hazır giyim sektörleri için önemli olan pazarların, toplam tüketim harcamaları içindeki hazır giyim ve

BOYA APRE İLE ENTEGRE ÖRME KUMAŞ TESİSİ YATIRIM FİZİBİLİTESİ

24

ev tekstili harcamaları şekildeki gibidir. Son yıllarda yüksek hızla büyüyen ve tüketim bazlı büyüme politikası ile büyüme hızının ve nihai tüketim harcamalarının artması beklenen Çin’in, orta vadede giyim ve ev tekstili harcamalarına göre küresel ölçekte en büyük pazar olacağı beklenmektedir.

Tekstil ve hazır giyim sektörleri, Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) içindeki payı, sağladığı istihdam ve yüksek ihracat potansiyeli ile Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında yer almaktadır. Tekstil ve hazır giyim sektörleri birlikte değerlendirildiğinde ülkenin GSYH’sinin %10’unundan fazlası ve imalat sanayisinde yaratı-lan katma değerin %16’sı bu sektörlerden sağyaratı-lanmaktadır. Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörlerinin bugün geldiği gelişim seviyesi AB pazarına yapılan ihracat ağırlıklı üretimle gerçekleştirilmiştir. Türkiye 1996 yılında AB ile gerçekleştirdiği Gümrük Birliği Antlaşması sayesinde bu tarihten itibaren bu pazara kotasız ihracat yapma imkânını elde etmiştir. Türkiye 2007 yılı sonrasında AB pazarına tekstil ve hazır giyim sektöründe ko-tasız olarak ihracat yapmaya başlayan Çin ile rekabet etmeye başlamıştır. Fiyatta rekabet etmenin oldukça zor olduğu Çin karşısında, moda ve marka eksenli ve katma değeri yüksek ürünler ile rekabet içinde olmanın önemi artmıştır. Bu süreç içinde Türkiye, bu sektörlerde rekabet etmenin yollarını öğrenmeye başlamış, ürün kalitesi, moda ve trendleri belirleme gücüne sahip tasarımları ve yüksek teknolojisiyle dünyada çok özel bir konum elde ederek kendine daha ileri düzeyde yeni hedefler belirlemeye başlamıştır. (Herry Hazır Giyim Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi)

Tablo 23 – 2018-2019 Genel İhracat Performansı İçinde Toplam Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü İhracatının Payı

Birim: 1000$ 2018 Şubat 2019 Şubat Değişim %

Türkiye Genel ihracatı 13.148.170 13.602.824 3,5

Toplam Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü

İhracatı 864.338 782.585 -9,5

Toplam Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü

Toplam Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü

Benzer Belgeler