• Sonuç bulunamadı

3. Küfür ve Kafirler

1.2. Yahudiler ile İlgili Benzetmeler

2.1.2. Savrulan Kül

“Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Amelleri fırtınalı bir günde rüzgarın önüne atıp savurduğu bir küle benzer. Kazanmış olduklarından hiçbir şey elde edemezler. İşte o derin sapıklık da budur.”422

Bu ayetin öncesindeki ayetlerde kafirler için cehennemin varlığı, orada irinli sudan içecekleri, yutmaya çalışıp yutamayacakları ve dört bir taraftan ölüm geldiği halde ölemeyecekleri bildirilmişti.423 Böyle olunca bu kimselerin “dünyada yaptıkları fakirlere yardım, misafir ağırlama ve benzeri dünya hayatında faydalı ve iyi işlerden

420

Elmalı, a.g.e., VI/70. 421 Kutup, a.g.e., X/520. 422 İbrahim, 14/18 423 İbrahim, 14/16-17

yararlanıp yararlanamayacakları sorusu” akla gelmektedir. Aynı soruyu şöyle de sorabiliriz: “Bir insan tevhid inancını kabul etmemekle birlikte ahlakın tüm gereklerini yerine getirse, ondan hiçbir kötülük ortaya çıkmasa durumu ne olur? İşte Yüce Allah bu ve benzeri ayetlerle bu soruyu cevaplamaktadır. Bu soruya cevap olmak üzere onların dünyada yaptıkları ve kazandıkları -ne kadar çok iyi olursa olsun- fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu kül yığınına benzeterek ahirette hiçbir değer ifade etmeyeceğini, bunun da telafisi mümkün olmayan bir ziyan ve bir yanılgı olduğunu vurgulamıştır.424

İlahi davete karşı sadakatsiz, inançsız ve isyankar olanlar ve peygamberin davet ettikleri yola uymayı kabul etmeyenler, sonunda hayatları boyunca kazandıklarının ve yaptıkları işlerin bir yığın kül kadar değersiz olduğunu göreceklerdir. Uzun yıllar boyunca biriken büyük bir kül tepeciği nasıl fırtınalı bir günde rüzgar tarafından darmadağın ediliyorsa, aynı şeklide onların bütün büyük işlerinin o fırtınalı kıyamet gününde bir yığın külden başka bir şey olmadığı görülecektir. Onların göz kamaştırıcı kültürleri, büyük medeniyetleri, muhteşem krallık ve devletleri, büyük üniversiteleri, bilimleri, edebiyatları ve ikiyüzlüce yapılan ibadetleri, fazilet dedikleri davranışları, dünya hayatında övündükleri yararlı ve ıslah edici hareketleri, o gün bir yığın kül kadar değersiz olacak ve kıyamet gününün ‘fırtınası’ tarafından etrafa saçılacak. O denli ki o gün ilahi teraziye koymaya değecek en ufak bir yararlı iş bile bulamayacaklar.425

Bu, Allah ile birlikte başkalarına ibadet eden, peygamberlerini yalanlayan, amellerini doğru olmayan bir zemin üzerine kuran kafirlerin amelleri hakkında verilen bir misaldir. Kafirlerin binaları yıkılacak ve ona en ihtiyaç duyduklarında bulamayacaklardır. Onlar kendilerini bir şey üzere sanarlarken hiçbir şey bulamayacaklar, ondan şiddetli esen bir fırtınadan geriye kalan kül misali bir miktar elde edeceklerdir.426 “Çünkü o gün, daha önce hiç hesaba katmadıkları şeyler Allah tarafından gözlerinin önüne serilecektir.”427

424

Karaman ve arkadaşları, a.g.e., III/310. 425

Mevdudi, a.g.e., II/512. 426

İ. Kesir, a.g.e., IV/117. 427

Çünkü Allah, insanları önce kendisine ve gönderdiği peygamberlere iman etmekle yükümlü kılmıştır. Kafirlerin dünya hayatında ortaya koydukları güzel eserler, insanlar için fayda sağlayan hizmetler değerli olmakla birlikte Allah’a ve ahirete inanmadan yapıldığı takdirde karşılıkları da dünyada alınacak, ahirette sahiplerine bir fayda sağlamayacaktır. Zaten bunları yapanların da amacı dünya hayatıyla sınırlıdır.

Allah Teala kendine iman ve onu görüyorcasına kulluk etmek olan “ihsan” temelleri üzerine oturmadığı, kendinden başkasının beğenisi gözetilerek ve kendi buyruk ve yasaları gözetilmeden yapıldığı gerekçesiyle bu tip kimselerin yapmış olduğu her iş ve çabanın karşılıksız olacağını bu örnekle açıklamaktadır.428 Onların çaba ve amelleri temeli olan bir zemin üzerine de değildir, düzgün de değildir dolayısıyla en muhtaç oldukları bir zamanda onu bulamayacaklardır.

Ayetteki ‘fırtınalı bir günde rüzgar’ ifadesinden de rüzgarın, küle yönelik etkisinin büyüklüğünü anlıyoruz. Böyle bir etki, külün bir daha bulunup bir araya getirilemeyeceğini ifade etmektedir.429

Amellerin boşa gidişini böyle canlandırmak istiyor ayeti kerime. O amellerin sahipleri hiçbirisini ellerinde tutamıyorlar, hiç faydalanamıyorlar ondan. Ayeti kerime işte bu gerçeği canlandırıyor bu sahnede. Ama canlı ve hareketli olarak. Bu konuda insanın duygularını o derece harekete geçiriyor ki mücerret olarak ‘yapılan işlerin kaybolup heba olmasını’ hiçbir ifade bu derece canlı ve hareketli olarak anlatamaz.

Bu tabloda kafirlerin halleriyle ilgili objektif bir gerçek yatıyor. Şöyle ki; iman kaidesine dayanmayan bir hareket, Allah’ın kopmaz bağı olan İslam bağının bağlamadığı bir iş, yapılan şeyi sebebe ve sebebi de Allah’a bağlayan bir irtibatın bulunmadığı bir amel… Boştur, kül gibi savruktur. Şu halde önemli olan yapılan işten ziyade o işi yaptıran sebeptir. Hareket daha çok vasıtalı bir faaliyet tarzıdır ve insan vasıtadan ancak gaye ve maksat farkı ile ayırt edilebilir.430

428

İbnü Kayyim, a.g.e., II/92. 429

Kurtubi, a.g.e., IX/353. 430

Fahru’r-Razi yukarıda anlattıklarımıza yer vermekle birlikte yanı sıra bir bakış açısı daha kazandırmaktadır. O’na göre boşa çıkan onların iyi işleri değil, putlara tapmaları ve yalvarmalarıdır. Yani o tapmaları ve yalvarmaları boşunadır. Ne kadar yalvarıp yakarsalar, onlardan bir yarar göremezler. Boş yere kendilerini yormuş olurlar.431

Öyle zannediyoruz ki Razi bu ayetin anlamını şimdi vereceğimiz ayetle birlikte düşünmektedir: “Kafirlerin dua ve ibadetleri de tamamen beyhudedir.”432

Bu ayette mü’minler için de bir uyarı ve hatırlatma vardır. Ayet kafirler içindir deyip işi bitirmemek gerekir. Amellerin boşa çıkması, boşa gitmesi tehlikesi mü’minler için de geçerlidir. Amelleri sadece Allah rızası için ve Allah’ın emrettiği şekilde yapmak gerekir. Bu iki konudaki sıkıntılar amellerin boşa gitmesine sebebiyet verebilir.

“Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunun düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah kafirleri doğru yola iletmez.”433434