• Sonuç bulunamadı

B. NURETTİN TOPÇU’DA DİNDARLIK ÇEŞİTLERİ

2. Samimi Dindarlık ve Özellikleri

Topçu’nun “gerçek dindar” 237, “gerçek mümin”238, “gerçek ve bütün dindar”239, “iman adamı”240, “mesuliyet adamı”241 gibi isimlerle bahsettiği kişilerin ortak iki özelliği olan; samimiyet ve mesuliyet sahibi kişiler olmaları sebebiyle bunları samimi dindarlık başlığı altında topladık. Çünkü Topçu’nun dindarlık anlayışında “samimiyet” dindarlığın olmazsa olmaz şartlarından birisidir.

Zira ona göre samimilik, dindarlıktan hiçbir zaman ayrılmaz. İnsan samimiliğini kaybettiği zaman Allah’tan uzaklaşır. Samimilik; kendi ruhunun derindeki yaşayışını hareketleriyle ve bütün iradesiyle takip etmek ve kalbinin yolunda yürümektir. Kalbin

233 Nurettin Topçu, Yarın Türkiye, s.29, Kültür ve Medeniyet, s.86, Ahlâk Nizamı, s.153 234 Nurettin Topçu, Ahlâk Nizamı, s.266,277

235 Nurettin Topçu, Kültür ve Medeniyet, s.97

236 Nurettin Topçu, İslâm ve İnsan – Mevlâna ve Tasavvuf, s.21,22 237 Nurettin Topçu, Kültür ve Medeniyet, s.57

238 Nurettin Topçu, Ahlâk Nizamı, s.298 239 Nurettin Topçu, Taşralı, s.258 240 Nurettin Topçu, Büyük Fetih, s.43 241 Nurettin Topçu, Yarınki Türkiye, s.186

emirlerine uymasını bilmektir. Samimilik nefsinden sıyrılmak ve sonsuzluğa yönelmektir. Dindarlığın şartıdır.242

Samimiyetsizlik ise kalbe karşı gelmektir. Samimiyetsiz kişiler dinin ülkesine ayak bile basamayan bedbahtlardır.243

Samimi dindarlar fikir adamlarının ön safında yürürler. Onların yürüyüşü hamleyi, bakışlara aşkı, işaretleri, isyanı andırır. Halktan hiçbir şey istemeyen, kimsenin huzurunda eğilmeyen menfaat ve istirahat tanımayan, halk arasında eğlenmeyen bu hizmet ehli insanlar Topçu’nun tasvip ettiği din adamlarıdır. Bunlar cemaate şekilperestlik, yamaları satmayan, mukaddesatlarına kapanmış, cemaatin ruhunun selameti için uğrunda nefislerini fedaya hazır, halkın bütün dertlerine varlıklarında deva taşıyan, birinin enerjisi bin kişiye kâfi olan iman adamlarıdır.244 En fani hareketlerine bile sonsuzluğun iradesini yerleştirdikten sonra sonsuzluk iradesinde varlığını eriterek ona teslim olanlardır.245

Samimi dindarlar cemiyetten, cemiyetin alkışından iltifatından kaçarlar. Kimseyi kendi arkasından gitmek için zorlamazlar. Çünkü Topçu’ya göre dinin propagandası olmaz. Samimi dindarlar arkalarından gelmesi için kimseyi zorlamadıkları gibi tuttukları yolun doğruluğunu ispata da lüzum görmeyen kişilerdir.246

Samimi dindarlar üstün insanlardır. Ruh dünyasının kahramanlarıdır. Onlar cemiyetin içinde olmakla beraber, onunkilerden başka ve onunkilere zıt değerlerle yaşarlar.247 Bu gerçek dindarların hareketi ibadet, sözü dua, bakışı rahmet, beraberliği kuvvettir.248

Samimi dindarlar, şekilci dindarların aksine ibadetleri bazı hareketlerle sınırlı olmayan dindarlardır. İbadet onların bütün hareketlerine nüfuz etmiştir. Bunlar şekilciler gibi yalnız mabette değil, hayatının her hadisesinde, gündelik hareketlerinde bile ibadet halindedirler.249 Samimi dindarlar, şekilci dindarlar gibi kanunlarla ve nizamlarla musallat bir kara kuvvet değildir. Onlar ruhlara hayat ve nizam aşısı yapacak doktorlardır. Her sahada mücadelesini sevgi silahıyla yapmasını bilen ümit ve iman kaynağı kişilerdir. Topçu’nun idealindeki din adamı diye bahsedebileceğimiz samimi dindarlar, hayatın her alanında yer

242 Nurettin Topçu, İslâm ve İnsan – Mevlâna ve Tasavvuf, s.42,48 243 Nurettin Topçu, a.g.e., s.47

244 Nurettin Topçu, Büyük Fetih, s.43

245 Nurettin Topçu, İradenin Davası – Devlet ve Demokrasi, s.15 246 Nurettin Topçu, Yarınki Türkiye, s.45

247 Nurettin Topçu, a.g.e., s.48

248 Nurettin Topçu, Kültür ve Medeniyet, s.57

alırlar; hastanede, hapishanede, muzdarip işçinin yanında, yalnız ve sahipsiz yaşayanların başucunda…Öyle ki mihraptaki vazifeleri en son görevleri haline gelir.250

Samimi dindarlar safında yer alan, Topçu’nun tasvip ettiği din adamı her şeyi okumak, her ilme aşina olmak, herkesi okutmak ve ilmi sevdirmek, hurafelerle mücadeleyi akıl ve irfan vasıtalarıyla yapmak, sahipsiz ve yetim çocukları yetiştirmek, yoksullara hatta işsizlere yardım elini uzatmak ile mesuldür. Bu din adamları akıl hastasının olduğu gibi üniversite hocasının, şaşkın ve azgın tüccarın olduğu gibi sahipsiz gençliğin yanında yaşamalı ve onları büyük aydınlığa ulaştırabilmelidir. Kitaba, gazeteye, şiire, romana, sahneye ve her sanata nüfuz etmelidir.251

Samimi dindarlar; Allah’ın kullarını O’nun emri O’nun sevgisi ile, O’nun rahmet ve hidayetine mahzar olarak kurtarmasını bilen gerçek müminlerdir. Onlar emanetin sahibi, evliyanın yoldaşı ve Kur’an’ın sırdaşı olan ruh dünyasının kahramanlarıdır.252

Nurettin Topçu’nun bahsettiği Yarınki Türkiye’nin kurucuları yaşama zevkini bırakıp yaşatma zevkine gönül verebilen, sabırlı ve azimli, lakin gösterişsiz çalışan samimi dindarlardır.253

Samimi dindarları, yani Topçu’nun tasvip ettiği dindarları, şekilci dindarlardan ayıran ikinci bir özellik “mesuliyet” sahibi kişiler olmalarıdır. Çünkü bütün dinlerde esas olan unsur kaideye bağlılık ve mesuliyettir.254 Şekilci dindarlar, dinin bu iki unsurundan mesuliyeti ihmal ettikleri için kaidelere aşırı bağlanıp dinin özünü kaybetmişlerdir. Gerçekte ise dini yaşayış emredilmiş olan kaidelere bağlı mesuliyetle yaşayıştır.255 Mesuliyet duygusuna sahip dindarlar yarın her hareketinin hesabını vereceğini bildiği için yaptığı her hareketi adalet ölçüsüne vurma mecburiyetini hissederler.256 Tabiattan ve cemiyetten mesul oluş, geçmişten ve gelecekten mesul oluş, ölülerden ve çocuklardan mesul oluş, maddeden veya maveradan mesul oluş…Samimi dindarlarda olması gereken bu mesuliyet duygusu insanı varlıkların ve alemin üzerine çıkarır ve insanı Allah’a yaklaştırır.257 Topçu’nun bahsettiği samimi dindarlar, gerçek mutasavvıflardır. Topçu’ya göre Mevlâna bir din adamıdır. Dindardır. Mevlâna’da İslâm dinin gerçek ve içten anlayışı vardır. Mevlâna, şahsiyeti, dini anlayış ve yaşayışıyla

250 Nurettin Topçu, a.g.e., s.63,70 251 Nurettin Topçu, Ahlâk Nizamı, s.138 252 Nurettin Topçu, a.g.e., s.298

253 Nurettin Topçu, Yarınki Türkiye, s.14 254 Nurettin Topçu, Ahlâk Nizamı, s.252 255 Nurettin Topçu, a.g.e., s.253

256 Nurettin Topçu, İradenin Davası – Devlet ve Demokrasi, s.151 257 Nurettin Topçu, Yarınki Türkiye, s.192

samimi bir dindardır. O bu haliyle şekilci dindarların tam zıttıdır. Mevlâna’da dönemindeki şekilci dindarlarla mücadele etmekten geri durmamıştır.

Mevlâna, kaideden önce dinin, yol açılmadan önce hedefin varlığına inanmayan duygusuz, zahitten nefret etmiştir. Allah yerine kendisine muayyen vaidlerde bulunan bir varlığı ikame eden, insan olan alacaklı varlığın karşısında borçlu bir uluhiyeti tanıyan insanın dindarlığından bir şey anlamamış ve bunların dindarlıklarına inanmamıştır.258

Kısacası Topçu’nun fikri eserlerinde samimi dindarlar; dini hayatın amel, ahlak ve iman boyutlarını birlikte gören ve yaşayan insanlardır.Özellikle ahlaki boyut samimi dindarların kişiliğinin en küçük ayrıntısına kadar sinmiş durumda olup bu boyut , onların gözünde dini hayatın diğer iki boyutu kadar önemlidir.Bu ahlaki boyut onları öyle bir noktaya götürür ki orada o samimi dindarlar, diğer insanların belki sadece küçük bir ahlaki değer olarak gördükleri şeyi, iman hayatının ayrılmaz bir parçası olarak görür ve yaşarlar.Dolayısıyla, onların ahlak hayatı, aynı zamanda onların ibadet hayatının merkezini de teşkil etmiş olur.Ahlak ve ibadet o dindarlarda ayrılmaz bir bütün olarak yaşar.

Benzer Belgeler