• Sonuç bulunamadı

Eser Sahipliğinin Tespiti Davası

5. BÖLÜM: İNTİHAL

5.5. İNTİHALE KARŞI ESER SAHİPLERİNİN HUKUKSAL HAKLARI

5.3.4. Eser Sahipliğinin Tespiti Davası

Hakim tarafından verilecek tedbir kararı, mütecavize ya da tecavüzü henüz başlatmamış olana bir işin yapılmasını ya da yapılmamasını emretme şekline olabileceği gibi, çoğaltılmış nüshaların ya da çoğaltmaya yarayan kalıpların geçici zaptı, bozulması ya da imhası yönünde de olabilir294.

Saldırı tehlikesine karşı gerekli önlemlerin alınması konusunda, dava konusu uyuşmazlıkta hakime bu şekilde takdir yetkisi tanınması, ilgili tarafa saldırıdan kaçınması konusunda mahkemeye emretme yetkisi veren TRIPS’ın 44. maddesi295ile uyumlu olarak getirilmiştir.

Dava sonucunda verilecek hükmün 5846 sayılı Kanun’un 78. maddesi gereği ilan edilmesi mümkündür296.

5.3.3.5. Zamanaşımı

Tecavüzün durdurulması/kaldırılması davasında zamanaşımı söz konusuyken, önleme davasında zamanaşımı mevcut değildir. Zira önleme davasına konu tecavüz tehdididevamlı nitelikte ve kesintisiz bir eylem olduğundan zamanaşımı işlemeyecektir297. Tecavüzün gerçekleşmesi halinde açılacak dava tecavüzün durdurulması davası olacaktır. Dolayısıyla tecavüzün başlaması durumunda artık önleme davası açılamayacaktır.

5.3.4. Eser Sahipliğinin Tespiti Davası

vermektedir298. Kanun’un 15. maddesinin 3. fıkrası uyarınca299, tespit davası iki halde açılabilir.

1. Bir eserin kim tarafından vücuda getirildiği ihtilaflı ise,

2. Herhangi bir kişi eserin sahibinin kendisi olduğunu iddia ediyorsa.

5.3.4.2. Davada Aranan Şartlar

5.3.4.2.1. Eser Sahibinin İhtilaflı Olması Durumunda

Eser sahibinin ihtilaflı olması durumunda, birden fazla kişi, eserin kendisi tarafından vücuda getirildiği iddiasını savunmaktadır. Örneğin, bir tiyatro eserini oyuncu ve yazar birlikte düşünmüş; hikayeci ana hatlarıyla eseri kaleme almıştır. Oyuncu, yalnızca genel olarak fikri belirleyen ve bazı bölümlerden oluşan metne eklemeler yaparak oynamış, eklenen bölümler her temsilde artmakta veya farklılaşmıştır. Böylece oyun, oyunu ilk kez yazıya döken kişinin ürettiğinden farklılaşmış, Örneğin, iki kişinin birlikte inşa ettikleri eserin birinin kendi eseri olarak tanıtması halinde diğerinin, eseri birlikte inşa ettiklerini, tek eser sahibinin bu kişi olmadığını aktarması; yine iki kişinin birlikte meydana getirdikleri bir eser üzerinde taraflardan birinin emek ve zaman harcayarak değiştirmiş, farklılaştırmış olmasına rağmen ana unsurun sabit kaldığı ve bu sebeple eserde kendisinin de emeğinin bulunduğunu, değiştirilmiş olsa dahi kendisinin de eser sahibi olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde iddialarda bulunması neticesinde açılacak dava eser sahipliğinin tespiti davasıdır.

5.3.4.2.2. Herhangi Bir Kişinin Eserin Sahibi Olduğunu İddia Etmesi Durumunda Herhangi bir kişinin eserin sahibi olduğunu iddia etmesi durumunda, eserin bir sahibi vardır, yani, eser bir sahibe bağlanmıştır. Ancak, davanın isminden de anlaşılacağı üzere eser sahibinin eseri üzerinde bir hak iddiası söz konusudur. Herhangi bir kişinin eserin sahibi olduğunu iddia etmesi, üç ayrı halde kendisini gösterebilir300. Şöyle ki,

1. Başka bir eserin gerçek sahibinin kendisi olduğunu iddia etmektedir.

298 Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 265.

299 Madde hükmü, “Bir eserin kimin tarafından vücuda getirildiği ihtilâflı ise, yahut herhangi bir kimse eserin sahibi olduğunu iddia etmekte ise, hakikî sahibi, hakkının tesbitini mahkemeden isteyebilir”. şeklindedir.

300 Demirbaş, Hukuki Koruma, 159.

A tarafından meydana getirilen bir eserin, örneğin bir romanın, B kişisi tarafından aynen kopyalanarak fakat bu kez kitabın üzerine B’nin adı yazılarak piyasaya sürülmesi halinde bu başlıkla talepte bulunulmalıdır.

2. Eser anonimdir; yani adsız yayınlanmıştır.

Bir yazarın “halk şiirleri” ismiyle yaptığı bir derleme, isimsiz şekilde yayınlanmıştır.

Yazar, bu eserin kendisine ait olduğunu ispat etmesi için bu başlıkla talepte bulunulmalıdır.

3. Eser başka bir kişinin adı ile yayınlanmış yani yanlışlık söz konusu olmuştur.

Eserin, yazarın adından başka bir isimle yayınlanmıştır. Örneğin, Ahmet Yılmaz isimli yazarın kitabı, Ahmet Işık ismiyle yayınlanmıştır. Bu durumda, Ahmet Yılmaz, eser sahipliğinin tespiti için bu davayı ikame etmek durumundadır301.

Dava, çalışmamıza konu intihal yönünden değerlendirildiğinde, belirtmek gerekir ki eser sahibinin tespiti davası doktrinde savunulduğu üzere intihali yani eser hırsızlığını kapsamaz. İntihalde, sahipli olup sahipliği çekişmesiz bulunan aleniyete kavuşmuş veya yayınlanmamış bir eserden eser sahibinin adı zikredilmeden uygun görülemeyecek ölçüde aktarma yani çalma vardır veya intihalde bulunan kimse başkasının eserini kendi eseri olarak göstermiştir. İntihalin varlığı halinde tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve tazminat davaları açılır. Eser sahipliğinin tespiti davasında ise ya anonim yani sahibinin adı koyulmayan yayınlanmış bir eseri sahibe bağlamak, yanlışlığı düzeltmek ya karıştırılmayı ortadan kaldırmak, mevcut eser sahipliği karinesinin aksini kanıtlamak ya da birden fazla kişinin katkısı bulunan bir eserin sahibini belirlemek yahut birden fazla sahibe bağlamak söz konusudur302.

Eser sahipliğinin tespiti davasının, menfi tespit davası şeklinde, yani bir şahsın, bir eserin kendisine ait olmadığı şeklinde dava açıp açamayacağı konusunda doktrinde tartışmalar bulunmaktadır. Tekinalp, kişinin eser sahipliğinin tespiti davası yoluyla bu

301 Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 266.

302 Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 266.

şekilde bir talepte bulunmasının mümkün olmayacağı; bu tür taleplerin TMK’nın 24.

maddesine dayanılarak ileri sürülmesi gerektiği kanaatindedir303. 5.3.4.3. Davanın Tarafları

Eser sahipliğinin tespiti davası, eser üzerinde hak iddia eden başka bir kişi olup olmaması hallerine göre, esasen somut olayın özelliklerine göre, hasımlı veya hasımsız açılabilir.

Davacı, eser sahipliği iddiasında bulunan kişi; yani eser sahibinin kendisidir.

Çalışmamızın önceki kısımlarında da detaylıca yer verildiği üzere, Kanun’un 19.

maddesinde yer verilen kişiler, eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl içinde kendi namlarına bu davayı açabileceklerdir.

Eser sahibi veya Kanun’un 19. maddesinde sayılan kişiler, yetkilerini kullanamazlarsa, eser sahibinden veya halefinden mali bir hak iktisap eden kişi meşru bir menfaati olması halinde eser sahipliğinin tespiti davası açabilir304.

Eser sahibi ölmüşse ve yukarıda bahsi geçen kişilerden hiçbiri de mevcut değilse;

mevcut olmakla birlikte yetkilerini kullanamıyorsa; 70 yıllık süre sona yermişse, ülkenin kültürü bakımından önemli görülmesi halinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın305 davayı kendi adına açması mümkündür.

303 “… Eser sahibi ibaresi bir eser sahibinin bütün eserlerini kapsayan global bir sıfat değildir. onun için eser sahibi, 5846 sayılı Kanun’nda, global sanatçı kişiliği veya bilim adamı sıfatı dolayısıyla korunmaz. Eser sahibinin sanatçı kişiliğini TMK’da yer alan kişiliğe ilişkin genel hükümler himaye eder. Bu sebeple, bir eserin sahtekârlıkla, ünlü bir sanatçıya mal edilmesi, Kanun kapsamında bir tecavüz değildir… Eser bağlamında koruma, kanunun tanıdığı haklara ilişkin hükümlerle sınırlı olduğu için korumanın kapsamını kanun hükümlerinin içeriği belirler”. şeklinde ifade etmiştir.

Biz de, eser sahipliğinin sınırları kanunla belirlendiğinden, eser sahibi olmayan bir kişiye aksini ispat hakkı Kanun’la tanınan bir hak olmadığından, genel hükümler yoluyla tespit talep edilmesi gerektiği yönündeki bu görüşe katılmaktayız. (Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 136.)

304 Eserden mali yönden menfaati olan kişilere verilen bu hak, Kanun’un 19. maddesinin 3. fıkrasında hüküm altına alınmıştır.

305 Kanun’un 19. maddesinin son fıkrasında, önceki fıkralarda bahsi geçen kişilerin hakları kullanmalarının mümkün olmadığı hallerde, ülke kültürü bakımından önem arz etmesi halinde davayı Kültür Bakanlığı’nın açabileceğine yer verilmişse de bu Bakanlığın güncel adı “Kültür ve Turizm Bakanlığı” olarak belirlendiğinden çalışmamızda bu ifade kullanılmıştır.

Ortak eserin mevcudiyeti halinde, dava hakkının her eser sahibine ayrı ayrı tanınması gerekir. Eser sahibinin tespiti davasından önceden feragat geçersizdir306.

5.3.4.4. Davaya Bağlanan Hukuki Sonuçlar

Bu davanın konusu, eser üzerinde hak iddia eden birden çok kişiden hangisinin gerçek eser sahibi olduğunu belirlemektir. Dava neticesinde, eser sahipliği sıfatı bir kişiye verilmektedir.

Çalışmamıza konu intihalin, bu dava kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

İntihalin mevcudiyeti halinde, tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve tazminat davalarının ikamesi mümkündür.

5.3.4.5. Zamanaşımı

Davanın açılması için herhangi bir zamanaşımı öngörülmemiştir. Eser sahipliğine müdahale devam ettiği sürece zamanaşımı cereyan etmeyecektir307.