• Sonuç bulunamadı

Sabit Kur Rejimi Karşıtı Saptamalar

II. BÖLÜM

2.4. TEMEL KUR REJİMLERİNİN EKONOMİK ETKİLERİNE YÖNELİK

2.4.4. Sabit Kur Rejimi Karşıtı Saptamalar

Sabit kur rejimleri bazı yönleriyle ekonomileri sıkıntıya soktuğu için eleştirilmektedir. Bu eleştiriler aşağıda dört başlık altında verilmektedir.

230Aaron Tornell and Andres Velasco, “Fixed Versus Flexible Exchange Rates: Which Provides More Fiscal Discipline”, NBER Working Paper, No: 5108, 1995, p. 2.

231Guillermo A. Calvo and Frederic S. Mishkin, “The Mirage of Exchange Rate Regimes For Emerging Market Countries”, ”, NBER Working Paper, No: 9808, 2003, 18-20.

232Thorvaldur Gylfason, “Fix or Flex? Alternative Exchange Rate Regimes in an Era of Global Capital Mobility”, The North American Journal of Economics and Finance, August, 2000,

http://www.sciencedirect.com, 23.05.2006, p. 173.

233Aghevli, Khan and Montiel, a.g.e., p. 13; Jeffrey A. Frankel, “Experience of and Lessons From Exchange Rate Regimes”, NBER Working Paper, No: 10032, October 2003, pp. 9-10.

2.4.4.1. Parasal Bağımlılık

İmkansız üçleme yaklaşımına göre sermayenin serbest olduğu durumda sabit kuru benimsemiş olan bir ülke, para politikalarında bağımsız hareket edememekte ve parasal otorite gücünü ekonomik hedefler doğrultusunda kullanamamaktadır. Para arzının aşırı miktarda artması, örneğin bütçe açıklarının finansmanında kullanılması, sermayenin yurt dışına çıkmasına ve rezerv kayıplarına neden olmaktadır. Bu durum sabit kur rejiminin uygulamasına olan güveni zedeleyici olmaktadır234.

2.4.4.2. Spekülatif Ataklara Maruz Kalma

Sabit kur rejimlerini tercih eden ülkeleri sıkıntıya sokan durumlardan birisi spekülatif ataklar karşısında ülkelerin kurları savunma mecburiyetinde kalmalarıdır. Özellikle piyasa tarafından döviz kurlarının düşük değerde olduğunun hissedilmesi güvenilirlik durumunu ortadan kaldırmaktadır. Artan döviz taleplerini karşılayacak yeterli seviyede rezervin bulunmaması durumunda panik havası oluşmaya başlamakta ve dövize olan talepte sıçrama olmaktadır. Eğer kredi verenler ülkenin geri ödemelerde sıkıntı yaşayacağını hissederlerse para çıkşları hızlı ve büyük miktarlarda olmaktadır. Böyle bir durumda politikacılar sabit kurları savunmakta zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Eğer spekülatif atakların şiddeti yüksek ise uygulamadaki kur rejiminin çökmesine neden olabilmektedir. Bir ülkenin taahhüt ettiği kur rejimini devam ettirebilmesi, ulusal paranın dövize dönüştürülmesine yönelik talepler için güven verici rezerv miktarına sahip olmasıyla mümkün olmaktadır235.

2.4.4.3. Krizler Anında Esnek Olmaması

Sabit kur rejimlerinin kriz zamanlarında ekonomi politikalarına esneklik sağlamaması bu rejimlerin dezavantajlarından görülmektedir. Örneğin, 1990’ların başında İngiltere sterlinin Alman markı karşısında değer kaybetmesine izin vermesine karşın Fransa ise frankın mark karşısındaki değerini birebir korumuştur.

234William H. Branson, “Intermediate Exchange-Rate Regimes for Groups of Developing Countries”, Don’t Fix Don’t Float, Ed., By., Jorge Braga De Macedo, Daniel Cohen and Helmut Reisen, OECD

Publishing, 2001, p. 58.

235Joseph E. Stiglitz, “Capital Market Liberalization and Exchange Rate Regimes: Risk Without Reward”, Annals, Vol: 579, January 2002, p. 237.

Sonuçta İngiltere’de işsizlik oranı düşerken, Fransa’da ise güçlü frank ve esnek olmayan iş piyasası nedeniyle işsizlik oranında artış görülmüştür236.

Sabit kur rejimlerinde parasal tabana bağlı olarak ulusal paranın artması, piyasadan yabancı paranın çekildiği anlamını taşımaktadır. Bu durumda merkez bankaları son borç verme mercii işlevini kaybetmektedir. Finans piyasaları özellikle bankacılık sistemi ani taleplerle karşılaştığında merkez bankasından ihtiyaç duyulan fonları karşılayamaması, bu piyasada ciddi sıkıntı yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sıkıntının reel ekonomiye yansıması kaçınılmazdır.

2.4.4.4. Ulusal Paranın Doğru Para Birimine Bağlanması Sorunu

Ulusal para biriminin doğru para birimine sabitlenmesi, sabitlenen para biriminin uluslararasındaki dalgalanması dolaysız biçimde sabitlemeyi yapan ülkeyi etkilemesi nedeniyle önemli olmaktadır. Ticaretini belirli coğrafi bölgeler üzerinde yoğunlaştırmış ve parasını büyük ticaret ortağına bağlayan bir ülke için bu durum sorun oluşturmamaktadır. Ancak bu şekilde olmayan için çapraz kurlardaki dalgalanmalar ciddi sorunlara neden olabilmektedir. 1997 yılında Doğu Asya ülkelerinin yaşadığı sorun bu duruma örnek gösterilmektedir. Ülkeler ulusal paralarını ABD dolarına çıpalamışken, doların yen karşısında değer kazanması sonucu bu ülkelerin reel efektif kurlarında ortaya çıkan aşırı değer artışları, dünyada etkisi büyük olan krizi tetiklemiştir. Ulusal paranın tek bir para birimi yerine farklı ulasal paralardan oluşan bir sepete çıpalanması, başka bir yöntem olarak sunulmaktadır. Bu yöntem ilke olarak çapraz kurlarda istikrarın sağlanmasına katkıda sağlamasına rağmen, uygulamada çok sayıda yabancı paraya bağlı oluşturulan sepetle ilgili sorunlar ortaya çıkmaktadır. Kur sepetinde kullanılacak ağırlıkları finansal piyasalar tercih etmemekte, ayrıca yapısal değişiklikler karşısında sepetteki ağırlıkların değiştirilmesi gerekmektedir237.

Bu bölümde ayrıntılı olarak incelenen döviz kuru rejimlerinin makroekonomik performans sonuçlarının enflasyon ve büyüme üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi, III. Bölüm’ün konusu olacaktır.

236Gylfason, a.g.e., p. 177.

III. BÖLÜM

DÖVİZ KURU REJİMLERİNİN MAKROEKONOMİK PERFORMANS SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

1990’lı yıllarda yaşanan finansal krizlerle beraber ortaya çıkan istikrarsızlıkların pek çok ülkede görülmeye başlanması ve söz konusu istikrarsızlıkların çoğunun döviz kuru rejimleriyle bağlantılı olması, kur rejimleriyle makroekonomik performans arasındaki ilişkilerin araştırılmasına yönelik çalışmaların sayısının giderek artmasına yol açmıştır.

Bir ülke ekonomisinin makroekonomik performans bakımından değerlendirilmesinde genellikle üç kriter kullanılmaktadır. Bunlar, büyüme oranı, enflasyon oranı ve işsizlik oranıdır238. Dolayısıyla bu bölümün konusunu, ulaşılabilen veri ışığında söz konusu kriterlerle ilişkili olarak enflasyon ve büyümenin kur rejimleriyle arasındaki ilişki oluşturmaktadır.

3.1. DÖVİZ KURU REJİMLERİNİN ENFLASYON VE BÜYÜME