• Sonuç bulunamadı

Döviz Kuru Rejimlerinin Enflasyon Üzerindeki Etkisi

II. BÖLÜM

3.1. DÖVİZ KURU REJİMLERİNİN ENFLASYON VE BÜYÜME

3.1.1. Döviz Kuru Rejimlerinin Enflasyon Üzerindeki Etkisi

Döviz kuru öncelikle dış ticaret fiyatları ve beklentiler yoluyla enflasyonu etkilemektedir240. Özellikle bütçe problemi nedeniyle sıkı maliye politikası ve yüksek kronik enflasyon nedeniyle de sıkı para politikası uygulayan ve geleceğe dönük beklentilerin de uygulanan bu politikaların başarısına endekslendiği ülkelerde enflasyonun tekrar yukarı yönelmesi istenmemektedir241. Bu yüzden, döviz kurunun enflasyon ile ilişkisi ve benimsenen kur rejimi büyük önem taşımaktadır.

Sabit döviz kuru rejimlerinde enflasyonun geçiş kanalları birkaç şekilde gerçekleşmektedir242. Bunlar, uluslararası ticarete konu olan mal ve fiyatlarındaki artış, dış talep artışları, ödemeler bilançosu fazlalığı ve diğer kanallar biçiminde sıralanmaktadır.

Uluslararası ticarete konu olan malların ulusal fiyatları, bu malların dış fiyatları ve döviz kuru esas alınarak belirlenmektedir. Yabancı malların fiyatları yükseldiğinde ithal mallara rakip mal üretenlerin, kar marjlarını sürdürmek için fiyatlarını arttırmaları, ekonomide genel fiyat düzeyinin yükselmesine neden olmaktadır243.

239Ghosh ve diğerleri, a.g.e., pp. 1-13.

240Corrinne Ho and Robert N Mccauley, “Living With Flexible Exchange Rates: Issues and Recent Experience in Inflation Targeting Emerging Market Economies”, BIS Working Papers, No: 130, 2003, p. 4.

241Sami Taban, “Döviz Kuru Rejimleri Türkiye’de Bir İstikrar Politikası Aracı Olarak Kullanılabilir mi?”, Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 5, No: 1, 2004, s. 133.

242Sami Taban ve Halil Altıntaş, “Döviz Kuru Rejimlerinin Enflasyon ve Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkileri ve Türkiye”, Finans-Politik ve Ekonomik Yorumlar, Yıl: 41, Sayı: 486, 2004, s. 56.

243 Temel Ergun, İthal Edilen Enflasyon ve Türkiye Örneği, İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, 1987, s. 26.

Dış talep baskıları enflasyonun geçiş kanallarındandır. Bir ülkenin toplam talebinde meydana gelen artışlar, diğer ülkelerin ihracatının artması anlamını taşımaktadır. Keynesyen bakış açısıyla çarpan mekanizması, ihracat yapan ülkede gelir ve fiyat artışlarına yol açmaktadır244.

Ödemeler bilançosu fazlasının yol açtığı para arzındaki artış, enflasyonun başka bir geçiş kanalını oluşturmaktadır. Merkez bankasının ödemeler bilançosu fazlalığını sterilize edecek bir politika izlememesi, ülkenin para arzının artışına ve dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinin yükselmesine neden olmaktadır245.

Dalgalı kur rejimlerinde de enflasyonu birkaç yoldan etkilemektedir. Bunlardan biri, daha önce kur rejimlerinin aleyhindeki argümanlarda anılan zemberek dişlisi etkisidir. Buna göre, bir ülkenin parasının değer kaybetmesi durumunda, ithal edilen temel gıda maddelerinin fiyatları yükselmektedir. Bu ise sendikaları, reel gelirleri korumak aamcıyla ücret artışı talebinde bulunmaya yöneltmektedir. Diğer yandan, ulusal paranın değerinin düşmesiyle birlikte, sanayide kullanılan yabancı hammadde yarı mamul malların fiyatları da yükselmektedir. Böylece hem ücretler, hem de ithal malı girdilerinin fiyatlarındaki artışlar yurtiçi maliyetleri arttırarak, enflasyonun hızlanmasına neden olmaktadır.

Dalgalı kur rejimlerinin kendisi enflasyona neden olabilmektedir. Söz konusu kur rejimleri, dövizin ülkeye girişi ve çıkışına serbestlik getirmesi nedeniyle ülkelerin para politikası üzerindeki kontrolü daha elastik olmakta ve bu durum para otoritelerinin enflasyonist politikalar izlemelerine yol açabilmektedir. Yüksek enflasyon ve kredi kaybı bu rejimlerin ekonomiye getirdiği maliyet olarak kabul edilmektedir246.

Kur esnekliği ile beraber enflasyonist süreci açıklamada kısır döngü hipotezi kullanılmaktadır247. Buna göre, üretim yapısının ara malı ve sermaye ithalatına bağımlılığı yüksek olan bir ekonomide döviz kuru dalgalanmaları ile başlayan süreç, döviz kuru artışları - fiyat artışları - ödemeler bilançosu açığı artışları - döviz kuru artışları biçiminde devam etmektedir.

244Taban, a.g.e., s. 133.

245Taban ve Altıntaş, a.g.e., s. 56. 246Walther, a.g.e., s. 382.

247Çetin Doğan ve Suzan Ergün, “Enflasyonla Mücadelede Kur Rejimi Tercihi”, Finans-Politik ve Ekonomik Yorumlar, Yıl: 41, Sayı: 481, 2004, ss. 31-32.

Sabit kur rejimlerinin dalgalı kur rejimlerine nispeten daha az enflasyonist olduğu kabul edilmektedir. 1990’lı yıllardan sonra kronik enflasyon yaşayan ülkelerde uygulanan programlarda döviz kuru veya para arzının nominal çıpa olarak kullanıldığı görülmektedir. Uygulanan programlara bakıldığında, döviz kuruna dayalı programların yaygın olduğu görülmektedir248.

Sabit kur rejimleriyle düşük enflasyon arasındaki güçlü ilişki, güven ve disiplin unsurlarına bağlanmaktadır249. Sabit kur rejimleri açık bir taahhüdü içermesi nedeniyle, bu kur rejimini terk etmenin siyasi maliyeti daha yüksek olmaktadır250. Ayrıca bazı araştırmalar dalgalı kur rejimlerini benimseyen ülkelerde sabit rejimli ülkelere nispeten enflasyonun daha inatçı bir özellik sergilediğini ve para politikasının enflasyonu daha besleyici olduğunu öne sürmektedirler251.

Sabit kur rejimlerinin uygulanması, ulusal paraya daha çok güveni telkin ederek ve daha fazla politika disiplini sağlayarak enflasyonu düşürebilmektedir252. Benzer şekilde, özellikle dolara endekslemelerde bu durum yaygındır, güvenilir bir çıpa devalüasyon beklentilerini sınırlandırarak enflasyon ataletini azaltmaya yardımcı olabilmektedir253.

Enflasyona ilişkin olarak parasal artışın enflasyonun ardında temel itici güç olduğu ya da başka faktörlerin neden olduğu enflasyonda belirleyici bir rolü olduğu hususunda konsensus oluşmuştur. Bununla birlikte nominal döviz kuru esnekliğinin enflasyon üzerine etkisi daha belirsizdir. Nominal döviz kurunun değer kaybetmesinin tüketici fiyatlarında geçici artışlarla ilişkili olduğunu tüm ampirik araştırmalar doğrulamaktadır254. Bundan başka Ghosh ve arkadaşları ortalama enflasyon oranının sabit kur rejimini tercih eden ülkelerde dalgalı kur rejimli ülkelere oranla daha düşük olduğunu ortaya koymaktadır255. Aghevli ve arkadaşları da benzer

248Erdinç Telatar, “İstikrar Programlarında Nominal Çıpa Seçimi ve Uygulama Sonuçları”, Hacettepe Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: 2, No: 18, 2000, ss. 459-487.

249Ghosh ve diğerleri, a.g.e., 1-13.

250David Romer, “Opennes and Inflation: Theory and Evidence”, Quartely Journal of Economics, Vol. 108 (November), 1993, pp. 869-903.

251Michael Bleaney, “Exchange Rate Regimes and Inflation Persistence”, IMF Staff Papers, Vol. 47, No 3, 2001, pp. 387-401.

252Ghosh ve diğerleri, a.g.e., pp. 1-13.

253Levy-Yeyati ve Sturzenegger, “Exchange Rate Regimes and Economic Performance”, p. 68. 254Marc Klau, “Exchange Rate Regimes and Inflation and Output in Sub-Saharan Countries”, BIS Working Papers, No, 53, 1998, pp. 9-11.

sonuçları elde etmiştir256. Ancak belirtmek gerekir ki, sabit kur rejimlerini benimseyen ülkeler uygun olmayan mali politikalar sonucu yüksek enflasyon deneyimi yaşamışlardır. Bu durumun aksine dalgalı kur rejimli birçok ülke, tutarlı mali politikalarla daha düşük enflasyon oranı sağlamışlardır. Benzer biçimde Siklos, sabit kur rejimilerinin güvenilir olmaması nedeniyle, bu rejimi uygulayan ülkelerin ortalamadan daha yüksek enflasyon deneyimi yaşadıklarını ifade etmektedir257. Neticede, Quirk’in gözlemlediği gibi, sabit kur rejimlerindeki ayarlamalar hesaba katıldığı zaman, alternatif kur rejimleri arasındaki farklılık azalmaktadır. Ayrıca Quirk’e göre enflasyon, döviz kuru istikrarı sağlandığında diğer politika tercihlerinin sonucu ortaya çıkmaktadır258. Öte yandan, 1980’lerin ortalarından beri, birçok gelişmekte olan ülke dış ticaret hadleri şoklarına maruz kalmaktadır ve bu sebeple dış rekabette bozulmadan kaçınmak için daha esnek kur rejimlerini benimsemektedir. Fakat Kamin’in Meksika örneğinde gösterdiği gibi, pezonun reel değer kaybı güçlü enflasyonist etki oluşturmaktadır259. Calvo, Reinhart ve Vegh Brezilya, Şili ve Kolombiya vakalarında azdeğerli (gerçek değerinin altında) döviz kurlarının daha yüksek tüketici fiyatı enflasyonuyla ilişkili olduğunu ortaya koyarak benzer sonuçlara ulaşmıştır260. Tüm bu anlatılanlar hem nominal döviz kurunda hem de reel efektif döviz kurunda ortaya çıkan değişmelerin enflasyon oranıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.