• Sonuç bulunamadı

Ruh, beden ve zihin sağlığımızı kaybettikten sonra diğer başarıların ne anlamı vardır! Sözde büyük ve önemli hedef ve başarıların arkasında koşarken amaca ulaşıldığında, bir

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 114-117)

de bakıyorsunuz ki gerçek hedeften sapmışsınız ve gerçek başarıyı yakalayamamışsınız!”

2018 | SAYI26 |113 GENç sAYFALAR bakarsanız, hayattaki en önemli hedef ve başarının sağlığı korumak olduğunu rahatça görebilirsiniz. Sağlığı korumak, her şeyden önce, kalbimizi, gönlümüzü ve ruhumuzu temiz tutmaktır. Elbette, çevre bağlamında temizlik kurallarına uymak da sağlık için şarttır. Basit alışkanlıklar kazanarak beden sağlığımızı korumak mümkündür. Bu alışkanlıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Düzenli ve dengeli beslenmek, • Haftada en az üç gün spor yapmak, • Düzenli uyumak, • Doğru nefes alıp

vermek, • Günde ortalama 2 litre temiz su içmek. • Zararlı gıdalardan kaçınmak, • Zararlı alışkanlıklardan kaçınmak, • Temizlik kurallarına uymak, • Günde en az 2 kere dişleri fırçalamak, • Ölçülü ve ılımlı yaşamak, • Kılık kıyafet ve çevre temizliğine dikkat etmek, • Haftada en az 2 defa yıkanmak, çöküş bedeni de hasta etmektedir. Ruh ve zihin sağlığını korumak için öneriler: • Kalbimizi ve ruhumuzu beslemek, • Kötü duygu ve düşüncelerden arınmak, • Olumlu ve güzel düşünmek, • İyilik yapmak, • Hayatı ve canlıları sevmek,

• Mutlu olmak için başkalarını mutlu etmek,

• İyimser bir bakış açısına sahip olmak, • Umutlu olmak, • Sevmek, • Gülümsemek, • Zamanı iyi değerlendirmek, • Sorumluluk taşımak ve sorumlulukları yerine getirmek, • Üretken olmak, • İnsanlara yardım etmek, • Gönüllü işlerde görev almak, • Problemlere takılıp kalmamak,

• Yakın ve uzak çevre ile sağlıklı iletişim kurmak, • Eğlenme ve dinlenmeye zaman ayırmak, • Olumlu ve olumsuz yanlarıyla kendini tanıyıp kabul etmek, • Stresle başa

çıkabilmek...

Bir Hikâye

Küçük çocuk, deniz kenarında gördüğü yassı bir taşın güzelliğine hayran olmuştu. Mutlaka bir mücevherdi bulduğu. Şekli de bir insan kalbi gibiydi. Üstelik parıl parıl parlamaktaydı. Çocuk taşı avuçlayıp eve koştu. Ve onu büyük bir heyecanla babasına uzattı. Adam, yavrusunun soğuktan morarmış avucundaki taşın, birbirine

sürtüldüğünde kıvılcım çıkaran bir çakmak taşı olduğunu hemen anladı. Fakat bunu ona söylemedi. Küçük çocuk, rüyalarını süsleyen bisiklete kavuşmak için elindeki taşı satmak • Tırnak temizliğine dikkat etmek • Mevsime ve sıcaklığa uygun giyinmek, • Düzenli aralıklarla sağlık kontrollerinden geçmek…

Ruh sağlığını korumak ve dengede tutmak da beden sağlığımız kadar önemlidir. Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. Günümüz insanı yalnızca bedenini korumaya ve güzelleştirmeye şartlandırıldığı için, ruh ve zihin sağlığı ihmal edilmektedir. Bu yaklaşım, insanlarda iç huzursuzluğu veya stres şeklinde kendini göstermekte, önlem alınmadığında ise ruhi

| İSTİHDAM’DA 3İ 114

istiyor ve o paranın bir bölümüyle bir de top alacağına inanıyordu. Fakat babası buna yanaşmıyordu. Çocuk, işin kendisine düştüğünü anladığında, tatilde simit sattığı çarşıya gitti. Kuyumcu vitrinleri, göz kamaştıran ışıkların aydınlattığı altın kolyelerle doluydu. Bir de elindeki taşın çok daha küçük olanlarıyla süslenen pahalı yüzüklerle.

Çocuk en gösterişli mağazayı gözüne kestirdikten sonra, bir süre vitrin önünde bekledi. İçeride, dükkân sahibi olduğu anlaşılan bir adam vardı. Müşteri olarak da kürk mantolu bir hanım. Küçük çocuk biraz sonra içeri girdi.

Ve cebinden çıkardığı taşı dükkân sahibine uzatarak: “Bu pırlantayı deniz kenarında buldum efendim. Eğer isterseniz size satarım.” dedi. Adam taşa uzaktan bir göz atıp: “O sadece basit bir çakmak taşı. Bütün sahil o taşlarla doludur.” dedi. “Hayır!” diye atıldı küçük çocuk. “İsterseniz ıslatın, ne kadar parladığını göreceksiniz.” Dükkân sahibi, zengin müşterisini kaçırmaktan korkuyor ve çocuğu kolundan tutup atmayı planlıyordu. Kadın onun niyetini sezmişti. Çocuğun taşına yakından bakıp: “Tam istediğim şey!” diye gülümsedi. “Onu bana satar mısın?” Küçük

çocuk, taşının gerçek değerini anlayan biriyle karşılaşmış olmaktan son derece mutluydu. Kadının cebine

doldurduğu paralar ise, aklını başından almıştı. Defalarca teşekkür ettikten sonra, koşarak uzaklaştı.

Kadın, elindeki taşı kuyumcuya vererek ona bir zincir takmasını istedi. Belli ki mücevher gibi taşıyacaktı. Dükkân sahibi, yapmış olduğu ikazı anlamadığı için, kadının aldandığını düşünüyordu. Bu yüzden: “Söylemiştim, ama tekrar edeyim! Satın aldığınız şey basit bir taştır.” Kadın, önce pırlanta kolyesine, daha sonra da yüzüğüne bakarak:

”Zannetmiyorum!. O taş bence bunlardan daha değerli; çünkü, küçük bir çocuğun ümidini taşıyor.” dedi. Sağlığı korumak denildiğinde, daha çok biyolojik beslenme akla gelir. Oysa, biyolojik beslenme kadar psikolojik beslenme de önemlidir. Belki daha da önemlidir. Yüreğimizi ve zihnimizi olumsuz duygu ve düşüncelerden arındırmak, onların yerine güzel duygu ve düşünceler yerleştirmek hem mutlu eder hem de başarıya davet eder. Evet! Şimdi biraz durum ve düşünün! Ruh, beden ve zihin sağlığımızı kaybettikten sonra diğer başarıların ne anlamı vardır! Sözde büyük ve önemli hedef ve başarıların arkasında koşarken amaca ulaşıldığında, bir de bakıyorsunuz ki gerçek hedeften sapmışsınız ve gerçek başarıyı yakalayamamışsınız! Bence henüz önünüzde zaman ve imkân varken sağlığa dair hedef ve başarılarınızı bir gözden geçirin derim. Bu arada unutmayınız ki bu can bize emanettir! Kısacası; iki cihanın huzur ve mutluluğu sağlıkta gizlidir! Sağlıcakla kalın!..

2018 | SAYI26 |115 GENç sAYFALAR

Yaşam süreci içerisinde birey belli dönemlerinde birtakım gelişim görevlerini yerine getirmek zorundadır. Kimlik duygusunun kazanımı gelişim görevlerimizden biridir. Bu süreç ergenliğin bitişini ve yetişkinliğe geçişi simgelemektedir. Sağlıklı bir kimlik edinme toplumsal

açıdan büyük önem taşımaktadır. Özellikle de küreselleşen

günümüz toplumlarında ergenlerin çok geniş ve farklı sosyal

çevrelerden etkilendiği görülmektedir.

Üniversite eğitimi alma oranı ve süresi arttıkça yetişkinliğe geçiş süresi de uzamakta ve gençler

ilgileri, yetenekleri, istekleri ve kimlikleri konusunda kendilerini daha iyi tanıma, değerlendirebilme ve yetişkin rollerine hazırlanma fırsatı bulmaktadır. Ergen geliştirmekte olduğu kimliği ile ilgili keşiflerini önemli bir kısmını bu geçiş sürecinde gerçekleştirmektedir.

ÖĞRENCİLİKTEN

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 114-117)