• Sonuç bulunamadı

3.5. Verilerin Analizi

4.2.14. Sınıf-ı Ġbtidaiye ve RüĢdiyeden Mürekkeb ve Yedi Seneden

Ġbtidaiye ve rüĢdiye derecesindeki okulların birleĢiminden oluĢmuĢ kız öğrencilere yedi yıllık eğitim veren okuldur.

Tablo 11. Sınıf-ı Ġbtidaiye ve RüĢdiyeden Mürekkeb ve Yedi Seneden Ġbaret Kız Sanayi Mektepleri Programı26

Dersin Adı Her Sınıfta Bir Hafta Zarfında Okunacak Derslerin Adeti Birinci Sene Ġkinci Sene Üçüncü Sene Dördüncü Sene BeĢinci Sene Altıncı Sene Yedinci Sene Elifba ve ġifahi Malumat 18 - - - - Kuran-ı Kerim ma Tecvid 6 4 4 4 2 1 1 Ulûm-ı Diniye - 2 2 2 1 1 1 Kıraat ve Ġmla 8 6 6 6 2 1 1 Kitabet - - - 1 1 Kavaid - - 2 3 2 - - Arabî - - - 1 2 Farsî - - - 1 1 Hüsn-i Hat - 2 1 1 1 1 1 Derûs-ı EĢya ve Malumat-ı Nafia 2 2 1 1 1 1 1 Ġdare-i Beytiye - - - - 2 2 2 Ahlak - - - - 1 1 1 Hıfzıssıhha - - - 1 1 Hesap 2 2 2 1 1 1 1 Coğrafya - - - - 2 2 2 Tarih - - - - 2 2 1 Resim ve Hendese - - - - 1 1 1 El Hünerleri 6 12 12 12 12 12 12

Tabloda görüldüğü üzere din ve dil dersleri yoğunluktadır. Kıraat ve imla, kitabet, hüsn-i hat gibi Türkçe derslerinin verildiği görülmektedir. Bu okullarda dikkat çekici olan; ilk yıl 24 ve diğer yıllar toplamda 30 saat olan haftalık ders saatlerinden 12‟sinin her yıl el hünerleri dersine ayrılmıĢ olmasıdır.

26

4.2.15. Darülmuallimat

Kız öğrencilere eğitim vermek amacıyla kadın öğretmenlerin yetiĢtirildiği üç yıl eğitimveren bir okuldur.

Tablo 12. Darulmuallimat‟ın Haftalık Ders Programı27

Ders Adı Her Sınıfta Bir Hafta Zarfında Okunacak

Derslerin Adeti

Birinci Sene Ġkinci Sene Üçüncü Sene

Tecvid ve Kuran-ı Kerim‟de Tatbikatı 2 1 1

Ulûm-ı Diniye 2 2 2

Arabî 2 2 2

Farsî 1 1 1

Kavaid-i Osmanîye ve Müntehabat 1 1 1

Kitabet ve Tatbikat-ı Kavaid 1 1 2

Hüsn-i Hat 1 1 1

Usûl-i Tedrisiye 2 1 1

Ahlak - 2 1

Ulûm-ıEĢya 1 1 1

Mevalid ve Ulûm-ı Tabiye - 1 1

Hıfzıssıhha - 1 1 Ġdare-i Beytiye 1 2 2 Hesap 2 1 1 Hendese 1 1 1 Resim 1 1 1 Coğrafya 2 1 1 Tarih 1 1 1 Musikî 1 1 1 El Hünerleri 4 3 3

Tablo 12 değerlendirildiğinde bayanların öğretmen okulu olarak nitelendirebileceğimiz bu okulda da en çok ders saatinin el hünerlerine ayrılmıĢ olduğu görülmektedir. Dil dersleri de ön olana çıkmakta Arapça ve Farsça dersleri görülmektedir. Kitabet, güzel yazı, dilbilgisi gibi Türkçe derslerin de her sınıfta okunan derslerden olduğu görülmektedir.

Salnamede yer alan bazı okulların ders cetveli/programı içinde Türkçe dersleri bu Ģekilde yer almaktadır. Açıklaması verilen derslerin içinde en uzun ve ayrıntılı olanlardan birinin Türkçe derslerine ait olduğu görülmektedir.

27

Tablonun ardından verilen ders açıklamalarında Türkçe dersi genel olarak Ģu Ģekilde değerlendirilmiĢtir:

Türkçe baĢlığı altında Türkçe dersiyle ilgili sene sene okutulacak konular baĢlıklar altında verilmektedir. Bu baĢlıkların yanında açıklamaları verilmekte ve dersin nasıl iĢlenmesi gerektiğine ıĢık tutmaktadır:

Türkçe okuma dersinde öğrencinin seviyesine ve ahlaka uygun bir kitap seçilmesi ve bu kitabın okutturularak, içinde geçen bilinmeyen kelimelerin anlamlarının verilmesi istenmektedir. Böylece ilk sınıflardan itibaren sözcük dağarcığının geliĢtirilmesi hedeflenmektedir. Hiç Türkçe bilmeyen öğrencilere de fazladan sözcük ezberlettirilerek Türkçenin öğretilmesi gerektiği notlarla belirtilmektedir.

Lügat ve imla dersinde ise öğrencinin seviyesine ve ahlaka uygun cümle ve hikâyeler üzerinden bilinmeyen kelimelerin öğretilmesi istenmektedir. Bunları yaparken kitap seçimin doğru yapılmasına tenbiyelerle vurgu yapılmıĢtır. Bu kitapların ahlaka uygun ve öğretici kitaplar olması istenmektedir. Yine bunların düzgün bir imla ile yazdırılıp kontrol edilmesi istenmekle birlikte öğrencilere kontrol edilen kâğıtlarının geri verilmesi istenmiĢtir Böylece yanlıĢların düzeltilmiĢ halini gören öğrencilerin somut kazanımlar edinerek aldığı dönütlerle aynı hataya düĢmesi engellenmiĢ olmaktadır.

“Tenbiyeler” baĢlıklarıyla kısa notlar verilmektedir. Bu notlarda, dersin iĢleniĢinde öğretmenin nelere dikkat edeceğinin yanı sıra dersin en verimli Ģekilde nasıl iĢleneceği hakkında da ipuçları yer almıĢtır. Ders materyallerinin seçimi, konuların öğrencilere nasıl öğretileceği, seviyesi düĢük öğrencilere ek derslerin ne Ģekilde verileceği vb. gibi bilgiler de yine bu notlarda karĢımıza çıkmaktadır.

4.3. 1316 H Maarif Salnamesine göre Yabancı Okullar ve Gayrimüslim Okullarında Türkçe Eğitimi-Öğretimi

Osmanlı Devleti‟nin pek çok etnik unsuru içinde barındıran büyük bir imparatorluk olduğu bilinmektedir. Osmanlı Devleti‟nin zayıflamaya baĢlamasıyla birlikte birliğinin tehdit altına girdiği görülmektedir. DıĢ güçlerin baskısından kurtulmak ve dağılmayı engellemek amaçlı pek çok yenilik yapılmıĢtır. Bunlardan biri olan 1856 Islahat Fermanı eğitim alanında da birçok iĢlerin yapılmasını gerektiriyordu. Bunların baĢında Müslim ve gayrimüslim bütün Osmanlı tebaasının, eĢit Ģartlar altında, maarif hizmetlerinden yararlanmasını temin etmek ve bu suretle Osmanlı birliğini sağlamak geliyordu (Kodoman,

1988, s. 133-134). Eğitimde fırsat eĢitliğini uygulayarak Osmanlı Devleti‟nde yaĢayan herkesin kendini Osmanlı vatandaĢı olarak görmesi sağlanmaya çalıĢılmaktadır. Ancak daha önce salnamede yer alan nizamnamede de bahsettiğimiz üzere ilk ve orta dereceli okullarda Müslim ve gayrimüslim çocukların birlikte eğitim görmesi sakıncalı bulunarak bu iĢin daha yüksek öğrenim kademelerinde yapılması uygun görülmektedir (Kodoman, 1988, s. 134). Ġncelediğimiz salnamede bahsi geçen maddeden rüĢdiye ve üstü kademelerde okuyan gayrimüslimlerin Müslim öğrencilerle aynı okullarda okuduğu anlaĢılmaktadır.

Yine Müslim ve gayrimüslimlerin bir arada okuyabildiği 1316 H tarihli maarif salnamesinde mekatib-i ecnebiye adıyla geçen yabancı okullar da bulunmaktadır. Bir belgede Müslüman halkın çocuklarını yabancı okullara göndermesine Ģu nedenler gösterilmektedir: “Mekatib-i Ġslamiyede okutturulan derslerin çok olduğu halde ecnebi mekteplerin programlarının sade ve müfit (yararlı) bir surette mürettep bulunması (düzenlenmesi)…” (Akyüz, 1978, s. 74). Gençlik çağının heyecanlı dönemlerinde yabancı okullara giren çocuklar, yalnızca, Ġslam‟a ters düĢen Ģeyler duyup öğreniyor, bunları ister istemez benimsiyorlar; ayrıca kalpleri yabancılara sevgi ile dolup fikir ve arzularında onların aldatmacalarının esiri oluyorlar (Akgündüz‟den aktaran Akyüz, 2012, s. 245). Kodoman (1988, s. 34)‟a göre; Yabancı okul millî okulu yıkan ve gözden düĢüren bir unsurdur; millî kültüre vurulmuĢ bir darbedir. Yabancı okul kültür emperyalizminin somut ifadesidir. Yabancı okul, temsil ettiği devletin ve milletin menfaatini savunan ve sömürge tipi yerli insan isteyen bir müessesedir. Bu ifadeler oldukça çarpıcıdır. Nitekim bu okullar Osmanlı Devleti‟nde yaĢayan Osmanlı vatandaĢı olan öğrencileri yetiĢtirmekte ve geleceğin vatandaĢı olarak eğitmektedir. Bu amaçlarla yetiĢen bireyin Osmanlı‟ya olan etkisi elbette iyi olmayacaktır.

Tozlu (1991) ise kitabının önsözünde Ģu ifadelere yer vermektedir: “Bu okullar belli bir dünya görüĢünden kaynaklanır, tüm gayretleri Batı‟nın Doğu‟ya galebe çalma noktasında toplanır. Temel aldıkları felsefe, Hıristiyanî kaynaktan beslenen Batı hayat tarzının, bütün Doğu‟da hükümran olmasıdır.” Tozlu bu ifadelerle meselenin dini boyutuna dikkat çekmekte adeta Hıristiyanlığı temel alan bir hayat tarzının bu okullarda çocuklara ilmek ilmek iĢlendiğini belirtmektedir.

Osmanlı Devleti, bu zararlı faaliyetlerin farkına varmıĢ olacak ki devletin, 6 Mayıs 1886 yılında “Mekatib-i Gayrimüslime ve Ecnebiyye MüfettiĢliği”ni kurduğu görülmektedir

(Ünal, 2007, s. 30). Yine 1316 H tarihli maarif salnamesinde bu okullarla ilgili maarif müdürünün ve yetkililerin vazife nizamnamesi olarak Ģu Ģekilde geçtiği görülmektedir: Ellinci Madde: Her kavmin muhafaza-i millîyet ve diyaneti nezd-i âli cenab padişahda mültezim olduğundan ibtida-i mekatib-i gayr-i müsellimede her milletin lisan-ı mader zatiyle akaid-i diniyesine ve mukaddimat-ı ulûm-ı ibtidaiyeyi talim ve tedris edeceği ve rüşdiyelerde fünun-ı malume ile beraber lisan-ı Osmanî dahi tedris olunacağı cihetle her sene-i tedrisiye nihayetinde imtihanlarda heyet-i talimiyenin ve talebenin bu babdaki mesaiyesi maarif idaresinden gönderilecek mümeyyiz marifetiyle hassaten tadkik ettirilecektir…

Elli Birinci Madde: Maarif müdür memur olduğu vilayet dâhilindeki mekatib-i gayr-i müslime ve ecnebiyeyi senede la kal üç defa devir ederek ahval-i umumiye ve hususiye ve tedrisiye ve inzibatiye vesairelerine teftiş ve tahkik edip bunlara müteferri ve şayan-ı ehemmiyet olanları hakkında makam-ı nezarete raportlarla malumat verecek ve icab ettikçe nezaretten alacağı talimat ve tebligat ve tembihatı mekatib-i mezkurenin müdür ve müesseselerine veyahut hükümet marifetiyle rüsa-i ruhaniyeye resmen ve tahriren ve şifahen bildirecektir. Mekatib-i mezkure teftişatının böyle senede yalnız üç defaya hasarıyla matlub olan inzibat ve terki hâsıl olamayacağından ba’de zin mekatib-i idadiye müdürleri ve kaza muallim-i evvelleri dahi bulundukları mevkilerde mekatib-i Hıristiyaniyeyi teftiş vazifesiyle mükellef tutulup bu babdaki meşhudat ve mütalaatlarını mensup oldukları maarif idarelerine beyan edeceklerdir.

Elli Üçüncü Madde: Maarif müdürünün vazife nizamiyesi dâhilinde ifa edeceği tedkikat ve tahkikat için mekatib-i gayri müslimeden her birisine müracaat ettikçe bu babda vuku bulacak esile-i tahririye ve şifahiyeye ecvibe-i mukteziye verilecek ve mekatıbin dershane ve kitapları ve indelhace sair mahalleri muayene ve teftiş olunmak lazım gelir ise maarif memurlarına küşad edilecek vel hasıl teftişin her cihetine irae-i muvafakat ve teshilat kılınacaktır.

Elli Dördüncü Madde: Mekatib-i gayr-i müslimeden bazılarının mahalle ve mevki meçhul idüğünden teftişata medar-ı suhulet olmak üzere her mektebin dış kapısı üzerinde mektebin nevi’ yani millî ve hususi leyli ve neharı ve zükur veya inas veya muhteliten zükur ve inas olduğu mektebin ismiyle hangi millete mensub idüğü celi hat ile huruf ile ve o milletin lisan-ı hurufiyle yazılı birer levha astırılacaktır.28

28

Bu maddelerden anlaĢılacağı üzere okulların teftiĢine azami önem verilmektedir. Öyle ki müfettiĢlerin yetmediği yerde okul müdürlerinin ve öğretmenlerinin görevlendirildiği görülmektedir. Derslikler, kitaplar ve faaliyetler hep teftiĢe tabi olarak geçmektedir. Ayrıca bazı okulların teftiĢten kaçma amaçlı kendini gizlediği de yine elli dördüncü maddede geçen ifadelerden anlaĢılmaktadır. Tüm bu ifadeler uygulanabildiği ölçüde önemlidir fakat uygulama konusundaki söylemler hiç de iç açıcı görünmemektedir. Maarif nazırı Zühtü PaĢa, bu okulların kitap ve programlarını, öğretmenlerini denetleyemediklerini, okul kapılarının müfettiĢlerin yüzüne çarpıldığını, yabancıların “tam bir fırsat ve meydan bulduklarını” söyler (Akyüz, 2012, s. 243). Bu ifadeden kuralların yazıda kaldığı uygulamada sıkıntılar yaĢandığı anlaĢılmaktadır.

Salnamede, Osmanlı Devleti idari taksimata göre ayrılarak Ģehirlerde bulunan okullarda okuyan gayrimüslim öğrenci sayıları ile yabancı okullar ve gayrimüslim okulları çeĢitli özellikleriyle tablolar halinde verilmektedir.

4.4. 1316 H Maarif Salnamesindeki Okullarda Bulunan Gayrimüslim ve Yabancı Öğrenci Sayıları

Türkçe dersleri daha önce ifade edildiği üzere zorunlu ders kapsamındadır. Bu sebeple okullarda bulunan gayrimüslim öğrenciler ile yabancı okulların ve gayrimüslim okullarının tablolarını vermenin gerekli olduğu düĢünülmektedir. Hangi ilde/sancakta kaç okul olduğu bu okulların kaç öğrenciye sahip olduğu, okulların hangi millet/cemaat tarafından açıldığının bilinmesi Türkçe eğitimi-öğretimi veren bu okullar hakkında fikir sahibi olunmasını sağlayacaktır.

Benzer Belgeler