• Sonuç bulunamadı

1.2. Sürdürülebilir Kalkınma Kavramının Gelişimi

1.2.1. Sürdürülebilir Turizm Kavramı

Sürdürülebilir turizm, dünyada gelişen sürdürülebilir kalkınma ideolojisinin dışında olan bir kavram değildir. Turizm faaliyetlerinin doğal ve kültürel kaynaklar üzerindeki olumsuz etkileri ve bu etkilerin turizmin kendi geleceğini tehlikeye attığının anlaşılmaya başlaması sonucunda daha uzun vadeli kullanıma dayanan sürdürebilir turizm, alternatif turizm, ekoturizm, sorumlu turizm, yeşil turizm, yumuşak turizm, özel ilgi turizmi ve doğa

turizmi gibi içerikleri hemen hemen aynı olan fakat farklı zamanlarda farklı isimlerle adlandırılan turizm türlerini gündeme getirmiştir (Erdoğan, 2003, s. 99).

Turizmin sürdürülebilir olabilmesi için birçok araştırmacıya göre belirli amaçlar ve ilkeler etrafında hareket edilmesi gerekmektedir. Bu amaç ve ilkelerin bir kısmı turizm faaliyetleri için uygulanabilir ve geçerli olduğu kabul edilirken bir kısmının sadece ilke olarak kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Erdoğan’a göre amaçların sadece ilke olarak kalmasının temel sorunu öncelikli kısa dönemli çıkarların uzun dönemli sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel çıkarların önünde tutulması sorunudur (Erdoğan, 2003, s. 101).

Tablo 1.1 Sürdürülebilir Turizmin Amaçları

1. Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı

Doğal, sosyal ve kültürel kaynakların korunarak sürdürülebilir kullanımı 2. Aşırı kullanımın ve atıkların azaltılması

Aşırı kullanımın ve atıkların azaltılması, uzun dönemli çevre hasarlarının geri dönüşümü için ve turizm kalitesinin devamlılığı için maliyetleri azaltır.

3. Çeşitliliğin muhafaza edilmesi

Uzun dönemli sürdürülebilir turizm ve turizm endüstrisinin elastik temeli için doğal, sosyal ve kültürel çeşitliliğin muhafaza edilmesi ve desteklenmesi önemlidir.

4. Turizmin Planlamaya Dâhil Edilmesi

Turizmin uzun dönemli olabilmesi için, turizm gelişimini ulusal ve bölgesel planlama stratejilerine dâhil etmek gerekir.

5. Bölgesel Ekonomilerin Desteklenmesi Turizm, bölgesel ekonomik etkinlikleri büyük oranda destekler.

6. Yerel Halkı Kapsar

Turizm sektörü, turizm deneyiminin kalitesini arttırarak yerel halkı ve çevreyi tam olarak kapsar. 7. Halka ve Paydaşlara Danışır

Yerel halk ve turizm endüstrisi arasında müzakerede bulunur, ilgililer arasında oluşabilecek potansiyel anlaşmazlıkları çözer.

8. Personeli Eğitir

Turizm ürünlerinin kalitesini geliştirmek için tüm noktalardaki personeli eğitir. 9. Sorumlu Turizm Pazarlaması

Müşteri memnuniyetini ve destinasyonlardaki doğal, sosyal ve kültürel çevreye saygıyı artıracak tam ve sorumlu bilgilendirmeyi içeren pazarlama anlayışı sunar.

10. Araştırmaları Üstlenir

Endüstri ile ilgili problemlerin çözülmesi ve turizm bölgelerine fayda sağlanması için araştırmaların yapılmasını ve desteklenmesini sağlar.

Sürdürülebilir turizm düşüncesi, kültürel ve çevresel zararları en aza indirmeyi, ziyaretçi memnuniyetini optimize etmeyi, bölge için uzun dönemli ekonomik gelişmeyi en üst seviyeye çıkarmayı amaçlamaktadır. Günümüzde bu kavram, turizm ve çevre arasında denge sağlamanın yolu olarak görülmektedir (Lane, 2005, s. 14).

Sürdürülebilir turizm belirli amaçlar doğrultusunda çeşitli ilkelere bağlı kalarak gerçekleştirilebilecek bir yapıdadır. Sürdürülebilir turizmin yerel, bölgesel, ulusal ya da uluslararası düzeyde başarılabilmesi için turizmin planlanıp yönetilmesi, doğayla uyum içinde bir turizm gelişimi için bölgesel ya da yerel düzeyde bazı temel ilkelere uyulması zorunluluğu vardır (Sarkım, 2007, s. 89). Bu yapılandırma çalışması uygulamada oldukça zordur çünkü turizmin sürdürülebilir olması için merkezi ve yerel yönetimlerin, ticari işletmelerin, sivil toplum kuruluşlarının, yerel halkın ve hatta turistlerin hep birlikte uyumlu halde hareket etmeleri gerekir. Daha geniş bir bakış açısı ile sürdürülebilirlik yapısının uygulanabilmesi için toplumda yaşayan bireylerin tamamının bu yapıyı kabullenmesi ve bu şekilde davranış göstermesi gereklidir. Aksi takdirde kurumların kendi başlarına sürdürülebilir bir yapıyı benimsemesi beklenemez.

1990’ların başlarından itibaren çok yaygın olarak tartışılan sürdürülebilir turizm kavramı çeşitli yaklaşımlar ile gelişim göstermiştir. Başlangıçta kitle turizmi hareketine tamamen karşı olarak algılanan sürdürülebilir turizm düşüncesi süreçle beraber değişim göstermiştir. Bu anlayış kitle turizmi ile sürdürülebilir turizmin birbirlerinden farklı kavramlar olduğu algısı yaratırken günümüzde sürdürülebilirlik düşüncesinin yapısal bir gereklilik olduğu ön plana çıkmıştır. Demir (2006) sürdürülebilir turizm kavramını açıklayan yaklaşımları aşağıdaki gibi tanımlamıştır (Eren, 2009, s. 11).

1. Karşı Kutuplar Yaklaşımı: Bu yaklaşımda, sürdürülebilir turizm ve kitle turizmi karşı kutuplar olarak görülmüştür. Burada, eğer sürdürülebilir turizm geliştirilmek isteniyorsa, kitle turizminden vazgeçilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.

2. Bütünleştirici Yaklaşım: Sürdürülebilir turizm ve kitle turizminin artık karşı kutuplar olarak görülmediği yaklaşımdır. Fakat bazı ortak noktalarda birleşmekle birlikte aralarında çeşitli farklılıkların olduğu kabul edilmektedir.

3. Eylemsel Yaklaşım: Kitle turizmini daha sürdürülebilir yapabilecek olumlu faaliyetlerin önerildiği bir yaklaşımdır.

4. Uzlaşmacı Yaklaşım: Tüm turizm türlerinin sürdürülebilir olması için mücadele veren yaklaşımdır.

Sürdürülebilirlik kavramı gerçekte turizm kavramına bir nitelik kazandırmaktadır. Mevcut turizm anlayışının üzerine, doğal ve kültürel kaynakları bir sonraki nesil’e aktaracak

düzenlemelerde bulunarak turizm sermayesinin, ziyaretçilerinin ve yerel halkın ortak bir payda içerisinde ihtiyaçların en üst düzeyde karşılanmasını amaçlamaktadır. Bu amaçla alternatif turizm olanaklarının dışında kitle turizminin de “Sürdürülebilir” yapıya ulaştırılması gereklidir. Sadece alternatif turizm olanaklarının sürdürülebilir yapıda olması, doğal ve kültürel kaynakların gelecek nesillere aktarılması için yeterli değildir. Bunun en temel sebebi zaten alternatif turizmin doğası gereği içerisinde sürdürülebilirlik bulunmasıdır. Asıl önemli olan kitle turizminin içerisine sürdürülebilirlik kavramının yerleştirilmesi olacaktır. Mevcut yapıda bu düşünce pek mümkün olmamakla birlikte kitle turizminin sürdürülebilir yapıya ulaşması için yapılacak çalışmalar turizm hareketinin geleceği için önemlidir.

Dünya turizm talebi doğrultusunda turizm sektörü gittikçe artan çevre ve sosyal bilinç duygusu ile güdülenen turizm pazarının talebine cevap olarak sürdürülebilirliğe doğru kaymaktadır. Bu durum turizm yatırımcıları için yeni yatırım, üretim ve dolayısı ile de yeni kar alanı yaratabilir. Aynı zamanda doğa temelli turizm uygulamaları için gelişen talep, sürdürülebilir turizm uygulamaları için sürdürülebilir olmayan durumlara neden olabilir. Bu gibi durumların enazlanması için doğal ve kültürel kaynakların sürdürülebilirliğinin, turizm endüstrisinin karlılığı ve büyümesinden ön planda tutulması gereklidir.

Sürdürülebilir turizm, alternatif turizm ve ekoturizm kavramları arasında güçlü bir bağ olduğu söylenebilir ancak hangi turizm türünün nerede başlayıp nerede bittiğine ilişkin kavramlar arasında belirgin sınırlar yoktur (Şekil 1.7). Kitle turizmi çoğunlukla sürdürülebilir olmayan yapıya sahipken, Alternatif turizm türleri çoğunlukla daha sürdürülebilirdir. Alternatif turizm, sosyokültürel turizm ve ekoturizm kavramlarını kapsamaktadır. Sosyokültürel turizm ve ekoturizm kavramları da ağırlıklı olarak sürdürülebilir yapıya sahiptir.

Şekil 1.7 Turizm İlişkileri

Kaynak: (Butler 1996, Aktaran (Fennel, 2008, s. 15)

Günümüz turizm yapısının çoğunlukla sürdürülebilir olmayan uygulamalara sahip olduğu görülmektedir (Şekil 1.5). Turizm hareketinin boyutları göz önüne alındığında, turizmin gerçekleştiği çevre ile uyum içerisinde olmadığı düşünülebilir. Bu uyumsuzluğun çeşitli olumsuz sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel etkiler yaratması oldukça doğaldır. Müller (1993) turizmin nitelikli olarak büyüme yada dengeli olarak gelişim göstermesi için bir yapı önermektedir. Bu yapıya göre turizmin gelişmesiyle hiçbir köşe ağırlıklı duruma gelmemekte, dönüşümlü ilişkiler birbirini karşılıklı olarak daha verimli kılmakta ve böylece daha az olumsuz etkilenme sağlamaktadır. Çevre ve sosyal uyumlu turizm bu “sihirli beşgeni” uyumlaştırmaktadır. Böylece, özellikle doğa ve kültür üzerinde olumsuz etkiler en aza indirilirken, şekildeki tüm boyutlar arasındaki ilişkiler artırılmaktadır (Avcıkurt, 2009, s. 145).

Sürdürülebilir Uygulamalar

SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM

Ekoturizm

Sosyo-kültürel

Sürdürülebilir olmayan Uygulamalar

Kitle Turizmi

SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAYAN TURİZM

Z iy ar etçi ih tiy aç lar ın ın en ü st Dü ze yd e ka rş ılan m ası Sağlıklı Kültür Sağlıklı doğa ve öz kaynakların korunması Sü bjek tif R ah atlık Ekonomik Refah

Şekil 1.8 Turizm Gelişmesinin Sihirli Beşgeni Kaynak: (Avcıkurt, 2009, s. 145)

İKİNCİ BÖLÜM

TURİZM ETKİNLİĞİ OLARAK DOĞA YÜRÜYÜŞÜ ve İLGİLİ ÇALIŞMALAR

2.1. Dağlık Alanlar ve Turizm

Dünyadaki kara parçalarının %24’ü dağlık alanlardan oluşmaktadır ve dünya nüfusunun %12’si dağlık alanlarda, %14’ü ise dağlık alanların yakınlarında yaşamaktadır (UNEP, 2007, s. 6). Dağlar; su, enerji, biyoçeşitlilik, madenler, orman ürünleri ve tarım ürünleri için önemli kaynaklardır. Dağlar için bir diğer önemli değer, turizm ve rekreasyondur. Kültürel miras değerlerini koruyan dağlık bölgelerde, bu değerlerin yanı sıra sunulan doğal yiyecek ve içecek olanakları, benzer kentsel merkezlerden insanları bu bölgelere çeken cazibe merkezleri yaratmaktadır (Gürer, 2009, s. 26). Özellikle geçtiğimiz yüzyılda, kent yaşamının yaratmış olduğu olumsuz etkiler, insanların doğaya yönelişlerini ve buna bağlı olarak serbest zamanlarını dağlık ve doğal alanlarda geçirme isteklerini arttırmıştır. Dağların, küresel turizm pazarının %15-20’sini oluşturduğu ve her yıl 70 ila 90 milyar dolar civarında turizm geliri sağladığı tahmin edilmekte ve kıyı turizminden sonra dünyadaki en önemli ikinci turizm destinasyonu olduğu kabul edilmektedir (UNEP, 2007, s. 11; ICIMOD, 2007, s. 21). Dağlar, iklimsel özellikleri, temiz havası, eşsiz peyzaj yapıları, vahşi yaşam kaynakları, görsel güzellikleri, yerel kültürel yapıları, sahip oldukları tarihi yerleri ve sundukları çeşitli aktivite olanları gibi birçok farklı nedenden dolayı turistleri çekmektedirler. Hiç şüphesiz aktivite olanakları bu çekim unsurlarının en önemlilerinden biridir. Dağlarda, doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, dağcılık, kaya tırmanışı gibi karada yapılan; kano, rafting, su kayağı gibi suda yapılan; dağ kayağı, hedikli yürüyüş, tur kayağı gibi karda yapılan birçok aktivite gerçekleştirilmektedir. Doğa yürüyüşü bu aktiviteler içerisinde çevreye en duyarlı ve en yaygın olarak gerçekleştirilen aktivitedir.