• Sonuç bulunamadı

Günümüzde Türk turizmi dünya turizm endüstrisi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Dünya Turizm Örgütünün 2010 yılı turizm verilerine göre Türkiye; 28 milyon ziyaretçi ile dünya sıralamasında 7. sırada ve 21,2 milyar turizm geliri ile dünya sıralamasında 9. sırada yer almaktadır (TÜROFED Turizm Raporu, 2011, s. 6). Antalya, 2010 yılı verilerine göre Türkiye’ye gelen ziyaretçilerin %32,5 ağırlayan turizm endüstrisinin önemli bir merkezidir.

Antalya ili Türkiye’nin güneybatısında 29° 20'- 32° 35' doğu boylamları ile 30° 07'- 37° 29 kuzey enlemleri arasındadır. Güneyinde Akdeniz ve kuzeyinde denize paralel uzanan Toroslar ile çevrili olan Antalya, tipik Akdeniz ikilim özelliği gösteren bir kenttir. Yaklaşık 640 km’lik sahil şeridi olan kent özellikle yaz turizmi için önemli bir destinasyondur. Antalya’nın sahip olduğu birçok doğal, kültürel ve tarihi değer kenti sadece bir yaz turizmi destinasyonu olmaktan çok daha öteye götürerek 12 ay boyunca turizm etkinliklerinin gerçekleştirilebileceği bir destinasyon özelliği katmaktadır.

Antalya flora ve fauna bakımından da oldukça önemli doğal arz’a sahip bir bölgedir. Flora bakımından; 123 familya, 642 cins, 1916 tür, 2078 takson bulunduğu bilinen Antalya’da 42 familyanın, 183 cinsin, 500 türün ve 533 taksonun da endemik olduğu belirtilmektedir. Fauna bakımından da çok zengin olduğu bilinen Antalya’da alageyik, yaban domuzu, karakulak, ayı, yaban keçisi, porsuk, tavşan ve bazı yırtıcı kuş türleri, tilki, sansar, çakal, sırtlan, sincap, kurt, keklik, ispinoz, saka, serçe, üveyik, ibibik, güvercin, çoban aldatan, ağaçkakan, ardıç kuşu, karatavuk, boz batak, kaplumbağalar, boz yılan, kör yılan, engerek ve muhtelif cins kertenkeleler, köstebek ile ender olarak da vaşak bulunduğu bilinmektedir (Ay vd., 2010, s. 4). Ayrıca Antalya doğa koruma alanları açısından da oldukça zengin bir bölgedir. Kent sınırları içerisinde, Güllük Dağı Milli Parkı, Olimpos Beydağları Milli Parkı, Alınbeşik Mağarası Milli Parkı, Saklıkent Kanyonu Milli Parkı ve Köprülü Kanyon Milli Parkı olmak üzere 5 adet milli park ve Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, İncekum Tabiat Parkı, Güver Kanyonu Tabiat Parkı, Mavikent Tabiat Parkı olmak üzere 4 adette tabiat parkı bulunmaktadır. Bunun dışında kent içinde 3 adet tabiatı koruma alanı, 9 adet tabiat anıtı ve 31 adet ören yeri mevcuttur.

Turizm, Antalya’da 1960’lı yıllarda gelişim göstermeye başlamıştır. Antalya’da Turizm sektörü 1985’e kadar ağırlıklı olarak yerli turistlere bağlıyken bu yıldan sonra bölge uluslararası turistler için çekim merkezi olmuş ve bugünkü durumuna ulaşmıştır (İçigen, 2011, s. 48). Günümüzde Antalya ili dünya ve Türkiye turizm endüstrisi içerisinde önemli bir merkezdir. Turizm verilerine göre 2011 yılında kente yaklaşık 11 milyon ziyaretçi (http://www.antalyakulturturizm.gov.tr/belge/1-92215/yabanci-ziyaretci-sayilari-ve-milliyet- dagilimi-2008-20-.html) gelerek dünya sıralamasında en çok turist çeken 3. kent (http://en.wikipedia.org/wiki/Tourism) olmuştur. Kentin turizm gelişimi ağırlıklı olarak kitle turizmine yönelik deniz, güneş, kum ve eğlence ürünlerinden oluşmaktadır. Turizmin kıyı kesiminde sıkışması ve bununla beraber taşıdığı mevsimsellik özelliği nedeni ile turizmin çeşitlendirilmesi düşüncesi günümüz turizm anlayışına paralel olarak Antalya’nın turizm açılımı için güncel tartışma konusudur. Akdeniz Üniversitesi, Turizm Fakültesi ve ilgili kuruluşlarca gerçekleştirilen Antalya yöresi turist profili araştırmasına göre Antalya’yı ziyaret eden turistlerin %85,3’ü tatil ve eğlence amaçlı olarak bölgeye gelmektedir, bu sonuç 2008 yılında gerçekleştirilen turist profili araştırmasına göre %11,1 daha fazladır. Buna ek olarak 2011 yılında ziyaretçilerin %86,4’ünün her şey dahil sistemde konaklama yaptığını belirlenmiştir, bu sonuç 2008 yılında gerçekleştirilen turist profili araştırmasına göre %4,7 daha fazladır (Albayrak vd., 2011, s. 16). Araştırmanın sonuçları incelendiğinde ziyaretçilerin büyük çoğunluğunun Antalya’yı ziyaret etme amaçları deniz, kum, güneş ve eğlence kaynaklıdır. Bu durum turizmin kıyı şeridinden kırsal kesime doğru yayılması ve turizmin çeşitlendirilmesi düşüncesinin halen teoride kaldığı düşüncesini ortaya çıkarmaktadır. Deniz, güneş, kum kaynaklı gerçekleşen turizm türünün bir sonucu olarak bölgeye gelen ziyaretçilerin % 80’inin yaz sezonunda, % 20’sinin de geri kalan yaklaşık 6 aylık zaman dilimi içerisinde bölgeyi ziyaret etmektedir (Aydın & Boz, 2007, s. 932). Bu dengesiz dağılım turizmi mevsimsellik baskısı altına sokmaktadır. Ayrıca 2011 yıllında gerçekleştirilen Antalya yöresi turist profili araştırmasının başka bir tespitine göre Antalya’ya gelen ziyaretçilerin %63,8’inin Antalya şehir merkezini ziyaret etmedikleri belirlenmiştir (Albayrak vd., 2011, s. 19). Bu durum Antalya’daki hâkim turizm ürününün bir sonucudur. Mevsimsellik baskısının yanı sıra bölgede konaklayan turistlerin şehir merkezini ziyaret etmemeleri, turizmden oluşan ekonomik hareketin sınırlı bir yapıda kalarak toplum geneline yayılmamasına neden olmaktadır. Bu ekonomik olumsuzluğun turizm gelirlerini azalttığı düşünülmektedir, Tablo 2.1. incelendiğinde ziyaretçi sayısının artış göstermesine rağmen kişi başı ortalama harcamada azalma olduğu görülmektedir (TÜROFED Turizm Raporu, 2011, s. 9). Bu durum turizmin niteliksel bir sorun yaşadığı düşüncesini ortaya çıkartmaktadır.

Tablo 2.1. Türkiye’ye Gelen Ziyaretçi ve Turizm Geliri

YABANCI VATANDAŞ TOPLAM

Yıllar Turizm Geliri (1000$) Ziyaretçi Sayısı Ortalama Harcama ($) Turizm geliri (1000$) Ziyaretçi Sayısı Ortalama Harcama ($) Turizm Geliri (1000$) Ziyaretçi Sayısı Ortalama Harcama ($) 2003 9.676.623 13.701.418 706 3.526.520 2.600.632 1.356 13.203.144 16.302.050 810 2004 12.124.059 17.202.996 705 3.763.639 3.059.644 1.230 15.887.699 20.262.640 784 2005 13.929.300 20.522.621 679 4.224.203 3.601.880 1.173 18.153.504 24.124.501 752 2006 12.556.829 19.275.948 651 4.294.117 3.872.721 1.109 16.850.947 23.148.669 728 2007 13.989.952 23.017.081 608 4.497.055 4.197.907 1.071 18.487.008 27.214.988 679 2008 16.801.618 26.431.124 636 5.149.189 4.548.855 1.132 21.950.807 30. 979.979 709 2009 15.853.074 27.347.977 580 5.396.260 4.658.172 1.158 21.249.334 32.006.149 664

Kaynak: (Araştırmacı tarafından TUİK verilerinden düzenlenmiştir.)

Dünyadaki turizm talebinde oluşan değişimi yakalamak ve geleneksel turizm yapısının olumsuz etkilerini azaltmak için turizmin çeşitlendirilmesi özellikle son yıllarda daha da önem kazanmıştır. Bu nedenle, Antalya arkeolojik ve kültürel zenginliklerinin yansıra konumu nedeni ile de farklı turizm ürünleri için gerekli zenginliklere sahiptir. Kent sahip olduğu doğal, kültürel ve tarihi kaynaklarla geleneksel turizm potansiyelinin yanında farklı turizm ürünlerini de bünyesinde barındırmaktadır. Antalya’da geliştirilebilecek turizm türlerini; Kültür Turizmi, Kırsal Turizm, Yayla Turizmi, Kış Turizmi, Golf Turizmi, Kongre Turizmi, Turizm Amaçlı Sportif Faaliyetler, Dağ ve Doğa Yürüyüşü Turizmi, Mağara Turizmi, Kamp ve Karavan Turizmi, Macera Turizmi, Bitki İnceleme Turizmi, Yaban Hayatı (Av Turizmi), Deniz Turizmi ve İnanç Turizmi olarak sınıflamak mümkündür (Demircan, 2010, s. 102-117).

Doğa yürüyüşü etkinliği yukarıda bahsi geçen Antalya’da geliştirilebilecek alternatif turizm türlerinden biridir. Bu anlamda Antalya’nın doğa yürüyüşü kaynaklı turizmi konusundaki mevcut durumu aşağıdaki başlıkta açıklanmıştır.