• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM

4. BULGULAR

4.1.1.1. Evvel Zaman İçinde Masal Kitabında Yer Alan Şiddet Unsurları

4.1.1.1.2. Sözel Şiddete İlişkin Bulgular

Evvel Zaman İçinde’’ adlı kitapta yer alan sözel şiddete ilişkin bulgular tablo 4.3’te belirtilmiştir.

Tablo 4.3 “Evvel Zaman İçinde” Kitabında Yer Alan Sözel Şiddete İlişkin Kategorilerin Frekansları ve

Yüzdelik Değerleri

Tema Şiddet Kategorileri f %

Sözel Şiddet Hakaret etmek 17 43,58 Tehdit etmek 15 38,46 Bağırmak 7 17,94 Toplam 39 100

Tablo 4.3. incelendiğinde, sıklık düzeyi en yüksek olan sözlü şiddet ögesinin %43,58’lik değerle “hakaret etmek” olduğu belirlenmiştir. “Tehdit etmek” kategorisinin ise %38,46’lık değerle ikinci sırada olduğu tespit edilmiştir. “Bağırmak” kategorisi ise 17,94’lük değerle son sırada yer almaktadır. Bu kategorilere ilişkin ifadeler, frekanslarına

56 göre sıralanarak incelenmiştir.

4.1.1.1.2.1. Hakaret Etmekle İlgili Bulgular

‘‘Sırmalı Pabuç’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Kız tuz- ekmek haini, demiş; kızım demeye dilim varmıyor sana…’’ (s. 14) ‘‘Vay, nur yüzlü dedikleri de, bu paslı, pasaklı karı mı? Saçı başı örümcek ağı gibi yüzünden de melanet akıyor, cadının biri!’’ (s. 16)

‘‘Cadı karı; ne eğirip dokuyorsun burada’’ (s.16)

‘‘Sus adamdan azma; sen de mi söz sahibi oldun?’’ (s. 18)

‘‘Be, öksüz dana demiş; bana akıl verecek bir sen mi kaldın…’’ (s. 18) ‘‘Kız, öksüz dana; ben kendi ciğerparemi düğüne götürüyorum.’’ (s. 20)

‘‘ Bre öksüz dana; dağda bayırda kim kaldı ki, gelip de kapımızı çalsın?’’ (s. 23) ‘‘Niye mi dedin öksüz dana?’’ (s. 24)

‘‘İlahi komşu sen de! Kıza, kuzuya benzer nesi var onun; çalı süpürgesi gibi, ahır kapısına dayalı duruyor; yanına yaklaşanın burnu dibinden düşer, ele, güne çıkarılacak şey mi?” (s. 27)

‘‘(…) gelenlerden biri kalkıp açmış duvağı ki ne görsün, adamdan azma, dişleri kazma, üç buçuk telli, kurbağa belli, kaş göz desen görünmüyor sürmeden!’’ (s. 29)

‘‘Üç Turunçlar’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Hey ana sen de, ben koca öküz değilim ki…’’ (s. 66)

‘‘Her ne ise; o gitmede olsun, nerde var, nerde yok bir kız gelir pınara… Kurban olduğum Allah ‘Dünyam ıssız kalmasın!’ diye mi yaratmış ne yapmış, yüzüne gözüne bakılacak gibi değil, çilin, çopurun biri…’’ (s. 79)

‘‘Şu peri kızı olacak kuş beyinliye de bak. İnsanın kendisi güzel olacağına talihi güzel olmalı…’’ (s. 81)

57

‘‘Sedef Bacı’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘O üvey ana olacak kara cadının eli her yere uzanır; dili her yere döner.’’ (s. 97) ‘‘ ‘Sükût ikrardır’ deyip büyücülüğüne hükmetmişler. ‘Böylesi güzelin, güzelliği başını yesin!’ deyip başını istemişler cellattan.’’(s. 101)

‘‘Gelincik Günü’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Bre eksik etek demiş, başından da mı korkmuyorsun, ne arıyorsun buralarda?’’(s. 107)

4.1.1.1.2.2. Tehdit Etmekle İlgili Bulgular

‘‘Sırmalı Pabuç’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Be öksüz dana demiş; bana akıl verecek bir sen mi kaldın, sen kendi başını kayır; hele onun üç avuç kanını içeyim bir, senin de anandan emdiğini burnundan getireceğim.” (s. 18)

‘‘Kız, öksüz dana ben kendi ciğerparemi düğüne götürüyorum. Bu günlük seni ahırdan çıkarayım da kapıya, bacaya göz kulak ol; bir iğneme ziyan olursa, iğneli yayıkta bil kendini.’’ (s. 20)

‘‘A kara yürekli karı; Allah’tan da mı korkmadın edip eylediklerini şimdi varıp padişah katına ulaştıracağım, imdi dile dileğini kırk katır mı? Kırk satır mı?’’ (s. 31)

‘‘İncili Yorgan’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Gördün mü bir şu oğlanın yaptığını! Biz onun başına bir çorap örelim derken, o bizim başımıza ördü. Ben de bunu yanına korsam bana da dev demesinler.’’ (s. 41)

‘‘Hele kan uykuda iken bu üçünün kanına girelim bu gece! Yarına da Allah kerim, kuyusu derin. Ya kızların kanını içeriz ya da kendi ayağıyla gelecek kurbanlık kuzulardan birinin.’’ (s. 41)

58

vebal taşıyacak omuz mu var ki yağmur yağmadan sele gidiyorsunuz? İslam’ın şartı 5, altıncısı haddini bilmek! Bari şu ettiğiniz ayağınıza dolaştıktan sonra haddinizi, hududunuz bilin de, bir daha çizgiden dışarı çıkmayın, yoksa karışmam, küçük kardeşinizin kılıcı başınızın üstünde!’’ (s. 57)

‘‘Üç Turunçlar’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Padişahım demiş, ne diye kendinizi yiyip tüketiyorsunuz, ne kadar anadan öksüz, babadan yetim varsa topunun kellesini kılıçtan geçirelim.’’ (s. 62)

‘‘İnsanoğlu demiş; ben de senin kanını iliğini sömürdüm ya, ak sütümü emip kolumu kanadımı kırdın.’’ (s. 65)

‘‘Üçtaş alırsın yerden, birini atarsın turunçlara; düşürebilirsen düşürürsün; düşüremezsen dizlerine kadar taş kesilirsin. Tutar bir taş daha atarsın, tutturabilirsen ne ala, tutturamazsan göbeğine kadar taş kesilirsin. Bahtıma deyip son taşı da atarsın. Bu defa da indiremezsen sen de ötekiler gibi taş kesilir kalırsın.’’ (s. 70)

‘‘Gördün mü başıma gelenleri! Bu kuş, kuş değil. Kuş olup öten turunç güzeli. Desene, korku dağları bekliyor; bu gidişle bir gün bu sarayı başıma yıkacak. Gayrı böylesi günde el bağlanıp durulur mu; o benim kanıma girmeden ben onun üç avuç kanını içeyim de görsün bir!’’ (s. 83)

‘‘O, beni ateşe yakmadan, ben onun her parçasını bir ocakta yaktırayım da görsün gününü!’’ (s. 85)

‘‘Gayri oynadığın oyunun sakalı bitti! İmdi, kırk katır mı istersin, kırk satır mı?’’ (s. 89)

‘‘Sedef Bacı’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Bre baş belaları demiş; yine baş başa verdiniz de, ne çorap örüyorsunuz başıma? Durun bir öyle bir oyun edeceğim ki size, felek de beğensin.’’ (s. 94)

‘‘Altın Perçemli Çocuk ile Sırma Saçlı Kız’’ adlı masal kitabında aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

59 karşısına:

-A cinler, e cinniler! Alın bebenizi, verin bebemizi. Alırsanız alın, verirseniz verin; duyduk duymadık demeyin. Yaktım bir ateş, yanacak Aytaş, kül olacak dağ taş!’’ (s. 158)

‘‘Gelincik Günü’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Bre eksik etek demiş, başından da mı korkmuyorsun, ne arıyorsun buralarda?’’ (s. 107)

4.1.1.1.2.3. Bağırmakla ilgili bulgular

‘‘Sırmalı Pabuç’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

‘‘Amanın ne günlere kaldık, iyi ki üstümüze taş yağmıyor. Huu, efendi; gel de kızının marifetini gör. Gayrı ben onu bu kapıya bastırmam. Üzüm üzüme baka baka kararır. Benim evde gül gibi kızım var!’’ diye bağırınca yer yerinden oynamış. (s. 13)

‘‘Kız, tuz- ekmek haini, demiş. Kızım demeye dilim varmıyor sana; bu ne, bu yüzündeki allık; bu ne, gözündeki sürme? Kapımıza kara sürüp adımızı on paralık mı edeceksin? Şimdiden geri bu evde yerin yok! Hangi yolsuz, yoldan çıkardıysa seni, git onun eşiğine yüz sür!’’ (s. 13)

‘‘Kızcağız böyle iki taraflı yaylım ateşine tutulunca neye uğradığını bilememiş, kanı, iliği kuruyup olduğu yere donakalmış.” (s. 14)

‘‘Senin yüzünden oldu! Yine o anadan gülmedik öksüze yapmadıkları kalmamış.” (s. 17)

“Üvey ana büsbütün köpürüp küplere binerek feryat figan sarı ineğin üstüne yürümüş: ‘Sus, adamdan azma, sende mi söz sahibi oldun, sebebin asıl büyüğü sensin, sen!.. Senin de sütün başını yesin; onun güzelliği soyha kalsın üstünden!’ ’’ (s. 18)

‘‘Üç Turunçlar’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

“Üç turunçları alarak yola doğrulurlar, doğrulurlar ya, kör olası dev de uyanıp narayı basar.” (s. 72)

60

‘‘Sedef Bacı’’ adlı masalda aşağıda yer alan ifadeler, şiddet ögesi olarak belirtilmiştir:

“Günlerden bir gün yine birbirine dert yanarken, üvey anaları olacak, uğrun uğrun gelip de kapıyı bacayı dinlemesin mi! Kuzgun misali üstlerine yürüyerek figan etmesin mi? ‘Bre baş belaları, demiş. Yine baş başa verdiniz de ne çorap örüyorsunuz başıma? Durun, öyle bir oyun edeceğim ki size, felek de beğensin.’ diye sesini inim inim inletmiş.” (s. 84)